Bölüm On
Prensler Prensi Önünde Kim Durabilir?
1, 2. Daniel’in, Belşatsar’ın krallığının üçüncü yılında gördüğü rüyet bizim için neden önemli?
YEHOVA’NIN Yeruşalim’deki mabedinin yıkılmasının üzerinden 57 yıl geçmişti. Şimdi Belşatsar ve babası Nabonidus Mukaddes Kitap peygamberliğindeki üçüncü dünya kudreti olan Babil İmparatorluğu’nu birlikte yönetiyorlar.a Tanrı’nın peygamberi Daniel Babil’de sürgün bulunuyor. “Kıral Belşatsarın kırallığının üçüncü yılında” Yehova, Daniel’in hakiki tapınmanın yeniden kurulmasıyla ilgili belirli ayrıntıları açıklayan bir rüyet görmesini sağlıyor.—Daniel 8:1.
2 Gördüğü rüyetin Daniel’in üzerinde derin bir etkisi olmuştu ve bu rüyet “sonun vaktinde” yaşayan bizleri de çok yakından ilgilendiriyor. Melek Cebrail, Daniel’e şunları der: “İşte, gazabın son vaktinde ne olacağını ben sana bildireyim; çünkü sonun muayyen vakti içindir.” (Daniel 8:16, 17, 19, 27) Öyleyse, Daniel’in gördüklerini ve bunların bugün bizim için taşıdığı anlamı derin bir ilgiyle inceleyelim.
İKİ BOYNUZLU KOÇ
3, 4. Daniel ırmağın önünde hangi hayvanın durduğunu gördü ve bu hayvan neyi simgeliyor?
3 Daniel “rüyette gördüm” diye yazıyor, “ve vaki oldu ki, ben gördüğüm zaman Elam vilâyetindeki Şuşan sarayında idim; ve rüyette gördüm, ve ben Ulay ırmağı yanında idim.” (Daniel 8:2) Daniel, gerçekten Babil’in 350 kilometre doğusundaki Şuşan’da (Susa, Elam’ın başkenti) mıydı, yoksa sadece rüyette mi kendini orada gördü, bu belirtilmiyor.
4 Daniel sözlerine şöyle devam ediyor: “Gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte, ırmağın önünde bir koç durmakta idi, ve iki boynuzu vardı.” (Daniel 8:3a) Koçun kimliği Daniel’den gizlenmiyor. Melek Cebrail sonra şunları açıklıyor: “Gördüğün iki boynuzu olan koç Medya ve Fars [Pers] kırallarıdır.” (Daniel 8:20) Medler Asur’un doğusundaki dağlık platodan gelmişlerdi, Persler ise başlangıçta Basra Körfezi’nin kuzey bölgesinde genellikle göçebe olarak yaşamış bir toplumdu. Bununla birlikte, Med-Pers İmparatorluğu büyüdükçe tebaalarında lüks hayata düşkünlük başladı.
5. ‘Sonradan çıkan’ boynuz nasıl daha yüksek oldu?
5 Daniel “bu iki boynuz yüksektiler” diye bildiriyor, “ancak biri ötekinden daha yüksekti, ve yüksek olanı sonradan çıktı.” (Daniel 8:3b) Sonradan çıkan daha yüksek boynuz Persleri, diğeri de Medleri temsil eder. İlk önce Medler üstün durumdaydı. Fakat MÖ 550’de Pers hükümdarı Koreş (Kyros), Med hükümdarı Astyages’e karşı kolay bir zafer kazandı. Koreş iki kavmin törelerini ve yasalarını kaynaştırıp krallıklarını birleştirerek fetihlerini yaydı. İmparatorluk o günden sonra ikili bir yapıya büründü.
KOÇ KENDİNİ ÇOK BÜYÜTÜYOR
6, 7. Koçun önünde nasıl “hiç bir hayvan duramadı”?
6 Daniel koçla ilgili tanımına şöyle devam ediyor: “Koçu garba, ve şimale, ve cenuba doğru tos vurmakta gördüm; ve onun önünde hiç bir hayvan duramadı, ve onun elinden kurtaran yoktu; ve dileğine göre yaptı, ve kendini büyüttü.”—Daniel 8:4.
7 Daniel’e gösterilen önceki rüyette Babil, denizden çıkan, aslana benzer kartal kanatlı bir canavarla temsil edilmişti. (Daniel 7:4, 17) O sembolik canavarın bu yeni rüyetteki ‘koçun’ önünde duramadığı görüldü. Babil MÖ 539’da Büyük Koreş’e yenik düştü. Bundan sonraki yaklaşık 50 yıl boyunca, siyasal güçleri simgeleyen “hiç bir hayvan” Mukaddes Kitap peygamberliğindeki dördüncü dünya kudreti Med-Pers İmparatorluğu’nun önünde duramadı.
8, 9. (a) “Koç” nasıl ‘batıya, kuzeye ve güneye doğru tos vurdu’? (b) Pers kralı I. Dareios’un ardılı hakkında Ester kitabı ne der?
8 ‘Doğudan’ gelen Med-Pers Dünya Kudreti ‘batıya, kuzeye ve güneye doğru tos vurarak’ istediğini yaptı. (İşaya 46:11) Büyük Koreş’in ardılı kral II. Kambyses Mısır’ı fethetti. Onun ardılı Pers kralı I. Dareios (Darius) MÖ 513’te İstanbul Boğazı’ndan geçip batıya yürüdü ve başkenti Byzantion (bugünkü İstanbul) olan Trakya topraklarını istila etti. MÖ 508’de Trakya’yı boyunduruğu altına aldı ve MÖ 496’da Makedonya’yı fethetti. Böylece Dareios’a kadar geçen dönemde Med-Pers “koçu” başlıca üç yönde topraklar ele geçirdi: kuzeyde Babil’i ve Asur’u, batıda Küçük Asya’yı, güneyde Mısır’ı.
9 Mukaddes Kitap Med-Pers İmparatorluğu’nun büyüklüğüne tanıklık ederek Dareios’un ardılı I. Kserkses’ten “Hintten Habeş iline kadar, yüz yirmi yedi vilâyet üzerine kırallık eden Ahaşveroş” olarak söz eder. (Ester 1:1) Ne var ki, bu büyük imparatorluk bir diğerine boyun eğmek zorundaydı ve bu konuda Daniel’in rüyeti, Tanrı’nın peygamberlik sözüne imanımızı kuvvetlendirecek çok ilginç bazı ayrıntılar ortaya koyar.
KOÇU YERE ÇALAN “ERGEÇ”
10. Daniel’in rüyetinde hangi hayvan “koçu” yere çaldı?
10 Daniel’in şimdi gördükleri karşısında ne kadar şaşırdığını bir düşünün. Kayıt şunları diyor: “Ben düşünmekte iken, işte, bütün yeryüzü üzerine garptan bir ergeç geldi, ve ayağı yere dokunmıyordu; ve ergecin gözleri arasında göze çarpan bir boynuzu vardı. Ve ırmağın önünde durmakta olduğunu gördüğüm, iki boynuzu olan koçun yanına geldi, ve onun üzerine kuvvetinin şiddetile seğirtti. Ve koçun yanına yaklaşmakta olduğunu gördüm, ve ona karşı kudurdu, ve koçu vurup iki boynuzunu kırdı, ve koçta onun önünde durmağa kuvvet yoktu; ve onu yere çaldı, ve onu çiğnedi; ve onun elinden koçu kurtaran yoktu.” (Daniel 8:5-7) Bütün bunlar ne anlama geliyor?
11. (a) Melek Cebrail “kıllı ergeç” ve onun ‘büyük boynuzu’ hakkında hangi açıklamayı yaptı? (b) Göze çarpar boynuz kimi temsil etti?
11 Daniel bu rüyetin anlamını tahmin etmek zorunda bırakılmadı; aynı şey bizim için de geçerlidir. Melek Cebrail, Daniel’e bu konuda şu bilgiyi veriyor: “O kıllı ergeç Yunan ili kıralıdır; ve gözleri arasında olan büyük boynuz birinci kıraldır.” (Daniel 8:21) MÖ 336’da Pers İmparatorluğu’nun son kralı III. Dareios (Kodommanos) taç giydi. Aynı yıl İskender Makedonya’da kral oldu. Tarihe bakıldığında Büyük İskender’in önceden bildirilen birinci ‘Yunan kralı’ olduğu görülür. İskender MÖ 334’te ‘batıdan’ hızla ilerledi. ‘Ayağı yere dokunmuyormuşcasına,’ fetih üzerine fetih yapıp “koçu” yere çaldı. Böylece Yunan İmparatorluğu, yaklaşık iki yüzyıl süren Med-Pers egemenliğine son verip Mukaddes Kitap açısından önem taşıyan beşinci dünya kudreti oldu. Tanrısal peygamberlik göze çarpar şekilde gerçekleşmişti!
12. Sembolik ergecin ‘büyük boynuzu’ nasıl ‘kırıldı’ ve onun yerine çıkan dört boynuz nelerdi?
12 Ne var ki, İskender’in iktidarı kısa ömürlü oldu. Rüyet devamen şunları açıklıyor: “Ve ergeç kendini pek çok büyüttü; ve zorlu olunca, büyük boynuz kırıldı; ve onun yerine, göklerin dört yeline doğru, göze çarpan dört boynuz çıktı.” (Daniel 8:8) Cebrail peygamberliği açıklayarak şunları diyor: “Kırılmış, ve yerine dört boynuz çıkmış olana gelince, o milletten dört kırallık çıkacak, fakat onun kuvvetinde olmıyacaklar.” (Daniel 8:22) Önceden bildirildiği gibi, İskender zaferlerle dolu yaşamının doruğunda, daha 32 yaşındayken “kırıldı,” diğer bir deyişle öldü. Büyük imparatorluğu sonunda generallerinin dördü arasında bölündü.
GİZEMLİ KÜÇÜK BOYNUZ
13. Dört boynuzun birinden ne çıktı ve nasıl davrandı?
13 Rüyetin bundan sonraki kısmı zamanımıza kadar uzanan 2.200 yılı aşkın bir dönem içinde gerçekleşiyor. Daniel şunları yazıyor: “Onların [dört boynuzun] birinden küçük bir boynuz çıktı, ve cenuba doğru, ve şarka doğru, ve güzel diyara doğru çok büyüdü. Göklerin ordusuna kadar da büyüdü; ve bu ordudan ve yıldızlardan bazılarını yere düşürdü, ve onları çiğnedi. Ve o ordunun başbuğuna (Prensine) kadar kendisini büyüttü; ve daimî yakılan takdimeyi ondan çekip aldı, ve makdisinin yeri yıkıldı. Ve ordu ile daimî yakılan takdime, günah yüzünden onun eline verildi; ve hakikati yere çaldı, ve istediğini yaptı, ve işi iyi gitti.”—Daniel 8:9-12.
14. Melek Cebrail sembolik küçük boynuzun etkinlikleri hakkında ne dedi ve bu boynuzun başına ne gelecekti?
14 Şimdi alıntılanan sözlerin anlamını kavramaya çalışmadan önce dikkatimizi Tanrı’nın meleğine yöneltmemiz gerekir. Melek Cebrail, İskender’in imparatorluğundan dört krallığın çıkacağına işaret ettikten sonra şunları dedi: “Onların kırallığının son vaktinde günahkârlar ölçülerini doldurunca, sert yüzlü, ve bilmeceler anlıyan bir kıral çıkacak. Ve onun kuvveti büyük olacak, fakat kendi kuvvetile değil; ve şaşılacak surette harap edecek, ve işi iyi gidecek, ve istediğini yapacak; ve zorlu adamları, ve mukaddes kavmı helâk edecek. Ve siyaseti ile elinde hileyi semereli kılacak; ve kendisini yüreğinde büyütecek, ve emniyet içinde olan bir çok adamları helâk edecek; ve reisler Reisine (prensler Prensine) karşı ayaklanacak; fakat kendisine el dokunmadan kırılacak.”—Daniel 8:23-25.
15. Melek Daniel’e rüyeti ne yapmasını söyledi?
15 Melek Daniel’e “sen rüyeti sakla” der, “çünkü çok günler içindir.” (Daniel 8:26) Rüyetin bu kısmı “çok günler” geçmeden gerçekleşmeyecekti ve Daniel’in ‘rüyeti saklaması’ gerekiyordu. Anlaşılan anlamı Daniel’den gizlenmişti. Ne var ki söz edilen “çok günler” şimdiye dek kuşkusuz geçmiş olmalı. Bu nedenle şunu soruyoruz: ‘Peygamberlik niteliği taşıyan bu rüyetin gerçekleşmesi konusunda dünya tarihi ne gösteriyor?’
KÜÇÜK BOYNUZ BÜYÜK KUVVET KAZANIYOR
16. (a) Küçük boynuz hangi sembolik boynuzdan çıktı? (b) Roma nasıl Mukaddes Kitap peygamberliğindeki altıncı dünya kudreti haline geldi, fakat o neden sembolik küçük boynuz değildi?
16 Tarihe göre, küçük boynuz dört sembolik boynuzun birinden, en batıdakinden çıkan bir filizdi. En batıdaki bu boynuz, General Kassandros’un Makedonya ve Yunanistan üzerindeki Helenistik krallığıydı. Trakya ve Küçük Asya kralı General Lysimakhos daha sonra bu krallığı kendisininkine kattı. Miladi tarihten önceki ikinci yüzyılda Roma batıdaki bu Helenistik toprakları fethetti. MÖ 30 yılına kadar bütün Helenistik krallıkları bir bir ele geçiren Roma kendini Mukaddes Kitap peygamberliğindeki altıncı dünya kudreti konumuna getirdi. Ne var ki, Roma İmparatorluğu Daniel’in rüyetindeki küçük boynuz değildi, çünkü bu imparatorluk ‘sonun tayin edilmiş vaktine’ kadar devam etmedi.—Daniel 8:19.
17. (a) Britanya’nın Roma İmparatorluğu’yla nasıl bir ilişkisi vardı? (b) Britanya İmparatorluğu’nun Makedonya ve Yunan Helenistik krallığıyla bağlantısı neydi?
17 Öyleyse tarih bu saldırgan ‘sert yüzlü kralın’ kim olduğunu gösteriyor? Britanya aslında Roma İmparatorluğu’nun kuzeybatısından çıkan filizdi. MS beşinci yüzyılın başlarına dek, şimdi Britanya denen yerde Roma eyaletleri bulunuyordu. Zamanla Roma İmparatorluğu gerileyip çöktü, fakat Yunan-Roma uygarlığının etkisi bir zamanlar Roma egemenliği altındaki Britanya’da ve Avrupa’nın diğer kısımlarında devam etti. Nobel ödüllü Meksikalı şair-yazar Octavio Paz “Roma İmparatorluğu çöktüğünde yerini Kilise aldı” diye yazdı. Sözlerine şunları ekledi: “Sonraki bilginler gibi Kilise pederleri de Hıristiyan öğretilerine Yunan felsefesini aşıladılar.” Ayrıca 20. yüzyıl filozofu ve matematikçisi Bertrand Russell şu yorumda bulundu: “Yunan kaynaklı Batı uygarlığı, iki bin beş yüz yıl önce [Küçük Asya’da bir Yunan kenti olan] Miletos’ta başlayan felsefe ve bilim geleneğine dayanır.” Böylece Britanya İmparatorluğu’nun kültürel kökünün Makedonya ve Yunan Helenistik krallığında bulunduğu söylenebilirdi.
18. ‘Sonun vaktinde’ ‘sert yüzlü bir kral’ haline gelen küçük boynuz nedir? Açıklayın.
18 Britanya 1763 yılına doğru iki güçlü düşmanını, İspanya ve Fransa’yı yenilgiye uğratmıştı. O tarihten sonra kendisinin denizler hâkimi ve Mukaddes Kitap peygamberliğindeki yedinci dünya kudreti olduğunu ortaya koydu. Britanya İmparatorluğu, 1776’da kendisinden kopan Amerika’daki 13 kolonisi Amerika Birleşik Devletleri’ni kurduktan sonra bile büyümeye devam ederek yerin yüzölçümünün ve nüfusunun dörtte birini kapsar duruma geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Britanya ile işbirliği sayesinde Angloamerikan ikili dünya kudretinin oluşmasıyla, yedinci dünya kudreti daha da kuvvetlendi. Bu dünya kudreti ekonomik ve askeri yönden gerçekten ‘sert yüzlü bir kral’ olmuştu. Şu halde ‘sonun vaktinde’ sert bir siyasal güç haline gelen küçük boynuz Angloamerikan Dünya Kudreti’dir.
19. Rüyette sözü geçen “güzel diyar” nedir?
19 Daniel küçük boynuzun ‘güzel diyara doğru çok büyüdüğünü’ gördü. (Daniel 8:9) Yehova’nın seçilmiş kavmine verdiği Vaat Edilen Diyar “bütün memleketlerin [yani, tüm yeryüzünün] süsü olan diyar” diye adlandırılacak güzellikteydi. (Hezekiel 20:6, 15) Gerçi Britanya 9 Aralık 1917’de Kudüs’ü zapt etmiş ve Filistin 1920 yılında Milletler Cemiyeti tarafından 14 Mayıs 1948’e kadar Büyük Britanya’nın mandası altına verilmişti. Fakat peygamberlik niteliği taşıyan bu rüyet birçok sembolik anlatım içeriyor. Ve rüyette sözü geçen “güzel diyar” Kudüs’ü değil, yedinci dünya kudretinin mevcudiyeti sırasında Tanrı tarafından mukaddes sayılan kavmin yerdeki durumunu simgeliyor. Angloamerikan Dünya Kudreti’nin mukaddesleri nasıl tehdit etmeye çalıştığını görelim.
“MAKDİSİNİN YERİ YIKILDI”
20. Küçük boynuzun yere düşürmeye çalıştığı “göklerin ordusu” ve “yıldızlar” kimlerdir?
20 Küçük boynuz “göklerin ordusuna kadar da büyüdü; ve bu ordudan ve yıldızlardan bazılarını yere düşürdü.” Meleğin açıklamasına göre küçük boynuzun alaşağı etmeye çalıştığı “göklerin ordusu” ve “yıldızlar” ‘mukaddes kavimdir.’ (Daniel 8:10, 24) Bu ‘mukaddesler’ İsa’nın ruhla meshedilmiş takipçileridir. Onlar, İsa Mesih’in dökülen kanı sayesinde yürürlüğe giren yeni ahit aracılığıyla Tanrı ile ilişki kurmaları sağlandığından kutsanmış, arındırılmış ve yalnızca Tanrı’ya özel bir hizmette bulunmak üzere ayrılmıştır. (İbraniler 10:10; 13:20) Kendilerini gökteki mirasta Oğlu’yla ortak mirasçı yapan Yehova’nın gözünde mukaddestirler. (Efesoslular 1:3, 14, 18-21) Öyleyse Daniel’in rüyetinde “göklerin ordusu” terimiyle, gökte Kuzu’yla birlikte hüküm sürecek olan 144.000 kişinin yerdeki artakalanına değiniliyor.—Vahiy 14:1-5.
21. Yedinci dünya kudretinin harap etmeye çalıştığı ‘mukaddes yerde’ kimler bulunuyor?
21 Günümüzde 144.000’lerin artakalanı, “semavî Yeruşalimin,” başka sözlerle Tanrı’nın şehre benzer Krallığının ve mabet düzenlemesinin yerdeki temsilcileridir. (İbraniler 12:22, 28; 13:14) Bu bakımdan onlar yedinci dünya kudretinin çiğneyip harap etmeye çalıştığı ‘mukaddes yerde’ bulunuyorlar. (Daniel 8:13) Bu mukaddes yerden Yehova’nın “makdisinin yeri” olarak da söz eden Daniel şunları diyor: “Daimi yakılan takdimeyi ondan [Yehova’dan] çekip aldı, ve makdisinin yeri yıkıldı. Ve ordu ile daimî yakılan takdime günah yüzünden onun eline verildi; ve hakikati yere çaldı, ve istediğini yaptı, ve işi iyi gitti.” (Daniel 8:11, 12) Bunlar nasıl gerçekleşti?
22. İkinci Dünya Savaşı’nda yedinci dünya kudreti nasıl göze çarpar bir “günah” işledi?
22 İkinci Dünya Savaşı’nda Yehova’nın Şahitlerinin başından neler geçti? Çok şiddetli zulüm gördüler. Zulüm önce Nazi ve Faşist ülkelerde başladı. Fakat kısa zamanda, ‘büyük kuvvet kazanan küçük boynuzun’ egemenliği altındaki geniş alanda ‘hakikat yere çalındı.’ Gökteki Krallığı duyuranların ‘ordusu’ ve onun ‘iyi haberi’ vaaz etme işi İngiliz Uluslar Topluluğu’nun hemen her yerinde yasaklandı. (Markos 13:10) Bu uluslar, Yehova’nın Şahitlerinin Tanrı’nın hizmetçisi olarak atanmış olmalarına hiç saygı göstermeyip din adamlarına tanıdıkları muafiyeti onlara tanımayı reddettiler. Yehova’nın sadık hizmetçileri Amerika Birleşik Devletleri’nde ayak takımının şiddet eylemleriyle karşılaştı ve çeşitli şekillerde aşağılandı. Yedinci dünya kudreti aslında Yehova’nın kavminin, tapınmasının sürekli özelliği olarak O’na devamlı sunduğu hamt kurbanını, başka sözlerle “dudakların meyvasını” çekip almaya çalıştı. (İbraniler 13:15) Bu dünya kudreti böylece Yüce Tanrı’nın hakkıyla sahip olduğu yeri, başka sözlerle ‘makdisinin yerini’ istila ederek ‘günah’ işledi.
23. (a) İkinci Dünya Savaşı’nda Angloamerikan Dünya Kudreti ‘prensler Prensine nasıl karşı’ geldi? (b) ‘Prensler Prensi’ kimdir?
23 Küçük boynuz II. Dünya Savaşı’nda ‘mukaddeslere’ zulmederek kendisini ‘o ordunun Prensine kadar’ büyüttü. Başka sözlerle, melek Cebrail’in bildirdiği gibi ‘prensler Prensine karşı’ ayaklandı. (Daniel 8:11, 25) ‘Prensler Prensi’ unvanı yalnızca Yehova Tanrı için kullanılır. Kimi Mukaddes Kitap tercümelerinde “Reis” ya da ‘Prens’ olarak geçen İbranice sar sözcüğü “hüküm sürmek” anlamındaki bir fiille bağlantılıdır. Bir kral oğluna ya da kraliyet sınıfından birine değinebildiği gibi, baş veya başkan olan biri için de kullanılır. Daniel kitabında reis ya da prens denen başka meleklerden de söz edilir. Bir örnek Mikael’dir. Tanrı bütün bu prenslerin Başprensi’dir. (Daniel 10:13, 21; ayrıca Mezmur 83:18 ile karşılaştırın.) Acaba prensler Prensi Yehova önünde durabilecek birini düşünebilir miyiz?
DOĞRU DURUMA GETİRİLEN ‘MUKADDES YER’
24. Daniel 8:14 bize hangi güvenceyi veriyor?
24 Hiç kimse, hatta Angloamerikan Dünya Kudreti gibi ‘sert yüzlü bir kral’ bile, prensler Prensi önünde duramaz. Bu kralın Tanrı’nın makdisini harap etme girişimleri başarılı olmuyor. Haberci melek “iki bin üç yüz akşamla sabah” süren bir dönemden sonra ‘mukaddes yerin mutlaka doğru durumuna getirileceğini’ ya da ‘zafer kazanacağını’ söyler.—Daniel 8:13, 14; The New English Bible.
25. Peygamberlikte verilen 2.300 günlük dönemin uzunluğu nedir ve hangi olayla bağlantılı olmalıdır?
25 İki bin üç yüz gün peygamberlikte verilen bir dönemdir. Bu nedenle peygamberlik kapsamında 360 günlük yıllar söz konusudur. (Vahiy 11:2, 3; 12:6, 14) Böylece 2.300 gün, 6 yıl, 4 ay ve 20 gün eder. Bu hangi dönemdir? Tanrı’nın kavmi 1930’larda çeşitli ülkelerde giderek daha çok zulüm görmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında da Angloamerikan ikili dünya kudretine bağlı ülkelerde Yehova’nın Şahitleri şiddetli ezalarla karşılaştı. Neden? ‘İnsanlardan ziyade Tanrı’ya itaat etmekteki’ kararlılıklarından. (Resullerin İşleri 5:29) Bu nedenle, 2.300 gün bu savaşla aynı devreye rastlıyor olmalıdır.b Bununla birlikte peygamberlikte verilen bu dönemin başlangıcı ve sonu hakkında acaba ne denebilir?
26. (a) İki bin üç yüz gün en erken ne zamandan başlanarak sayılmalı? (b) İki bin üç yüz günlük dönem ne zaman bitti?
26 ‘Mukaddes yerin’ olması gereken duruma ‘getirilmesi’ ya da onarılması için geçecek 2.300 gün, onun önceden Tanrı’nın gözünde ‘doğru durumda’ bulunduğu zamandan itibaren sayılmaya başlanmalı. Bunun için en erken tarih 1 Haziran 1938’dir. O tarihte, The Watchtower’da “Teşkilat” başlıklı makalenin birinci kısmı yayımlandı. İkinci kısmı ise 15 Haziran 1938 tarihli dergide çıktı. 1 ya da 15 Haziran 1938’den başlayarak 2.300 gün sayarsak (İbrani takvimine göre 6 yıl, 4 ay ve 20 gün) 8 ya da 22 Ekim 1944 tarihine varırız. Pittsburgh’ta (Pennsylvania ABD) yapılan bir özel ibadette, 30 Eylül ve 1 Ekim 1944’te, Watch Tower Society’nin başkanı “Günümüzde Teokratik Düzenleme” başlıklı konuşmayı sundu. Ekim’in 2’sinde düzenlenen yıllık genel kurul toplantısında, yasaların elverdiği ölçüde teokratik bir çizgiye ulaşabilmek çabasıyla Teşkilat’ın tüzüğünde değişiklik yapıldı. Mukaddes Kitabın açıklık getirilen taleplerinin yayımlanmasıyla kısa sürede Yehova’nın Şahitlerinin cemaatlerinde teokratik düzen çok daha kusursuz şekilde oturmuş oldu.
27. İkinci Dünya Savaşı’nın zulüm dolu yıllarında ‘daimi yakılan takdimenin’ kısıtlandığını gösteren kanıt neydi?
27 Bu 2.300 günün içinde, 1939’da başlayan II. Dünya Savaşında “daimi yakılan takdime” olarak Tanrı’nın makdisinde sunulan kurban, zulüm nedeniyle oldukça kısıtlanmıştı. 1938’de dünya çapında Yehova’nın Şahitlerinin faaliyetinin gözetimini sağlayan 39 büro varken, 1943’e doğru sadece 21 tane kalmıştı. Bu dönemde Gökteki Krallığı duyuranların sayısında da pek fazla artış olmuyordu.
28, 29. (a) İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Yehova’nın teşkilatında hangi gelişme oldu? (b) Düşmanın ‘mukaddes yeri’ yıkıp yok etmeye yönelik acımasızca girişimleri hakkında ne denebilir?
28 Yehova’nın Şahitleri II. Dünya Savaşı’nın son aylarında, Tanrı’ya teokratik bir teşkilat halinde hizmet ederek O’nun hükümdarlığını yüceltmeye kararlı olduklarını yeniden belirttiler. Bu amaçla 1944’te faaliyetlerini ve yönetim yapısını yeniden düzenlemeye başladılar. Gerçekten de, 15 Kasım 1944 tarihli The Watchtower’da “Son İş İçin Teşkilatlanma” başlıklı bir makale bulunuyordu. Bu ve aynı dönemde hizmet üzerinde odaklanan diğer makaleler 2.300 günün sona erdiğini ve ‘mukaddes yerin’ yine ‘doğru durumda’ bulunduğunu gösterdi.
29 Düşmanın ‘mukaddes yeri’ yıkıp yok etmeye yönelik acımasızca girişimleri tamamen boşa gitmişti. Gerçekten de ‘mukaddeslerin’ yerdeki artakalanı ve arkadaşları “büyük kalabalık” zafer kazanmıştı. (Vahiy 7:9) Ve teokratik yönden doğru durumda olan makdis şimdi Yehova’ya kutsal hizmet vermeye devam ediyor.
30. Yakında ‘sert yüzlü kralın’ başına ne gelecek?
30 Angloamerikan Dünya Kudreti hâlâ yerini muhafaza ediyor. Melek Cebrail “fakat kendisine el dokunmadan kırılacak” dedi. (Daniel 8:25) Mukaddes Kitap tarihindeki yedinci dünya kudreti, başka sözlerle bu ‘sert yüzlü kral’ pek yakında, Armagedon’da insan eliyle değil, insanüstü bir güçle kırılacak. (Daniel 2:44; Vahiy 16:14, 16) Prensler Prensi Yehova Tanrı’nın egemenlik hakkının o zaman doğrulanacağını bilmek ne kadar heyecan verici!
[Dipnotlar]
a Mukaddes Kitap açısından özel anlam taşıyan yedi dünya kudreti Mısır, Asur, Babil, Med-Pers, Yunan, Roma ve Angloamerikan ikili dünya kudretleridir. Yehova’nın kavmiyle geçmişteki ilişkileri nedeniyle bunların hepsi dikkate değer.
b Daniel 7:25 ‘Yüce Olan’ın mukaddeslerinin durmadan hırpalandığı’ bir dönemden de söz eder. Önceki bölümde açıklandığı gibi bu I. Dünya Savaşı’yla aynı döneme rastlar.
DİKKAT ETTİNİZ Mİ?
• Aşağıdakiler neleri temsil ediyor?
‘iki boynuzlu koç,’
“kıllı ergeç” ve ‘büyük boynuzu,’
‘büyük boynuzun’ yerine çıkan dört boynuz,
dört boynuzun birinden çıkan küçük boynuz.
• İkinci Dünya Savaşında Angloamerikan Dünya Kudreti ‘mukaddes yeri’ nasıl harap etmeye çalıştı; bunu başardı mı?
[Sayfa 166’daki harita/resim]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
Med-Pers İmparatorluğu
MAKEDONYA
MISIR
Memphis
ETİYOPYA
Yeruşalim
Babil
Ekbatana
Susa
Persepolis
HİNDİSTAN
[Sayfa 169’daki harita/resim]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
Yunan İmparatorluğu
MAKEDONYA
MISIR
Babil
İndus Irmağı
[Sayfa 172’deki harita]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
Roma İmparatorluğu
BRİTANYA
İTALYA
Roma
Yeruşalim
MISIR
[Sayfa 164’teki tam sayfa resim]
[Sayfa 174’teki resimler]
Angloamerikan Dünya Kudreti’nden Bazı Ünlü İsimler:
1. George Washington, ABD’nin ilk başkanı (1789-1797)
2. Kraliçe Victoria, İngiltere (1837-1901)
3. Woodrow Wilson, ABD başkanı (1913-1921)
4. David Lloyd George, İngiltere Başbakanı (1916-1922)
5. Winston Churchill, İngiltere Başbakanı (1940-1945, 1951-1955)
6. Franklin D. Roosevelt, ABD başkanı (1933-1945)