Neden Yehova Tanrı’ya böyle bir güven duymalıyız? Bu sorunun cevabını bulabilmek için Tanrı’ya tam anlamıyla güvenmiş bir adam olan Yeşu’nun ölmeden önce yaptığı konuşmadan bir kısmı inceleyelim; bu kısım Kutsal Kitapta Yeşu 23:14’te kayıtlıdır.

Önce bu sözlerin söylendiği ortama bakalım. Yeşu, Musa peygamberden sonra Tanrı’nın toplumuna önderlik etmişti ve şimdi 110 yaşına yaklaşıyordu. Uzun yaşamı boyunca Yehova’nın, toplumu için yaptığı birçok mucizeye bizzat tanık olmuştu; örneğin Tanrı onları 60 yıl kadar önce Kızıldeniz’den geçirerek olağanüstü şekilde kurtarmıştı. Artık yaşlanan Yeşu “ihtiyarları, önderleri, hâkimleri, görevlileri” yanına çağırdı (Yeşu 23:2). Şimdi söyleyeceği sözlerde sadece yaşının getirdiği bilgeliğin değil iman dolu bir adamın derin düşüncelerinin izleri de vardı.

“Ben de herkesin gittiği yere gidiyorum” dedi. Başka sözlerle “Fazla ömrüm kalmadı” diyordu. Öleceğini bilen Yeşu, şüphesiz tüm yaşamını uzun uzadıya düşünmüştü. Önderlik ettiği Tanrı’nın toplumuna söyleyeceği son sözler ne olacaktı?

Yeşu sözlerine şöyle devam etti: “Tanrınız Yehova’nın size verdiği vaatlerden hiçbiri boş çıkmadı. Sizin için hepsi gerçekleşti. O’nun bütün sözleri yerine geldi.” Bunlar Tanrı’ya tüm yüreğiyle güvenen bir adamın sözleriydi. Yeşu neden böyle bir güven duyuyordu? Geriye dönüp tanık olduğu şeyleri düşünen Yeşu, Yehova’nın sözünü her zaman tuttuğunu biliyordu.a Neden bunları söylediği açıktı: Yeşu tüm iman kardeşlerinin Yehova’nın gelecekle ilgili vaatlerini de gerçekleştireceğine tam olarak iman etmelerini istiyordu.

Bir Kutsal Kitap başvuru kaynağı Yeşu 23:14’ü şöyle yorumluyor: “Kutsal Kitaptaki tüm sözleri alıp sonra dünya tarihini araştırsanız ve gelmiş geçmiş herkese sorsanız, Tanrı’nın sözünü tutmadığı ya da unuttuğu tek bir olaya bile rastlayamazsınız.” Böyle bir araştırma yapabilseydik biz de Yeşu’nun vardığı sonuca varırdık: Yehova Tanrı’nın vaatleri asla boş çıkmaz (1. Krallar 8:56; İşaya 55:10, 11).