-
Sosyal Paylaşım Siteleri Hakkında Neler Bilmeliyim? 1. BölümUyanış!—2011 | Temmuz
-
-
Gençler Soruyor
Sosyal Paylaşım Siteleri Hakkında Neler Bilmeliyim? 1. Bölüm
“Başka ülkelerde yaşayan arkadaşlarım var ve onlarla iletişim kurmanın en iyi yolu sosyal paylaşım sitelerini kullanmak. Uzakta, çok uzakta olmalarına rağmen onlarla konuşabiliyor olmak hoşuma gidiyor” (Şule, 17).a
“Sosyal paylaşım sitelerinde harcanan zaman bence çöpe gidiyor, bu siteler sosyal yaşamlarına gereken özeni göstermeyen tembel insanlar için. Bir arkadaşlığın sürmesi için ilişkinin yüz yüze olması şart” (Gregory, 19).
YUKARIDAKİ ifadelerden hangisi senin görüşüne daha yakın? Görüşler farklı olsa da kesin olan bir şey var: Sosyal paylaşım siteleri son derece popüler hale geldi.b Bir düşün: Radyonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması 38, televizyonun aynı sayıda kullanıcıya ulaşması 13 yıl aldı. İnternet ise bunu 4 yılda başardı. Bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’a 12 ay içerisinde 200 milyon üye katıldı.
Aşağıdaki ifadenin doğru mu yoksa yanlış mı olduğunu işaretle:
Sosyal paylaşım sitesi kullanıcılarının çoğunluğu gençlerden oluşmaktadır. ․․․․․ Doğru ․․․․․ Yanlış
Cevap: Yanlış. En popüler sosyal paylaşım sitesinin kullanıcılarının neredeyse üçte ikisini 25 ve üzeri yaştakiler oluşturuyor. 2009 yılında en büyük artış oranı 55 yaşın üzerindeki kullanıcılarda gerçekleşti!
Bununla birlikte, milyonlarca genç sosyal paylaşım sitelerini kullanıyor ve bazıları en çok bu iletişim yöntemini tercih ediyor. Ezgi isimli genç kız “hesabımı dondurdum” diyor, “fakat daha sonra tekrar aktif hale getirdim çünkü kimse beni telefonla aramıyordu. Eğer bir sosyal paylaşım sitesinde değilseniz sanki herkes sizi unutuyor.”
İnsanları sosyal paylaşım sitelerine çeken nedir? Yanıt çok basit: İnsanın içinde başkalarıyla iletişim kurma arzusu vardır. Sosyal paylaşım sitesinin yaptığı da budur: İletişim. Şimdi bu sitelere üye olmanın neden çok sayıda insana çekici geldiğine bakalım.
1. Kolaylık.
“Tüm arkadaşlarıma yetişmekte zorlanıyorum, ancak hepsi aynı sitedeyse bu çok kolay!” (Lale, 20).
“Sitede yorum yapabiliyorum; bu tek seferde tüm arkadaşlarıma e-posta göndermek gibi” (Kristine, 20).
2. Arkadaş baskısı.
“Sürekli birinin arkadaş listesine katılmak için davet mesajları alıyorum ama hesabım olmadığından bunu yapamıyorum” (Natalie, 22).
“Hesabımın olmamasını tercih ettiğimi söylediğimde, insanlar bana ‘Neyin var senin?’ der gibi bakıyorlar” (Eylül, 18).
3. Medya baskısı.
“Medyanın teşvik ettiği görüşe göre her an her yerde insanlarla iletişim halinde olmalısın, yoksa arkadaşsız kalırsın. Arkadaşın yoksa hayatın ne anlamı var? O halde eğer sosyal paylaşım sitesi kullanmıyorsan bir hiçsin” (Katrina, 18).
4. Okul.
“Öğretmenlerim bir sosyal paylaşım sitesi kullanıyor. Bazıları bir sonraki quiz’in ne zaman yapılacağını oradan duyuruyor. Ya da mesela matematik dersinde eğer anlamadığım bir şey olursa öğretmenimin Duvarına mesaj gönderebiliyorum ve o da aynı şekilde mesaj göndererek soruyu çözmeme yardım ediyor” (Merve, 17).
5. İş.
“İş arayanlar başkalarıyla iletişim kurmak için sosyal paylaşım sitelerini kullanıyor. Bazen bu, iş bulmalarına yardımcı oluyor” (Aslı, 20).
“Sosyal paylaşım sitesini iş amaçlı kullanıyorum. Site, şu anda üzerinde çalıştığım grafik tasarım projelerinin müşteri tarafından görülmesine olanak sağlıyor” (David, 21).
Senin bir sosyal paylaşım sitesinde hesabın olmalı mı? Eğer ailenle yaşıyorsan buna anne baban karar vermelidirc (Özdeyişler 6:20). Eğer onlar bu sitelerde bir hesabının olmasını istemiyorsa onların sözünü dinlemelisin (Efesoslular 6:1).
Diğer taraftan, bazı anne babalar olgun çocuklarının sosyal paylaşım sitelerini kullanmasına müsaade ediyor, ancak kullanımlarını denetim altında tutuyor. Eğer senin anne baban da böyle yapıyorsa, bu özel yaşamına müdahale ettikleri anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır! Paylaşım sitelerinin güçlü etkileri olabilir ve anne baban onu nasıl kullandığın hakkında haklı olarak kaygı duyarlar. Gerçek şu ki internetin neredeyse her tür kullanımında olduğu gibi sosyal paylaşım sitelerinin de tehlikeleri vardır. Annenle baban bu sitelerde bir hesabının olmasına izin veriyorsa bu tehlikelerden nasıl sakınabilirsin?
Dikkatli “Sür”
İnternet kullanımı bazı açılardan araba sürmeye benzetilebilir. Her ehliyet sahibinin dikkatli bir sürücü olmadığını sen de fark etmiş olmalısın. Gerçekten de, ihmalkârlıkları ya da dikkatsizlikleri yüzünden çok sayıda insanın başına korkunç kazalar geliyor.
İnternet kullanan sürücüler için de aynı şey geçerlidir. Bazıları dikkatli bazıları riskli “sürer.” Eğer anne baban bir sosyal paylaşım sitesinde hesabının olmasına izin verdiyse, sanal ortamın özellikle tehlikeli olabilecek bir kısmından güvenle geçebileceğine inanıyorlar demektir. O halde şimdiye kadar nasıl bir “sürücüydün”? “Hikmeti ve düşünme yeteneğini” koruduğunu gösterdin mi? (Özdeyişler 3:21).
Bu makalede sosyal paylaşım sitelerinin, üzerinde ciddi olarak düşünmen gereken iki yönünü ele alacağız: Kişisel bilgilerin ve zamanın. Uyanış! dergisinin sonraki sayısında yer alan “Gençler Soruyor” makalesinde, itibarını ve arkadaşlıklarını ele alacağız.
KİŞİSEL BİLGİLERİN
Konu sosyal paylaşım sitesi olunca aklına gelebilecek en son şey kişisel bilgilerini gizlemek olabilir. Ne de olsa asıl amaç insanların birbirleriyle iletişime geçmesi değil mi? Yine de önlem almazsan sonuç felaket olabilir.
Örnek vermek gerekirse, farz edelim ki büyük miktarda nakit paran var. Arkadaşlarınla birlikte sokakta yürürken paranı herkesin görebileceği şekilde sergiler miydin? Bu hiç akıllıca olmazdı, aksine hırsızlara davetiye çıkarmak olurdu! Eğer aklın varsa paranı kimsenin göremeyeceği bir yere koyarsın.
Kişisel bilgilerini nakit paran olarak düşün. Bunu aklında tutarak aşağıdaki listeye bak ve hiç tanımadığın kişilerle paylaşmaktan rahatsız olacağın bilgileri işaretle.
․․․․․ ev adresim
․․․․․ e-posta adresim
․․․․․ hangi okulda okuduğum
․․․․․ evde olduğum zamanlar
․․․․․ kimsenin evde olmadığı zamanlar
․․․․․ fotoğraflarım
․․․․․ görüşlerim
․․․․․ hoşlandığım şeyler ve ilgi alanlarım
Dünyanın en dışa dönük insanı bile olsan, yukarıdaki listede herhangi birinin bilmesini istemeyeceğin en azından birkaç noktanın olduğunu büyük ihtimalle sen de kabul ediyorsun. Fakat çok sayıda genç ve olgun kişi kendileriyle ilgili böyle detayları farkında olmadan yabancılarla paylaştı! Sen böyle bir tehlikeden nasıl sakınabilirsin?
Eğer annen baban bir sosyal paylaşım sitesini kullanmana izin veriyorsa, sitenin kişisel ayarları hakkında tam bir bilgiye sahip olmalısın ve bu ayarları kullanmalısın. Sana ait özel bilgileri gizli tutma görevini paylaşım sitesine bırakma. Aslında sitenin başlangıç ayarları senin fark edebileceğinden daha çok kişinin sayfanı görmesine ve yorum yapmasına olanak tanıyabilir. Bunun için genç bir kız olan Ayça ayarlarını, iletilerini sadece kendi yakın arkadaşlarının görebileceği şekilde düzenledi. Ayça şöyle diyor: “Bazı arkadaşlarımın benim tanımadığım arkadaşları var ve ben tanımadığım bu kişilerin bana ait şeyleri okumasını istemem.”
Sadece yakın arkadaşlarınla iletişim halinde olsan bile yine de dikkatli olmalısın. 21 yaşındaki Corrine “Arkadaşlarının yorum yapmasına bağımlı hale gelebilirsin” diyor. “Bu yüzden sayfanda gerekenden fazla şey paylaşmaya başlıyorsun.”
Konu internet olunca şunu her zaman akılda tut: “Kişisel bilgiler” neredeyse hiçbir zaman saklı kalmaz. Neden? Bir yazar kitabında bu gerçeğe şu sözlerle dikkat çekiyor: “Büyük Web siteleri veri tabanlarını yedekler. Sanal ortama koyduğumuz bir şey gerçekte hiçbir zaman kaybolmaz. İnternete girilen bir veriye kalıcı gözüyle bakmalıyız, çünkü bir kopyası bir yerlerde mevcuttur. Bunun aksini düşünmek aptalca olur” (CyberSafe, Gwenn Schurgin O’Keeffe).
ZAMANIN
Sadece kişisel bilgilerin değil zamanın da nakit para olarak düşünülebilir. O halde bir bakıma zamanının bütçesini yapmalısın (Vaiz 3:1). Ve konu sosyal paylaşım sitesi de dahil internet kullanımı olunca bu yapılması en zor şeylerden biridir.d
“Genelde ‘sadece bir dakika bakacağım’ diyerek başına geçiyorum. Bir saat sonra hâlâ başında oluyorum” (Amanda, 18).
“Bağımlısı olmuştum. Her gün okuldan eve geldiğimde, bana ne yazılmış ya da kim kime ne yazmış diye bakarken saatlerimi harcıyordum” (Canan, 16).
“Siteye okula giderken, okuldayken ve okuldan sonra eve dönerken cep telefonumdan giriyordum. Eve gelince de bilgisayarımın başına geçiyordum. Bağımlısı olduğumun farkındaydım, ancak kendimi durdurmak istemiyordum!” (Rianne, 17).
Annenle baban bir sosyal paylaşım sitesini kullanmana izin veriyorsa, bu sitede her gün ne kadar vakit geçirmenin makul olacağına karar ver. Sonra kendini denetle. Bir ay boyunca sosyal paylaşım sitesinde ne kadar vakit geçirdiğini not al ve kendine koyduğun sınıra bağlı kalıp kalmadığını takip et. Unutma, vakit nakittir. O halde sosyal paylaşım sitesinin seni “iflasa” sürüklemesine izin verme. Sonuçta, hayatta daha önemli şeyler var (Efesoslular 5:15, 16; Filipililer 1:10).
Bazı gençler harcadıkları zamanı kontrol altında tutabilmek için belirli adımlar attılar. Şimdi birkaç örneğe bakalım:
“Hesabımı dondurdum ve aslında ne kadar çok vaktim olduğunu fark ettim. Kendimi özgür hissettim! Geçenlerde hesabımı yeniden aktive ettim, fakat bu kez kontrol tamamen bende. Bazı zamanlar hesabıma günlerce bakmıyorum, hatta bazen unutuyorum bile. Eğer sosyal paylaşım sitesi benim için yine sorun olmaya başlarsa hesabımı tekrar donduracağım” (Ayça, 19).
“Siteye çok fazla zaman harcadığımı fark ettiğimde hesabımı birkaç aylığına dondurup sonra yeniden aktive ederek molalar veriyorum. Bu sayede kendimi eskisi gibi ona bağlı hissetmiyorum. Artık sadece gerektiğinde giriyorum ve işim bitince çıkıyorum” (Ada, 22).
Sonuç Olarak
Sosyal paylaşım siteleriyle ilgili göz önünde bulundurman gereken başka bir etken daha var. Bu etkenin ne olduğunu kavrayabilmen için sana göre doğru olan seçeneğin yanına ✔ koy.
Bir sosyal paylaşım sitesi öncelikle . . .
(A) ․․․․․ bir iştir.
(B) ․․․․․ bir sosyal kulüptür.
(C) ․․․․․ bir eğlence türüdür.
İster inan ister inanma doğru seçenek A’dır. Bir sosyal paylaşım sitesi her şeyden önce bir iştir. Amacı, büyük kısmı reklamlar aracılığıyla olmak üzere kâr elde etmektir. Kullanıcı sayısı arttıkça ve paylaşılan dosyalar daha da geniş bir kitleye ulaştıkça reklamcılar için sitenin değeri artar. Ne de olsa, sen ya da bir başkası sitede ne kadar çok zaman harcarsa reklamlar da o kadar çok izlenecek.
Bunu bilmek şunu fark etmene yardımcı olur: Eğer bilgilerini çok fazla kişiyle paylaşır ya da sitede çok zaman harcarsan sosyal paylaşım sitesinin kaybedeceği bir şey olmaz, hatta reklamcıların kazanacağı çok şey olur. O halde eğer bir sosyal paylaşım sitesi kullanıyorsan kişisel bilgilerini gizli tut ve harcadığın zamanı denetle.
SONRAKİ “GENÇLER SORUYOR” MAKALESİNDE:
Sosyal paylaşım siteleri başkalarının gözündeki durumunu ve arkadaşlıklarını etkileyebilir. Bunun nasıl olabileceğini göreceğiz.
Başka “Gençler Soruyor” makalelerini www.watchtower.org/ype adresinde İngilizce olarak bulabilirsin.
[Dipnotlar]
a Bu makaledeki isimler değiştirilmiştir.
b Sosyal paylaşım sitesi, seçtiğiniz kişilerle iletişim kurmak amacıyla hesap oluşturabildiğiniz bir Web sitesidir.
c Uyanış! dergisi hiçbir sosyal paylaşım sitesini onaylamaz ya da mahkûm etmez. İsa’nın takipçileri interneti Kutsal Kitap ilkeleriyle çelişmeyecek şekilde kullandıklarından emin olmalılar (1. Timoteos 1:5, 19).
d Daha fazla bilgi için Uyanış! dergisinin Ocak 2011 sayısının “Gençler Soruyor: Elektronik Araçlara Bağımlı mıyım?” başlıklı makalesine bak. Özellikle 26. sayfadaki “Bir Sosyal Ağ Sitesinin Bağımlısı Olmuştum” başlıklı çerçeveye dikkat et.
[Sayfa 25’teki pasaj]
Radyonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması 38 yıl aldı
[Sayfa 25’teki pasaj]
Bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’a sadece 1 yıl içerisinde 200 milyondan fazla üye katıldı
[Sayfa 27’deki çerçeve]
ANNE BABANA SORMAYA NE DERSİN?
İnternette gizli kalması gereken konuları belirlemek için anne babanla konuş. Hangi konular gizli kalmalı, neden? İnternette nerede olursa olsun hangi bilgilerin paylaşılması tehlikeli olabilir? Ayrıca online görüşmelerle yüz yüze iletişim arasında nasıl denge kurabileceğin konusunda anne babana danış. Eğer değişiklikler yapman gerekiyorsa neler yapmanı öneriyorlar?
[Sayfa 26’daki resim]
Paylaşım sitesindeki etkinliklerin, düşündüğün kadar gizli olmayabilir
[Sayfa 27’deki resim]
Zamanın nakit para gibidir. Eğer hepsini tek bir yere harcarsan ihtiyacın olduğunda elinde yeterince olmayacak
-
-
Sosyal Paylaşım Siteleri Hakkında Neler Bilmeliyim? 2. BölümUyanış!—2011 | Ağustos
-
-
Gençler Soruyor
Sosyal Paylaşım Siteleri Hakkında Neler Bilmeliyim? 2. Bölüm
Aşağıda yer alan noktaları önem sırasına göre numaralandır.
․․․․․ kişisel bilgilerim
․․․․․ zamanım
․․․․․ itibarım
․․․․․ arkadaşlarım
SENİN için birinci sırada hangisi geliyor? Hem senin için en önemli olan bu nokta hem de diğer üçü eğer bir sosyal paylaşım sitesi kullanıyorsan risk altında olabilir.
Bir sosyal paylaşım sitesinde hesabın olmalı mı? Eğer ailenle yaşıyorsan buna annenle baban karar vermelidira (Özdeyişler 6:20). İnternet kullanımının diğer tüm alanları gibi sosyal paylaşım sitelerinin de faydaları ve tehlikeleri var. Eğer annen baban bu sitelerde bir hesabının olmasını istemiyorsa onların sözünü dinlemelisin (Efesoslular 6:1).
Diğer taraftan eğer anne baban bir sosyal paylaşım sitesini kullanmana izin veriyorsa, bunun olası tehlikelerinden nasıl sakınabilirsin? Temmuz 2011 tarihli Uyanış! dergisinde yer alan “Gençler Soruyor” makalesi dikkat edilmesi gereken şu iki noktayı ele alıyor: kişisel bilgilerin ve zamanın. Bu makalede ise itibarına ve arkadaşlıklarına nasıl dikkat edebileceğini göreceğiz.
İTİBARIN
İtibarını koruman başkalarının senin hakkında olumsuz düşünmesine yol açabilecek davranışlardan uzak durman demektir. Bunu şöyle örnekleyebiliriz: Diyelim ki yepyeni bir araban var. Kaportasında ne bir darbe izi ne de bir çizik! Onun bu durumda kalmasına özen göstermez miydin? Senin dikkatsizliğin yüzünden meydana gelen bir kazada araban hurdaya dönseydi kendini nasıl hissederdin?
Sosyal paylaşım sitesinde itibarına da aynı şey olabilir. Cara isimli bir kız şöyle diyor: “Düşünmeden koyduğun bir fotoğraf ya da yaptığın bir yorumla itibarını ayaklar altına alabilirsin.” Örneğin, itibarının şunlardan nasıl etkilenebileceğini düşün:
● Fotoğrafların. İsa’nın öğrencisi olan Petrus ‘iyi davranışlarınız görülsün’ dedi (1. Petrus 2:12). Bir sosyal paylaşım sitesinde yer alan fotoğraflara baktığında ne fark ediyorsun?
“Hakkında olumlu düşüncelere sahip olduğum bazı kişiler bile sarhoş gibi göründükleri fotoğraflar koyuyorlar” (Ana, 19).
“Bazı kızların vücut hatlarını belli edecek tarzda pozlar verdiklerini görüyorum. Sosyal paylaşım sitesinde, normal hayatta olduklarından çok farklı görünüyorlar” (Cara, 19).
Bir sosyal paylaşım sitesinde (1) açık saçık giyinmiş olduğu ya da (2) sarhoş göründüğü fotoğrafları paylaşan kişiler hakkında nasıl bir sonuca varırsın?
1 ․․․․․
2 ․․․․․
● Yorumların. “Ağzınızdan hiçbir kötü söz çıkmasın” (Efesoslular 4:29). Bazıları kaba konuşmaların, dedikodunun ya da ahlaksız konuların sosyal paylaşım sitelerindeki sohbetlere ve yazışmalara girdiğini fark ediyor.
“İnsanlar sanal ortamda daha az çekingen oluyorlar. Normalde ağza almayacağın kelimeleri bilgisayar ekranına yazdığında o kadar da kötü gelmiyor. Belki küfür etmiyorsundur fakat sözlerin normalden daha cilveli, saygısız, hatta açık saçık olabilir” (Danielle, 19).
Sence neden insanlar bilgisayar başındayken daha az çekingen oluyorlar?
․․․․․
Yüklediğin fotoğraflar ve yaptığın yorumlar gerçekten bu kadar önemli mi? Evet! 19 yaşındaki Jane “Bu konu okulda çok konuşuldu” diyor. “Bir işverenin, başvuru sahibinin sayfasına bakarak onun hakkında bir izlenim edinebileceğini konuştuk.”
Facebook hakkında anne babalara yönelik bir kitapta yazar Dr. B. J. Fogg kendisinin de birini işe almadan önce böyle yaptığını söylüyor. “Bunu, değerlendirmemin bir kısmı olarak görüyorum” diyor. “Eğer başvuru sahibinin sayfasına ulaşabilirsem ve sayfada saçma sapan şeylerle karşılaşırsam bu bende olumsuz bir izlenim bırakır. Elbette onu işe de almam. Neden mi? Çünkü benimle birlikte çalışan insanların son derece ayırt edici olabilmeleri gerekir” (Facebook for Parents).
Eğer İsa’nın bir takipçisiysen üzerinde ciddiyetle düşünmen gereken bir konu daha var: Bir sosyal paylaşım sitesine koydukların iman kardeşlerini ya da başkalarını nasıl etkileyebilir? İsa’nın elçisi Pavlus şöyle yazdı: “Başkalarını iman yolunda tökezletecek hiçbir şey yapmıyoruz.” Evet, başkalarının inancımızı reddetmesine neden olabilecek söz ve davranışlarda bulunmamalıyız (2. Korintoslular 6:3; 1. Petrus 3:16).
Ne Yapabilirsin?
Eğer anne baban bir sosyal paylaşım sitesini kullanmana izin veriyorsa, siteye koymuş olduğun fotoğraflara bak ve kendine şöyle sor: ‘Bu fotoğraflar benim hakkımda ne anlatıyor? Kendimi gerçekten de böyle mi tanıtmak istiyorum? Annemle babam, cemaatteki sorumlu bir kardeş ya da gelecekteki işverenim bu fotoğraflarımı görseydi utanır mıydım?’ Eğer bu son soruya verdiğin cevap evet ise, değişiklik yap. 21 yaşındaki Kate böyle yaptı. O şöyle diyor: “Cemaatimizden sorumlu bir kardeş profil resmim hakkında benimle konuştu. Ona minnettarım. Bunu itibarımı korumak için yaptığını biliyorum.”
Ayrıca hem kendi yorumlarını hem de senin sayfana başkalarının göndermiş olduğu yorumları gözden geçir. “Aptalca konuşmalar” ya da “açık saçık şakalar” yapılmasına göz yumma (Efesoslular 5:3, 4). Jane “Bazen insanlar kötü sözler içeren ya da başka anlamlara da gelebilecek yorumlar yapıyor” diyor. “Bu yorumları yapan kişi başkası olsa da senin itibarın zedelenir, çünkü orası senin sayfan.”
Koyduğun fotoğraflar ve gönderdiğin yorumlar konusunda, itibarını korumak için nasıl sınırlar koyacaksın?
․․․․․
ARKADAŞLARIN
Yepyeni bir araban olsaydı önüne geleni arabana alır mıydın? Eğer annenle baban bir sosyal paylaşım sitesini kullanmana izin veriyorsa buna benzer bir kararla karşı karşıya kalırsın: Arkadaş olarak kimleri davet edeceksin ya da kimlerin davetini kabul edeceksin? Ne kadar seçici olacaksın?
“Bazılarının tek amacı listelerinde mümkün olduğunca çok arkadaş olması; ne kadar çok arkadaşları varsa onlar için o kadar iyi. Böyleleri hiç tanımadıkları kişileri bile arkadaş olarak ekleyebiliyorlar” (Nayisha, 16).
“Sosyal paylaşım siteleri eskiden tanıdığın kişilerle tekrar iletişim kurabilmeni mümkün kılıyor. Fakat bazen bu kişilerin eskide kalması daha iyi olur” (Ellen, 25).
Ne Yapabilirsin?
Öneri: İncele ve düzenle. Arkadaş listeni gözden geçir ve gerekirse düzeltmeler yap. Her biri için kendine şunları sor:
1. ‘Bu kişinin gerçek yaşamda nasıl biri olduğunu ne kadar iyi biliyorum?’
2. ‘Siteye koyduğu fotoğraflar ve yazdığı yorumlar nasıl?’
3. ‘Onun hayatıma olumlu bir etkisi var mı?’
“Genellikle ‘arkadaş listemi’ her ay gözden geçiriyorum. Eğer rahatsız olduğum ya da iyi tanımadığım biri varsa o kişiyi listemden siliyorum” (Ivana, 17).
Öneri: ‘Arkadaşlık standartlarını’ belirle. Tıpkı gerçek yaşamında yaptığın gibi internette de kimi arkadaş olarak davet edeceğine ya da kimin arkadaşlık davetini kabul edeceğine yardımcı olacak sınırlar belirle (1. Korintoslular 15:33). Örneğin, Leanne isminde genç bir kadın şöyle diyor: “Benim şartlarım şudur: Eğer seni tanımıyorsam, arkadaşlık teklifini kabul etmem. Eğer sayfanda beni rahatsız edecek bir şey görürsem, seni ‘arkadaş listemden’ silerim ve bir daha kabul etmem.” Başkaları da benzer şartlar belirlediler.
“Herhangi biriyle ‘arkadaş’ olmam. Bu benim için tehlikeli olabilir” (Erin, 21).
“Eski okul arkadaşlarım arkadaşlık isteği gönderdiler. Fakat okul döneminde onlardan uzak durmak için elimden geleni yapmıştım; o halde neden şimdi arkadaş olayım ki?” (Alex, 21).
Aşağıya senin ‘arkadaşlık standartlarını’ yaz.
․․․․․
Başka “Gençler Soruyor” makalelerini www.watchtower.org/ype adresinde İngilizce olarak bulabilirsin.
[Dipnot]
a Uyanış! dergisi herhangi bir sosyal paylaşım sitesini onaylamaz ya da mahkûm etmez. İsa’nın takipçileri interneti Kutsal Kitap ilkeleriyle çelişmeyecek şekilde kullandıklarından emin olmalılar (1 Timoteos 1:5, 19).
[Sayfa 10’daki pasaj]
Kutsal Kitapta bulunan bir özdeyiş şöyle der: “İyi ad büyük servetten üstün tutulmalıdır; saygınlık gümüş ve altından daha iyidir” (Özdeyişler 22:1).
[Sayfa 12’deki çerçeve]
ANNE BABANA SORMAYA NE DERSİN?
Bu makaleyi ve Temmuz 2011 tarihli Uyanış! dergisinde çıkan makaleyi anne babanla birlikte gözden geçir. İnterneti kullanma şeklinin (1) özel yaşamını, (2) zamanını, (3) itibarını ve (4) arkadaşlıklarını nasıl etkilediği üzerinde konuşun.
[Sayfa 13’teki çerçeve]
ANNE BABALARA BİR NOT
Çocuğunuzun internet hakkındaki bilgisi sizden daha çok olabilir. Fakat onlar ayırt etme ve doğru karar verme konusunda sizin kadar tecrübeli değiller (Özdeyişler 1:4; 2:1-6). İnternet güvenliği uzmanı Parry Aftab’ın dediği gibi “gençler teknolojiyi daha iyi biliyor, anne babalar ise hayatı.”
Sosyal paylaşım siteleri son yıllarda popüler hale geldi. Oğlunuz ya da kızınız bir sosyal paylaşım sitesi kullanacak kadar olgun mu? Buna siz karar vermelisiniz. Araba sürmek, banka hesabına ya da kredi kartına sahip olmak gibi sosyal paylaşım sitelerinin de kendine özgü tehlikeleri vardır. Bunlardan bazıları nelerdir?
KİŞİSEL BİLGİLER. Birçok genç, internette çok fazla bilgi paylaşmanın olası sonuçlarını hesaplayamıyor. Çocuğunuzun nerede yaşadığını, hangi okulda okuduğunu, ne zaman evde olduğunu ya da olmadığını sanal ortamda paylaşması aile güvenliğinizi tehdit edebilir.
Ne yapabilirsiniz? Çocuklarınız küçükken onlara yoldan karşıya geçmeden önce her iki tarafa da bakmaları gerektiğini öğrettiniz. Artık büyüdüklerine göre şimdi de onlara internetteki tehlikelerden nasıl korunabileceklerini öğretin. Geçen ay “Gençler Soruyor” makalesinde yer alan kişisel bilgilerle ilgili noktaları okuyun. Ayrıca Ekim 2008 tarihli Uyanış! dergisinin 3-9. sayfalarına bakın. Sonra da okuduklarınız hakkında çocuğunuzla konuşun. İnternette tehlikelerden uzak kalmaları için ‘hikmet ve düşünme yeteneği’ geliştirmelerine yardımcı olmaya çalışın (Özdeyişler 3:21).
ZAMAN. Sosyal paylaşım siteleri bağımlılık yapabilir. 23 yaşındaki Rick “sitede hesap açtıktan sadece birkaç gün sonra başından kalkamaz oldum” diyor. “Fotoğraf ve yorumlara bakarken saatlerimi harcıyordum.”
Ne yapabilirsiniz? Çocuğunuzla birlikte Ocak 2011 tarihli Uyanış! dergisinde yer alan “Gençler Soruyor: Elektronik Araçlara Bağımlı mıyım?” makalesini okuyun ve üzerinde konuşun. Özellikle 26. sayfadaki “Bir Sosyal Ağ Sitesinin Bağımlısı Olmuştum” başlıklı çerçeveye dikkat edin. Çocuğunuzun “alışkanlıklarında ölçülü” olmasına ve internet kullanımıyla ilgili bir zaman sınırlaması koyup buna bağlı kalmasına yardım edin (1. Timoteos 3:2). Oğlunuza ya da kızınıza internetin dışında da bir hayat olduğunu hatırlatın!
İTİBAR. Kutsal Kitaptaki bir özdeyiş “bir çocuk bile davranışlarıyla kendisini tanıtır” der (Özdeyişler 20:11). Bu, internet için de kesinlikle geçerlidir! Ayrıca sosyal paylaşım siteleri herkese açık olduğundan çocuğunuzun oraya koyduğu herhangi bir şey sadece onun değil tüm ailenin itibarını etkiler.
Ne yapabilirsiniz? Gençler internette paylaştıkları malzemenin onların kimliğini yansıttığını bilmeliler. Şu gerçeği de anlamalılar: İnternette olan internette kalır. Bir kitapta şöyle diyor: “İnternete konulan malzemenin kalıcılığı çocukların kolayca anlayabildiği bir konu olmasa da bunu öğrenmeleri çok önemli. İnternette nasıl davranmaları gerektiğini açıklamanın bir yolu, onlara gerçek yaşamda söylemeyecekleri bir şeyi internet ortamında da söylememelerini hatırlatmaktır” (CyberSafe, Dr. Gwenn Schurgin O’Keeffe).
ARKADAŞLIKLAR. 23 yaşındaki Tanya şöyle diyor: “Birçok genç popüler biri olarak görülmek istiyor, bu yüzden tanımadıkları ya da prensip sahibi olmayan kişileri bile ‘arkadaş’ olarak kabul etmeye istekli oluyorlar.”
Ne yapabilirsiniz? Oğlunuzun ya da kızınızın bir ‘arkadaşlık standardı’ belirlemesine yardım edin. Örneğin 22 yaşındaki Alicia genelde listesine arkadaşlarının arkadaşlarını eklemiyor. O şöyle diyor: “Eğer seni tanımıyorsam ya da yüz yüze hiç görüşmediysek sırf ortak arkadaşlarımız var diye seni listeme eklemem.”
Tim ve Julia isimli bir çift, kızlarının kimlerle arkadaş olduğunu ve siteye neler koyduğunu takip edebilmek için kendilerine bir hesap oluşturdular. Julia şöyle diyor: “Kızımızdan bizi arkadaş listesine eklemesini istedik. İletişim halinde olduğu insanları evimize davet ettiği kişiler gibi görüyoruz. Onların kim olduğunu bilmek isteriz.”
[Sayfa 11’deki resim]
Dikkatsizce sürülen bir araba nasıl hurdaya dönebilirse, internete eklediğin uygun olmayan bir fotoğraf ya da yorum da itibarını zedeleyebilir
[Sayfa 12’deki resim]
Bir yabancıyı sırf o istediği için arabana alır mıydın? O halde tanımadığın birini neden internette arkadaş olarak kabul edesin ki?
-