Kutsal Kitaptaki Sırası 58—İbraniler
Yazarı: Pavlus
Yazıldığı Yer: Roma
Tamamlanma Tarihi: MS y. 61
1. Pavlus İbraniler mektubunu hangi görevi doğrultusunda yazdı?
PAVLUS “milletlere” gönderilmiş bir elçi olarak tanınır. Peki onun hizmeti yalnızca Yahudi olmayanlarla mı sınırlıydı? Elbette değil! Efendimiz İsa, Pavlus’un vaftiz edilip görevlendirilmesinden hemen önce Hananya’ya şöyle söylemişti: “Bu adam, ismimi hem krallara ve İsrailoğullarına hem de milletlere bildirmek üzere benim için seçilmiş bir araçtır” (Elçi. 9:15; Gal. 2:8, 9). Pavlus İbraniler mektubunu İsa’nın ismini İsrailoğullarına bildirme görevi doğrultusunda yazmıştır.
2. İbraniler mektubunu Pavlus’un yazmadığı şeklindeki itirazlar nasıl çürütülebilir?
2 Yine de bazı eleştirmenler İbraniler kitabını Pavlus’un yazdığından kuşku duyuyor. İtirazlarının bir gerekçesi olarak Pavlus’un adının mektupta hiç geçmemesini gösteriyorlar. Ancak Kutsal Metinler dizisinde yer alan başka birçok kitapta da yazarın adı geçmez ve yazarın kim olduğu genellikle kitabın içindeki kanıtlardan anlaşılır. Dolayısıyla bu geçerli bir itiraz değildir. Üstelik, Pavlus adının Yahudiye’de nefret uyandırması nedeniyle elçinin oradaki Hıristiyanlara yazarken adını özellikle kullanmamış olabileceği görüşü de vardır (Elçi. 21:28). İbraniler’in Pavlus’un diğer mektuplarından farklı bir üslupta yazılmış olması da geçerli bir itiraz değildir. Elçi pagan milletlere, Yahudilere ya da Hıristiyanlara hitap ederken ‘her tür insanla her şey olma’ yeteneğini daima göstermiştir (1. Kor. 9:22). Bu mektubunda da Yahudilerin tam olarak anlayıp kavrayabileceği kanıtlar ortaya koyarak onların düşünüş tarzıyla akıl yürütür.
3. İbraniler’deki hangi kanıtlar mektubun Pavlus tarafından ve özellikle Yahudilere yönelik yazıldığını gösterir?
3 Mektubun içinde yazarın Pavlus olduğunu her açıdan destekleyen kanıtlar vardır. Yazar o sırada İtalya’dadır ve Timoteos’la yakın ilişkisi olan biridir. Bunlar akla Pavlus’u getirir (İbr. 13:23, 24). Tamamen İbrani cemaatine yönelik olarak yazılan bu mektupta kanıtlar Yahudiliğe özgü bir bakış açısıyla sunulmuşsa da, Pavlus’un en tipik temalarından biri işlenir. Bir yorum kitabı bu konuda şöyle der: “Baştan sona mektubun yapısı Yahudi soyundan olanlara yazılmış olduğunu kanıtlıyor. Diğer milletlerden olanlara yazılmış olsaydı, on bin kişiden biri bile yazarın akıl yürütme tarzını anlamazdı çünkü onlar Yahudi sistemine yabancıydılar. Oysa yazar mektubun her yerinde okurlarının bu bilgiye sahip olduğunu varsayar.”a İbraniler kaydının Pavlus’un diğer mektuplarından farklı üslupta yazılması da bu şekilde açıklanabilir.
4. İbraniler’i Pavlus’un yazdığına dair başka hangi kanıtlar var?
4 Yazarın Pavlus olduğuna dair ek bir kanıt 1930’larda bulunan 2 numaralı Chester Beatty Papirüsü’dür (P46). Ünlü İngiliz metin eleştirmeni Sir Frederic Kenyon, Pavlus’un ölümünden sadece yüz elli yıl kadar sonra yazılmış olan bu papirüs kodeksle ilgili şunları söylemiştir: “[Kodekste] İbraniler kitabının son derece sıra dışı bir yerde, Romalılar’dan hemen sonra bulunması dikkate değerdir; çünkü bu, elyazmasının yazıldığı tarihte kitabın yazarının Pavlus olduğundan kuşku duyulmadığını göstermektedir.”b Aynı konuda bir ansiklopedi de açıkça şöyle der: “Bu mektubu yazan kişinin Pavlus’tan başka biri olduğuna dair Kutsal Metinlerin içinde ya da dışında hiçbir sağlam kanıt yoktur.”c
5. İbraniler kitabının içeriği onun Tanrı ilhamı olduğunu nasıl kanıtlar?
5 İlk Hıristiyanlar tarafından kabul edilmesinin yanı sıra, içeriği de kitabın Tanrı ilhamı olduğunu kanıtlar. İbraniler mektubu önceki yazılara çok sayıda gönderme yaparak okuyucunun dikkatini sürekli İbranice Kutsal Yazılardaki peygamberlik sözlerine çeker ve bunların hepsinin nasıl Mesih İsa’nın yaşamında gerçekleştiğini gösterir. Örneğin elçi sadece ilk bölümde, oğlun artık meleklerden üstün konumda olduğunu işlerken İbranice Kutsal Yazılardan en az yedi alıntı yapar. Ayrıca, kitap boyunca İsa’ya hayatın öncüsü, onun yönetimindeki Krallığa da insanlığın tek ümidi olarak dikkat çekip Yehova’nın Sözünü ve adını yüceltir.
6. Kanıtlar İbraniler mektubunun yazıldığı yer ve zamanla ilgili ne gösteriyor?
6 Daha önce belirtildiği gibi Pavlus İbraniler’i İtalya’dayken kaleme almıştır; bu da mektubun yazılış zamanını saptamamıza yardım eder. Elçi mektubunun sonunda şöyle der: “Kardeşimiz Timoteos’un serbest bırakıldığını bilin; yakında gelirse, onunla birlikte sizi görmeye geleceğim” (13:23). Bu sözlerden Pavlus’un yakında serbest kalmayı ve bir süre hapiste tutulup sonra özgür bırakılan Timoteos’la birlikte İbrani kardeşlerinin yanına gitmeyi umduğu anlaşılır. Dolayısıyla Pavlus’un bu mektubu Roma’daki ilk tutukluluğunun son yılında, yani MS 61’de yazdığı düşünülmektedir.
7. (a) Yeruşalim’deki Yahudi kökenli Hıristiyanlar nasıl bir muhalefetle karşı karşıyaydı? (b) Onların neye ihtiyacı vardı?
7 Yahudi ortamının son dönemi, Yahudiye’de ve özellikle Yeruşalim’de yaşayan İbrani Hıristiyanlar için ciddi bir sınav zamanıydı. İyi haberin etkisi artıp yayıldıkça Yahudiler Hıristiyanlara karşı giderek fanatikleşti ve daha da şiddetle muhalefet ettiler. Örneğin, Pavlus’un bu mektubu yazmasından sadece birkaç yıl önce Yeruşalim’de görülmesi bile bir kargaşaya yol açmış, dindar Yahudiler avaz avaz bağırarak şöyle demişti: “Bu adamı ortadan kaldırın, böyle biri yaşamaya layık değil!” 40’tan fazla Yahudi, ‘Pavlus’u öldürünceye dek yiyip içersek lanetli olalım!’ diyerek yemin etmişti. Bu yüzden yetkililer Pavlus’u tam donanımlı askerler eşliğinde geceleyin Sezariye’ye göndermek zorunda kalmıştı (Elçi. 22:22; 23:12-15, 23, 24). Böyle bir dinsel fanatizm ve nefret ortamında Hıristiyan cemaati varlığını sürdürmek, iyi haberi duyurmak ve güçlü bir imanı korumak zorundaydı. Yeniden Yahudiliğin etkisine girmemeli, kurbanları ve artık anlamsız kalan diğer uygulamalarıyla Musa Kanununa yeniden bağlanmamalıydılar. Bunun için de Mesih’in Kanunun gereğini nasıl yerine getirdiği konusunda sağlam bir bilgileri ve anlayışları olmalıydı.
8. (a) İbranilere bu mektubu yazmaya en uygun kişi neden Pavlus’tu? (b) Elçi hangi kanıtları sundu?
8 Elçi Pavlus’tan başka kimse İsa’nın Yahudi kökenli takipçilerinin gördüğü baskıyı ve zulmü bu kadar iyi anlayamazdı. Eski bir Ferisi olan Pavlus’tan başka kimse Yahudi geleneklerini çürütmeleri ve etkili kanıtlar göstermeleri için onlara böyle yardım edemezdi. Elçi, Gamaliel’in dizinin dibinde öğrenim gördüğünden Musa Kanununu çok iyi biliyordu. Bu bilgisinden yararlanarak Mesih’in, hükümleri ve kurbanlarıyla Kanunun gereğini yerine getirdiğine dair kesin kanıtlar sundu. Ve bunların birer örnek olduğunu, yerlerini çok daha görkemli olan gerçeklerine bıraktığını, bu durumun da yeni ve daha iyi bir ahit yoluyla muazzam nimetler getirdiğini gösterdi. Mektupta elçi, keskin zekâsıyla İbranice Kutsal Yazılardan hiçbir makul Yahudinin karşı çıkamayacağı kadar bol kanıtı net ve ikna edici şekilde peş peşe sıraladı. Bu şekilde, iman etmeyen Yahudilerde büyük nefret uyandıran çok çarpıcı yeni düşünceler sundu. Bunlar arasında, Kanun ahdinin sona erişi ve yeni ahdin gelmesi, Mesih’in kâhinlik hizmetinin Harun’un soyuna verilen kâhinlikten üstün olması, boğa ve keçi sunularıyla karşılaştırıldığında Mesih’in sunduğu kurbanın gerçek değeri, Mesih’in yeryüzündeki bir çadıra değil de gökte bizzat Yehova’nın huzuruna girmesi vardı.
9. (a) İbraniler mektubu ne açıdan etkili bir silah oldu? (b) Mektupta Pavlus’un sevgisi nasıl görülür?
9 Bu mektup sayesinde İsa’nın İbrani takipçileri hem kendilerine zulmeden Yahudileri susturacak yeni ve etkili bir silahla, hem de hakikati arayan dürüst Yahudilerin ikna olup iman etmesini sağlayacak bilgiyle donanmış oldu. Mektup Pavlus’un İbrani kardeşlerine derin sevgisini, çok ihtiyaçları olan bir dönemde onlara yardım etmek üzere duyduğu büyük arzuyu yansıtır.
İBRANİLER KİTABININ İÇERİĞİ
10. İbraniler mektubunun giriş sözlerinde Mesih’in konumuyla ilgili hangi bilgi verilir?
10 Mesih’in yükseltilmiş konumu (1:1–3:6). Mektubun giriş sözleri Mesih’e dikkat çeker: “Tanrı uzun zaman önce atalarımızla birçok kez çeşitli yollarla konuşmuştu; bunu o zaman peygamberler aracılığıyla yapmıştı, bugünlerin sonunda ise bizimle . . . . Oğul aracılığıyla konuştu.” Bu oğul, Tanrı tarafından her şeyin mirasçısı olarak belirlenmiştir ve Babasının ihtişamını yansıtır. “Bize günahlarımızdan arınma olanağı verdikten sonra, yücelerde Ulu Tanrı’nın sağında oturmuştur” (1:1-3). Pavlus İsa’nın meleklere üstünlüğünü kanıtlarken çok sayıda ayet alıntılar.
11. (a) Pavlus neden işittiğimiz şeylere her zamankinden de çok dikkat etmemizi öğütledi? (b) İsa, yaşadıkları ve yükseltilmiş konumu sayesinde neler başarabildi?
11 Pavlus “İşittiğimiz şeylere her zamankinden de çok dikkat etmemiz gerekir” der. Sonra bunun nedenini açıklar. ‘Meleklerin ilettiği söze itaatsizlik ağır şekilde cezalandırıldıysa, Efendimiz aracılığıyla bildirilmeye başlanmış olan böyle büyük bir kurtuluşa karşı kayıtsız kalırsak biz cezadan nasıl kaçabiliriz?’ diye sorar (2:1-3). Tanrı ‘insanoğlunu’ meleklerden biraz aşağı duruma getirmiştir; fakat bundan sonrası hakkında Pavlus şöyle der: “İsa’yı, Tanrı’nın lütfuyla her insan için ölümü tatsın diye ölüm acısını çektiğinden, başında ihtişam ve onur tacıyla görüyoruz” (2:6, 9). Tanrı “birçok oğlu yüceliğe eriştirirken”, önce onların kurtuluşlarının öncüsüne ‘çektiği acılar yoluyla yeterlik kazandırmıştır’ (2:10). İblis’i yenen ve “tüm yaşamları boyunca ölüm korkusuyla köleliğe boyun eğmiş olan herkesi” özgürlüğe kavuşturan odur (2:15). İsa böylece “merhametli ve sadık bir başkâhin” olmuştur. “Kendisi sınanırken sıkıntı çektiğinden, sınanan kişilerin yardımına koşabilir” (2:17, 18). Bu gerçekten harika bir şeydir. Dolayısıyla İsa, Musa’dan çok daha büyük bir onura layık sayılmıştır.
12. İsa’nın takipçileri Tanrı’nın dinlenme gününe girebilmek için hangi tutumdan kaçınmalıdır?
12 Tanrı’nın dinlenme gününe girebilmek için iman ve itaat gerekir (3:7–4:13). İsa’nın tüm takipçileri ‘yaşayan Tanrı’dan uzaklaşarak imansız, kötü bir yürek geliştirmemek’ için İsrailoğullarının sadakatsizliğinden ders almalı (İbr. 3:12; Mezm. 95:7-11). Tanrı’nın dinlenme günü, yani Sebti, O’nun yeryüzüyle ilgili yaratma işini bıraktığı dönemdir. Mısır’dan çıkan İsrailoğulları imansızlıkları ve itaatsizlikleri yüzünden bu dinlenme gününe girememiştir. Ancak Pavlus şunları açıklar: “Tanrı’nın toplumu için hâlâ bir Sebt günü dinlenmesi söz konusudur. Çünkü Tanrı işleriyle uğraşmayı bıraktığı gibi, Tanrı’nın dinlenme gününe giren kişi de kendi işleriyle uğraşmayı bırakmıştır.” İsrailoğulları gibi itaatsizlik etmekten kaçınmalıyız. “Çünkü Tanrı’nın sözü canlıdır ve güçlüdür; iki ağzı keskin her kılıçtan daha keskindir, . . . . yürekteki niyetleri ve düşünceleri ortaya serecek güçtedir” (İbr. 4:9, 10, 12).
13. (a) Mesih nasıl “sonsuza dek kâhin” oldu ve kendisine itaat edenlerin kurtuluşlarının sorumluluğunu aldı? (b) Pavlus İbranileri neden hızla olgunluğa doğru ilerlemeye teşvik etti?
13 Olgun kişiler Mesih’in kâhinliğinin üstünlüğünü kavrar (4:14–7:28). Pavlus İbranileri, merhamet görebilmek için İsa’ya olan imanlarını açıkça bildirmekten vazgeçmemeye teşvik eder. İsa, “gökleri aşmış” büyük başkâhindir (4:14). Mesih bu onuru kendi kendine almamış, “Sen Melkisedek usulüne göre, sonsuza dek kâhinsin” diyen Baba tarafından onurlandırılmıştır (İbr. 5:6; Mezm. 110:4). Mesih önce çektiklerinden itaat öğrenerek başkâhinlik konumu için yeterlik kazanmış, böylece kendisine itaat eden tüm insanların sonsuz kurtuluşlarının sorumluluğunu almıştır. Pavlus, “Onun hakkında söyleyecek çok şeyimiz var, ancak . . . . bunları açıklamak kolay değildir” der; çünkü İbraniler öğretmenler olmaları gerekirken hâlâ “süte muhtaç” durumdadırlar. “Katı gıda ise olgun insanlar için, algılama yeteneğini doğruyu yanlışı ayırmak üzere kullanarak geliştirenler içindir.” Elçi onları “Hızla olgunluğa doğru ilerleyelim” diye teşvik eder (İbr. 5:11, 12, 14; 6:1).
14. (a) Vaadin mirasçısı olmak için ne gerekir? (b) İman edenlerin ümidini pekiştiren nedir?
14 Tanrı’nın sözünü bildiği halde imandan ayrılanları yeniden tövbeye döndürmek olanaksızdır; “Çünkü onlar Tanrı’nın Oğlunu yeniden direğe germiş ve herkesin önünde aşağılamış oluyorlar” (6:6). Sadece iman ve sabır göstererek İbrahim’e verilen vaadin mirasçıları olunabilir. Bu vaat Tanrı’nın iki değişmez şeyi, yani sözü ve andı sayesinde güvenli ve sağlam kılınmıştır. ‘Hayatlarını bağladıkları bir gemi demiri gibi güvenli ve sağlam’ ümitleri, İsa’nın onların öncüsü ve Melkisedek usulüne göre başkâhin olarak “perdenin ötesine” geçmesiyle pekişmiştir (6:19).
15. İsa’nın Melkisedek usulüne göre olan kâhinliğinin Levi kâhinliğinden üstün olduğunu ne gösterir?
15 Melkisedek, “Salem kralı” ve “Yüceler Yücesi Tanrı’nın kâhinidir” (7:1). Büyük ata İbrahim bile ona ondalık vermiş ve henüz atasının bedeninde olan Levi de İbrahim yoluyla ondalık vermiştir. Dolayısıyla Melkisedek’in İbrahim’e hayırduası Levi’yi de içine alır, bu da Melkisedek’in kâhinliğinin Levi kabilesinden olan Harun’un kâhinliğinden daha üstün olduğunu gösterir. Ayrıca Pavlus, ‘Eğer Levi kâhinliği yoluyla kusursuzluğa erişilseydi, Melkisedek usulüne göre başka bir kâhinin ortaya çıkması gerekir miydi?’ diye sorar. Ardından da, “Kâhinlik değiştiğine göre, kanunun da değişmesi gerekir” sonucuna varır (7:11, 12).
16. İsa’nın kâhinliği Kanun dönemindeki kâhinlikten neden üstündür?
16 Kanun aslında hiçbir şeyi kusursuz duruma getirememiş, zayıf ve etkisiz kalmıştır. Kanun döneminde, kâhinlerin hepsi ölümlü olduğundan birçok kâhin hizmet etmiştir. Oysa İsa “sonsuza dek yaşadığından hiçbir ardıla gerek duymadan kâhinliğini sürdürebilir. Dolayısıyla kendisi aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanlara tam bir kurtuluş sağlayabilir, çünkü onlar adına yalvarmak üzere her zaman hayattadır.” İsa, “vefalı, masum, lekesiz, günahkârlardan ayrı” bir başkâhindir (7:24-26). Öte yandan, Kanunun başkâhin olarak atadığı kişiler zayıflıkları olan adamlardır; başkaları uğruna aracılık etmeden önce kendi günahları için kurban sunmak zorundadırlar. Dolayısıyla Tanrı’nın “yemin sözüyle atanan kişi, sonsuza dek yeterli kılınmış Oğuldur” (7:28).
17. Yeni ahit hangi açıdan üstündür?
17 Yeni ahdin üstünlüğü (8:1–10:31). İsa “daha iyi vaatlerle yasal güvenceye bağlanmış daha iyi bir ahdin de aracısı” olmuştur (8:6). Pavlus Yeremya 31:31-34 ayetlerinin tamamını alıntılayarak yeni ahde dahil olanların yüreğinde ve zihninde Tanrı’nın kanunlarının yazılı olduğunu, hepsinin Yehova’yı tanıyor olacağını ve Yehova’nın onların ‘günahlarını artık aklına getirmeyeceğini’ gösterir. Bu ‘yeni ahit’ “yok olmaya yüz tutmuş” olan eskisini, yani Kanun ahdini hükümsüz kılmıştır (İbr. 8:12, 13).
18. Pavlus kurban açısından iki ahdi nasıl karşılaştırdı?
18 Pavlus eski ahitteki çadırda her yıl sunulan kurbanların “her şeyi düzene sokmak üzere belirlenmiş dönem gelinceye dek yürürlükte olan . . . . yasal talepler” olduğunu söyler. Bununla birlikte, Mesih ‘başkâhin olarak geldiğinde’ Tanrı’nın huzuruna keçilerin ve genç boğaların kanıyla değil, kendi değerli kanıyla girmiştir (9:10, 11). Musa eski ahdi yürürlüğe koymak ve bir temsil olan çadırı arındırmak için, kurban edilen hayvanların kanını serpmişti. Yeni ahitle bağlantılı olan “gökteki şeylerin kendileri içinse bunlardan daha iyi kurbanlar gerekliydi. Çünkü Mesih, gerçeğinin kopyası olan, insan eliyle yapılmış bir kutsal yere değil, şimdi bizim için bizzat Tanrı’nın huzuruna çıkmak üzere, göğe girdi” (9:23, 24). Mesih İsrail’deki başkâhinler gibi her yıl kurban sunmak zorunda değildir, ‘kendi kurban edilişi yoluyla günahları silmek için ortamların sonunda yalnızca bir kez ortaya çıkmıştır’ (9:26).
19. (a) Kanun döneminde insanlar ne düşünmeye devam etti, neden? (b) Tanrı hangi yolla insanları kutsal duruma getirmek istedi?
19 Pavlus konuyu şöyle özetler: ‘Kanunda gelecek iyi şeylerin gölgesi bulunduğundan, insanlar tekrar tekrar sunulan kurbanlara rağmen günahkâr olduklarını düşünmeye devam ettiler’ (10:1, 2). Fakat İsa dünyaya Tanrı’nın isteğini yapmak için gelmiştir. Pavlus şöyle devam eder: “Bizler, Tanrı’nın burada sözü edilen ‘isteği’ doğrultusunda, İsa Mesih’in yalnızca bir kere sunulan bedeni yoluyla kutsal duruma getirildik” (10:10). Bu nedenle İbraniler tereddüde kapılmadan, imanlarını açıkça bildirme işine sımsıkı sarılmalı ve toplantılarını ihmal etmeyerek ‘sevgi ve iyi işler için gayretlendirmek üzere birbirlerine dikkat etmelidirler.’ Çünkü hakikat hakkında tam bilgi edindikten sonra kasten günah işlemeye devam ederlerse “artık günahlar için kurban kalmaz” (10:24, 26).
20. (a) İman nedir? (b) Pavlus hangi etkileyici iman örneklerinden söz etti?
20 İmanın tanımlanması ve iman örnekleri (10:32–12:3). Pavlus İbranilere şöyle söyler: “O ilk günleri aklınızdan çıkarmayın; aydınlanmanızın ardından acılarla dolu büyük bir mücadelede dayanmıştınız” (10:32). Bundan sonra da, ödülü büyük olan konuşma cesaretini elden bırakmamalı, vaatlere erişebilmek için tahammül etmeli ve ‘canlarının korunması için iman etmelidirler’ (10:39). Evet, ihtiyaçları olan şey imandır! Pavlus önce imanın tanımını yapar: “İman, ümit edilen şeylerle ilgili güvenceli bir bekleyiş, görülmeyen gerçeklere dair kanıtların açıkça görülmesidir” (11:1). Sonra da tek bir bölüm içinde eski dönemde yaşamış birçok imanlı kişinin portresini çizer. İnsanı harekete geçiren bu bölümde imanıyla yaşamış, çeşitli işler yapmış, savaşmış, tahammül etmiş ve doğruluğun mirasçıları olmuş kişilerin hayatından kısa kesitler sunar. İbrahim “iman sayesinde” İshak ve Yakup’la birlikte çadırlarda oturmuş ve kurucusu Tanrı olan “temelleri sağlam şehri” beklemiştir (11:8, 10). Musa “iman sayesinde” “görünmeyen Kişiyi görüyormuş gibi” kararlılığını korumuştur (11:27). Pavlus şöyle devam eder: “Daha ne diyeyim? Eğer Gideon, Barak, Şimşon, Yeftah, Davut, Samuel ve diğer peygamberlerden anlatmaya devam etsem zaman yetmeyecek. İman sayesinde, savaşlarda kralları yendiler, doğruluğun gereğini yaptılar, vaatler aldılar” (11:32, 33). Başkaları da alaylar, kırbaçlar, zincirler ve işkencelerle sınanmış fakat “daha iyi bir dirilmeye erişebilmek üzere” uzlaşmamıştır. Gerçekten de “Bu dünya onlara layık değildi” (11:35, 38). Onların hepsi imanlarıyla Tanrı’nın onayının kanıtını gördülerse de, hiçbiri vaadin gerçekleşmesini görememiştir. Pavlus devamen şöyle der: “Böyle büyük bir şahitler bulutu çevremizi kuşattığına göre, biz de her türlü ağırlığı ve bizi kolayca saran günahı üzerimizden atalım ve önümüze konulan koşuyu tahammülle koşalım. İmanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa’dan gözümüzü hiç ayırmayalım” (12:1, 2).
21. (a) İsa’nın takipçileri iman mücadelesinde nasıl tahammül edebilir? (b) Pavlus Tanrı’nın uyarılarını dinlemek için hangi güçlü sebebi gösterdi?
21 İman mücadelesinde tahammül etmek (12:4-29). Pavlus İbrani Hıristiyanları iman mücadelesinde tahammül etmeye teşvik eder ve Yehova’nın onları oğulları olarak terbiye ettiğini söyler. Artık dermansız elleri ve dizleri güçlendirmeli, ayakları için düz yollar seçmelidirler. Kutsal şeylere karşı takdirsiz olan Esav gibi reddedilmelerine yol açabilecek her türlü kirletici etkiye ve içlerinde filizlenebilecek zehirli bir köke karşı uyanık olmalıdırlar. Elçi, Musa’nın dağda iken alev alev yanan ateş, koyu bulut ve muazzam ses nedeniyle “Korku içindeyim, titriyorum” dediğini hatırlatır (12:21). Onlar ise çok daha muhteşem olan Sion Dağı’na ve gökteki Yeruşalim’e, on binlerce meleğe, ilk oğulların cemaatine, hepsinin hâkimi Tanrı’ya, yeni ve daha iyi bir ahdin aracısı İsa’ya yaklaşmışlardır. Gerçekten de şimdi Tanrı’nın uyarılarını dinlemek için çok daha fazla sebep vardır! Musa’nın zamanında Tanrı sesiyle yeryüzünü sarsmıştı, şimdiyse hem gökleri hem de yeri yerinden oynatacağını söylemiştir. Pavlus şu açıklamada bulunur: “Sarsılmaz bir krallığa erişeceğimize göre, . . . . Tanrı’ya korku ve derin saygıyla, kabul edeceği bir kutsal hizmet sunabiliriz. Çünkü Tanrımız aynı zamanda yiyip bitiren bir ateştir” (12:28, 29).
22. Pavlus İbranilere yazdığı mektubun sonunda hangi öğütleri verdi?
22 Tapınmayla ilgili konularda teşvikler (13:1-25). Pavlus mektubunu şu yapıcı öğütlerle bitirir: Kardeş sevginiz hep sürsün, konukseverliği unutmayın, evlilik herkesin gözünde saygın olsun, para sevgisinden uzak olun, size önderlik edenlere itaat edin ve yabancı öğretilerin peşinden sürüklenmeyin. Ayrıca şunları söyler: “İsa aracılığıyla Tanrı’ya her zaman şükran kurbanı, yani O’nun ismini açıkça bildiren dudakların meyvesini sunalım” (13:15).
KİTABIN YARARLARI
23. (a) Pavlus Kanunla ilgili hangi görüşü savundu? (b) Görüşünü hangi kanıtlarla destekledi?
23 Mesih’i Musa Kanunu açısından savunan İbraniler mektubu, mükemmel yapısı ve İbranice Kutsal Yazılardan bol bol kanıtlar vermesiyle tartışmasız bir başyapıttır. Musa Kanununu ahit, kan, aracı, tapınma çadırı, kâhinlik, sunular gibi farklı yönleriyle ele alır ve bunların ileride gerçekleşecek çok daha büyük şeylere işaret etmek üzere Tanrı tarafından verilmiş örnekler olduğunu gösterir (10:1). Bunların hepsinin Mesih İsa’nın şahsında, onun sağladığı kurbanla gerçekleştiğini, böylece Kanunun gereğinin yerine geldiğini anlatır. Pavlus Kanundan söz ederek “Hükmü kalmayan ve eskiyen yok olmaya yüz tutmuştur” der (8:13). Oysa “İsa Mesih, dün, bugün ve sonsuza dek hep aynıdır” (13:8). Bu mektubu okumak İbrani Hıristiyanlara ne büyük sevinç vermiş olmalı!
24. İbraniler mektubunda bugün bize muazzam yarar sağlayan hangi düzenleme anlatılır?
24 Peki bu mektubun bugün çok farklı bir ortamda yaşayan bizim için değeri nedir? Kanuna uymakla yükümlü olmadığımız halde Pavlus’un yürüttüğü mantıktan yararlanabilir miyiz? Kesinlikle evet. Elçi bize yeni ahit düzenlemesini anlatır. Bu harika düzenleme, yeryüzündeki tüm ailelerin nimetler elde etmesine aracı olacak Soy’un İbrahim’den geleceğiyle ilgili vaade dayanır. Yehova’nın İbrahim’in Soyu İsa Mesih aracılığıyla nimetler verme vaadinin gerçekleşmesi bizim tek ümidimizdir, yaşamımız bu ümide bağlıdır. Çünkü kanuna uymakla yükümlü değilsek de Âdem’in soyu olarak hepimiz günahkâr doğduk. Bu yüzden, geçerli bir günah sunusuyla gökte Yehova’nın huzuruna girip bizim uğrumuza aracılık edebilecek merhametli bir başkâhine ihtiyacımız var. İbraniler mektubu bize işte bu başkâhini tanıtır. Zayıflıklarımızı anlayabilen, “her yönden bizim gibi sınanmış” bu başkâhin, Yehova’nın yeni dünyasında yaşamamızı sağlayabilecek kişidir. O bizi ‘lütuf tahtına konuşma cesaretiyle yaklaşmaya’ davet eder. Bu şekilde ‘merhamet görebilir ve gerektiğinde yardım alma lütfuna erişebiliriz’ (4:15, 16).
25. Pavlus İbranice Kutsal Yazılardan alıntılar yaparak bizi nasıl aydınlatır?
25 Ayrıca, İbraniler mektubunda İbranice Kutsal Yazılarda uzun zaman önce kaydedilmiş peygamberlik sözlerinin nasıl muhteşem şekilde gerçekleştiğine dair çok etkileyici kanıtlar buluruz. Tüm bunlar bizim eğitilmemiz ve teselli bulmamız için yazılmıştır. Örneğin Pavlus bu mektupta Mezmur 110:1 ayetinde kayıtlı peygamberlik sözünü Krallığı yönetecek Soy olan İsa Mesih için beş kez kullanır ve onun “düşmanlarının kendi ayakları altına basamak yapılmasını” bekleyerek ‘Tanrı’nın tahtının sağına oturduğunu’ açıklar (İbr. 1:3, 13; 8:1; 10:12, 13; 12:2). Yine, Mezmur 110:4 ayetini alıntılayıp Tanrı’nın Oğlunun “Melkisedek usulüne göre, sonsuza dek kâhin” olarak üstlendiği önemli görevi açıklar (İbr. 5:6, 10; 6:20). Kutsal Kitap kaydında “babası, anası, soyağacı olmayıp, yaşamının başlangıcı ya da sonu belirsiz” olan Melkisedek gibi İsa da hem kral hem de “sonsuza dek kâhin” olmuştur. Bu sayede, yönetimini kabul eden tüm itaatli insanların fidyenin sonsuz nimetlerinden yararlanmasını sağlayacaktır (7:1-21). Pavlus bu kral ve kâhinle ilgili olarak Mezmur 45:6, 7’yi alıntılayıp şunları söyler: “Tanrı sonsuzluk boyunca senin tahtının temelidir, krallık asan da doğruluk asasıdır. Doğruluğu sevdin, kötülükten nefret ettin. Bu yüzden Tanrı, senin Tanrın, seni arkadaşlarından daha çok sevinç yağıyla meshetti” (İbr. 1:8, 9). Pavlus bu mektupta İbranice Kutsal Yazılardan alıntı yapıp ayetlerin Mesih İsa’nın şahsında gerçekleştiğini anlatırken, Tanrı’nın verdiği modelin parçalarının nasıl bir bir yerine oturduğunu görerek aydınlanırız.
26. İbraniler kitabı önümüze konulan koşuyu imanla ve tahammülle koşma isteğimizi nasıl güçlendirir?
26 İbraniler kitabında açıkça gösterildiği gibi, İbrahim “kurucusu ve yapıcısı Tanrı olan, temelleri sağlam şehri” özlemle bekliyordu. Bu “göğe ait” şehir, Tanrı’nın Krallığıydı (11:10, 16). İbrahim, “iman sayesinde” Krallığa erişmek istedi ve “daha iyi bir dirilme” yoluyla onun nimetlerinden yararlanmak için büyük özverilerde bulundu (11:8, 35). O ve 11. bölümde Pavlus’un portrelerini çizdiği imanlı erkek ve kadınlardan oluşan ‘büyük şahitler bulutu’ bizim için gerçekten çok güzel örneklerdir. Kaydı okurken böyle sadık insanlarla aynı ayrıcalığa ve ümide sahip olduğumuzu kavrayarak büyük bir sevinç ve heyecan duyarız. Böylece ‘önümüze konulan koşuyu tahammülle koşma’ isteğimiz güçlenir (12:1).
27. İbraniler kitabında Krallıkla ilgili hangi görkemli gerçeklere dikkat çekilir?
27 Pavlus Haggay’ın peygamberlik sözlerinden alıntıda bulunarak Tanrı’nın şu vaadine dikkat çeker: “Bir kez daha, bu sefer yalnız yeryüzünü değil, gökleri de yerinden oynatacağım” (İbr. 12:26; Hag. 2:6). Fakat Soy olan Mesih İsa’nın yönetimindeki Tanrı’nın Krallığı sonsuza dek kalacaktır. “Sarsılmaz bir krallığa erişeceğimize göre, Tanrı’nın lütfu bizimle olmaya devam etsin; bu sayede Tanrı’ya korku ve derin saygıyla, kabul edeceği bir kutsal hizmet sunabiliriz” (İbr. 12:28). Bu heyecan veren kayıt Mesih’in ikinci kez görüneceği ve bunun ‘günahla hiçbir ilgisi olmayacağı, bu sefer kurtuluşu kendisinden bekleyenlere görüneceği’ konusunda güvence verir (9:28). “O halde, İsa aracılığıyla Tanrı’ya her zaman şükran kurbanı, yani O’nun ismini açıkça bildiren dudakların meyvesini sunalım” (13:15). Yehova Tanrı’nın büyük ismi, kral ve kâhin olarak atadığı İsa Mesih aracılığıyla sonsuza dek yüceltilsin!
[Dipnotlar]
a Clarke’s Commentary, Cilt 6, sayfa 681.
b The Story of the Bible, 1964, sayfa 91.
c McClintock and Strong’s Cyclopedia, 1981 baskısı, Cilt IV, sayfa 147.