Çocuk Aldırma
Tanım: Çocuk aldırma, normal olarak rahmin dışında yaşayamayacak olan embriyonun ya da ceninin dışarı atılmasıdır. İnsanın kusurlu yapısı yüzünden ya da herhangi bir kaza sonucunda düşük meydana gelebilir. Ancak istenmeyen bir bebeği aldırmak insan hayatına kasten son vermek demektir.
Hayatın kaynağının kim olduğunu bilmek bu konudaki görüşümüzü nasıl etkilemelidir?
Elçi. 17:28: “[Tanrı’nın] sayesinde yaşıyoruz, hareket ediyoruz ve varız.”
Mezm. 36:9: “Hayatın kaynağı Sensin [Yehova Tanrı].”
Rom. 14:12: “Her birimiz Tanrı’ya kendi adımıza hesap vereceğiz.”
Ana rahmindeki gelişiminin ilk evrelerindeyken bile bir bebeğin hayatı Yehova’nın gözünde değerli midir?
Mezm. 139:13-16: “Sen [Yehova] . . . . ana karnında beni perdeyle gizledin. . . . . Gözlerin beni ceninken gördü, bedenimin bütün kısımları . . . . Senin kitabında yazılıydı.”
Tanrı’nın, doğmamış bir çocuğa zarar veren kişiden hesap soracağını neye dayanarak söyleyebiliriz?
Çık. 21:22, 23: “Bir kavgada adamlar gebe bir kadına çarparsa, ölümcül bir durum olmaz fakat kadın erken doğum yaparsa, suçlu kişi, kadının kocasının istediği tazminatı hâkimlerin de kararıyla mutlaka ödeyecektir. Fakat kaza ölüme yol açarsa, o zaman cana karşılık can vereceksin.” (Bazı çeviriler, İsrailoğullarına verilen bu kanunun cenine değil, anneye verilen zarardan söz ettiği izlenimini yansıtır. Ancak İbranice metin, anne ya da çocuğun ölümüne yol açabilecek bir kazaya atfeder.)
Tanrı’nın onaylamadığı bir sebeple, bir insanı kasten öldürmek ne ölçüde ciddi bir konudur?
Başl. 9:6: “İnsan kanı dökenin kanı insan eliyle dökülecek, çünkü Tanrı insanı Kendi yansıması olarak yaratmıştır.”
1. Yuhn. 3:15: “Hiçbir katilin sonsuz yaşamı olmaz.”
Çık. 20:13: “Adam öldürmeyeceksin.”
Bir doktorun, gebeliğin sürmesinin anneye zarar vereceğini söylemesi çocuk aldırmayı haklı çıkarır mı?
Doktorların görüşleri her zaman doğru çıkmayabilir. Bir insanı sırf bir başkasına zarar verebileceği ihtimali yüzünden öldürmek doğru olur mu? Eğer doğum zamanı geldiğinde annenin hayatıyla çocuğunki arasında bir seçim yapmak zorunda kalınırsa, bu bizzat kişilerin vereceği bir karardır. Bununla birlikte tıp alanındaki gelişmeler sayesinde birçok ülkede böyle olaylar artık nadiren yaşanmaktadır.
Biri Şöyle Derse:
‘Beni etkileyecek olaylar hakkında kendim karar veririm’
Şöyle diyebilirsiniz: ‘Ne hissettiğinizi anlayabiliyorum. Günümüzde kişisel haklarımız başkaları tarafından sık sık çiğneniyor; hatta insanların ne yaşadığı birçok kişinin umurunda bile değil. Ancak Kutsal Kitap bizi koruyabilecek öğütler içeriyor. Tabii bu öğütlerin yararını görebilmek için onları yaşamımızda uygulamamız gerekiyor.’ Sonra şunları ekleyebilirsiniz: (1) ‘Birçok kadın, doğacak çocuğunun babası tarafından terk ediliyor. Ancak eşlerin Kutsal Kitap ilkelerine göre yaşadığı bir evde koca, karısını ve çocuklarını gerçekten sever; ayrıca ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman onların yanındadır (Efes. 5:28-31; 1. Tim. 5:8).’ (2) ‘Biz de sevgi ve saygı görmek istiyorsak, aile içinde Kutsal Kitap ilkelerine uygun davranmalıyız. Kutsal Kitap çocuklarımıza ne gözle bakmamız gerektiğini söyler (Mezm. 127:3; ayrıca İşaya 49:15 ile karşılaştırın).’