Peki heykelin ayakları için ne diyebiliriz? Ayette, ayakların kısmen demirden kısmen kilden olduğu söyleniyor (Daniel 2:41-43’ü okuyun). Ayaklarla ilgili bu sözler yedinci başın, yani Anglo-Amerikan Dünya Gücünün ön plana çıkmaya başladığı zamanda gerçekleşti. İçine kil karışmış bir demir nasıl saf demirden daha dayanıksızsa, Anglo-Amerikan Dünya Gücü de ortaya çıktığı güçten daha dayanıksızdır. Şimdi bunun nasıl olduğuna bakalım.

8, 9. (a) Yedinci dünya gücü demir gibi güçlü olduğunu nasıl gösterdi? (b) Heykelin ayaklarındaki kil neyi temsil ediyor?

⁸ Canavarın yedinci başı zaman zaman demire benzer özellikler sergiledi. Örneğin I. Dünya Savaşını kazanarak gücünü kanıtladı. II. Dünya Savaşı sırasında da, demire benzer gücü görüldü.c Yedinci baş, bu savaştan sonra da zaman zaman demire benzer özellikler gösterdi. Ancak bu demir, başından itibaren kille karışıktı.

⁹ Yehova’nın sadık kulları uzun bir zaman boyunca heykelin ayaklarının ne anlama geldiğini çözmeye çalıştılar. Daniel 2:41 demirle karışmış kilin çok sayıda değil, ‘bir krallığı’ simgelediğini söylüyor. Bu nedenle kil, Anglo-Amerikan Dünya Gücünün etki alanı içindeki unsurları temsil eder. Bu unsurlar Anglo-Amerikan Dünya Gücünü, saf demirden olan Roma İmparatorluğundan daha zayıf bir hale getirir.

¹¹ Peki, heykelin ayak parmaklarının sayısının özel bir anlamı var mı? Şunu düşünün: Daniel kendisine verilen görüntülerde, hayvanların başlarındaki boynuz sayısına özel olarak değiniyor; çünkü bu sayıların bir önemi var. Bununla birlikte Daniel, heykeli tarif ederken ayak parmaklarının sayısından bahsetmiyor. Bu nedenle nasıl kolların, ellerin, parmakların, bacakların ya da ayakların sayısının bir önemi yoksa, ayak parmaklarının sayısı da önemsizdir. Daniel’in özel olarak bahsettiği şey bu ayak parmaklarının demir ve kilden olmasıdır. Onun sözlerinden şu sonucu çıkarabiliriz: Tanrı’nın Krallığını temsil eden “taş”, heykelin ayaklarına çarptığında yeryüzüne hâkim olan güç Anglo-Amerikan Dünya Gücü olacaktır (Dan. 2:45).