On Sekizinci Bölüm
Yehova Alçakgönüllülerin Ruhunu Diriltir
1. Yehova hangi güvenceyi verdi; O’nun sözleri hangi sorulara yol açıyor?
“YÜKSEK ve yükselmiş, ebediyette sakin ve ismi Kuddûs olan şöyle diyor: Ben yüksek ve mukaddes yerde otururum, ve alçak gönüllülerin ruhunu diriltmek, ve ezilmişlerin yüreğini diriltmek için, ezilmiş ve alçak gönüllü adamla beraberim.” (İşaya 57:15) Bunlar MÖ sekizinci yüzyılda İşaya peygamberin yazdığı sözlerdi. O sırada Yahuda’da bu mesajı umut verici kılan neler oluyordu? Bu ilham edilmiş sözler günümüzde İsa’nın takipçilerine nasıl yardımcı oluyor? İşaya’nın 57. babını incelerken bu soruların yanıtlarını bulacağız.
‘Siz Buraya Yaklaşın’
2. (a) İşaya’nın 57. babındaki sözlerin ne zaman gerçekleştiği anlaşılıyor? (b) İşaya’nın zamanında doğru kimseler ne durumdaydı?
2 İşaya’nın peygamberliğinin bu kısmı anlaşılan onun zamanında gerçekleşmişti. Kötülüğün ne kadar derine kök saldığına bakın: “Salih [doğru] adam yok oluyor, ve bunu yüreğine koyan kimse yok; ve merhametli adamlar ortadan kaldırılıyor, ve kimse anlamıyor ki, salih adam gelecek kötülüğün önünden kaldırılıyor. O selâmete giriyor; doğrulukla yürüyenler yatakları üzerinde rahat ediyorlar.” (İşaya 57:1, 2) Doğru bir adamın ölüp gitmesi kimsenin umurunda değildi. Onun zamansız öldüğünü fark eden yoktu. Ölüm uykusuna yatmakla, Tanrı’dan korkmaz kimselerin başına açtığı belalardan, kötülükten kurtulup “selâmete”, huzura kavuşuyordu. Tanrı’nın seçtiği millet içler acısı bir duruma düşmüştü. Ama sadık kalanlar, Yehova’nın sadece olanları görmekle kalmayıp, kendilerini desteklediğini de bilmekten ne büyük bir cesaret kazanmalıydılar!
3. Yehova Yahuda’nın kötü insan nesline nasıl hitap ediyor; neden?
3 Yehova Yahuda’nın kötü insan nesline çağrıda bulunuyor: “Fakat siz, bakıcı [falcı] karının oğulları, zaninin [zina eden erkeğin] ve fahişenin zürriyeti, buraya yaklaşın.” (İşaya 57:3) Onlar ‘falcının oğulları’ ‘zina eden erkeğin ve fahişenin zürriyeti’ şeklindeki utanç verici lakapları fazlasıyla hak etmişlerdi. Saptıkları sahte tapınma, iğrenç putperest eylemler ve ruhçuluk kadar ahlaka aykırı cinsel davranışlar da içermekteydi. Bu nedenle Yehova bu günahkârlara şunu soruyor: “Kiminle eğleniyorsunuz? kime karşı ağız açıyorsunuz, ve dil çıkarıyorsunuz? Siz ki, meşe ağaçları arasında, her yeşil ağacın altında kızışırsınız; vadilerde, kayaların kovukları altında çocukları boğazlarsınız, siz, günah çocukları, hile zürriyeti değil misiniz?”—İşaya 57:4, 5.
4. Yahuda’da kötü kişiler hangi suçları işliyorlardı?
4 Yahuda’da kötü kişiler korkunç pagan tapınmasını açıktan açığa uygulayarak bununla ‘eğleniyorlardı.’ Tanrı’nın onları yola getirmek için gönderdiği peygamberlere utanmadan ‘dil çıkararak’ onları aşağılıyor, hepsiyle alay ediyorlardı. İbrahim’in çocukları olmalarına rağmen, isyankâr davranışları yüzünden “günah çocukları” ve “hile zürriyeti” olmuşlardı. (İşaya 1:4; 30:9; Yuhanna 8:39, 44) Kırlardaki büyük ‘ağaçlar arasında’ putperest tapınmanın dinsel taşkınlığını yaşıyorlardı. Bu gerçekten de gaddarca bir tapınmaydı! Öyle ki, iğrenç davranışları yüzünden Yehova’nın o topraklardan kovduğu milletler gibi, öz ‘çocuklarını bile boğazlıyorlardı.’—I. Kırallar 14:23; II. Kırallar 16:3, 4; İşaya 1:29.
Taşlara Dökülen Sunular
5, 6. (a) Yahuda halkı Yehova’ya tapınacağına ne yapmayı seçti? (b) Yahuda nasıl pervasızca putperestlik yaptı ve bu ne boyuttaydı?
5 Yahuda halkının putperestliğe ne kadar battığına bakın: “Senin payın vadinin düzgün taşları arasındadır; onlar, senin nasibin onlar; onlara da dökülen takdimeyi döktün, ekmek takdimesini arzettin. Bunların üzerine ben teselli bulur muyum?” (İşaya 57:6) Yahudiler Tanrı’ya ahitle bağlı olmalarına rağmen, O’na tapınacaklarına nehir yatağından topladıkları taşları tanrı yapıyorlardı. Davud, “nasibi”nin Yehova olduğunu ilan etmişti, oysa bu günahkârlar kendilerine “pay” olarak cansız taş putları seçtiler ve onlara sunular döktüler. (Mezmur 16:5; Habakkuk 2:19) Yehova Kendi adını taşıyan kavmin tapınma adı altında yaptığı bu sapıklık karşısında nasıl ‘teselli bulabilirdi’?
6 Yahuda halkı her yerde –büyük ‘ağaçlar altında’, “vadilerde”, tepelerde, şehirlerinin içinde– putperestlik yapıyordu. Ama Yehova bunları gördü ve onun ahlaksızlığını İşaya aracılığıyla ortaya serdi: “Yatağını yüksek ve yüce bir dağ üzerine koydun; oraya da kurban kesmek için çıktın. Ve kendi tezkiremi [iğrenç simgeler, YÇ] kapıların ve kapı süvelerinin ardına koydun.” (İşaya 57:7, 8a) Yahuda ruhi anlamda pislik yatağını yüksek yerlere seriyor ve oralarda yabancı tanrılara kurbanlar sunuyordu.a Halk kendi evlerinde bile kapıların ve sövelerinin arkasında putlar bulunduruyordu.
7. Yahuda ahlaka aykırı bir tapınmaya katılırken nasıl bir ruh hali gösterdi?
7 Belki bazıları Yahuda’nın ahlaka aykırı bir tapınmaya nasıl böylesine karıştığını merak edebilir. Acaba büyük bir güç onu Yehova’yı terk etmeye mi zorladı? Hayır. Bunu kendi isteğiyle, hevesle yaptı. Yehova şunu diyor: “Benden başkasına soyundun, ve yukarı çıktın; yatağını genişlettin, ve kendin için onlarla söz kestin; gördüğün yerde onların yatağını sevdin.” (İşaya 57:8b) Yahuda sahte tanrılarıyla ‘söz kesmişti’ ve onlarla yasak ilişkiye girmeyi ‘seviyordu.’ Özellikle bu tanrılara tapınmanın belirgin özelliği olan ahlakdışı cinsel uygulamaları –çağdaş bir çeviride bu ayette belirtildiği gibi, muhtemelen ‘erkeklik organı’ simgeleri kullanmayı da– seviyordu.
8. Yahuda’da özellikle hangi kralın yönetimi sırasında putperestlik yaygınlaştı?
8 Bu tiksinti verecek ölçüde ahlaka aykırı, gaddarca put tapınmasına ilişkin anlatılanlar, Yahuda’nın bazı kötü kralları hakkında bildiklerimize tam anlamıyla uyuyor. Örneğin, Kral Manasse yüksek yerler inşa ettirdi, Baal’e sunaklar kurdurup mabedin iki avlusuna sahte dinin sunaklarını koydurdu. Oğullarını ateşten geçirtti, sihirbazlık, büyücülük yaptırdı, ruhçuluğu destekledi. Yehova’nın mabedine kendi yaptırdığı oyma aşera’yı da koydurdu.b Yahuda’yı ‘Yehova’nın helak etmiş olduğu milletlerden ziyade kötü olanı’ yapması için baştan çıkardı. (II. Kırallar 21:2-9) İşaya 1:1’de Manasse’nin adı geçmiyorsa da, bazıları İşaya’yı onun öldürttüğüne inanıyor.
“Elçilerini Uzağa Gönderdin”
9. Yahuda neden “uzağa” elçiler gönderdi?
9 Yahuda’nın günahı sahte tanrılara kulluk etmekten de öteye geçti. Yehova, İşaya’yı sözcüsü olarak kullanarak şunları diyor: “Hoş kokulu yağla kırala gittin, ve güzel kokularını çoğalttın, ve elçilerini uzağa gönderdin, ve ölüler diyarına kadar kendini alçalttın.” (İşaya 57:9) Sadakatsiz Yahuda Krallığı, “krala” –muhtemelen yabancı bir devletin kralına– gidip “yağla” ve ‘güzel kokularla’ simgelenen pahalı ve cazip armağanlar sundu. “Uzağa” elçiler gönderdi. Neden? Milletleri kendisiyle siyasal ittifak yapmaya ikna etmek için. Yehova’ya sırt çevirerek, yabancı krallara bel bağladı.
10. (a) Kral Ahaz nasıl Asur kralıyla ittifak kurmaya çalıştı? (b) Yahuda ne şekilde kendini “ölüler diyarına kadar” alçalttı?
10 Bunun bir örneği Kral Ahaz’ın günlerinde görüldü. Yahuda’nın bu sadakatsiz kralı, İsrail ile Suriye arasındaki ittifakın kendisi için tehdit oluşturduğunu düşünerek Asur kralı III. Tiglat-pileser’e “Ben senin kulun ve oğlunum; gel, ve bana karşı ayaklanan Suriye kıralının elinden, ve İsrail kıralının elinden beni kurtar” diye elçiler gönderdi. Ahaz, Asur kralına rüşvet olarak gümüş ve altın yolladı. Buna karşılık o da Suriye’ye karşı yıkıcı bir saldırıya girişti. (II. Kırallar 16:7-9) Yahuda milletlerle ilişkilerinde kendini “ölüler diyarına kadar” alçalttı. Kurduğu bu ilişkilerden dolayı ölecek, yani başında bir kralı olan bağımsız bir devlet olmaktan çıkacaktı.
11. Yahuda nasıl sahte bir güvenlik duygusu hissediyordu?
11 Yehova, Yahuda’ya hitaben konuşmaya devam ediyor: “Yolunun uzunluğu ile yoruldun: Boştur, demedin; kuvvetini tazelettin; bundan ötürü zayıflamadın.” (İşaya 57:10) Evet, bu millet irtidat “yolu”nda çok çaba gösterdi; ama çabalarının “boş” olduğunu görmüyordu. Tersine, ‘kuvvetini tazelemeyi’ başardığına inanarak kendini aldatıyordu. Güçlendiğini, sağlamlaştığını sanıyordu. Ne akılsızlık!
12. Hıristiyan Âleminin hangi özellikleri Yahuda’nınkini anımsatır?
12 Bugün davranışları İşaya’nın zamanındaki Yahuda’nınkini anımsatan bir teşkilat vardır. Hıristiyan Âlemi İsa’nın adını kullanıyorsa da, milletlerle ittifak peşindedir ve tapınma yerlerini putlarla doldurmuştur. Ona bağlı olanlar kendi evlerine bile putperestliğe özgü tasvirler koyarlar. Hıristiyan Âlemi gençlerini milletlerin savaşlarında kurban etmiştir. Bütün bunlar, İsa’nın takipçilerine “putperestlikten kaçın” emrini veren hakiki Tanrı’ya ne kadar iğrenç gözüküyor olmalı! (I. Korintoslular 10:14) Hıristiyan Âlemi siyasete karışarak ‘yerin krallarıyla zina etti.’ (Vahiy 17:1, 2) Aslında o, Birleşmiş Milletler’in büyük bir destekçisidir. Bu dinsel fahişenin başına ne gelecek? Acaba Yehova onun ilkörneği olan –özellikle başkent Yeruşalim ile temsil edilen– sadakatsiz Yahuda’ya ne diyor?
‘Topladıkların Seni Kurtarmayacak’
13. Yahuda ne yönden ‘yalan söylemeye’ başladı? Yehova’nın sabrı karşısında nasıl bir tutum gösterdi?
13 Yehova “kimden yıldın ve korktun ki, yalan söyliyorsun” diye soruyor. Çok yerinde bir soru! Yahuda kuşkusuz Yehova’ya karşı sağlıklı bir Tanrı korkusu duymuyordu. Aksi halde, ‘yalan söyleyen’, sahte tanrılara tapan bir millet olmazdı. Yehova devamen şunları diyor: “Beni anmadın, ve kendi yüreğine bunu koymadın? uzun vakitten beri susmadım mı? ve benden korkmuyorsun.” (İşaya 57:11) Yehova, Yahuda’yı derhal cezalandırmayıp suskun kaldı. Yahuda bunu takdir etti mi? Hayır, O’nun sabrını aldırmazlık olarak gördü. Tanrı korkusunu yitirmişti.
14, 15. Yehova, Yahuda’nın “işleri” ve ‘topladığı putlar’ hakkında ne diyor?
14 Ne var ki, Tanrı’nın tahammülünün bir gün sonu gelecekti. Yehova ilerideki o zamanla ilgili şunları diyor: “Senin salâhını [doğruluğunu] ben bildireceğim; işlerin ise, sana yaramıyacaklar. Feryat ettiğin zaman, bir araya topladığın putlar seni azat etsinler; fakat onları yel alacak, bütün onları bir soluk götürecek.” (İşaya 57:12, 13a) Yehova, Yahuda’nın doğruluğunun yapmacık olduğunu ortaya serecekti. İkiyüzlü işleri ona ‘yaramayacaktı.’ ‘Topladığı putlar’ onu kurtarmayacaktı. Başına felaket geldiğinde, güvendiği tanrılar bir “yel” esintisinde, bir “soluk”ta yıkılıp gidecekti.
15 Yehova’nın bu sözleri MÖ 607’de yerine geldi. O tarihte Babil kralı Nebukadnetsar Yeruşalim’i yıkıp mabedi yaktı ve halkın çoğunu tutsak aldı. ‘Böylece Yahuda kendi toprağından sürüldü.’—II. Kırallar 25:1-21.
16. Hıristiyan Âleminin ve “Büyük Babil”in geri kalan kısmının başına ne gelecek?
16 Benzer şekilde, Yehova’nın öfke gününde Hıristiyan Âleminin büyük put stoku da onu kurtarmayacak. (İşaya 2:19-22; II. Selânikliler 1:6-10) Hıristiyan Âlemi, sahte din dünya imparatorluğu olan “Büyük Babil”in geri kalan kısmıyla birlikte yok edilecek. Sembolik kırmızı canavar ve on boynuzu, Büyük Babil’i “perişan ve çıplak edecekler, ve onun etini yiyecekler, ve kendisini ateşe yakacaklardır.” (Vahiy 17:3, 16, 17) “Onun günahlarına şerik olmıyasınız, ve onun belâlarından hisse almıyasınız diye, ondan çıkın” emrine itaat ettiğimizden ne kadar memnunuz! (Vahiy 18:4, 5) Bir daha asla ona ve onun yollarına dönmeyelim!
“Bana Sığınan, Diyarı Mülk Edinecek”
17. Yehova’ya “sığınan”lara ne vaat ediliyor; bu ne zaman gerçekleşecekti?
17 İşaya’nın peygamberliğinin devamı hakkında ne söylenmeli: “Ancak bana sığınan, diyarı mülk edinecek, ve mukaddes dağımı miras alacak.” (İşaya 57:13b) Yehova şimdi kime hitaben konuşuyor? Yaklaşan felaketin ötesini görerek, kavminin Babil’den kurtulacağını ve pak tapınmanın ‘mukaddes dağı’ Yeruşalim’de yeniden kurulacağını bildiriyor. (İşaya 66:20; Daniel 9:16) Bu, sadık kalan her Yahudi için ne büyük bir teşvik kaynağı olmuştu! Dahası, şunu da diyor: “Ve diyecek: Toprak yığın, toprak yığın, yol hazırlayın, kavmımın yolundan tökezi kaldırın.” (İşaya 57:14) Tanrı’nın kavmini kurtarma zamanı geldiğinde, tökezleten tüm engeller kaldırılmış, yol hazırlanmış olacaktı.—II. Tarihler 36:22, 23.
18. Yehova’nın yüceliği nasıl tanımlanıyor; yine de O sevgiyle nelerle ilgileniyor?
18 İşte bu noktada, İşaya peygamber başta alıntılanan sözleri söylüyor: “Yüksek ve yükselmiş, ebediyette sakin ve ismi Kuddûs olan şöyle diyor: Ben yüksek ve mukaddes yerde otururum, ve alçak gönüllülerin ruhunu diriltmek, ve ezilmişlerin yüreğini diriltmek için, ezilmiş ve alçak gönüllü adamla beraberim.” (İşaya 57:15) Yehova’nın tahtı göklerin en “yüksek” yerindedir. Ondan daha yüksek, daha yüce bir konum yoktur. O’nun oradan her şeyi –yalnızca kötülerin işlediği suçları değil, Kendisine hizmet etmeye çalışanların yaptığı doğru işleri de– gördüğünü bilmek ne büyük bir ferahlıktır! (Mezmur 102:19; 103:6) Üstelik, O eziyet çekenlerin iniltilerini işitir, ezilmişlerin ‘yüreğini diriltir.’ Bu sözler eski zamanlarda, tövbe eden her Yahudi’nin yüreğini etkilemiş olmalı. Hiç şüphesiz bugün bizim de yüreğimizi etkiliyor.
19. Yehova’nın öfkesi ne zaman geçer?
19 Yehova’nın devamen söylediği sözler de insanın içini rahatlatıyor: “Ebediyen davacı olmam, ve daima öfkelenmem; çünkü yarattığım canlar ve ruh önümde bayılırdı.” (İşaya 57:16) Yehova “daima” öfkeli olsaydı, öfkesinin hiç sonu gelmeseydi, yaratıklarından hiçbiri hayatta kalamazdı. Ne mutlu bize ki, Tanrı’nın öfkesi ancak sınırlı bir zaman sürüyor. Amacını gerçekleştirdiğinde geçiyor. Bunu anlamamız, Yehova’nın yaratıklarına duyduğu sevgiye karşı derin bir takdir geliştirmemize yardımcı olur.
20. (a) Yehova tövbe etmeyen bir suçluya nasıl davranır? (b) Yehova yaptıklarına pişman olan kişiyi ne şekilde teselli eder?
20 Yehova konuştukça, biz daha da çok anlayış kazanırız. O önce şunu diyor: “Onun kötü kazancı fesadından ötürü öfkelendim, ve onu vurdum; yüzümü örttüm ve öfkelendim; ve döneklik edip yüreğinin yolunda yürüdü.” (İşaya 57:17) Açgözlülükten yapılan kötülükler hiç kuşkusuz Tanrı’nın öfkesini uyandırır. “Döneklik” edildiği sürece Yehova’nın öfkesi devam eder. Ama “döneklik” eden tedibi dinlerse acaba ne olur? O zaman Yehova, sevgi ve merhametinin Kendisini nasıl harekete geçirdiğini gösterir: “Onun yollarını gördüm, ve kendisine şifa vereceğim; ve ona yol göstereceğim, kendisine ve onun için yas tutanlara yine tesellilerle karşılık vereceğim.” (İşaya 57:18) Yehova birini yola getirici bazı adımlar attıktan sonra, o kişi yaptığına pişman olduysa, ‘şifa vererek’ hem onu hem de onunla birlikte ‘yas tutanları’ teselli eder. İşte bu nedenle, Yahudiler MÖ 537’de yurtlarına dönebildiler. Gerçi Yahuda bir daha Kral Davud’un soyundan bir kralın yönetiminde bağımsız bir krallık olamadıysa da, Yeruşalim’de mabet ve hakiki tapınma yeniden kuruldu.
21. (a) Yehova 1919’da İsa’nın meshedilmiş takipçilerinin “ruhunu” nasıl ‘diriltti’? (b) Bireyler olarak hangi niteliği geliştirmeliyiz?
21 “Yüksek” ve yüce olan Yehova 1919’da, meshedilmiş artakalanın esenliğiyle de ilgilendi. Yüce Tanrı Yehova, pişmanlıkları ve alçakgönüllü tutumları nedeniyle onlara merhametle bakarak çektikleri ıstırapları ‘gördü’ ve onları Babil’inkine benzer bir esaretten kurtardı. Önlerinden her ‘engeli’ kaldırarak onları Kendisine temiz bir şekilde tapınabilmeleri için özgür kıldı. O zaman Yehova’nın İşaya’nın ağzıyla bildirdiği sözlerin bir gerçekleşmesi oldu. Ayrıca bu sözlerin ardında her birimiz için, sonsuza dek geçerli ilkeler bulunuyor. Yehova yalnız alçakgönüllülerin sunduğu tapınmayı kabul eder. Tanrı’nın kullarından biri eğer günah işlerse, suçunu hemen itiraf edip tedibi kabul etmeli ve davranışını düzeltmelidir. Yehova’nın alçakgönüllüleri ‘şifa vererek’ ferahlattığını, ama ‘mağrurlara karşı durduğunu’ hiçbir zaman unutmayalım.—Yakub 4:6.
‘Uzaktakine de Yakındakine de Esenlik’
22. Yehova (a) tövbe edenleri (b) kötüleri nasıl bir geleceğin beklediğini bildiriyor?
22 Yehova tövbe edenlerin geleceğiyle kötü davranışlarını değiştirmemekte ısrar edenlerinkini karşılaştırarak şunları diyor: “Dudakların meyvasını yaratan benim: Selâmet [esenlik], uzakta olana, ve yakında olana selâmet! . . . . ve ona şifa vereceğim. Fakat kötüler çalkanan deniz gibidirler; çünkü o rahat duramaz, ve onun suları dışarı çamur ve kir atar. . . . . Kötülere selâmet yoktur.”—İşaya 57:19-21.
23. ‘Dudakların meyvesi’ nedir ve Yehova bu meyveyi nasıl ‘yaratıyor’?
23 ‘Dudakların meyvesi’, Yehova’ya sunulan hamt kurbanı, yani O’nun adının açıkça duyurulmasıdır. (İbraniler 13:15) Yehova bu meyveyi nasıl ‘yaratıyor’? Bir kişi hamt kurbanı sunabilmek için önce Tanrı hakkında bilgi almalı ve sonra O’na iman etmelidir. Tanrı’nın ruhunun bir meyvesi olan iman, bu kişiyi işittiklerini başkalarına anlatmaya yöneltir. Başka sözlerle, bunları herkese ilan eder. (Romalılar 10:13-15; Galatyalılar 5:22) Kullarına Kendisine hamt etme, övgüde bulunma görevi verenin Yehova olduğu da unutulmamalıdır. Kullarını böyle hamt kurbanları sunabilmelerine olanak sağlamak üzere özgürlüğe kavuşturan da Yehova’dır. (I. Petrus 2:9) Bu nedenle, O’nun ‘dudakların meyvesini’ yarattığı yerinde olarak söylenebilir.
24. (a) Yehova’nın esenliğine kimler kavuştu; sonuç ne oldu? (b) Kimler esenliği bilmez; onlar için sonuç nedir?
24 Yahudiler Yehova’ya hamt ilahileri söyleyerek yurtlarına dönerken dudakların bu meyvesi kim bilir ne kadar heyecanla sunulmuş olmalı! İster “uzakta” –hâlâ geri dönme beklentisiyle Yahuda’dan uzakta– ister “yakında” –yurtlarında– olsunlar, Tanrı’nın esenliğine kavuşmanın sevincini yaşıyor olmalıydılar. Kötülerin durumuysa buna ne büyük bir tezattır! Yehova’nın terbiye verme amacı güden işleri karşısında olumlu davranmayan kötüler, kim olurlarsa olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar, hiçbir zaman esenlik yüzü görmezler. ‘Dudakların meyvesi’ yerine, ‘rahat durmayıp’ köpüren bir deniz gibi hep “çamur ve kir” –her tür pisliği– oluştururlar.
25. Uzaktaki ve yakındaki birçok kişi nasıl esenliğe kavuşuyor?
25 Bugün de Yehova’ya tapınanlar Tanrı’nın Gökteki Krallığının iyi haberini her yerde ilan ediyorlar. İsa’nın 230’dan fazla ülkedeki –‘uzaktaki’ ve ‘yakındaki’– takipçileri tek hakiki Tanrı’yı överek ‘dudaklarının meyvesini’ sunuyorlar. Söyledikleri ilahiler “yerin ucundan” duyuluyor. (İşaya 42:10-12) Onların söylediklerini ve yaptıklarını duyanlar Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitabın hakikatini benimsiyor. Böyle kimseler “esenlik veren Tanrı”ya hizmetten kaynaklanan esenliğe kavuşuyor.—Romalılar 16:20, Müjde.
26. (a) Kötüleri ne bekliyor? (b) Alçakgönüllülere hangi büyük vaat veriliyor; bizim kararımız ne olmalı?
26 Evet, kötüler Gökteki Krallık haberine hiç kulak asmıyorlar. Ama yakında onların doğruların huzur ve esenliğini bozmasına artık izin verilmeyecek. Yehova “biraz bekle ve kötü yok olacak” diye vaat ediyor. Yehova’ya sığınanlar olağanüstü şekilde yeri miras alacak. “Halimler [ alçakgönüllüler ] dünyayı miras alacaklar, ve selâmet bolluğunda lezzet bulacaklardır.” (Mezmur 37:10, 11, 29) O zaman dünyamız ne güzel bir yer olacak! Hepimiz Tanrı’nın verdiği esenliği asla yitirmemeye, böylece O’na sonsuza dek hamt ilahisi söylemeye kararlı olalım.
[Dipnotlar]
a “Yatak” terimiyle muhtemelen pagan tapınmasına ait bir sunak ya da yer kastedilmektedir. “Yatak” denmesi, böyle bir tapınmanın ruhi fahişelik olduğunu anımsatmak içindir.
b Aşera ya da kutsal sırıklar dişilik; kutsal direkler, ya da ‘dikili taşlar’ ise erkeklik organını simgeliyor olabilir. Her ikisi de sadakatsiz Yahuda halkınca kullanıldı.—II. Kırallar 18:4; 23:14.
[Sayfa 263’teki resim]
Yahuda sık yapraklı her ağacın altında ahlaka aykırı tapınma eylemlerinde bulunuyordu
[Sayfa 267’deki resim]
Yahuda halkı, ülkenin her yerinde sunaklar inşa etti
[Sayfa 275’teki resim]
“Dudakların meyvasını yaratan benim”