29 Kasım Çarşamba
Kim düşkünün feryadına kulak tıkarsa kendisi de feryat edecek ve cevap alamayacak (Özd. 21:13).
Tüm Hıristiyanlar Yehova’nın merhametini örnek almaya çalışır. Bunun bir nedeni, Yehova’nın başkalarına merhamet göstermeyenleri dinlememesidir. Hiçbirimiz Yehova’nın dualarımızı dinlemeyi reddetmesini istemeyiz. Bu nedenle, yüreğimizin katılaşmasına izin vermemeliyiz. Acı çeken bir kardeşimize kulak tıkamaktansa, ‘düşkünün feryadını’ dinlemeye daima hazır olmalıyız. Aynı şekilde Kutsal Kitaptaki şu ilkeyi de ciddiye alırız: “Merhamet etmeyene verilecek hüküm de merhametsiz olacaktır” (Yak. 2:13). Merhamet görmeye ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu alçakgönüllülükle kabul edersek, merhamet göstermeye de o kadar eğilimli oluruz. Özellikle de tövbe eden biri cemaate geri döndüğünde ona merhamet gösteririz. Kutsal Kitaptaki kayıtlar merhamet göstermemize ve sert bir tutumdan kaçınmamıza yardım edebilir. w21.10 12 p. 16-17
30 Kasım Perşembe
Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun (Mat. 26:36).
İsa ölümünden önceki son gece derin düşünmek ve dua etmek için sessiz bir yer aradı. Bunun için Getsemani bahçesine gitti. Orada öğrencilerine dua etmekle ilgili önemli bir öğüt verdi. Getsemani bahçesine geldiklerinde saat çok geçti; muhtemelen gece yarısını geçmişti. İsa öğrencilerine ‘uyanık kalmalarını’ söyledi ve kendisi dua etmeye gitti (Mat. 26:37-39). Ancak o dua ederken öğrencileri uykuya daldı. İsa uyuduklarını görünce onlara “hep uyanık kalıp dua edin” dedi (Mat. 26:40, 41). Öğrencilerinin büyük bir stres altında ve yorgun olduğunu biliyordu. Onların halinden anladı ve ‘bedenlerinin zayıf’ olduğunu kabul etti. İsa sonra iki kere daha dua etmeye gitti ve her seferinde döndüğünde öğrencilerini dua etmek yerine uyurken buldu (Mat. 26:42-45). w22.01 28 p. 10-11
1 Aralık Cuma
Benim sesimi dinleyecekler(Yuhn. 10:16).
İsa, takipçileriyle arasındaki ilişkiyi, bir çobanla koyunları arasındaki yakın ilişkiye benzetti (Yuhn. 10:14). Koyunlar çobanlarını tanır ve onun sesine karşılık verirler. Bir seyahat sırasında koyun sürüsüyle karşılaşan turistler bu duruma birebir şahit oldu. Onlar koyunların fotoğrafını çekmek istedi ve onlara seslendiler. Ancak koyunlar hiçbir karşılık vermedi. Daha sonra koyunların çobanı olan çocuk geldi ve koyunlara seslenir seslenmez sürü onu takip etmeye başladı. Bu örnek bize çobanımız İsa’nın, takipçileriyle ilgili söylediği şu sözleri hatırlatıyor: “Benim sesimi dinleyecekler.” Ama İsa gökte. Öyleyse onun sesini nasıl dinleyebiliriz? İsa’nın öğrettiği şeyleri hayatımızda uygularsak, onun sesini dinlemiş oluruz (Mat. 7:24, 25). w21.12 16 p. 1-2