Kasım
1 Kasım Pazartesi
Başkalarını kendinizden üstün tut[un] (Filip. 2:3).
Bugün dünyanın bilge olarak gördüğü birçok kişi, Kutsal Kitabın verdiği öğüdü küçümsüyor. Başkalarını kendimizden üstün tutmanın bizi aciz biri haline getireceğini ve insanların bizi sömüreceğini iddia ediyorlar. Peki Şeytan’ın dünyasının savunduğu bencil tutumun sonuçları neler? Bencil kişiler mutlu mu? Mutlu bir aileleri ve gerçek dostları var mı? Tanrı’yla yakın bir ilişkileri var mı? Sizce hangisi en iyi sonucu veriyor: Bu dünyanın bilgeliğini rehber almak mı, yoksa Tanrı’nın Sözündeki hikmete göre yaşamak mı? (1. Kor. 3:19). Bu dünyada bilge olarak görülen kişileri rehber alan insanlar, kaybolmuş bir turiste yol soran başka bir turiste benzer. İsa kendi dönemindeki sözde bilge kişiler hakkında şunları söyledi: “Onlar kör kılavuzlardır. Kör köre kılavuzluk ederse her ikisi de çukura düşer” (Mat. 15:14). Gerçekten de bu dünyanın aklı Tanrı’nın gözünde akılsızlıktır. w19.05 24-25 p. 14-16
2 Kasım Salı
O’nun seçtiklerini toplayacaklar (Mat. 24:31).
Son yıllarda Anma Yemeğinde sembollerden alanların sayısı giderek artıyor. Bu bizi kaygılandırmalı mı? Hayır. “Yehova, Kendisine ait olanları tanır” (2. Tim. 2:19). Anma Yemeğinde sembollerden alanların sayımını yapan kardeşler, Yehova’nın aksine kimin gerçekten meshedildiğini bilemezler. Dolayısıyla bu sayıya meshedildiğini düşünen, fakat aslında öyle olmayan kişiler de dahildir. Örneğin, sembollerden alan kişilerden bazıları daha sonra bunu yapmayı bıraktı. Bazılarıysa psikolojik sorunları nedeniyle gökte Mesih’le birlikte hüküm süreceğine inanıyor olabilir. Şu açık ki, meshedilmişlerden yeryüzünde kalanların sayısını kesin olarak bilmiyoruz. İsa meshedilmişleri göğe almak üzere geldiğinde yeryüzünün birçok yerinde meshedilmiş kişiler olacak. Kutsal Kitap son günlerde meshedilmişlerden az sayıda kişinin yeryüzünde olacağını gösterir (Vah. 12:17). Fakat büyük sıkıntı başladığında yeryüzünde kaç meshedilmiş olacağını söylemez. w20.01 29-30 p. 11-13
3 Kasım Çarşamba
Tanrı dünyayı öyle sevdi ki, biricik oğlunu verdi (Yuhn. 3:16).
İsa Yehova’nın baba sevgisinin derinliğini göstermek için bir örnek verdi (Luka 15:11-32). Örnekteki baba oğlunun döneceğini ümit etmekten asla vazgeçmedi. Oğlu döndüğünde onu sevinçle ailesine yeniden kabul etti. Yehova’dan uzaklaşmış olsak da, tövbe edersek sevgi dolu Babamızın bizi ailesine yeniden kabul etmeye hazır olduğundan emin olabiliriz. Babamız Yehova, Âdem’in yol açtığı tüm zararı telafi edecek. O, Âdem’in isyanından sonra insanlar arasından 144.000 kişiyi evlat edinmeye karar verdi. Bu kişiler İsa’yla birlikte gökte kral ve kâhin olarak hüküm sürecek ve yeni dünyada itaatli insanların kusursuzluğa erişmesine yardım edecekler. Son bir itaat sınavından sonra Tanrı insanlara sonsuz yaşam verecek. O zaman yeryüzü Yehova’nın kusursuz evlatlarıyla dolu olacak ve bu Babamızı çok mutlu edecek. Gerçekten de muhteşem bir zaman olacak! w20.02 6-7 p. 17-19
4 Kasım Perşembe
Zihinsel eğiliminizi yenilemelisiniz (Efes. 4:23).
Hepimiz şunu düşünmeliyiz: “Mesih’i örnek almak için yaptığım değişiklikler sadece yüzeysel mi, yoksa yüreğimi ve zihnimi de değiştiriyor muyum?” Bu sorunun cevabı çok önemlidir. İsa’nın Matta 12:43-45’te kayıtlı sözleri ne yapmamız gerektiğini gösterir. Bu sözler şu önemli gerçeğe dikkat çeker: Doğru olmayan düşüncelerden kurtulmamız yetmez, onların yerini Tanrı’yı memnun eden düşüncelerle doldurmalıyız. Peki eğilimlerimizi ya da kişiliğimizi değiştirmemiz mümkün mü? Tanrı’nın Sözü bu soruyu şöyle cevaplar: “Gerçek doğruluk ve vefaya uyan, Tanrı’nın isteğine göre yaratılmış yeni kişiliği giymelisiniz” (Efes. 4:24). Evet, kişiliğimizi değiştirmemiz mümkündür, ama kolay değildir. Yanlış arzuları bastırmak ve yanlış davranışları bırakmak yetmez. ‘Zihinsel eğilimimizi yenilemeliyiz.’ Yani arzularımızı, eğilimlerimizi ve niyetlerimizi değiştirmeliyiz. Bu sürekli bir çaba ister. w19.06 9-10 p. 6-7
5 Kasım Cuma
Burayı yok edeceğiz (Başl. 19:13).
Yehova şefkatle davranarak Lût’u ve ailesini kurtarmak için meleklerini gönderdi. Fakat Lût “ağır davrandı.” Bunun üzerine melekler onu ve ailesini kollarından tutup şehirden kaçmalarına yardım ettiler (Başl. 19:15, 16). Ardından Lût’a dağlık bölgeye kaçmalarını söylediler. Ancak Lût Yehova’nın sözünü dinlemek yerine, yakınlardaki bir şehre gitmek istedi (Başl. 19:17-20). Yehova onu sabırla dinledi ve oraya gitmesine izin verdi. Lût sonra o şehirde yaşamaktan korktu ve Yehova’nın ilk başta gitmesini söylediği dağlık bölgeye yerleşti (Başl. 19:30). Yehova Lût’a gerçekten de olağanüstü bir sabır gösterdi! Lût gibi, ruhi ailemizin bir ferdi de yanlış kararlar verebilir ve kendi kötü seçimleri yüzünden ciddi sorunlar yaşayabilir. Böyle bir durumda ne yapacağız? İçimizden ona ‘İşte ektiğini biçiyorsun’ demek gelebilir ve haklı olabiliriz (Gal. 6:7). Fakat Yehova’nın Lût’a yardım etme tarzını örnek alırsak çok daha iyi olur. w19.06 20-21 p. 3-5
6 Kasım Cumartesi
Bana yardım eden Yehova’dır, ben korkmam (İbr. 13:6).
Düşmanlarımız faaliyetimizi yasakladığında, Yehova’ya hizmet etmekten korkmamızı amaçlarlar. Yasağın yanı sıra hakkımızda yalanlar yayabilir, evimizi aramak için yetkililer gönderebilir, bizi mahkemeye verebilir, hatta bazılarımızı hapse atabilirler. Birkaç kardeşimizi hapse attıkları için dehşete düşeceğimizi umuyorlar. Eğer yüreğimize korku düşürmelerine izin verirsek ibadetimize kendimiz yasak koyabiliriz! Fakat biz Levioğulları 26:36, 37’de tarif edilen kişiler gibi olmak istemiyoruz. Korkunun ruhi faaliyetlerimizi azaltmasına ya da durdurmasına izin vermeyeceğiz. Yehova’ya tamamen güveniyoruz ve telaşa kapılmıyoruz (İşa. 28:16). Dua ederek Tanrı’nın bize yol göstermesini diliyoruz. Yehova yanımızda olduktan sonra en güçlü hükümetin bile O’na sadakatle ibadet etmemize engel olamayacağını biliyoruz. Zulüm bizi yıldırmak yerine Yehova’ya daha kararlı bir şekilde hizmet etmemizi sağlayabilir. w19.07 9-10 p. 6-7
7 Kasım Pazar
Tanrı’nın sözünü duyur (2. Tim. 4:2).
Hizmetiniz verimsiz görünse bile, öğrenci bulma ümidinizi kaybetmeyin. Hatırlarsanız İsa öğrenci yetiştirme işini balıkçılığa benzetmişti. Balıkçılar balık yakalayabilmek için saatler harcayabilir. Genelde geceleri ya da sabahın erken saatlerinde çalışırlar ve bazen uzun mesafeler kat etmeleri gerekir (Luka 5:5). Benzer şekilde bazı kardeşlerimiz de hizmette uzun saatler harcıyor, farklı saatlerde ve farklı yerlerde iyi haberi sabırla duyuruyorlar. Bunu neden yapıyorlar? Daha çok insana ulaşmak için. Böyle çaba harcayan kişiler genellikle emeklerinin karşılığını alır, çünkü mesajımıza ilgi gösteren insanlar bulurlar. Siz de insanları bulma olasılığınızın daha yüksek olduğu bir saatte veya yerde iyi haberi duyurmayı deneyebilir misiniz? Kutsal Kitap tetkikleri idare etmek neden sabır ister? Bunun bir nedeni şudur: Kişinin Kutsal Kitaptaki öğretileri öğrenmesine ve sevmesine yardım etmekle kalmamalı, Kutsal Kitabı yazdıran Yehova’yı tanımasına ve sevmesine de yardım etmeliyiz. w19.07 18-19 p. 14-15
8 Kasım Pazartesi
Geride kalan şeyleri [unutuyorum] (Filip. 3:13).
Bazılarımız geçmişte işlediği günahlar yüzünden suçluluk duygusuyla mücadele ediyor olabilir. Siz de böyle hissediyorsanız, Mesih’in fidyesini konu alan bir inceleme projesine başlamaya ne dersiniz? Bu rahatlatıcı konu üzerinde inceleme yapar, derin düşünür ve dua edersek, gereksiz yere hissettiğimiz suçluluk duygusu büyük oranda hafifleyebilir. Hatta Yehova’nın bağışladığı günahlarımız için suçluluk duymayı bırakabiliriz. Pavlus’tan alabileceğimiz başka bir derse bakalım. Bazıları Yehova’ya daha fazla hizmet etmek için iyi kazanç getirebilecek bir kariyerden vazgeçmiş olabilir. Siz de bu durumdaysanız, kaçırmış olabileceğiniz fırsatlara özlemle bakmayı reddederek geride bıraktığınız şeyleri unutabilir misiniz? (Say. 11:4-6; Vaiz 7:10). “Geride kalan şeyler” arasında, Yehova’nın hizmetinde başardıklarımız ya da katlandığımız sınavlar bile sayılabilir. Tabii ki Yehova’nın yıllar boyunca bizi nasıl ödüllendirdiğini ve desteklediğini hatırlamak gökteki Babamıza daha da yaklaşmamızı sağlar. Ancak asla Yehova için yaptıklarımızın yeterli olduğunu düşünmek istemiyoruz (1. Kor. 15:58). w19.08 3 p. 5-6
9 Kasım Salı
Durmadan dua edin (1. Sel. 5:17).
Nerede olursak olalım, istediğimiz zaman Tanrımızla saygıyla konuşabiliriz. O asla bizi dinleyemeyecek kadar meşgul değildir, tersine dualarımızı daima dikkatle dinler. Yehova’nın dualarımızı dinlediğini fark ettiğimizde kendimizi O’na daha yakın hissederiz. Mezmur yazarı şöyle dedi: ‘Yehova sesimi duyunca içim sevgiyle dolar’ (Mezm. 116:1). Babamız dualarımızı dinlemekle kalmaz, aynı zamanda cevaplar. Elçi Yuhanna bize şu güvenceyi verir: ‘Tanrı, amacına uygun her dileğimizi dinler’ (1. Yuhn. 5:14, 15). Elbette Yehova dualarımızı beklediğimiz şekilde cevaplamayabilir. O bizim için neyin en iyisi olduğunu bildiğinden, bazen dualarımıza hayır cevabını verir ya da beklememizi ister (2. Kor. 12:7-9). Yehova ihtiyaçlarımızı karşılar. O tüm babalardan talep ettiği şeyi Kendisi de yapar (1. Tim. 5:8). Çocuklarının maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenir. Yiyecek, giyecek ya da barınacak bir yer konusunda kaygı çekmemizi istemez (Mat. 6:32, 33; 7:11). Sevgi dolu bir baba olarak gelecekteki ihtiyaçlarımız için bile şimdiden hazırlık yapmıştır. w20.02 5 p. 10-12
10 Kasım Çarşamba
Tek sürü, tek çoban olacak (Yuhn. 10:16).
Gökte yaşama ümidine sahip olan herkes ‘sadık ve sağgörülü hizmetkârın’ bir kısmı değildir (Mat. 24:45-47). Yehova ve İsa birinci yüzyılda olduğu gibi bugün de çok sayıda kişiyi beslemek, yani onlara öğretim vermek için az sayıda kişiyi kullanıyor. Birinci yüzyılda Yunanca Kutsal Yazıları kaleme almak için sadece birkaç meshedilmiş Hıristiyan kullanılmıştı. Bugün de sadece birkaç meshedilmiş Hıristiyan Tanrı’nın toplumuna ‘yiyeceği vaktinde vermekle’ sorumludur. Yehova toplumunun büyük bir kısmına yeryüzünde sonsuza dek yaşama ümidi ve İsa’yla birlikte hüküm sürecek az sayıda kişiye de gökte yaşama ümidi vermiştir. Yehova bütün kullarını ödüllendirir; hem “bir Yahudi” ile simgelenen meshedilmişleri, hem de “on kişi” ile simgelenen başka koyunları (Zek. 8:23). Hepsinden aynı kanunlara uymalarını ve sadık kalmalarını bekler. Onların hepsi alçakgönüllü tutumlarını korumalıdır. Hepsi Yehova’ya birlikte hizmet etmeli ve birlik içinde olmalıdır. Hepsi cemaatteki barışa katkıda bulunmak için çaba göstermelidir. Öyleyse, son yaklaştıkça hepimiz “tek sürü” olarak Yehova’ya hizmet etmeye ve İsa’yı izlemeye devam edelim. w20.01 31 p. 15-16
11 Kasım Perşembe
Söze itaatsiz olanlar . . . . söz söylenmeden kazanılabilsin. Çünkü onlar derin saygınızı ve iffetli yaşayışınızı göreceklerdir (1. Pet. 3:1, 2).
Aile fertlerimizi iyi haberi kabul etmeye zorlayamayız, ancak Kutsal Kitabın mesajına olumlu karşılık vermelerine yardım edebiliriz (2. Tim. 3:14, 15). Davranışlarınızla şahitlik edin. Aile üyelerimiz genellikle sözlerimizden çok davranışlarımızdan etkilenir. Onlara yardım etmekten vazgeçmeyin. Yehova bize örnektir. O, insanların iyi haberi kabul etmesi ve yaşam kazanması için “defalarca” fırsat tanır (Yer. 44:4). Pavlus da Timoteos’a başkalarına yardım etmeye devam etmesini söyledi. Neden? Çünkü bunu yaparak hem kendini hem de onu dinleyenleri kurtaracaktı (1. Tim. 4:16). Ailemizi seviyoruz, bu yüzden onların Tanrı’nın Sözündeki hakikatleri öğrenmesini istiyoruz. w19.08 14 p. 2; 16-17 p. 8-9
12 Kasım Cuma
Yanlışın açıkça gösterilmesi, belli edilmeyen sevgiden iyidir (Özd. 27:5).
Unutmayalım ki, biri bize öğüt vermek için çaba harcadıysa muhtemelen sandığımızdan daha büyük bir hata yapmışızdır. Böyle durumlarda içimizden öğüdü reddetmek gelebilir. Öğüdü veren kişiyi ya da konuşma tarzını eleştirebiliriz. Fakat alçakgönüllüysek doğru bir tutum sergilemeye çalışırız. Alçakgönüllü biri öğüt aldığında bunu takdir eder. Şöyle örnekleyelim: Diyelim ki İbadet Salonundasınız ve birkaç kardeşle sohbet ediyorsunuz. Sonra onlardan biri sizi kenara çekip dişinizde bir şey kaldığını söylüyor. Belki ilk başta utanırsınız, ama bunu söylediği için memnun olursunuz. Hatta “Keşke biri daha önce uyarsaydı!” diye düşünürsünüz. Benzer şekilde, bir kardeşimiz bize ihtiyacımız olan bir öğüt verdiğinde de alçakgönüllü davranmalı ve ona minnettar olmalıyız. O kişiyi düşmanımız değil, dostumuz olarak görmeliyiz (Özd. 27:6; Gal. 4:16). w19.09 5 p. 11-12
13 Kasım Cumartesi
Oğlum, babanın buyruğuna uy, annenin öğrettiği kanundan sapma (Özd. 6:20).
Yehova annelere ailede önemli bir rol vermiştir ve onlar çocuklarının üzerinde bir ölçüde yetkiye sahiptir. Aslında bir annenin söz ve davranışları çocuklarını ömür boyu etkileyebilir (Özd. 22:6). Annelerin, İsa’nın annesi Meryem’den neler öğrenebileceğine bakalım. Meryem Kutsal Yazıları çok iyi biliyordu. Yehova’ya derin bir saygı duyuyordu ve O’nunla güçlü bir ilişkisi vardı. Meryem, tüm hayatı değişecek olsa bile Yehova’nın isteğine boyun eğmeye hazırdı (Luka 1:35-38, 46-55). Siz anneler, Meryem’i nasıl örnek alabilirsiniz? İlk olarak, Kutsal Kitabı şahsen inceleyerek ve Yehova’ya düzenli şekilde dua ederek O’nunla ilişkinizi güçlü tutun. İkinci olarak, Yehova’yı memnun etmek için yaşamınızda değişiklikler yapmaya hazır olun. w19.09 18 p. 17-19
14 Kasım Pazar
Kimsenin sayamayacağı bir büyük kalabalık (Vah. 7:9).
Tanrı Elçi Yuhanna’ya gelecekle ilgili heyecan verici bir görüntü gösterdi. Bu görüntüde, meleklere Tanrı’nın kullarından oluşan bir grubun son mühürlenmesi bitene dek, büyük sıkıntının yıkıcı rüzgârlarını tutmaları söyleniyordu (Vah. 7:1-3). Bu grup İsa’yla birlikte gökte hüküm sürecek 144.000 kişiden oluşuyordu (Luka 12:32; Vah. 7:4). Yuhanna sonra çok büyük başka bir gruptan söz ederek şöyle dedi: “Bundan sonra baktım, her milletten, her kabileden, her halktan ve her dilden kimsenin sayamayacağı bir büyük kalabalık. . . . . Tahtın ve Kuzunun önünde duruyorlardı” (Vah. 7:9-14). Yuhanna gelecekte sayısız insanın Tanrı’ya doğru şekilde ibadet edeceğini öğrendiğinde kim bilir ne kadar mutlu oldu! Gördüğü görüntü şüphesiz Yuhanna’nın imanını güçlendirdi. Bizim imanımızı daha da çok güçlendirmeli, çünkü bu görüntünün gerçekleştiği dönemde yaşıyoruz. Büyük sıkıntıda hayatta kalmayı ve yeryüzünde sonsuza dek yaşamayı ümit eden milyonlarca kişinin toplandığına tanık oluyoruz. w19.09 26 p. 2-3
15 Kasım Pazartesi
Onların üzerine ani bir yıkım gelecek; bundan asla kaçamayacaklar (1. Sel. 5:3).
Dünya liderlerinin, uzun süredir beklediğimiz “barış ve güvenlik” ilanını yaptığını hayal edin. Belki dünyanın daha önce hiç olmadığı kadar güvenli olduğunu söyleyerek böbürlenecekler. Dünyadaki sorunları kontrol altına aldıklarını düşünmemizi isteyecekler. Oysa hemen sonra gerçekleşecek olayları hiçbir şekilde kontrol edemeyecekler. “Büyük Babil” yok edilecek! (Vah. 17:5, 15-18). Dünya liderleri “Tanrı’nın yüreklerinde uyandırdığı arzuyla, . . . . Tanrı’nın düşüncesini gerçekleştirecekler.” Bu düşünce nedir? Hıristiyan Âleminin de dahil olduğu sahte din dünya imparatorluğunu yok etmek. Tanrı ‘kızıl canavarın’ ‘on boynuzunun’ yüreğine Kendi düşüncesini gerçekleştirme arzusu koyacak. “On boynuz” ifadesi “canavarı” (yani Birleşmiş Milletleri) destekleyen bütün siyasi güçleri temsil eder (Vah. 17:3, 11-13; 18:8). Siyasi güçlerin sahte dine saldırması, büyük sıkıntının başladığını gösterecek. Bu, tüm dünyayı etkileyen ani ve korkunç bir olay olacak! w19.10 14 p. 1, 3
16 Kasım Salı
Lider olma sevdasındaki Diotrefis, bizden gelen hiçbir şeyi saygıyla kabul etmiyor (3. Yuhn. 9).
Birinci yüzyılda Diotrefis Hıristiyan cemaatine önderlik eden biraderleri kıskandı ve cemaatte ‘lider olma sevdasına’ kapıldı. Bu yüzden Elçi Yuhanna’nın ve diğer sorumlu kardeşlerin saygınlığına gölge düşürmek için onları sürekli kötüledi (3. Yuhn. 10). Diotrefis kadar ileri gitmesek de, istediğimiz bir hizmet ayrıcalığı başkasına verildiğinde biz de kıskançlık duymaya başlayabiliriz; özellikle de bu görevi en az o kişi kadar iyi yapabileceğimizi düşünüyorsak. Kıskançlık zehirli bir ot gibidir. Tohumları yüreğimize kök saldıktan sonra ondan kolayca kurtulamayız. Kıskançlık gurur ve bencillik gibi kötü niteliklerle beslenir. Bu zararlı duygu sevgi, şefkat ve iyilikseverlik gibi güzel nitelikleri boğabilir. Kıskançlığın yüreğimizde filiz vermeye başladığını fark ettiğimiz anda onu söküp atmalıyız. w20.02 15 p. 6-7
17 Kasım Çarşamba
Bana bedende bir diken . . . . verildi (2. Kor. 12:7).
Pavlus bu benzetmeyle, acı veren kişisel bir sıkıntıyla mücadele ettiğini anlatıyordu. Bu sıkıntıyı kendisini sürekli ‘tokatlayan’ bir “Şeytan meleği” olarak adlandırdı. Pavlus’un yaşadığı sıkıntıya Şeytan ve cinleri doğrudan sebep olmamış olabilir, yani belki dikeni onlar batırmadı. Fakat bu ‘dikeni’ fark ettiklerinde Pavlus’un çektiği acıyı artırmak için dikeni adeta daha derine itmiş olabilirler. Peki Pavlus ne yaptı? İlk başta bu ‘dikenden’ kurtulmak istedi. Şöyle diyor: “Bundan kurtulmak için Rabbe [Yehova’ya] üç kez yalvardım.” Ancak Pavlus’un yalvarışlarına rağmen bedenindeki diken ortadan kalkmadı. Bu durum Yehova’nın Pavlus’un dualarını cevaplamadığı anlamına mı geliyordu? Hayır. Yehova onun dualarını cevapladı. Sorunu ortadan kaldırmadı, ama Pavlus’a dayanması için güç verdi. Ona şöyle dedi: “Gücüm zayıflıkta tam olur” (2. Kor. 12:8, 9). Pavlus Tanrı’nın yardımıyla sevincini ve huzurunu koruyabildi (Filip. 4:4-7) w19.11 9 p. 4-5.
18 Kasım Perşembe
Yehova tam bağlılık isteyen . . . . bir Tanrı’dır (Nahm. 1:2).
Yehova tam bağlılık görmeyi hak eder, çünkü bizi O yarattı ve hayat verdi (Vah. 4:11). Ancak önümüzde bir zorluk var. Yehova’yı seviyor ve saygı duyuyor olsak da, hayatımızdaki bazı şeyler bizim için o kadar önemli hale gelebilir ki, O’na hak ettiği bağlılığı göstermemize engel olabilir. Kutsal Kitaba göre, Tanrı’ya bağlılık göstermek O’na derin bir sevgi duymayı içerir. Yehova’ya tam bağlılık duyuyorsak yalnızca O’na ibadet ederiz. Hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin yüreğimizde Yehova’ya ait olan yeri almasına izin vermeyiz (Çık. 34:14). Yehova’ya körü körüne bağlılık duymuyoruz. Tanrı’ya duyduğumuz bağlılık O’nun hakkında öğrendiğimiz gerçeklere dayanıyor. Yehova’nın harika niteliklerine hayran kaldık. O’nun sevdiği ve sevmediği şeyleri biliyoruz ve bu konuda biz de aynı şekilde düşünüyoruz. İnsanlarla ilgili amacının ne olduğunu anladık ve buna uygun yaşıyoruz. Ayrıca bize Kendisiyle dost olma fırsatını verdiği için kendimizi ayrıcalıklı hissediyoruz (Mezm. 25:14). Yaratıcımız hakkında öğrendiğimiz her ayrıntı bizi O’na daha da yaklaştırıyor (Yak. 4:8). w19.10 26 p. 1-3
19 Kasım Cuma
Gerçek dost her zaman sever; o, sıkıntılı günler için doğmuş kardeştir (Özd. 17:17).
Bugün iman kardeşlerimiz çok çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Örneğin birçoğu doğal afetlerden ya da insanların yol açtığı felaketlerden etkileniyor. Böyle durumlarda bazılarımız onlara evini açabilir. Başkaları maddi olarak destek olabilir. Fakat hepimiz bu kardeşlerimize yardım etmesi için Yehova’ya dua edebiliriz. Bir kardeşimizin moralinin bozuk olduğunu öğrendiğimizde, ne diyeceğimizi veya nasıl davranacağımızı bilemeyebiliriz. Ancak hepimiz ona birçok yolla yardım edebiliriz. Örneğin dostumuza zaman ayırabiliriz. O konuşurken şefkatle dinleyebiliriz. Ayrıca bizi en çok teselli eden ayeti paylaşabiliriz (İşa. 50:4). Önemli olan, bize ihtiyaçları olduğunda dostlarımızın yanında olmamızdır. İman kardeşlerimizle şimdiden güçlü ilişkiler kurmaya ve bu ilişkileri korumaya kararlı olmalıyız. Bu dostluklar sadece bu ortamın sonuna kadar değil, sonsuza kadar sürecek! w19.11 7 p. 18-19
20 Kasım Cumartesi
Yehova’ya sunulacak paylaşma kurbanıyla ilgili kanun . . . . şudur (Lev. 7:11).
Bu, İsrailli birinin Yehova Tanrı’ya sevgisinden dolayı verdiği gönüllü bir sunuydu. Kurban edilen hayvanın etini, bu sunuyu veren kişi, ailesi ve kâhinler yerdi. Fakat hayvanın sadece Yehova’ya sunulan bazı kısımları vardı. Peki hangi kısımları? Yehova, bir hayvanın yağını onun en iyi yeri olarak görüyordu. Ayrıca hayvanın böbrekleri gibi bazı kısımlarının da özel bir değeri olduğunu belirtmişti (Lev. 3:6, 12, 14-16). Dolayısıyla bir İsraillinin, hayvanın o kısımlarını ve yağını gönüllü olarak sunması Yehova’yı çok memnun ediyordu. Böyle bir sunu sunan kişi, Tanrı’ya elindekinin en iyisini vermek istediğini gösterirdi. Benzer şekilde İsa da Yehova’ya sevgisinden dolayı tüm yüreğiyle hizmet ederek, O’na gönüllü olarak elindekinin en iyisini sundu (Yuhn. 14:31). İsa için Tanrı’nın isteğini yapmak bir zevkti (Mezm. 40:8). İsa’nın Kendisine büyük bir istekle hizmet ettiğini görmek Yehova’yı ne kadar memnun etmiş olmalı! w19.11 22-23 p. 9-10
21 Kasım Pazar
Yedinci gün Sebttir, tam bir dinlenme günüdür. Yehova için kutsaldır (Çık. 31:15).
Kutsal Kitap, Tanrı’nın altı yaratma “gününden” sonra yeryüzüyle ilgili yaratma işlerini bitirdiğini söyler (Başl. 2:2). Fakat Yehova çalışmayı sever ve başka alanlarda çalışmaya devam ediyor (Yuhn. 5:17). Yehova altı “gün” çalışıp yedinci “gün” dinlendi, İsrailoğullarından da her yedinci gün dinlenmelerini istedi. Tanrı Sebt gününün Kendisi ile İsrail arasında bir işaret olacağını söyledi (Çık. 31:12-14). O gün hiç kimsenin çalışmasına izin verilmiyordu. Buna çocuklar, köleler, hatta çiftlik hayvanları bile dahildi (Çık. 20:10). Sebt günü sayesinde halk ruhi şeylere daha çok odaklanabiliyordu. İsa’nın zamanında birçok din adamı o günle ilgili çok katı kurallar koymuştu. Onlara göre Sebt gününde biraz başak koparmak ya da hasta birini iyileştirmek bile Kanuna aykırıydı (Mar. 2:23-27; 3:2-5). Bu tür görüşler Tanrı’nın düşünüşünü yansıtmıyordu ve İsa kendisini dinleyenlere bunu açıkça söyledi. w19.12 3-4 p. 8-9
22 Kasım Pazartesi
Sevgili çocukları olarak Tanrı’ya benzemeye çalışın (Efes. 5:1).
Yehova’nın kişiliğini oluşturan nitelikler hakkında daha çok şey öğrendikçe O’nu daha iyi örnek alabiliriz. Davut gökteki Babasını çok iyi tanıyordu, dolayısıyla insanlarla ilişkilerinde O’nu örnek alabildi. Yehova’yla güçlü bir ilişkiye sahip olduğundan İsrail’in en çok sevilen krallarından biri oldu ve Yehova diğer kralları değerlendirirken onları Davut’la kıyasladı (1. Kral. 15:11; 2. Kral. 14:1-3). Bundan hangi dersi alabiliriz? ‘Tanrı’ya benzemeye çalışmalıyız.’ Tanrı’nın kişiliğini örnek aldığımızda O’nun çocukları olduğumuzu da gösteririz (Efes. 4:24). Yehova hakkında bilgi almanın sonu olmayacak (Vaiz 3:11). Önemli olan O’nun hakkında ne kadar çok şey bildiğimiz değil, bildiklerimizi uygulamamızdır. Öğrendiklerimizi hayata geçirir ve gökteki sevgi dolu Babamıza benzemeye çalışırsak, O da bize yaklaşmaya devam edecek (Yak. 4:8). Yehova Sözü aracılığıyla şu güvenceyi veriyor: O Kendisini tanımaya çalışanları asla bırakmayacak! w19.12 20 p. 20; 21 p. 21, 23
23 Kasım Salı
Yürek en büyük haindir (Yer. 17:9).
Yakup tüm oğullarını seviyordu, fakat 17 yaşındaki Yusuf’a özel bir sevgisi vardı. Bu durum Yusuf’un abilerini nasıl etkiledi? Onu kıskandılar ve bunun sonucunda ondan nefret etmeye başladılar. Bu yüzden Yusuf’u köle olarak sattılar ve babalarına yalan söylediler; onu kandırıp en sevdiği oğlunu vahşi bir hayvanın öldürdüğüne inandırdılar. Kıskançlık yüzünden ailenin huzuru bozuldu ve babaları perişan oldu (Başl. 37:3, 4, 27-34). Kıskançlık ve haset ölüme yol açan “günahkâr bedenin işleri” arasındadır ve bu davranışları alışkanlık edinenlerin Tanrı’nın Krallığında mirası olmayacak (Gal. 5:19-21). Haset çoğu zaman düşmanlık, çekişme ve öfke nöbetleri gibi kötü davranışlara yol açar. Yusuf’un abilerinin durumuna bakınca, kıskançlığın ilişkilere nasıl zarar verebileceğini ve bir ailenin huzurunu nasıl bozabileceğini görüyoruz. Tabii ki hiçbirimiz onların yaptığını yapmayız, ancak hepimizin kusurlu ve hain bir yüreği var. Dolayısıyla bazen başkalarını kıskanabiliriz. w20.02 14 p. 1-3
24 Kasım Çarşamba
Başkalarını kendinizden üstün tutarak alçakgönüllü davranın (Filip. 2:3).
Bir defasında Yehova, Toplanma Çadırının yanında duran bir grup İsrailli ihtiyara Musa’nın üzerindeki kutsal ruhtan verdi. Çok geçmeden Musa, Toplanma Çadırının bulunduğu yere gitmemiş iki ihtiyarın da kutsal ruhu aldığını ve peygamberlik etmeye başladığını duydu. Yeşu o iki ihtiyara engel olmasını istediğinde Musa ne tepki verdi? Yehova’nın bu iki erkeğe verdiği ayrıcalığı kıskanmadı. Bunun yerine alçakgönüllü bir şekilde onlar adına sevindi (Say. 11:24-29). Musa’nın tutumundan hangi dersi alabiliriz? Eğer bir ihtiyarsanız, çok sevdiğiniz bir görevi yerine getirmesi için başka birini eğitmeniz sizden hiç istendi mi? Musa gibi alçakgönüllüyseniz o biraderi kendiniz için bir tehdit olarak görmezsiniz. Tersine kardeşinize yardım etmekten mutluluk duyarsınız. w20.02 15 p. 9; 17 p. 10-11
25 Kasım Perşembe
İçindeki kaygı insanın yüreğini karartır; iyi söz ise yüreği sevindirir (Özd. 12:25).
Bir hastalığa yakalanmak bize duygusal olarak zarar verebilir. İnsanların bir sıkıntımız olduğunu fark etmesi ya da başkalarının yardımına muhtaç olmak bizi utandırabilir. İnsanlar hastalığımızın farkında olmasa bile, eskiden yaptığımız şeyleri artık yapamadığımız için kendimizi çok kötü hissedebiliriz. Böyle zor zamanlarda Yehova bize moral verir. Bunu nasıl yapar? Yehova Kutsal Kitaba, hastalığımıza rağmen O’nun için değerli olduğumuzu hatırlatan pek çok iyi söz kaydettirmiştir (Mezm. 31:19; 41:3). Bu sözler aracılığıyla Tanrı hastalığımızın yol açtığı olumsuz duygularla mücadele etmemize yardım edecektir. Emin olun Yehova neler yaşadığınızı biliyor. İçinde bulunduğunuz durumla ilgili doğru bir bakış açısı edinmenize yardım etmesi için O’na yalvarın. Sonra Yehova’nın Kutsal Kitapta sizin için sakladığı ‘iyi sözleri’ bulun. O’nun, kullarına ne kadar değer verdiğini gösteren ayetlere odaklanın. Bunu yaptığınızda, Yehova’nın Kendisine sadakatle hizmet eden kullarından hiçbir iyiliği esirgemediğini göreceksiniz (Mezm. 84:11). w20.01 15-16 p. 9-10; 17 p. 12
26 Kasım Cuma
Kötüyü değil iyiyi örnek al (3. Yuhn. 11).
İshak zengin bir adamdı, bu nedenle Filistîler onu kıskandı (Başl. 26:12-14). Öyle ki İshak’ın kuyularını bile kapattılar; oysa İshak sürülerine su vermek için o kuyulara muhtaçtı (Başl. 26:15, 16, 27). O Filistîler gibi bugün de bazı insanlar, kendilerinden daha fazla maddi şeye sahip olan kişileri kıskanıyor. Duydukları haset nedeniyle onların sahip olduğu şeylere arzu duymakla kalmıyor, onları bu şeylerden mahrum bırakmak da istiyorlar. Halk İsa’yı çok sevdiği için Yahudi din adamları onu kıskandı (Mat. 7:28, 29). İsa Tanrı’nın temsilcisiydi ve hakikati öğretiyordu. Yine de o din adamları İsa’nın adını karalamak için ona iftira attılar (Mar. 15:10; Yuhn. 11:47, 48; 12:12, 13, 19). Bu kayıttan ne öğrenebiliriz? Cemaat tarafından sevilen kardeşleri kıskanma eğilimiyle mücadele etmeliyiz. Onları kıskanmak yerine güzel niteliklerini örnek almaya çalışmalıyız (1. Kor. 11:1). w20.02 15 p. 4-5
27 Kasım Cumartesi
Kralın huzuruna çağrılmadan giren . . . . herkes için . . . . ceza ölümdür (Est. 4:11).
Yaklaşık 2.500 yıl önce Pers ülkesinde yaşadığınızı ve ülkenin hükümdarıyla konuşmak istediğinizi hayal edin. Hükümdarın izni olmadan ona yaklaşmak aklınızın ucundan bile geçmez, çünkü bu hayatınıza mal olabilir. Yehova geçmişteki Pers hükümdarları gibi olmadığı için ne kadar minnettar olsak azdır! O, istediğimiz zaman ve hiç çekinmeden Kendisiyle konuşmamızı ister. Örneğin Yüce Yaratıcı, Mutlak Gücün Sahibi ve Ulu Rab gibi unvanlara sahip olsa da Kendisine “Baba” dememizi, O’na bu sıcak ifadeyle hitap etmemizi ister (Mat. 6:9). Evet, Yehova kendimizi O’na böylesine yakın görmemizi istiyor! Yehova’ya “Baba” diye hitap edebiliriz, çünkü O hayatımızın kaynağıdır (Mezm. 36:9). Babamız olduğu için Yehova’ya itaat etmekle yükümlüyüz. O’nun bizden istediklerini yaptığımızda harika nimetlere sahip oluruz (İbr. 12:9). Bu nimetler arasında, gökte veya yeryüzünde sonsuza dek yaşamak vardır. w20.02 2 p. 1-3
28 Kasım Pazar
İnsanları öğrencim olarak yetiştirin (Mat. 28:19).
Hedefimiz inceleme yaptığımız kişinin ruhen gelişmesine yardım etmektir (Efes. 4:12). Bir kişi inceleme yapmayı kabul ettiğinde en çok ilgilendiği şey, tetkikin şahsen kendisine nasıl yarar sağlayacağı olabilir. Fakat Yehova’ya duyduğu sevgi arttıkça, cemaatteki kişiler de dahil başkalarına nasıl yardım edebileceğini düşünmeye başlayabilir (Mat. 22:37-39). Ayrıca uygun bir zamanda, Krallıkla ilgili faaliyetleri maddi olarak destekleme ayrıcalığına değinmekten çekinmeyin. Sorunlar çıktığında ne yapması gerektiğini öğretin. Diyelim ki inceleme yaptığınız biri müjdeci oldu ve size cemaatten bir kardeşe kırıldığını söylüyor. Taraf tutmak yerine Kutsal Kitaba göre ne yapması gerektiğini açıklayın. Kardeşini bağışlayabilir ve meseleyi unutabilir. Ancak bağışlayamıyorsa ‘kardeşini kazanmak’ amacıyla onunla nazikçe ve sevgiyle konuşmalı (Matta 18:15 ile karşılaştırın). Kardeşiyle konuşurken neler söyleyeceği konusunda hazırlık yapmasına yardımcı olun. w20.01 5-6 p. 14-15
29 Kasım Pazartesi
Sana . . . . günahımı itiraf ettim, suçumu örtmedim. . . . . Sen de suçumu, günahlarımı affettin (Mezm. 32:5).
Bağışlanmak için dua ettiğimizde, terbiyeyi kabul ettiğimizde ve aynı hataları tekrarlamamak için çaba gösterdiğimizde, Yehova tarafından bağışlanmanın bizim için çok önemli olduğunu gösteririz. Bu adımları atarsak huzurumuzu geri kazanırız. Şunu bilmek gerçekten çok rahatlatıcı: “Yehova kalbi kırık olanlara yakındır, ruhu ezik olanları kurtarır” (Mezm. 34:18). Bu ortamın sonuna giderek yaklaştığımız için, sıkıntı çekmemize ve kaygılanmamıza yol açan etkenler muhtemelen artacak. Kaygıya kapıldığınızda hemen dua ederek Yehova’dan yardım isteyin. Kutsal Kitabı düzenli olarak inceleyin. Hanna, Elçi Pavlus ve Kral Davut’u örnek alın. Kaygınızın nedenini saptayabilmek için gökteki Babanızdan yardım isteyin (Mezm. 139:23). Sıkıntılarınızı, özellikle de kontrolünüz dışında olanları Yehova’ya bırakın. Eğer bunu yaparsanız Yehova’ya şu sözleri söyleyen mezmur yazarının duygularını paylaşabilirsiniz: “Huzursuz düşünceler içimi sardığında, tesellilerin gönlümü okşar” (Mezm. 94:19). w20.02 24 p. 17; 25 p. 20-21
30 Kasım Salı
Kutsal Yazıların tümü Tanrı ilhamıdır (2. Tim. 3:16)
“Tanrı ilhamı” olarak çevrilen Yunanca ifade, sözcük anlamıyla “Tanrı tarafından üflenmiş” anlamına gelir. Tanrı kutsal ruhunu kullanarak Kendi düşüncelerini Kutsal Kitap yazarlarının zihinlerine “üflemiştir.” Kutsal Kitabı okuyup üzerinde derin düşündüğümüzde Tanrı’nın öğütleri zihnimize ve yüreğimize girer. Tanrı ilhamı olan bu düşünceler, hayatımızda O’nun istediği değişiklikleri yapmak üzere bizi harekete geçirir (İbr. 4:12). Fakat kutsal ruhtan olabildiğince çok yararlanmak için, Kutsal Kitabı düzenli olarak incelemeye ve üzerinde derin düşünmeye zaman ayırmalıyız. O zaman Tanrı’nın Sözü tüm sözlerimizi ve davranışlarımızı etkileyecek. Bunun yanı sıra, Tanrı’ya iman kardeşlerimizle birlikte ibadet etmeliyiz (Mezm. 22:22). İbadetlerimiz kutsal ruhun etkisini gösterdiği yerlerdir (Vah. 2:29). İbadet etmek için bir araya geldiğimizde kutsal ruh için dua ediyoruz, Tanrı’nın Sözüne dayanan ilahiler söylüyoruz ve kutsal ruhla tayin edilmiş biraderlerden Kutsal Kitaba dayanan bir eğitim alıyoruz. Ancak kutsal ruhtan mümkün olduğunca çok yararlanmak için ibadetlere hazırlıklı gelmeliyiz. w19.11 11 p. 13-14