Kutsal Kitaptaki Sırası 9—1. Samuel
Yazarları: Samuel, Gad, Natan
Yazıldığı Yer: İsrail
Tamamlanma Tarihi: MÖ y. 1078
Kapsadığı Dönem: MÖ y. 1180-1078
1. (a) MÖ 1117’de İsrail ulusunun idari yapısında hangi büyük değişiklik oldu? (b) Bundan sonra neler olacaktı?
MİLATTAN ÖNCE 1117’de İsrail ulusunun idari yapısında çok büyük bir değişiklik oldu. Ülkenin başına bir kral atandı! Bu olay, İsrail’de Samuel’in peygamber olarak hizmet ettiği dönemde meydana geldi. Böyle bir değişimin yaşanacağını Yehova önceden görüp bildirdiyse de, İsrail halkının talebi üzerine monarşiye geçiş Samuel için hiç beklenmedik bir gelişmeydi. Doğumundan itibaren Yehova’nın hizmetine adanmış ve O’nun krallığını derin saygıyla kabul eden biri olan Samuel, Tanrı’nın kutsal milletini, yani kardeşlerini bekleyen acı sonuçları görebiliyordu. Samuel ancak Yehova emrettikten sonra onların isteğine boyun eğdi. “Ardından halka kralın yetkilerini anlattı ve onları bir kitaba yazıp Yehova’nın önüne koydu” (1. Sam. 10:25). Böylece hâkimler dönemi sona erdi ve krallar dönemi başladı. Krallar döneminin başında İsrail olağanüstü bir güç ve itibar kazanacak, fakat sonunda o itibarı da, Yehova’nın lütfunu da kaybedecekti.
2. (a) Birinci Samuel kitabını kimler yazdı? (b) Onlar nasıl kişilerdi?
2 Bu çok önemli dönemi kaydetme ayrıcalığı acaba kime verilecekti? Yehova yerinde olarak kayda başlaması için sadık Samuel’i seçti. Samuel, “Tanrı’nın İsmi” anlamına gelir. Gerçekten de Samuel o dönemde Yehova’nın ismini savunanlar arasında en dikkat çeken kişiydi. Anlaşılan bu kitabın ilk 24 bölümünü Samuel kaleme aldı. Onun ölümü üzerine, kitabı yazmaya Gad ile Natan devam etti ve kaydın Saul’un ölümüne kadarki birkaç yılı kapsayan kısmını onlar tamamladı. Bunu 1. Tarihler 29:29’daki şu sözlerden anlıyoruz: “Başından sonuna kadar Kral Davut’un dönemindeki olaylar, gören Samuel’in, peygamber Natan’ın ve gören Gad’ın yazılarında kayıtlıdır.” Krallar ve Tarihler kitaplarında kendilerinden önce yazılmış kayıtlara gönderme yapılırken, Samuel kitaplarında böyle göndermelerin neredeyse hiç olmaması, yazarlarının Davut’la aynı dönemde yaşadığını destekler. Samuel, Gad ve Natan o dönemde Yehova’nın peygamberi olarak tayin edilmişti ve ulusun gücünü tüketen putperestliğe şiddetle karşı çıkmıştı.
3. (a) Birinci Samuel kitabı Kutsal Yazıların içinde nasıl başlı başına bir kitap oldu? (b) Kitap ne zaman tamamlandı? Kaç yıllık bir dönemi kapsar?
3 Samuel kitapları aslında tek tomardı. Yunanca Septuagint tercümesinin bu kısmı yayımlanırken Samuel kitabı ikiye ayrıldı. Septuagint’te Birinci Samuel kitabının adı Birinci Krallıklar’dı. Latince Vulgata çevirisinde de bu bölünme benimsendi ve kitabın adı Birinci Krallar olarak kabul edildi. Bu durum Kutsal Kitabın Katolik çevirilerinde günümüze dek devam etti. Birinci ve İkinci Samuel kitaplarının aslında tek kitap olduğu, 1. Samuel 28:24’teki Masoretik nottan da bellidir. O notta bu ayetin Samuel kitabının tam ortasında olduğu yazar. Anlaşılan Birinci Samuel kitabı MÖ yaklaşık 1078’de tamamlanmıştır. Dolayısıyla kitap MÖ 1180 civarından 1078’e dek geçen, yüz yıldan biraz daha uzun bir dönemi kapsar.
4. Birinci Samuel kaydının doğruluğunu gösteren hangi kanıtlar var?
4 Kaydın doğruluğunu gösteren pek çok kanıt mevcut. Bunlardan biri, anlatılanların yörenin coğrafi özelliklerine uymasıdır. Örneğin kayda göre Yonatan, Mikmaş’taki Filistî garnizonuna başarılı bir saldırı düzenledi ve bu sayede Filistîler tamamen bozguna uğratıldı. Bu saldırının bir benzeri, I. Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz komutan tarafından gerçekleştirildi. Bu komutanın, Tanrı ilhamı Samuel kaydındaki coğrafi noktaları izleyerek Osmanlı ordusunu yendiği söylenir (14:4-14).a
5. Kutsal Kitap yazarları Birinci Samuel kitabında anlatılanları nasıl doğrular?
5 Kitabın Tanrı ilhamı olduğunu ve doğruluğunu gösteren çok daha güçlü kanıtlar da var. Kitap, İsrail’in kral isteyeceğine dair Yehova’nın yıllar önce bildirdiklerinin aynen yerine geldiğini gösterir (Tekr. 17:14; 1. Sam. 8:5). Uzun zaman sonra Hoşea bu kaydı doğrulayarak Yehova’nın şu sözlerini aktardı: “Sana öfkeyle bir kral verdim, gazapla onu geri alacağım” (Hoş. 13:11). Petrus’un Samuel’den, İsa’nın yaşadığı “günleri açıkça bildirmiş” bir peygamber olarak söz etmesi de kitabın Tanrı ilhamı olduğunu gösterir (Elçi. 3:24). Ayrıca Pavlus İsrail tarihindeki önemli olaylara değinirken 1. Samuel 13:14’ten alıntı yapar (Elçi. 13:20-22). Kitabın doğruluğuna dair en önemli tanıklık ise İsa’ya aittir. O, Ferisilere şöyle sormuştu: “Davut ve yanındaki adamlar acıktığında, Davut’un ne yaptığını okumadınız mı?” İsa daha sonra Davut’un huzur ekmeklerini istediğine değindi (Mat. 12:1-4; 1. Sam. 21:1-6). Daha önce belirtildiği gibi Ezra da kaydın doğruluğunu kabul etti (1. Tar. 29:29).
6. Kutsal Kitabın içindeki başka hangi kanıtlar Birinci Samuel kitabının doğruluğunu gösterir?
6 Davut’un yaptıklarını anlatan asıl kitap Samuel olduğundan, Kutsal Yazılarda Davut’tan her söz edilişi bu kitabın Tanrı ilhamı Sözün bir kısmı olduğuna dair kanıt oluşturur. Samuel kitabındaki olaylara Davut’un yazdığı bazı mezmurların üst yazılarında da değinilir. Bunlar arasında 59. Mezmur (1. Sam. 19:11), 34. Mezmur (1. Sam. 21:13, 14) ve 142. Mezmur sayılabilir (1. Sam. 22:1 veya 1. Sam. 24:1, 3). Dolayısıyla, Birinci Samuel kitabının Tanrı ilhamı doğru bir kayıt olduğunun Tanrı’nın Sözü içinde yer alan kanıtlarla kesin bir şekilde desteklendiğini söyleyebiliriz.
BİRİNCİ SAMUEL KİTABININ İÇERİĞİ
7. Kitapta hangi İsrail önderlerinin hayatı anlatılır?
7 Kitap İsrail’deki dört önderin yaşamını tümüyle ya da kısmen anlatır. Bunlar Başkâhin Eli, Samuel peygamber, ilk kral Saul ve sonraki kral olarak tayin edilen Davut’tur.
8. Samuel nasıl bir ortamda doğdu ve ‘Yehova’ya hizmet etmeye başladı’?
8 Eli’nin hâkimlik dönemi ve küçük Samuel (1:1–4:22). Kaydın başında Hanna’yı tanırız. Bir Levioğlu olan kocası Elkana onu çok sevmektedir. Ne var ki, Hanna’nın hiç çocuğu olmadığından Elkana’nın diğer karısı Peninna onu hep küçümser. Yehova’nın ahit sandığının bulunduğu Şilo’ya ailece yaptıkları yıllık ziyaretlerin birinde, Hanna Yehova’ya yakararak bir erkek evlat ister. Eğer duası cevaplanırsa çocuğu Yehova’nın hizmetine adayacağına söz verir. Tanrı onun duasını cevaplar ve Hanna’nın bir oğlu olur. Çocuğun adını Samuel koyar. Çocuğu sütten keser kesmez onu Tanrı’nın evine getirir ve ‘Yehova’ya verdiğini’ söyleyerek Başkâhin Eli’ye emanet eder (1:28). Sonra Hanna bir sevinç ilahisi söyleyerek minnettarlığını ve mutluluğunu dile getirir. Böylece çocuk ‘Eli’nin gözetiminde Yehova’ya hizmet etmeye başlar’ (2:11).
9. Samuel nasıl peygamber oldu?
9 Fakat başkâhin Eli’nin hayatında bazı sorunlar vardır. Eli yaşlanmıştır, iki oğlu ise ‘Yehova’yı tanımayan’ adi adamlar olmuşlardır (2:12). Onlar kâhin olarak sahip oldukları konumu hırslarını ve ahlaksız arzularını tatmin etmek için kullanmaktadır. Eli onların yanlışlarını düzeltmez. Bunun üzerine Yehova, Eli’nin ailesine yönelik hüküm mesajları bildirir ve ‘onun evinde hiçbir adamın yaşlılığını göremeyeceğini’, iki oğlunun da aynı gün öleceğini söyler (1. Sam. 2:30-34; 1. Kral. 2:27). Son olarak da Eli’ye Samuel’i göndererek, duyan herkesin şaşkınlıktan donup kalacağı bir hüküm mesajı verir. Böylece küçük Samuel İsrail’de Yehova’nın peygamberi olarak görevlendirilmiş olur (1. Sam. 3:1, 11).
10. Yehova Eli’nin ailesine verdiği hükmü nasıl yerine getirdi?
10 Zamanı gelince Yehova Filistîleri harekete geçirerek hükmünü yerine getirir. Savaş İsrailoğullarının aleyhine dönünce tüm halk Ahit Sandığını Şilo’dan alır, var güçleriyle bağırarak ordugâha getirir. İsrailoğullarının bağırışlarını duyan ve sandığın İsrail ordugâhına getirildiğini anlayan Filistîler birbirlerini yüreklendirir, İsrail ordusunu tamamen bozguna uğratarak şaşırtıcı bir zafer kazanırlar. Sandık Filistîlerin eline geçer ve Eli’nin iki oğlu ölür. Sandık için yüreği titreyen Eli olanları öğrenir. Sandıktan söz edildiğini duyunca, oturduğu iskemleden arkaya doğru düşer ve boynu kırılarak ölür. Eli’nin 40 yıllık hâkimlik dönemi böylece sona erer. Sandık Yehova’nın halkıyla birlikte oluşunu temsil ettiğinden, gerçekten de ‘İhtişam İsrail’den uzaklara gitmiştir’ (4:22).
11. Sandığın uğur getirmesi için kullanılamayacağı nasıl anlaşıldı?
11 Samuel İsrail’de hâkimlik yapıyor (5:1–7:17). Yehova’nın sandığının uğur getirmesi için kullanılamayacağını öğrenme sırası Filistîlere gelmiştir ve onlar bunu çok ağır bir bedel ödeyerek öğrenirler. Sandığı Aşdod’daki Dagon tapınağına getirdiklerinde, tanrılarının heykeli yüzüstü yere düşer. Ertesi gün Dagon’u yine eşikte yüzüstü yatar halde bulurlar, bu sefer kafası ve elleri kesiktir. Batıl inançlara sahip Filistîler bu olay üzerine, ‘Dagon evinin eşiğine basmamayı’ âdet edinirler (5:5). Ardından sandığı önce aceleyle Gat’a, sonra da Ekron’a götürürler, fakat boşunadır! Tanrı Filistîleri kargaşayla, basur hastalığıyla ve kemirgenlerle vurur. Artan ölümler karşısında çaresiz kalan Filistî müttefik beyleri, sandığı iki emzikli ineğin çektiği yeni bir arabaya koyarak İsrail’e geri gönderir. Beyt-şemeş’te sandığa saygısızca bakan bazı İsrailoğullarının da başına bela gelir (Say. 4:6, 20; 1. Sam. 6:19). Sandık en sonunda Kiryat-yearim’de Abinadab’ın evine getirilir ve orada kalır.
12. Samuel’in, halkın Yehova’ya doğru şekilde tapınması için gösterdiği çabanın ne gibi yararlı sonuçları oldu?
12 Sandık yaklaşık 20 yıl Abinadab’ın evinde kalır. Artık yetişkin olan Samuel, İsrail halkına Baal ve Aştoret putlarını atmaları ve Yehova’ya tüm yürekleriyle hizmet etmeleri için tembihte bulunur. Onlar da böyle yapar. Bir keresinde ibadet etmek için Mitspa’ya toplandıklarında, bu durumu fırsat bilen Filistî müttefik beyleri İsrail’e savaş açar. Bu beklenmedik saldırı karşısında İsrailoğulları, Samuel aracılığıyla Yehova’dan yardım diler. Yehova da çok şiddetli gök gürlemelerine yol açarak Filistîleri kargaşaya düşürür. Kurban keserek ve dua ederek güçlenmiş olan İsrailoğulları düşman karşısında ezici bir zafer kazanır. O zamandan itibaren, “Samuel’in hayatı boyunca Yehova’nın eli Filistîlere karşı” olur (7:13). Fakat Samuel’in görevi Filistîlerin yenilmesiyle sona ermez. O, hayatı boyunca her yıl Yeruşalim’in hemen kuzeyindeki Rama’dan başlayıp Beytel, Gilgal ve Mitspa’da dolaşarak İsrail’de hâkimlik yapar. Rama’da Yehova için bir sunak inşa eder.
13. (a) İsrailoğulları nasıl Yehova’yı kralları olarak reddetti? (b) Samuel onları hangi acı sonuçlara karşı uyardı?
13 İsrail’in ilk kralı Saul (8:1–12:25). Ömrü boyunca Yehova’ya hizmet eden Samuel artık yaşlanmıştır, fakat oğulları onun yolundan gitmez; rüşvet alır ve adaleti saptırırlar. Bunun üzerine İsrail ihtiyarları Samuel’e gelip şu talepte bulunur: “Diğer milletlerde olduğu gibi bize hükmetsin diye bir kral ata” (8:5). Bu talepten çok rahatsız olan Samuel Yehova’ya yakarır. Yehova da ona şöyle cevap verir: “Reddettikleri sen değilsin, kralları olarak Beni reddettiler. . . . . Onların dediğini dinle” (8:7-9). Ancak Samuel önce onları isyan anlamına gelen bu isteklerinin acı sonuçlarına karşı uyarmalıdır. Artık kralları hayatlarına müdahale edecektir, vergi verecekler, özgürlüklerini kaybedecekler ve en sonunda büyük acılar çekip Yehova’ya feryat edeceklerdir. Ne var ki, ikna olmayan halk isteğinde diretir.
14. Saul’un kral olarak konumu nasıl güçlendi?
14 Kaydın bu noktasında Benyamin kabilesinden Kiş’in oğlu Saul karşımıza çıkar. Saul İsrail’deki en yakışıklı ve en uzun boylu adamdır. Yehova onu Samuel’e yönlendirir; Samuel onu bir ziyafette onurlandırır, mesheder ve sonra Mitspa’daki toplantıda tüm İsrail’e tanıtır. Toplantının başında Saul eşyaların arasına saklansa da sonunda Samuel onu Yehova’nın krallık için seçtiği kişi olarak halka sunar. Samuel İsrailoğullarına kralın yetkilerini bir kez daha hatırlatır ve bunları bir kitaba yazar. Bununla birlikte Saul’un kral olarak konumunu güçlendiren olay, Ammonoğullarını yenip Gilead şehirlerinden kuşatma altındaki Yabeş’i kurtarması olur. Bunun üzerine halk Gilgal’de onu kral olarak kabul ettiğini gösterir. Samuel bir kez daha halka Yehova’dan korkmalarını, O’na kulluk etmelerini ve itaat etmelerini tembihler. Sonra peygamber Yehova’dan içinde bulundukları hasat zamanı için alışılmamış bir şey yapmasını, şimşeklerle ve yağmurla bir alamet göstermesini ister. Yehova gücünü böyle korkutucu şekilde göstererek, Kendisini Kral olarak reddetmelerine ne kadar öfkelendiğini ifade eder.
15. Saul’un küstahça işlediği hangi günah reddedilmesine yol açtı?
15 Saul’un itaatsizliği (13:1–15:35). Filistîlerin İsrailoğullarını sürekli taciz ettiği bir dönemde Saul’un cesur oğlu Yonatan bir Filistî birliğini bozguna uğratır. Filistîler de bunun öcünü almak için çok büyük bir ordu, ‘deniz kıyısındaki kum kadar çok insan’ toplayıp Mikmaş’ta ordugâh kurar. İsrail askerlerini bir tedirginlik sarar. ‘Keşke Samuel gelse de Yehova’dan rehberlik alsak’ diye düşünürler. Samuel’i beklemekten usanan Saul, yakılan kurbanı küstahça kendisi sunarak günah işler. O sırada Samuel gelir. Saul’un sudan bahanelerini reddederek ona Yehova’nın şu hükmünü bildirir: “Artık krallığın sürmeyecek. Yehova Kendi yüreğine göre bir adam bulacak; Yehova onu Kendi halkının önderi yapacak. Çünkü sen Yehova’nın emrine uymadın” (13:14).
16. Saul’un düşüncesizliği hangi sıkıntılara yol açtı?
16 Yehova’nın ismi için çok gayretli olan Yonatan, yine Filistîlerin ileri karakollarından birine saldırı düzenler. Bu sefer yanında sadece silahtarı vardır. Birlikte kısa sürede 20 adamı yere sererler. O sırada meydana gelen bir depremle kargaşa daha da büyür ve düşman bozguna uğrar. İsrail ordusu tüm gücüyle Filistîleri kovalar. Bununla birlikte Saul’un askerlere düşüncesizce içirdiği ant yüzünden zafere gölge düşer. Saul savaş bitmeden yemek yenmesini yasaklamıştır. Bu yüzden açlıktan halsiz düşen adamlar, kanını yeterince akıtmadıkları hayvanların etini yiyerek Yehova’ya karşı günah işler. Yonatan ise andı duymadığından bal yemiş ve güç kazanmıştır. O, bu andın halkın işini zorlaştıran bir kısıtlama olduğunu söyleme cesareti gösterir. İsrail’e büyük bir kurtuluş sağladığı için halk onun öldürülmesine engel olur.
17. Saul ikinci günahı üzerine nasıl tekrar reddedildi?
17 Artık Yehova’nın gaddar Amalekoğullarına verdiği hükmü gerçekleştirme zamanı gelmiştir (Tekr. 25:17-19). Onlar tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Ne insan ne de hayvan, hiçbir canlı sağ bırakılmamalıdır. Amalekoğullarına ait hiçbir mal ganimet olarak alınmamalı, her şey tamamen yok edilmelidir. Ne var ki Saul Yehova’nın emrine itaatsizlik ederek Amalek kralı Agag’ı sağ bırakır. Ayrıca Yehova’ya kurban kesme bahanesiyle koyunların ve sığırların en iyilerini de esirger. İsrail’in Tanrısı bu duruma öyle kızar ki, Samuel aracılığıyla Saul’u ikinci kez reddettiğini bildirir. Samuel, Saul’un kendi itibarını kurtarmak için öne sürdüğü mazeretleri reddederek şöyle der: “Yehova, yakılan sunulardan ve kurbanlardan çok sözünün dinlenmesinden hoşlanmaz mı? Şunu bil ki, Yehova’ya itaat etmek kurbandan . . . . iyidir; . . . . Sen Yehova’nın sözünü reddettiğin için O da senin krallığını reddetti” (1. Sam. 15:22, 23). Bunun üzerine Saul, yalvarmak için Samuel’i tutmaya çalışırken kaftanının eteğini yırtar. Samuel, Yehova’nın da krallığı onun elinden işte böyle yırtıp alacağını ve daha iyi birine vereceğini söyler. Sonra eline bir kılıç alıp Agag’ı kendisi öldürür. Saul’un yanından ayrılır ve onunla bir daha asla görüşmez.
18. Yehova neye dikkat ettiği için Davut’u seçti?
18 Davut’un meshedilişi, cesareti (16:1–17:58). Yehova daha sonra Samuel’i İsrail’in gelecekteki kralını seçmesi ve meshetmesi için Yahuda’nın Beytlehem şehrine, Yesse’nin evine gönderir. Yesse’nin oğulları tek tek peygamberin önünden geçer, fakat Tanrı onlardan hiçbirini seçmemiştir. Yehova Samuel’e şu hatırlatmada bulunur: “Tanrı insanın gördüğü gibi görmez; çünkü insan görünüşe bakar oysa Yehova yüreğe bakar” (16:7). Sonunda Yehova Yesse’nin en küçük oğlunu, “pembe tenli, güzel gözlü ve yakışıklı bir genç” olan Davut’u seçtiğini gösterir ve Samuel onu yağla mesheder (16:12). Yehova’nın ruhu Davut’u etkisi altına alır; öte yandan Saul kötü bir tutum geliştirmektedir.
19. Davut, Yehova adına ilk zaferini nasıl kazandı?
19 Filistîler tekrar İsrail topraklarına akınlar düzenlemeye başlar. Bu sefer Golyat adlı, altı arşın bir karış (yaklaşık 3 m) boyunda dev bir savaşçıları vardır. Bu adam o kadar iridir ki, zırhının ağırlığı 57 kilogram, mızrağının ucu 7 kilogram kadardır (17:4, 5, 7). Dev Golyat her gün İsrailoğullarına hakaret eder ve karşısına kendisiyle dövüşecek birini çıkarmalarını isteyerek meydan okur. Fakat hiçbir cevap alamaz. Saul çadırında korkudan titremektedir. Bu arada Filistî’nin alaylarını Davut duyar. Haklı bir öfkeyle ve Yehova’nın verdiği cesaretle, “Yaşayan Tanrı’nın ordularına meydan okuyan bu sünnetsiz Filistî de kim oluyor?” der (17:26). Davut, Saul’un verdiği savaş giysisini alışık olmadığından reddeder ve elinde sadece bir değnek, sapan ve beş düzgün taşla savaş meydanına doğru ilerler. Bu genç çobanı kendi dengi görmeyen Golyat aşağılandığını düşünerek ona lanet okur. Fakat Davut büyük bir güvenle ona şöyle karşılık verir: “Sen benim üzerime kılıçla, mızrakla, kargıyla geliyorsun ama ben senin üzerine göklerin hâkimi Yehova’nın adıyla . . . . geliyorum” (17:45). Hedefe nişan alan Davut sapanıyla bir taş fırlatır. Filistîlerin kahramanı yere yığılır. İki ordunun bakışları arasında Davut dev Golyat’a doğru koşar, onun kılıcını alır ve başını keser. Yehova halkına müthiş bir zafer kazandırmıştır! İsrail ordusu sevinç içindedir. Kahramanlarının öldüğünü gören Filistîler kaçmaya başlar, sevinç içindeki İsrailoğulları ise onların peşine düşer.
20. Yonatan’ın Davut’a karşı tutumu babasınınkinden nasıl çok farklıydı?
20 Saul Davut’un peşine düşüyor (18:1–27:12). Davut’un Yehova’nın ismi uğruna korkusuzca davranması, harika bir dostluğun da başlangıcı olur. Bu, Saul’un oğlu ve tahtın mirasçısı Yonatan’la Davut’un dostluğudur. Yonatan ‘onu canı gibi sever’, her ikisi dost kalacaklarına dair aralarında antlaşır (18:1-3). Davut’un İsrail’de ünü arttıkça Saul öfkelenir ve kızı Mikal’i onunla evlendirirken bile Davut’u öldürmenin yollarını arar. Saul’un düşmanlığı gittikçe saplantılı bir hal alır, öyle ki sonunda Davut sevgili dostu Yonatan’ın yardımıyla kaçmak zorunda kalır. Ayrılırlarken ikisi de ağlar, Yonatan Davut’a vefasını bir kez daha dile getirerek şöyle der: “Benimle senin aranda, benim soyumla senin soyun arasında Yehova devirler boyu şahit olsun” (20:42).
21. Davut Saul’dan kaçtığı dönemde neler yaşadı?
21 Davut öfkeden deliye dönmüş Saul’dan kaçarken, yanındaki bir avuç adamla birlikte Nob’a gelir. Çok açtırlar. Orada kâhin Ahimelek, Davut ile adamlarının ‘kadından uzak durduğuna’ ikna olunca kutsal huzur ekmeklerinden yemelerine izin verir (21:4). Golyat’ın kılıcını da alan Davut, Filistî topraklarındaki Gat şehrine kaçar. Orada akli dengesi bozuk biri gibi davranır. Sonra Adullam Mağarası’na, oradan Moab’a gider. Ardından Gat peygamberin öğüdü üzerine Yahuda’ya geri döner. Halkın ayaklanıp Davut’u desteklemesinden korkan ve çılgınca bir kıskançlığa kapılan Saul, Edomlu Doeg’e Nob’da yaşayan tüm kâhinleri öldürtür. Sadece Abiatar kaçıp kurtulur, Davut’un yanına giderek onun ve yanındakilerin kâhini olur.
22. Davut Yehova’ya vefasını ve O’nun düzenlemesine saygısını nasıl gösterdi?
22 Yehova’nın vefalı bir hizmetkârı olan Davut adamlarıyla çeteler halinde Filistîlere saldırır. Yine de Saul tüm gücüyle Davut’u kovalamaya devam eder. Askerlerini toplayıp En-gedi Çölünde onun peşine düşer (24:1). Yehova tarafından çok sevilen Davut peşindekilerin hep bir adım önünde olmayı başarır. Bir keresinde Saul’u öldürmek için eline fırsat geçer, fakat o bunu yapmaz. Sadece kanıt olarak Saul’un kaftanının eteğini keser. Fakat bu zararsız davranışla bile Yehova’nın mesihine karşı geldiğini düşündüğünden içten içe rahatsız olur. Davut Yehova’nın düzenlemesine gerçekten büyük saygı duymaktadır!
23. (a) Abigail Davut’u nasıl sakinleştirdi? (b) Sonrasında neler oldu?
23 Kayıtta Samuel’in öldüğünü okusak da (25:1), ardından başka bir yazar kayda devam eder. Davut Yahuda’nın Maon şehrinde yaşayan Nabal’dan, çobanlarına yaptığı yardımlar karşılığında kendisi ve adamları için yiyecek ister. Nabal Davut’un adamlarını ‘tersler’, Davut da onu cezalandırmak için yola koyulur (25:14). Nabal’ın karısı Abigail tehlikeyi fark ederek Davut’a gizlice yiyecek götürür ve onu sakinleştirir. Davut sağgörülü davranışından dolayı kadını över ve selametle evine gönderir. Abigail olan biteni kocasına anlatınca Nabal’ın kalbi sıkışır ve on gün sonra ölür. Bunun üzerine Davut düşünceli ve güzel Abigail’le evlenir.
24. Davut hangi olayda bir kez daha Saul’u sağ bıraktı?
24 Saul Davut’u yakalamak için üçüncü kez amansız bir takibe girişir ve bir kez daha Davut’tan merhamet görür. Yehova Saul ile adamlarının üzerine “derin bir uyku getirdiğinden” Davut ordugâha girip Saul’un mızrağını alır. Fakat “Yehova’nın mesihine” el kaldırmaktan kaçınır (26:11, 12). Bu olaydan sonra Davut ikinci kez Filistîlere sığınmak zorunda kalır. Onlar da yerleşmesi için Davut’a Tsiklag şehrini verirler. Davut İsrail’in diğer düşmanlarına saldırılarını oradan sürdürür.
25. Saul hangi üçüncü büyük günahı işledi?
25 Saul’un intiharı (28:1–31:13). Filistî müttefik beyleri birleşik bir orduyla Şunem’e doğru harekete geçer. Buna karşılık Saul da Gilboa Dağı’nda mevzilenir. Panik içinde Yehova’dan rehberlik ister, fakat hiçbir cevap alamaz. ‘Keşke Samuel’le konuşabilseydim’ diye düşünür. Saul kılık değiştirerek Filistî hattının ötesine geçip En-dor’da yaşayan bir medyumu görmeye gider; böylece büyük bir günah daha işler. Medyum kadından ısrarla kendisi için Samuel’le konuşmasını rica eder. Saul hiç sorgulamadan, karşısındaki görüntünün ölmüş Samuel’e ait olduğu sonucuna varır. Fakat bu “Samuel’in” krala vereceği iyi bir haber yoktur; Saul’a ertesi gün öleceğini ve Yehova’nın dediği gibi krallığı kaybedeceğini söyler. Düşman tarafında ise, savaş meydanına doğru ilerleyen Filistî müttefik beyleri Davut ile adamlarını kendi yanlarında görünce şüphelenir ve onları geri gönderirler. Davut’un adamları Tsiklag’a tam zamanında döner. Çünkü Amalekoğullarından bir akıncı çetesi ailelerini ve mallarını alıp kaçmıştır. Davut onların peşine düşer ve her şeyi kurtarır, kimse zarar görmez.
26. İsrail’in ilk kralının felaketler getiren saltanatı nasıl son buldu?
26 Savaş Gilboa Dağı’nda devam eder. İsrail büyük bir yenilgi yaşar ve Filistîler bölgedeki stratejik noktaları ele geçirir. Yonatan’la birlikte Saul’un diğer oğulları da öldürülür. Ölümcül bir yara alan Saul kendi kılıcıyla intihar eder. Savaşı kazanan Filistîler Saul ile üç oğlunun cesetlerini Beyt-şan şehrinin surlarına asarlar. Fakat Yabeş-gilead’ın yiğit adamları cesetleri oradan alarak bu aşağılamaya bir son verir. Böylece, İsrail’in ilk kralının felaketler getiren saltanatı feci bir şekilde son bulur.
KİTABIN YARARLARI
27. (a) Eli ve Saul’un hataları neydi? (b) Gözetmenler ve gençler Davut ile Samuel’i nasıl örnek alabilir?
27 Birinci Samuel kitabında gerçekten de çok etkileyici bir tarih anlatılır. Her ayrıntısında tam bir dürüstlük görülen bu kitap, İsrail ulusunun hem zayıf hem de güçlü yönlerini ortaya serer. Kayıtta halkın dört önderini tanırız. Bunlardan ikisi Tanrı’nın kanununa uymuş, diğer ikisi bunu yapmamıştı. Eli ve Saul’un hataları şuydu: Eli harekete geçmeyi ihmal etti, Saul ise küstahça hareket etti (2:23-25). Oysa Samuel ve Davut küçük yaştan itibaren Yehova’nın isteğini yapmayı sevdiklerini gösterdiler ve hayatları boyunca başarılı oldular. Tüm gözetmenler bu kayıttan çok değerli dersler alabilir. Gözetmenlerin kararlı davranması, Yehova’nın teşkilatının temizliğine ve düzenine özen göstermesi, korkusuz, sakin, cesur, başkalarına karşı düşünceli ve O’nun düzenlemelerine saygılı olması son derece önemlidir! (18:5, 14-16; 24:5, 7). Kitapta iki başarılı önderle ilgili şu nokta da dikkatimizi çeker: Onlar küçük yaştan itibaren aldıkları ruhi eğitimin yararını ömür boyu gördüler. Ayrıca gençliklerinden itibaren cesaretle Yehova’nın sözünü duyurdular ve kendilerine emanet edilen şeyleri korudular (3:19; 17:33-37). Dileriz bugün Yehova’nın toplumundaki tüm gençler birer Samuel ve Davut olur!
28. (a) Birinci Samuel kitabında itaat nasıl vurgulanır? (b) Bu kitaptaki hangi ilke diğer Kutsal Kitap yazarları tarafından tekrarlanmıştır?
28 Bu kitabın tüm yararlı sözleri arasında şüphesiz en hatırlanmaya değer olanı, Yehova’nın Samuel’den, “Amalek adını gökler altından silip atacaksın” emrini çiğneyen Saul’a iletmesini istediği hüküm sözleridir (Tekr. 25:19). 1. Samuel 15:22’de kayıtlı ‘İtaat etmek kurbandan iyidir’ sözünün ardındaki ilke, Hoşea 6:6, Mika 6:6-8 ve Markos 12:33’te farklı bağlamlarda tekrarlanmıştır. Bu Tanrı ilhamı kayıttan yararlanarak, bizim de Yehova Tanrı’nın sözünü tam olarak dinlememiz çok önemlidir. Ayrıca 1. Samuel 14:32, 33’te kanla ilgili emre itaat etmenin önemine dikkat çekilir. O olayda, uygun şekilde kanı akıtılmamış et yemek “Yehova’ya karşı günah” olarak görüldü. Bu, Elçiler 15:28, 29’da belirtildiği gibi Hıristiyan cemaati için de geçerlidir.
29. (a) Birinci Samuel kitabı İsrail ulusunun hangi hatasının sonuçlarını gösterir? (b) Kendini beğenmiş kişiler için kitapta nasıl bir uyarı vardır?
29 Birinci Samuel kitabı, bir ulusun kendilerini doğrudan Tanrı’nın yönetmesini gerçekçi bulmayarak ne kadar üzücü bir hata yaptığını gösterir (1. Sam. 8:5, 19, 20; 10:18, 19). Kitapta insan yönetiminin yol açtığı sorunlar ve başarısızlıkları önceden çok çarpıcı bir dille bildirilir (8:11-18; 12:1-17). Saul’un önceleri Tanrı’nın ruhuna sahip mütevazı bir adam olduğunu (9:21; 11:6), fakat doğruluğa sevgisi ve Tanrı’ya imanı azaldıkça sağlıklı düşünemeyen, katı yürekli biri haline geldiğini görürüz (14:24, 29, 44). Küstahlığı, itaatsizliği ve Tanrı’ya vefasızlığı yüzünden, başta gösterdiği gayretin bir değeri kalmaz (1. Sam. 13:9; 15:9; 28:7; Hez. 18:24). İmansızlığı onu gittikçe daha güvensiz ve kıskanç biri yapar, sonunda nefret dolu bir cani haline gelir (1. Sam. 18:9, 11; 20:33; 22:18, 19). Tanrısını ve halkını hayal kırıklığına uğratan biri olarak yaşar ve öyle ölür. Saul’un yaşamı, onun gibi ‘kendini beğenme’ eğilimi gösterenler için uyarıcıdır (2. Pet. 2:10-12).
30. Bugün Yehova’ya hizmet edenler Samuel’in hangi niteliklerini geliştirmekten yarar görür?
30 Tabii Saul’unkine taban tabana zıt, olumlu örnekler de görürüz. Örneğin, ömrü boyunca kimsenin hakkını yemeden, taraf tutmadan ve adam kayırmadan İsrail halkına hizmet eden sadık Samuel’in tutumu dikkatimizi çeker (1. Sam. 12:3-5). O, küçüklüğünden beri itaat etmeye istekliydi (3:5). Nazik ve saygılıydı (3:6-8). Görevine sadıktı (3:15). Yehova’ya bağlılığı hiç zayıflamadı ve hep adağına uygun yaşadı (7:3-6; 12:2). İnsanları dinlemeye istekliydi (8:21). Yehova’nın kararlarını desteklemeye hazırdı (10:24). Karşısındaki kişi kim olursa olsun hükmünü kararlılıkla bildirdi (13:13). İtaate çok önem verdi (15:22) ve aldığı görevi sebatla yerine getirdi (16:6, 11). Ayrıca başkaları ondan övgüyle söz etti (2:26; 9:6). Onun küçük yaştan itibaren yaptığı hizmet bugünkü gençleri hizmete katılmaya teşvik etmeli (2:11, 18). Ömrünün sonuna dek gösterdiği sebat da yaşça ilerlemiş kişilere güç vermeli (2:11, 18; 7:15).
31. Yonatan nasıl bir örnektir?
31 Sonra Yonatan’ın harika örneğini görürüz. O, varisi olduğu tahta kral olarak Davut’un tayin edilmesi karşısında hiçbir olumsuz duygu beslemedi. Aksine, Davut’un mükemmel niteliklere sahip biri olduğunu kabul etti ve onunla bir dostluk antlaşması yaptı. Bugün Yehova’ya sadakatle hizmet edenler arasındaki böyle özverili dostluklar da son derece yapıcı ve teşvik edicidir (23:16-18).
32. Hanna ve Abigail hangi güzel nitelikleri sergilediler?
32 Kadınlar da, her yıl kocasına eşlik ederek Yehova’ya ibadet edilen yere giden Hanna’dan çok şey öğrenebilir. O duaya önem veren alçakgönüllü bir kadındı. Verdiği sözü tutmak ve Yehova’nın iyiliğine duyduğu takdiri göstermek için oğlundan ayrılmaya razı oldu. Oğlunun Yehova’nın evinde ömür boyu sürecek, nimetlerle dolu bir hizmete adım attığını görmek onun için harika bir ödüldü (1:11, 21-23, 27, 28). Ayrıca Abigail’in de mükemmel bir örnek olduğunu görürüz. O boyun eğmeye hazır ve sağduyulu bir kadın olarak Davut’un takdirini kazandı ve daha sonra onun eşi oldu (25:32-35).
33. Davut’un korkusuzca gösterdiği sevgi ve vefa bizi neye teşvik etmeli?
33 Davut Yehova’ya sevgisini, çölde yazıp bestelediği mezmurlarında çok dokunaklı bir biçimde dile getirmiştir. O sırada, ‘Yehova’nın mesihiyken’ O’nun onayını kaybeden Saul tarafından takip ediliyordu (1. Sam. 24:6; Mezm. 34:7, 8; 52:8; 57:1, 7, 9). Golyat’ın meydan okuması karşısında da, Yehova’ya duyduğu derin takdirle O’nun adını yüceltti. Ona şöyle dedi: “Ben senin üzerine göklerin hâkimi Yehova’nın adıyla . . . . geliyorum. . . . . Bugün Yehova seni benim elime verecek. . . . . Böylece yeryüzünde yaşayan herkes İsrail’in bir Tanrısı olduğunu anlayacak. Ve tüm bu topluluk şunu anlayacak ki, Yehova kılıçla, mızrakla kurtarmaz. Savaş Yehova’nın savaşıdır ve sizi elimize O teslim edecek” (1. Sam. 17:45-47). Yehova’nın cesur ve vefalı “mesihi” Davut, O’nu yeryüzünde yaşayan herkesin Tanrısı ve tek kurtarıcısı olarak yüceltti (2. Sam. 22:51). Biz de daima onun gibi korkusuz olalım!
34. Yehova’nın Krallıkla ilgili amaçları konusunda, Davut’la bağlantılı hangi gelişme görülür?
34 Birinci Samuel kitabı Tanrı’nın Krallıkla ilgili amaçları konusundaki hangi gelişmeyi aktarır? Kutsal Yazıların bu kitabında asıl nokta işte budur. İsmi muhtemelen “Çok Sevilen” anlamına gelen Davut ilk kez bu kitapta karşımıza çıkar. Yehova Davut’u çok seviyordu ve onu “Kendi yüreğine göre bir adam” olarak görüp İsrail’in kralı olması için seçti (1. Sam. 13:14). Böylece, Yakup’un Başlangıç 49:9, 10’daki hayırduasıyla uyumlu olarak, krallık Yahuda kabilesine geçti. Tüm halkların itaat edeceği Hükümdar gelene dek krallık Yahuda kabilesinde kalacaktı.
35. (a) Krallığın yöneticisi olacak Soy’dan söz edilirken Davut’un adı nasıl geçer? (b) O, Davut’un hangi niteliklerini sergileyecek?
35 Krallığın yöneticisi olacak Soy’dan söz edilirken de Davut’un adı geçer. Soy da atası Davut gibi Beytlehem’de doğdu (Mat. 1:1, 6; 2:1; 21:9, 15). O, “Yahuda kabilesinden olan Aslan”, “Davut’un kökü ve soyu, parlak sabah yıldızı” olan diriltilmiş İsa Mesih’tir (Vah. 5:5; 22:16). Kral olarak hüküm sürdüğü dönemde bu “Davut oğlu”, atasının kararlılığını ve cesaretini sergileyerek Yehova’nın düşmanlarıyla savaşıp O’nun adını tüm yeryüzünde yüceltecek. Krallığın yöneticisi olan Soy’a büyük bir güven duyuyoruz.
[Dipnot]
a The Romance of the Last Crusade, 1923, Major Vivian Gilbert, sayfa 183-186.