Dokuzuncu Bölüm
Yehova’nın Öğretimi Yararımızadır
1. Hikmetli kimseler Yehova’nın sözlerine nasıl karşılık verirler?
YEHOVA konuşurken hikmetli kimseler büyük bir saygıyla dinler ve sözlerine olumlu karşılık verirler. Yehova’nın söylediği her söz yararımızadır ve O bizim iyiliğimizle yakından ilgilenir. Örneğin, Kendisine ahitle bağlı eski kavmine “keşke emirlerimi iyi dinliye idin!” diye hitap edişini düşünmek ne kadar ferahlatıcıdır! (İşaya 48:18) Tanrı’nın öğrettiklerinin kanıtlanmış değeri, bizi O’nu dinleyip rehberliğini izlemeye yöneltmeli. Gerçekleşen peygamberlikler, Yehova’nın vaatlerini yerine getirmekteki kararlılığı konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmaz.
2. İşaya’nın 48. babındaki sözler kimler için yazıldı, bundan kimler de yararlanabilir?
2 Anlaşılan, İşaya kitabının 48. babındaki sözler Babil’de sürgün olacak Yahudiler için yazılmıştır. Ayrıca bu sözler, bugün İsa’nın takipçilerinin göz ardı edemeyeceği bir mesaj da içerir. Mukaddes Kitap İşaya’nın 47. babında Babil’in düşeceğini önceden bildirdi. Yehova şimdi de o kentte yaşayan Yahudi sürgünler için neler tasarladığını anlatıyor. Seçtiği kavmin ikiyüzlülüğü ve vaatlerine inanmayı inatla reddedişi Yehova’ya büyük üzüntü veriyor. Buna rağmen, kendi yararları için onlara öğretim vermek istiyor. Sadık bir artakalanın yurduna dönmeden önce bir arıtma sürecinden geçeceğini bildiriyor.
3. Yahuda’nın tapınmasında yanlış taraf neydi?
3 Acaba Yehova’nın kavmi pak tapınmadan ne derece sapmıştı? İşaya’nın 48. babının açılış sözleri düşündürücüdür: “Ey Yakub evi, siz ki, İsrail adı ile çağırılırsınız, ve Yahuda sularından çıktınız; hakikatla ve doğrulukla olmıyarak RABBİN ismile and edersiniz, ve İsrailin Allahını anarsınız [çünkü onlar: Mukaddes şehirdeniz, derler, ve ismi orduların RABBİ olan İsrailin Allahına dayanırlar], şunu dinleyin.” (İşaya 48:1, 2) Ne büyük ikiyüzlülük! ‘Yehova’nın ismiyle ant etmenin,’ Tanrı’nın adını sırf formalite gereği kullanmak olduğu açıktır. (Tsefanya 1:5) Yahudiler, Babil’e sürgüne gitmeden önce Yehova’ya “Mukaddes şehir” Yeruşalim’de tapınırlardı. Ama bunu içtenlikle yapmazlardı. Yürekleri Tanrı’dan çok uzaklaşmıştı; tapınma eylemleriyse ‘hakikatle ve doğrulukla’ değildi. Onlarda atalarınınki gibi bir iman yoktu.—Malaki 3:7.
4. Ne tür bir tapınma Yehova’yı hoşnut eder?
4 Yehova’nın sözleri Kendisine formalite gereği tapınılmaması gerektiğini bize hatırlatır. Tapınma arzusu yürekten gelmelidir. Belki sırf başkalarını hoşnut etmek veya etkilemek için yapılan göstermelik bir hizmet, ‘Tanrısal bağlılığa dayalı işler’ oluşturmaz. (II. Petrus 3:11) Bir kimsenin İsa’nın takipçisi olduğunu söylemesi, tapınmasını Tanrı’nın gözünde makbul duruma getirmez. (II. Timoteos 3:5) Gerçi Yehova’nın var olduğunu kabul etmek önemliyse de, bu sadece bir başlangıçtır. Yehova tüm benlikle yerine getirilen, derin sevgi ve takdirden kaynaklanan bir tapınma ister.—Koloseliler 3:23.
Önceden Bildirilen Yeni Şeyler
5. Yehova’nın önceden bildirdiği ‘önceki şeylerden’ bazıları nelerdir?
5 Belki de, Babil’deki bu Yahudiler’in anılarını tazelemek gerekiyordu. Bu nedenle Yehova, Kendisinin ileriye dönük gerçek bilgiler veren bir Tanrı olduğunu onlara bir kez daha anımsatır: “Önceki şeyleri eski zamandan beri bildirdim; evet, ağzımdan çıktılar, ve onları işittirdim; onları ansızın yaptım, ve vaki oldular.” (İşaya 48:3) “Önceki şeyler”, Tanrı’nın İsrailoğulları’nı Mısır’dan kurtarmak ve Vaat Edilen Diyarı onlara miras vermek gibi önceden yapmış olduğu işlerdir. (Tekvin 13:14, 15; 15:13, 14) Bu gibi peygamberlikler Tanrı’nın ‘ağzından’ çıkar; bunlar Tanrısal kaynaklıdır. Tanrı, buyruklarının ‘işitilmesini’ sağlar; duydukları sözler insanları itaate yöneltmelidir. (Tesniye 28:15) Tanrı önceden bildirdiklerini yapmak üzere ‘ansızın’ harekete geçer. O’nun mutlak güce sahip olması amacının yerine geleceğinin garantisidir.—Yeşu 21:45; 23:14.
6. Yahudiler ne derece “inatçı ve âsi” olmuştu?
6 Yehova’nın kavmi “inatçı ve âsi” olmuştu. (Mezmur 78:8) Tanrı onlara açıkça ‘inatçısın, boynun demir sinirli ve alnın tunçtan’ diyor. (İşaya 48:4) Yahudiler metal gibi kolay eğilmeyen, boyun eğmez kimselerdi. Yehova’nın olayları olmadan önce açıklamasının bir nedeni budur. Yoksa onlar Yehova’nın yaptığı işler hakkında, “onları yapan putumdur, onları emreden oyma putum ve dökme putumdur” derlerdi. (İşaya 48:5) Acaba Yehova’nın şimdi söyleyeceklerinin sadakatsiz Yahudiler üzerinde bir etkisi olacak mıydı? Tanrı onlara şunları diyor: “Bunu işittin, bak, hepsi oldu; ve siz itiraf etmiyecek misiniz? sana şimdiden yeni şeyler, bilmediğin gizli şeyler işittirdim. Onlar eski zamandan değil, şimdi yaratıldı; ve bugünden önce onları işitmedin; yoksa sen: Onları biliyordum, derdin.”—İşaya 48:6, 7.
7. Sürgündeki Yahudiler neyi kabul etmek zorunda kalacaklardı, neyi bekleyebilirlerdi?
7 İşaya Babil’in düşüşü hakkındaki sözleri çok önceden kaydetmişti. Şimdi de ileride Babil’de sürgün olarak yaşayacak Yahudilere, önceden bildirilenlerin nasıl yerine geldiğini düşünmeleri emrediliyordu. Acaba onlar Yehova’nın söylediklerini yerine getiren bir Tanrı olduğunu inkâr edebilecekler miydi? Ayrıca, Yahuda halkı Yehova’nın hakikat Tanrısı olduğunu gördükleri ve işittiklerine göre, bu hakikati başkalarına bildirmek zorunda kalmayacak mıydı? Yehova’nın peygamberine açıkladığı sözü, Koreş’in Babil’i fethi ve Yahudiler’i serbest bırakışı gibi henüz gerçekleşmemiş ‘yeni şeylerin’ olacağını da bildiriyordu. (İşaya 48:14-16) Bu gibi çok şaşırtıcı olaylar hiç beklenmedik şekilde ansızın meydana gelecekti. Hiç kimse olacakları sırf dünyadaki gelişmelere bakarak önceden göremezdi. Bunlar sanki yoktan ‘yaratılmış’ gibiydi. Öyleyse bunların olmasını kim sağlıyordu? Yehova bunları 200 yıl kadar önce bildirdiğine göre, sorunun cevabı ortadadır.
8. Bugün İsa’nın takipçileri hangi yeni şeylerin gerçekleşmesini ümitle bekliyor, Yehova’nın peygamberlik sözüne neden tam güven duyuyorlar?
8 Ayrıca, Yehova sözünü Kendi zaman cetveline göre yerine getirir. Gerçekleşen peygamberlikler yalnız eski zamanlardaki Yahudiler’e değil, bugün İsa’nın takipçilerine de O’nun Tanrılığını kanıtlar. “Önceki şeyler”, yani geçmişte yerine gelmiş sayısız peygamberlik, Yehova’nın vaat ettiği ‘büyük sıkıntının’ geleceğine, ‘büyük kalabalığın’ bu sıkıntıda sağ kalacağına, ‘yeni yerin’ ve diğer ‘yeni şeylerin’ de gerçekleşeceğine ilişkin bir garantidir. (Vahiy 7:9, 14, 15; 21:4, 5; II. Petrus 3:13) Bu garanti bugün doğru yürekli kimseleri Yehova hakkında gayretle konuşmaya yöneltiyor. Onlar “büyük cemaat içinde salâhı (doğruluk haberini) müjdeledim; dudaklarımı kapamıyacağım” diyen Mezmur yazarının duygularını paylaşıyorlar.—Mezmur 40:9.
Yehova Kendini Tutuyor
9. İsrail milleti nasıl ‘ana rahminden günahkârdı’?
9 Yahudiler’in Yehova’dan gelen peygamberliklere gösterdikleri inançsızlık O’nun uyarılarına kulak vermelerini engelliyordu. Yehova bu nedenle onlara devamen şunları diyor: “Evet, işitmedin; evet, bilmedin; evet, eski zamandan kulağın açılmadı; çünkü bilirdim ki, çok hainlik ediyordun, ve daha ana rahminden sana günahkâr deniliyordu.” (İşaya 48:8) Yahuda’nın kulakları Yehova’dan gelen sevindirici haberlere öteden beri tıkalıydı. (İşaya 29:10) Tanrı’ya ahitle bağlı kavmin davranış tarzı bu milletin ‘ana rahminden günahkâr’ olduğunu gösterir. İsrail milleti doğuşundan itibaren tüm tarihi boyunca isyankâr bir tutum sergilemişti. Kavmin günahkârlığı ve hainliği, sadece arada sırada işlenen günahlar değil, kökleşmiş suçlardı. —Mezmur 95:10; Malaki 2:11.
10. Yehova neden Kendini tutacaktı?
10 Öyleyse, hiçbir ümit yok muydu? Hayır vardı. Yahuda asi ve hainse de, Yehova her zaman doğru ve sadıktır. Yüce ismi uğruna öfkesini sınırlı tutacaktı. Şunları diyor: “İsmimden ötürü öfkemi geciktiriyorum, ve hamdimden ötürü seni kesip atmıyayım diye senden kendimi tutuyorum.” (İşaya 48:9) Ne büyük bir tezat! Yehova’nın kavmi, yani hem İsrail hem de Yahuda halkı O’na sadakatsizlik etmekteydi. Ama Yehova, ismine hamt, yani övgü ve onur getirecek tarzda davranarak adını kutsayacaktı. Bu nedenle, seçtiği kavmi ‘kesip atmayacaktı.’—Yoel 2:13, 14.
11. Tanrı kavminin tümüyle yok edilmesine neden izin vermeyecekti?
11 Tanrı’nın azarlaması üzerine Yahudiler arasındaki doğru yürekli kimselerin akılları başlarına geldi ve O’nun öğrettiklerini ciddiye almaya karar verdiler. Böyle kimseler için şu bildiri çok güven vericiydi: “İşte, seni tasfiye ettim, fakat gümüş gibi değil; seni sıkıntı ocağında denedim. Bunu kendim için, kendim için edeceğim; çünkü ismime neden hürmetsizlik edilsin? izzetimi de başkasına vermem.” (İşaya 48:10, 11) Yehova’nın izniyle kavmin başına gelen deneyici zorluklar, sanki bir “sıkıntı ocağında” imişler gibi, yürek durumlarını ortaya çıkararak onları sınayıp arıttı. Yüzyıllar önce Musa onların atalarına ‘seni alçaltmak, seni denemek, emirlerini tutacak mısın yoksa tutmayacak mısın diye yüreğinde olanı bilmek için Tanrın Yehova seni bu kırk yıl çölde yürüttü’ dediğinde de benzer bir durum meydana gelmişti. (Tesniye 8:2) Yehova o zaman asi tutumlarına rağmen milleti yok etmemişti, şimdi de tümüyle yok etmeyecekti. Böylece ismine ve onuruna leke sürülmemiş olacaktı. Kavmi Babillilerce yok edilseydi, ahdini tutmamış olurdu; ve bu da adını lekelerdi. İsrailoğulları’nın Tanrısı sanki kavmini korumaktan acizmiş gibi görünürdü.—Hezekiel 20:9.
12. İsa’nın hakiki takipçileri I. Dünya Savaşı sırasında nasıl arıtıldılar?
12 Çağımızda da Yehova’nın hizmetçilerinin arıtılması gerekti. 20. yüzyılın başlarında, Mukaddes Kitap Tetkikçilerinden oluşan küçük grubun bireylerinden çoğu Tanrı’yı memnun etme arzusuyla içtenlikle hizmet etmekteyse de, bazıları sivrilme arzusu gibi yanlış güdülere sahipti. Bu küçük grubun sonun vaktinde yapılacağı bildirilen iyi haberi dünya çapında vaaz etme işine öncülük edebilmesi için arıtılması gerekiyordu. (Matta 24:14) Peygamber Malaki, Yehova’nın mabedine gelmesiyle bağlantılı böyle bir arıtma işinin yapılacağını çok önceden bildirmişti. (Malaki 3:1-4) Onun sözleri 1918’de gerçekleşti. İsa’nın hakiki takipçileri I. Dünya Savaşı’nın kızıştığı sıralarda şiddetli denemelerle dolu bir dönemden geçtiler. Bu denemeler, Teşkilatın o zamanki başkanı Joseph F. Rutherford’un ve sorumlu konumdaki bazılarının hapsedilmesiyle doruğa vardı. İsa’nın bu samimi takipçileri bir arıtma sürecinden geçmenin yararını gördüler. I. Dünya Savaşı’ndan, yüce Tanrılarının gösterdiği yolda hizmet etmeye her zamankinden daha da kararlı olarak çıktılar.
13. Yehova’ya hizmet eden toplum I. Dünya Savaşı’ndan beri gördüğü zulüm karşısında nasıl tepki gösterdi?
13 Yehova’nın Şahitleri o günlerden beri zulmün en korkunç türleriyle defalarca karşılaştılar. Ama bu durum Yaratıcılarının sözünden kuşkulanmalarına neden olmadı. Tersine, onlar resul Petrus’un o dönemde zulüm gören İsa’nın takipçilerine söylediği şu sözlere dikkat ettiler: “Çeşitli denemeler sonucu acı çekmeniz gerekiyorsa da . . . . içtenliği kanıtlanan imanınız İsa Mesih göründüğü zaman size övgü, yücelik ve onur kazandıracak.” (I. Petrus 1:6, 7, Müjde) Şiddetli zulüm İsa’nın hakiki takipçilerinin bütünlüğünü bozamaz. Tersine, onların temiz niyete sahip olduklarını ortaya koyar. İmanlarına denenmiş bir nitelik kazandırır, sevgi ve bağlılıklarının derinliğini gösterir.—Süleymanın Meselleri 17:3.
‘İlk Benim, Son da Benim’
14. (a) Yehova ne bakımdan “ilk” ve “son”dur? (b) Yehova ‘eliyle’ ne gibi kudretli işler yaptı?
14 Yehova şimdi Kendisine ahitle bağlı kavme şu sıcak çağrıda bulunuyor: “Ey Yakub, ve çağırdığım İsrail, beni dinle: Ben oyum; ilk ben im, son da ben im. Evet, yerin temelini benim elim koydu, ve gökleri sağ elim yaydı; ben onları çağırınca, birlikte dikilip dururlar.” (İşaya 48:12, 13) İnsanın tersine, Tanrı ezelden ebede kadar vardır ve değişmez. (Malaki 3:6) Vahiy kitabında, Yehova “Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son benim” der. (Vahiy 22:13) Yehova’dan önce mutlak güce sahip hiçbir tanrı yoktu ve O’ndan sonra da olmayacak. O Yüce ve Ebedi Olan Yaratıcı’dır. O ‘eliyle’ –uygulamaya koyduğu gücüyle– yeryüzünü kurdu ve yıldızlı gökleri yaydı. (Eyub 38:4; Mezmur 102:25) O çağırdığında yarattığı eserler hizmete hazır bir şekilde “dikilip dururlar.”—Mezmur 147:4.
15. Yehova Koreş’i ne bakımdan ve hangi amaçla “sevdi”?
15 Hem Yahudiler’e hem de Yahudi olmayanlara şu önemli çağrıda bulunuluyor: “Hepiniz toplanın, ve dinleyin; onların arasında bu şeyleri kim bildirdi? RABBİN sevdiği adam onun murat ettiği şeyi Babile yapacak, ve bazusu Kildanîlerin üzerinde olacak. Ben, ben söyledim; evet, onu ben çağırdım, onu getirdim, ve yolu uğurlu olacak [görevini başaracak, YÇ].” (İşaya 48:14, 15) Yalnızca Yehova mutlak güce sahiptir ve yaşanacak olayları önceden doğru olarak bildirebilir. ‘Onlardan’, yani değersiz putlardan hiçbiri olacakları söyleyemez. Koreş, putların değil, Yehova’nın “sevdiği” –özel bir amaç için seçtiği– adamdı. (İşaya 41:2; 44:28; 45:1, 13; 46:11) Koreş’in dünya sahnesine çıkışını ve ilerde Babil fatihi oluşunu önceden gören O’ydu.
16, 17. (a) Tanrı’nın olacakları “gizlice” bildirmediği neden söylenebilir? (b) Yehova bugün amacını nasıl ilan ediyor?
16 Yehova davetkâr bir üslupla çağrısına şöyle devam ediyor: “Bana yaklaşın, bunu dinleyin: Başlangıçtan beri gizlice söylemedim; vaki olduğu zamandan beri ben oradayım.” (İşaya 48:16a) Yehova olacakları “gizlice” söylemedi veya sadece birkaç özel kişiye sır olarak vermedi. Peygamberleri Yehova adına konuşan açıksözlü kimselerdi. (İşaya 61:1) Onlar Tanrı’nın iradesini halka bildiriyorlardı. Örneğin, Koreş’le bağlantılı durumlar Tanrı için yeni veya önceden göremediği olaylar değildi. O bunları İşaya aracılığıyla 200 yıl önceden açıkça bildirmişti.
17 Aynı şekilde bugün de Yehova amacı hakkında gizli kapaklı davranmıyor. Milyonlarca insan yüzlerce ülke ve adada, bu ortamın sonunun yaklaştığına ilişkin uyarıyı ve Tanrı’nın Gökteki Krallığının getireceği nimetlerle ilgili iyi haberi evden eve, sokaklarda ve mümkün olan her yerde ilan ediyor. Gerçekten de, Yehova amaçlarını bildiren bir Tanrı’dır.
‘Emirlerimi İyi Dinleyin’
18. Yehova kavmi için neyi arzuluyor?
18 Peygamber, Yehova’nın ruhunun verdiği yetkiyle şunları diyor: “Rab Yehova ve onun Ruhu beni gönderdi. RAB, seni fidye ile kurtaran, İsrailin Kuddûsu şöyle diyor: faideli olanı sana öğreten, yürüyeceğin yolda seni güden, Allahın RAB benim.” (İşaya 48:16b, 17) Yehova’nın gösterdiği özeni dile getiren bu sevgi dolu sözler, İsrail milletinin Tanrı’nın kendilerini Babil’den kurtaracağına ilişkin güvenini perçinlemeliydi. Onları “fidye ile Kurtaran” O’ydu. (İşaya 54:5) Yehova’nın candan arzusu, İsrailoğulları’nın O’nunla ilişkilerini düzeltmeleri ve emirlerini dinlemeleriydi. Hakiki tapınma Tanrısal talimatlara itaate dayanır. İsrailoğulları ‘gitmeleri gereken yol’ kendilerine öğretilmedikçe doğru yolda yürüyemezlerdi.
19. Yehova hangi sıcak çağrıda bulunuyor?
19 Yehova’nın, kavminin felaketten sakınıp yaşaması yönünde duyduğu arzu çok güzel dile getiriliyor: “Keşke emirlerimi iyi dinliye idin! o zaman selâmetin [esenliğin] ırmak gibi, salâhın da deniz dalgaları gibi olurdu.” (İşaya 48:18) Mutlak Güce Sahip Yaratıcı’dan gelen ne kadar sıcak bir çağrı! (Tesniye 5:29; Mezmur 81:13) İsrailoğulları tutsaklığın tersine, ırmakta akan sular gibi büyük bir esenlik içinde yaşayabilirlerdi. (Mezmur 119:165) ‘Salaha’, doğruluğa dayanan işleri de denizin dalgaları gibi sayısız olabilirdi. (Amos 5:24) İsrailoğulları’yla gerçekten ilgilenen Yehova, onlara ‘gitmeleri gereken yolu’ sevgiyle göstererek çağrıda bulunuyordu. Ah, keşke O’nu dinleselerdi!
20. (a) İsrailoğulları’nın isyankârlığına rağmen, Tanrı’nın isteği neydi? (b) Kavmine karşı davranış tarzından Yehova hakkında ne öğreniyoruz? (Sayfa 133’teki çerçeveye bakın.)
20 İsrail tövbe etseydi hangi nimetlere erişecekti? Yehova şunları diyor: “Zürriyetin de kum gibi, ve sulbünden çıkanlar onun taneleri gibi olurdu; karşımdan adı kesilip atılmazdı, ve helâk olmazdı.” (İşaya 48:19) Yehova kavmine, İbrahim’in soyunu ‘göklerin yıldızları gibi, deniz kenarında olan kum gibi çoğaltacağına’ ilişkin vaadini hatırlatıyor. (Tekvin 22:17; 32:12) Ne var ki, İbrahim’in soyundan olan bu kişiler isyankârdı, dolayısıyla da vaadin kendilerinde gerçekleşmesini hak etmediler. Gerçekten de geçmişleri öylesine berbattı ki, Yehova’nın Kendi Kanunu gereğince, milletçe ‘adlarının kesilip atılmasını’ hak etmişlerdi. (Tesniye 28:45) Ama yine de Yehova kavmini ortadan kaldırmak ya da tamamen terk etmek istemiyordu.
21. Yehova’dan öğretim almak istersek bugün hangi nimetleri tadabiliriz?
21 Bu etkili pasajın içindeki ilkeler bugün Yehova’ya tapınanlar için de geçerlidir. Yehova “hayatın kaynağı”dır ve yaşamımızı nasıl kullanmamız gerektiğini herkesten iyi bilir. (Mezmur 36:9) Bizi sevinçten yoksun etmek için değil, yarar görmemiz için yol gösterici ilkeler vermiştir. İsa’nın hakiki takipçileri Yehova’dan öğretim almak istediklerinden bunlara olumlu yanıt verirler. (Mika 4:2) O’nun emirleri hem ruhi düşünüşümüzü hem de O’nunla ilişkimizi koruyarak Şeytan’ın yoz etkisine karşı koruyucu bir kalkan vazifesi görür. Tanrı’nın yasalarının ardındaki ilkelerin değerini kavradığımızda, Yehova’nın öğretiminin yararımıza olduğunu anlarız. ‘O’nun emirlerinin ağır’ olmadığını fark ederiz. Ve bu sayede yok olmaktan kurtuluruz.—I. Yuhanna 2:17; 5:3.
‘Babil’den Çıkın’
22. Sadık Yahudiler ne yapmaya teşvik ediliyor, onlara hangi güvence veriliyor?
22 Acaba Babil düştüğünde, Yahudiler’den doğru yürekli olduğunu gösterenler olacak mıydı? Tanrı’nın sağladığı kurtuluştan yararlanarak yurduna dönüp pak tapınmayı yeniden kuranlar olacak mıydı? Evet. Yehova’nın devamen söylediği sözler, bunun olacağına kesinlikle güvendiğini gösterir. “Babilden çıkın; Kildanîlerden kaçın; terennüm sesile bildirin, bunu işittirin, yerin ucuna kadar onu çıkarın; diyin: Kulu Yakubu RAB fidye ile kurtardı. Ve onları çöllerde yürütürken susamadılar; onlar için kayadan sular akıttı; ve kayayı yardı, ve sular fışkırdı.” (İşaya 48:20, 21) İleriye dönük bu sözler, Yehova’nın kavmini gecikmeden Babil’den çıkmaya teşvik ediyor. (Yeremya 50:8) Onların bedelle kurtuluşu dünyanın dört bucağında bildirilmeliydi. (Yeremya 31:10) Yehova, kavmi daha önce Mısır’dan çıkıp çöllerden geçerken, onların ihtiyaçlarını karşılamıştı. Benzer şekilde, Babil’den yurda dönerken de ihtiyaçlarını karşılayacaktı.—Tesniye 8:15, 16.
23. Kimler Tanrı’nın sağladığı esenliğe kavuşmayacak?
23 Yahudiler’in Yehova’nın kurtarma eylemleriyle ilgili akıllarında tutmaları gereken başka önemli bir ilke daha var. Doğruluğa eğilimli olanlar da suçları nedeniyle sıkıntı çekebilir, ama yok edilmeyecekler. Oysa doğruluktan uzak kimseler için durum farklı olacak. “RAB diyor: Kötülere selâmet [esenlik] yoktur.” (İşaya 48:22) Günahlarından tövbe etmeyenler, Tanrı’nın Kendisini sevenlere vereceği barış ve esenliğe kavuşamayacaktır. Tanrı’nın kurtarma eylemleri inatla kötülük edenler veya iman göstermeyenler için değildir. O sadece iman edenler için böyle eylemlerde bulunuyor. (Titus 1:15, 16; Vahiy 22:14, 15) Tanrı kötülere esenlik vermez.
24. Çağımızda hangi olay Tanrı’nın hizmetçilerine sevinç verdi?
24 MÖ 537’de Babil’den çıkma fırsatı sadık İsrailoğulları’na büyük sevinç vermişti. 1919’da da Babil tutsaklığından kurtuluş, Tanrı’nın hizmetçilerinin sevinç duymasına yol açtı. (Vahiy 11:11, 12) Onlar ümit doluydular ve faaliyetlerini genişletmek üzere çıkan fırsatları yakaladılar. İsa’nın takipçilerinden oluşan bu küçük grubun düşman bir dünyada vaaz edebilmek için yeni olanaklardan yararlanması cesaret gerektirdiyse de, onlar Yehova’nın yardımıyla iyi haberi vaaz etme işine koyuldular. Tarih Yehova’nın onları bereketlediğine tanıklık ediyor.
25. Tanrı’nın adil buyruklarına kulak vermek neden önemlidir?
25 İşaya’nın peygamberliğinin bu kısmı Yehova’nın öğretiminin yararımıza olduğunu vurgular. Tanrı’nın adil buyruklarına kulak vermek çok önemlidir. (Vahiy 15:2-4) Tanrı’nın gösterdiği hikmet ve sevgiyi her zaman aklımızda tutmamız, O’nun doğru dediği şeylere uygun davranmamıza yardımcı olacak. O’nun tüm emirleri yararımızadır.—İşaya 48:17, 18.
[Sayfa 133’teki çerçeve/resimler]
Mutlak Güce Sahip Tanrı Kendini Tutuyor
‘Öfkemi kontrol ediyor, kendimi tutuyorum.’ Bunlar Yehova’nın irtidat eden İsrailoğulları’na söylediği sözlerdir. (İşaya 48:9) Bu sözler, Tanrı’nın gücün asla kötüye kullanılmaması konusundaki kusursuz örneğini görmemize yardımcı olur. Kimsenin Tanrı’dan daha büyük bir güce sahip olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle, O’nun Mutlak Kudrete Sahip, Her Şeye Kadir olduğunu söylüyoruz. O hakkıyla Kendine ‘Kadirimutlak’ unvanını veriyor. (Tekvin 17:1) Yarattığı evrenin Egemen Rabbi olarak bulunduğu konumdan dolayı sadece sınırsız güce değil, mutlak yetkiye de sahiptir. Bu nedenle, O’nun elini durduracak veya O’na “Ne yapıyorsun?” diyebilecek kimse yoktur.—Daniel 4:35.
Bununla birlikte, Tanrı düşmanlarına gücünü göstermesi gerekse bile geç öfkeleniyor. (Nahum 1:3) Yehova ‘öfkesini kontrol edebilir’ ve O’nun baskın niteliği öfke değil sevgi olduğundan, “geç öfkelenir” tanımı Kendisine tam anlamıyla uyar. Öfkesini gösterdiğinde bunu her zaman adil, haklı ve kontrollü olarak yapar.—Çıkış 34:6; I. Yuhanna 4:8.
Yehova neden bu şekilde davranır? Mutlak kudretini diğer üç ana niteliği olan hikmet, adalet ve sevgi ile kusursuz şekilde dengelediğinden dolayı. Kudretini her zaman diğer nitelikleriyle uyumlu olarak kullanır.
[Sayfa 122’deki resim]
İşaya’nın sürgündeki sadık Yahudiler’in eski durumlarına yeniden kavuşacaklarına ilişkin mesajı onlara bir ümit ışığı oldu
[Sayfa 124’teki resimler]
Yahudiler, Yehova’nın eylemlerini putlara mal etmeye eğilimliydiler
1. İştar 2. Babil’in Geçit Yolu’nun üzerinde sırlı tuğla bir friz 3. Marduk’u simgeleyen ejderha
[Sayfa 127’deki resim]
“Sıkıntı ocağı” Yehova’ya temiz niyetle hizmet edip etmediğimizi ortaya çıkarabilir
[Sayfa 128’deki resimler]
İsa’nın hakiki takipçileri zulmün en korkunç türleriyle karşılaştılar