-
“Makedonya’ya Geç”Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
-
-
16. BÖLÜM
“Makedonya’ya Geç”
Bir görevi kabul etmekten ve zulme sevinçle dayanmaktan kaynaklanan nimetler
Bu bölüm Elçiler 16:6-40’a dayanmaktadır
1-3. (a) Pavlus ve arkadaşları kutsal ruhun rehberliğine nasıl tanık oldular? (b) Hangi olayları gözden geçireceğiz?
BİR grup kadın Makedonya’daki Filipi şehrinden çıktı. Kısa sürede, dar bir yatakta akan Angitis Irmağına vardılar. Her zaman yaptıkları gibi, ırmak kenarında oturup İsrail’in Tanrısına dua ettiler. Yehova onları görüyordu (2. Tar. 16:9; Mezm. 65:2).
2 Bu arada bir grup erkek Filipi’nin doğusunda, 800 kilometreden daha uzakta Galatya eyaletinin güneyindeki Listra şehrinden ayrılmıştı. Günler sonra batıya, Asya eyaletinin en kalabalık bölgesine giden taş döşeli bir Roma anayoluna ulaştılar. Bu adamlar, yani Pavlus, Silas ve Timoteos, Mesih hakkında bilgi alması gereken daha binlerce kişinin bulunduğu Efesos ve başka şehirlere gitmek için, o yolu izleyerek daha güneye inmek istiyordu. Ancak onlar daha yolculuğa başlayamadan kutsal ruh kayıtta belirtilmeyen bir şekilde onları durdurdu. Asya eyaletinde iyi haberi duyurmalarına izin verilmedi. Çünkü İsa, Tanrı’nın kutsal ruhu aracılığıyla Pavlus ve yanındakilere yol gösterip onların Anadolu’yu boydan boya katetmelerini, Ege Denizini geçmelerini ve ilerleyip o küçük Angitis Irmağının kenarına gelmelerini istiyordu.
3 Pavlus ve arkadaşlarının Makedonya’ya yaptıkları bu alışılmadık yolculukta İsa’nın onlara rehberlik etme şekli bugün bizler için değerli dersler içerir. O nedenle, Pavlus’un MS yaklaşık 49’da başlayan ikinci vaizlik turunda meydana gelen olaylardan bazılarını gözden geçirelim.
‘Tanrı Bizi Çağırttı’ (Elçiler 16:6-15)
4, 5. (a) Pavlus ve arkadaşları Bitinya’ya yaklaştıklarında ne oldu? (b) Öğrenciler neye karar verdi? Bunun nasıl bir sonucu oldu?
4 Asya’da iyi haberi duyurmalarına izin verilmeyince, Pavlus ve arkadaşları bu iş için kuzeye, Bitinya eyaletindeki şehirlere yöneldiler. Belki de oraya ulaşmak için pek kalabalık olmayan Frigya ve Galatya bölgelerinin arasındaki patika yollarda günlerce yürüdüler. Fakat Bitinya’ya yaklaştıklarında İsa yine kutsal ruhu kullanarak onları engelledi (Elçi. 16:6, 7). Bu durumda grubun kafası karışmış olmalı. Onlar neyi, nasıl duyuracaklarını biliyorlardı, ama bu işi nerede yapacaklarını bilmiyorlardı. Deyim yerindeyse Asya eyaletinin kapısına kadar gelmişlerdi, fakat içeri girmelerine izin verilmemişti. Sonra Bitinya’ya gelmiş, ama gene engellenmişlerdi. Tüm bunlara rağmen Pavlus açılacak bir kapı bulana dek uğraşmaya kararlıydı. O zaman mantıksız görülebilecek bir karar verdiler. Batıya doğru yol alarak yaklaşık 550 kilometre yürüdüler ve şehirleri ardı ardına geçerek Troas limanına geldiler; oradan Makedonya’ya gemiyle gidebilirlerdi (Elçi. 16:8). Pavlus sanki üçüncü bir kapıya gelmiş oldu. Ve bu kez kapı ardına kadar açıldı.
5 Pavlus ve yanındakilere Troas’ta katılan İncil yazarı Luka olanları şöyle anlatır: “Geceleyin Pavlus’un önünde bir görüntü belirdi: Ayakta duran Makedonyalı bir adam kendisine, ‘Makedonya’ya geçip bize yardım et’ diye yalvarıyordu. Pavlus bunu gördükten sonra, Makedonya’dakilere iyi haberi bildirmek için Tanrı’nın bizi çağırttığı sonucuna vararak hemen oraya gitmenin yollarını aradık”a (Elçi. 16:9, 10). Sonunda Pavlus iyi haberi nerede duyuracağını öğrenmişti. O, yarı yolda pes etmeyip yolculuğa devam ettiğine çok sevinmiş olmalı. Bu dört adam hemen Makedonya’ya gitmek üzere gemiye bindiler.
6, 7. (a) Pavlus’un seyahati sırasında olanlardan hangi dersi alabiliriz? (b) Pavlus’un yaşadıkları bize hangi güvenceyi veriyor?
6 Bu kayıttan hangi dersi alabiliriz? Şuna dikkat edin: Pavlus ancak Asya’ya doğru yola çıktıktan sonra İsa Tanrı’nın ruhu aracılığıyla müdahale etti; Pavlus ancak Bitinya’ya yaklaştıktan sonra İsa onu engelledi ve Pavlus ancak Troas’a ulaştıktan sonra İsa onu Makedonya’ya yönlendirdi. Cemaatin başı olan İsa günümüzde bize de aynı şekilde rehberlik eder (Kol. 1:18). Örneğin, öncü olarak hizmet etmeyi ya da Krallık müjdecilerine ihtiyacın daha fazla olduğu bir sahaya taşınmayı bir süredir düşünüyor olabiliriz. Bununla birlikte, biz ancak hedefimize erişmek üzere kesin adımlar attıktan sonra İsa Tanrı’nın ruhu aracılığıyla bize rehberlik sağlayabilir. Neden? Şu örneği düşünün: Bir sürücü ancak arabası hareket ediyorsa onu sağa veya sola yönlendirebilir. Benzer şekilde İsa da hizmetimizi artırmamız için bize yol gösterir; fakat ancak faal isek, yani bu konuda gerçek bir çaba harcıyorsak bunu yapar.
7 Peki ya çabalarımız hemen olumlu sonuç vermezse? Tanrı’nın ruhunun bize rehberlik etmediğini düşünüp pes mi etmeliyiz? Hayır. Unutmayın ki Pavlus da hayal kırıklıkları yaşadı. Yine de, açılacak bir kapı bulana kadar araştırmaya devam etti. “Büyük bir faaliyet kapısı” bulmak için sebat gösterdiğimizde benzer şekilde ödüllendirileceğimizden emin olabiliriz (1. Kor. 16:9).
8. (a) Filipi şehrini anlatın. (b) Pavlus’un ‘bir dua yerinde’ iyi haberi duyurması hangi sevinçli olayla sonuçlandı?
8 Pavlus ve yanındakiler Makedonya eyaletine vardıktan sonra Filipi’ye gittiler; bu şehrin sakinleri Roma vatandaşı olmakla övünürdü. Orada yaşayan emekli Romalı askerler için Filipi kolonisi küçük bir İtalya, sanki minyatür bir Roma’ydı. Görevli vaizler şehir kapısının dışında, bir derenin kenarında, “dua yeri” olduğunu düşündükleri bir yer buldular.b Sebt günü bu yere gittiler ve Tanrı’ya tapınmak için orada toplanmış birkaç kadın gördüler. Öğrenciler oturup onlarla konuştu. Lidya isimli bir kadın onları dinliyordu ve “Yehova onun yüreğini açmıştı.” Lidya vaizlerden öğrendiklerinden öyle etkilendi ki, ev halkıyla birlikte vaftiz edildi. Sonra Pavlus ile yol arkadaşlarını evinde kalmaları için zorladıc (Elçi. 16:13-15).
9. Günümüzde birçokları Pavlus’u nasıl örnek aldı? Sonuçta hangi nimetleri tattılar?
9 Lidya’nın vaftizinin yol açtığı sevinci bir düşünün. Pavlus ‘Makedonya’ya geçme’ davetini kabul ettiğine ne kadar sevinmiş olmalı. Yehova’nın onu ve arkadaşlarını Tanrı’dan korkan kadınların dualarını cevaplamak üzere kullanması herhalde onu çok mutlu etmişti. Günümüzde genç ya da yaşlı, evli ya da bekâr birçok birader ve hemşire de Krallık müjdecilerine ihtiyacın daha çok olduğu sahalara taşınıyor. Onların sıkıntılarla karşılaştığı doğrudur. Fakat bunlar, Lidya gibi Kutsal Kitap hakikatlerini benimseyen kişiler bulduklarında duydukları doyumla karşılaştırıldığında önemsiz kalır. İhtiyacın daha büyük olduğu bir sahaya gidebilmek için yaşamınızda ayarlamalar yapabilir misiniz? Nimetler sizi bekliyor. Bir Orta Amerika ülkesine taşınan, Aaron isminde 20’li yaşlarındaki bir biraderin örneğine bakalım. O, birçoklarının hislerine tercüman olup şunları söylüyor: “Yurt dışında hizmet etmek ruhen gelişmeme ve Yehova’ya daha da yaklaşmama yardım etti. Tarla hizmeti ise harika! Sekiz tetkikim var.”
“Kalabalık . . . . Onların Üzerine Yürüdü” (Elçiler 16:16-24)
10. Cinler, Pavlus ile arkadaşları için olayların bir anda tersine dönmesinde nasıl rol oynadı?
10 Şeytan, cinleriyle birlikte saltanat sürdüğü dünyanın bu bölgesinde iyi haberin kök salmasına mutlaka çok öfkeleniyordu. Dolayısıyla, Pavlus ile arkadaşları için olayların bir anda tersine dönmesinde cinlerin rol oynamasına şaşmamalı. Bir keresinde o dua yerine giderlerken, kehanetlerde bulunarak efendilerine para kazandıran, cinlerin tutsağı olmuş bir hizmetçi kız şöyle bağırarak peşlerine takıldı: “Bu adamlar Yüceler Yücesi Tanrı’nın kullarıdır, size kurtuluş yolunu ilan ediyorlar.” Cin, kızın kehanetleriyle Pavlus’un öğretilerinin aynı kaynaktan geldiği izlenimini yaratmak için ona bu sözleri söyletmiş olabilir. Böylece izleyenlerin dikkatini Mesih’in gerçek takipçilerinden başka yöne çekebilirdi. Fakat Pavlus cini çıkararak kızı susturdu (Elçi. 16:16-18).
11. Cin kızdan çıkarılınca Pavlus ile Silas’ın başına ne geldi?
11 Hizmetçi kızın efendileri kolay kazanç kaynaklarının yok olduğunu öğrendiklerinde çok öfkelendiler. Pavlus ile Silas’ı yöneticilerin, yani Roma’yı temsil eden görevlilerin davalara baktığı çarşı meydanına sürüklediler. Adamlar hâkimlerin önyargılarına ve vatanseverlik duygularına hitap ederek bir anlamda şöyle dediler: ‘Bu Yahudiler biz Romalıların kabul edemeyeceği âdetler öğreterek düzeni bozuyorlar.’ Bu sözler hemen sonuç verdi. “Bunun üzerine [çarşı meydanındaki] kalabalık hep birden onların [Pavlus ve Silas’ın] üzerine yürüdü” ve yöneticiler “değnekle dövülmelerini emrettiler.” Ardından Pavlus ile Silas’ı hapishaneye götürdüler. Gardiyan yara bere içindeki bu vaizleri zindanın iç kısmına attı ve ayaklarını tomruğa vurdu (Elçi. 16:19-24). Gardiyan zindanın kapısını kapadığında içerisi öyle karanlıktı ki, Pavlus ile Silas herhalde birbirlerini pek göremiyorlardı. Fakat Yehova onları görüyordu (Mezm. 139:12).
12. (a) Mesih’in öğrencilerinin zulüm konusunda bakış açısı neydi? Neden? (b) Şeytan ve onun aleti olan kişiler muhalefetin hangi türlerini kullanmaya devam ediyor?
12 Yıllar önce İsa, takipçilerine “size de zulmedecekler” demişti (Yuhn. 15:20). O nedenle, Pavlus ve yanındakiler Makedonya’ya gittiklerinde muhalefet görmeye hazırlıklıydılar. Zulüm patlak verdiğinde bunu Yehova’nın hoşnutsuzluğunun bir işareti değil, Şeytan’ın öfkesinin bir ifadesi olarak gördüler. Bugün de Şeytan’ın aleti olan kişiler Filipi’dekine benzer yöntemler kullanıyor. Hilekâr muhalifler muhalefeti körükleyerek okulda ve işyerinde bizi yanlış tanıtıyorlar. Bazı ülkelerde dinsel muhalifler bizi mahkemelerde suçlayarak bir anlamda şöyle diyor: ‘Bu Şahitler bizim gibi dinine ve geleneklerine bağlı kişilerin kabul edemeyeceği âdetler öğreterek düzeni bozuyorlar.’ Bazı yerlerde ise iman kardeşlerimiz dövülüyor ve hapse atılıyor. Fakat Yehova onları görüyor (1. Pet. 3:12).
“Vakit Geçirmeksizin Vaftiz Edildiler” (Elçiler 16:25-34)
13. Neden gardiyan “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye sordu?
13 Pavlus ile Silas’ın o gün yaşadıkları arbededen sonra kendilerine gelebilmek için zamana ihtiyaçları olmalıydı. Bununla birlikte gece yarısı olduğunda ‘dua edip ilahilerle Tanrı’yı yüceltecek’ kadar toparlanmışlardı. Sonra birden bir depremle hapishane sarsıldı. Uykusundan uyanan gardiyan kapıların açık olduğunu gördü ve mahkûmların kaçmış olmasından korktu. Onların kaçmasına izin verdiği için cezalandırılacağını bildiğinden “kılıcını çekip kendini öldürmek istedi.” Fakat Pavlus, “Kendine kıyma, hepimiz buradayız!” diye bağırdı. Perişan durumdaki gardiyan “Efendiler, kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. Onu Pavlus ile Silas değil, sadece İsa kurtarabilirdi. Bu nedenle, “Efendimiz İsa’ya iman et, sen de ev halkın da kurtulursunuz” dediler (Elçi. 16:25-31).
14. (a) Pavlus ile Silas gardiyana nasıl yardım etti? (b) Pavlus ile Silas zulme sevinçle dayandıkları için nasıl bir ödüle sahip oldular?
14 Gardiyanın sorusu samimi miydi? Pavlus adamın içtenliğinden şüphelenmedi. Gardiyan başka milletten biriydi ve Kutsal Yazıları bilmiyordu. İsa’nın takipçisi olabilmesi için önce Kutsal Yazılardaki temel hakikatleri öğrenmeli ve kabul etmeliydi. Dolayısıyla Pavlus ile Silas “Yehova’nın sözünü ona” bildirmek üzere zaman ayırdılar. Kutsal Yazıları öğretmeye öyle dalmışlardı ki, aldıkları darbelerin acısını unutmuş olabilirler. Fakat gardiyan sırtlarındaki derin kesikleri fark etti ve yaralarını temizledi. Sonra o ve ev halkı “vakit geçirmeksizin vaftiz edildiler.” Pavlus ve Silas zulme sevinçle dayandıkları için gerçekten büyük bir ödüle sahip olmuşlardı (Elçi. 16:32-34).
15. (a) Günümüzde birçok Şahit Pavlus ile Silas’ı nasıl örnek aldı? (b) Sahamızda yaşayanların evlerini neden tekrar ziyaret etmeye devam etmeliyiz?
15 Pavlus ile Silas gibi, günümüzde de birçok Şahit inançları yüzünden hapisteyken iyi haberi duyurdu ve güzel sonuçlar elde etti. Örneğin bir dönem, faaliyetimizin yasak olduğu bir ülkede Şahitlerin yüzde 40’ı Yehova’yla ilgili hakikati hapiste duydu (İşa. 54:17). Gardiyanın ancak deprem olduktan sonra yardım istediğine de dikkat edin. Benzer şekilde günümüzde de önceden Krallık mesajına hiç olumlu karşılık vermeyen bazı kişiler ancak özel yaşamları acı bir olayla sarsıldıktan sonra iyi haberi kabul edebilir. Sahamızda oturanları tekrar tekrar ziyaret ederek onlara yardım etmeye hazır olduğumuzu gösterebiliriz.
“Bizleri . . . . Şimdi Dışarıya Gizlice mi Atıyorlar?” (Elçiler 16:35-40)
16. Pavlus ile Silas’ın dövülmelerinden sonraki gün durum nasıl tersine döndü?
16 Dövülmelerinden sonraki sabah yöneticiler Pavlus ile Silas’ın serbest bırakılmasını emretti. Fakat Pavlus şu karşılığı verdi: “Roma vatandaşı olan bizleri halkın önünde yargılamadan dövüp hapse attılar; şimdi dışarıya gizlice mi atıyorlar? Böyle şey olmaz! Kendileri gelip bizi çıkarsın.” Bu iki adamın Roma vatandaşı olduğunu öğrendiklerinde yöneticiler “korktular”, çünkü onların haklarını çiğnemişlerdi.d Durum tersine dönmüştü. Öğrenciler halkın önünde dövülmüştü, şimdi de yöneticiler halkın önünde onlardan özür dilemeliydi. Pavlus ile Silas’a Filipi’den ayrılmaları için yalvardılar. İki vaiz bunu kabul etti, fakat önce zaman ayırıp sayıları giderek artan yeni öğrencileri teşvik ettiler. Ancak ondan sonra şehirden ayrıldılar.
17. Yeni öğrenciler Pavlus ile Silas’ın gösterdiği tahammülden hangi önemli dersi aldılar?
17 Pavlus ve Silas’ın Roma vatandaşları olarak haklarına daha önce saygı gösterilseydi, dayak yemeyebilirlerdi (Elçi. 22:25, 26). Fakat böyle olsaydı, Filipi’deki öğrenciler onların Mesih uğruna acı çekmekten kurtulmak için konumlarını kullandıkları kanısına varabilirdi. Bu, Roma vatandaşı olmayan öğrencilerin imanını nasıl etkilerdi? Roma kanunları onların dayak yemesini engellemeyecekti. Aslında Pavlus ve arkadaşı kendilerine verilen cezaya katlanmakla, yeni iman eden kişilere Mesih’in takipçilerinin zulüm karşısında kararlılıklarını koruyabildiğini göstermiş oldu. Ayrıca Pavlus ve Silas vatandaşlıklarının tanınmasını talep ettikleri için, yöneticiler kanunsuz şekilde davrandıklarını herkesin önünde beyan etmek zorunda kaldılar. Bu da yöneticilerin İsa’nın takipçilerine kötü davranmasını engellemiş ve gelecekteki benzer saldırılara karşı bir ölçüde yasal bir koruma sağlamış olabilir.
18. (a) Bugün gözetmenler Pavlus’u nasıl örnek alıyorlar? (b) Günümüzde ‘iyi haberin savunulmasını ve hukuken tanınmasını’ nasıl sağlarız?
18 Günümüzde de gözetmenler örnekleriyle rehberlik sağlıyorlar. Onlar iman kardeşlerinin ne yapmasını bekliyorlarsa, kendileri de aynısını yapmaya hazırdırlar. Pavlus gibi biz de korunma elde etmek için yasal haklarımızı nasıl ve ne zaman kullanacağımızı dikkatle gözden geçiririz. İnancımıza özgü faaliyetleri yerine getirmek üzere yasal koruma elde etmek için gerektiğinde yerel, ulusal, hatta uluslararası mahkemelere başvururuz. Pavlus’un Filipi’de hapiste olduğu dönemden yaklaşık on yıl sonra oradaki cemaate yazdığı gibi, amacımız sosyal reform yapmak değil, ‘iyi haberin savunulması ve hukuken tanınmasıdır’ (Filip. 1:7). Ancak bu davalar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Pavlus ve arkadaşları gibi biz de, Tanrı’nın ruhunun gitmemizi istediği her yerde ‘iyi haberi bildirmeye’ devam etmeye kararlıyız. (Elçi. 16:10).
a “Elçilerin İşleri Kitabının Yazarı Luka” başlıklı çerçeveye bakın.
b Belki Filipi’nin askerî açıdan özel bir şehir olmasından ötürü orada bir havraya izin verilmiyordu. Ya da şehirdeki Yahudi erkeklerin sayısı onu bulmadığından orada havra açılamıyordu. Çünkü bir havra açmak için gerekli asgari sayı ondu.
c “Erguvani Kumaşlar Satan Lidya” başlıklı çerçeveye bakın.
d Roma kanununa göre bir vatandaşın her zaman yasal bir mahkemenin önüne çıkarılma hakkı vardı ve mahkûm edilmeden halkın önünde asla cezalandırılamazdı.
-
-
“Makedonya’ya Geç”Tanrı’nın Krallığına Tam Anlamıyla Tanıklık Edin
-
-
16. BÖLÜM
“Makedonya’ya Geç”
Bir görevi kabul etmekten ve zulme sevinçle dayanmaktan kaynaklanan nimetler
Bu bölüm Elçiler 16:6-40’a dayanmaktadır
1-3. (a) Pavlus ve arkadaşları kutsal ruhun rehberliğine nasıl tanık oldular? (b) Hangi olayları gözden geçireceğiz?
BİR grup kadın Makedonya’daki Filipi şehrinden çıktı. Kısa sürede, dar bir yatakta akan Angitis Irmağına vardılar. Her zaman yaptıkları gibi, ırmak kenarında oturup İsrail’in Tanrısına dua ettiler. Yehova onları görüyordu (2. Tar. 16:9; Mezm. 65:2).
2 Bu arada bir grup erkek Filipi’nin doğusunda, 800 kilometreden daha uzakta Galatya eyaletinin güneyindeki Listra şehrinden ayrılmıştı. Günler sonra batıya, Asya eyaletinin en kalabalık bölgesine giden taş döşeli bir Roma anayoluna ulaştılar. Bu adamlar, yani Pavlus, Silas ve Timoteos, Mesih hakkında bilgi alması gereken daha binlerce kişinin bulunduğu Efesos ve başka şehirlere gitmek için, o yolu izleyerek daha güneye inmek istiyordu. Ancak onlar daha yolculuğa başlayamadan kutsal ruh kayıtta belirtilmeyen bir şekilde onları durdurdu. Asya eyaletinde iyi haberi duyurmalarına izin verilmedi. Çünkü İsa, Tanrı’nın kutsal ruhu aracılığıyla Pavlus ve yanındakilere yol gösterip onların Anadolu’yu boydan boya katetmelerini, Ege Denizini geçmelerini ve ilerleyip o küçük Angitis Irmağının kenarına gelmelerini istiyordu.
3 Pavlus ve arkadaşlarının Makedonya’ya yaptıkları bu alışılmadık yolculukta İsa’nın onlara rehberlik etme şekli bugün bizler için değerli dersler içerir. O nedenle, Pavlus’un MS yaklaşık 49’da başlayan ikinci vaizlik turunda meydana gelen olaylardan bazılarını gözden geçirelim.
‘Tanrı Bizi Çağırttı’ (Elçiler 16:6-15)
4, 5. (a) Pavlus ve arkadaşları Bitinya’ya yaklaştıklarında ne oldu? (b) Öğrenciler neye karar verdi? Bunun nasıl bir sonucu oldu?
4 Asya’da iyi haberi duyurmalarına izin verilmeyince, Pavlus ve arkadaşları bu iş için kuzeye, Bitinya eyaletindeki şehirlere yöneldiler. Belki de oraya ulaşmak için pek kalabalık olmayan Frigya ve Galatya bölgelerinin arasındaki patika yollarda günlerce yürüdüler. Fakat Bitinya’ya yaklaştıklarında İsa yine kutsal ruhu kullanarak onları engelledi (Elçi. 16:6, 7). Bu durumda grubun kafası karışmış olmalı. Onlar neyi, nasıl duyuracaklarını biliyorlardı, ama bu işi nerede yapacaklarını bilmiyorlardı. Deyim yerindeyse Asya eyaletinin kapısına kadar gelmişlerdi, fakat içeri girmelerine izin verilmemişti. Sonra Bitinya’ya gelmiş, ama gene engellenmişlerdi. Tüm bunlara rağmen Pavlus açılacak bir kapı bulana dek uğraşmaya kararlıydı. O zaman mantıksız görülebilecek bir karar verdiler. Batıya doğru yol alarak yaklaşık 550 kilometre yürüdüler ve şehirleri ardı ardına geçerek Troas limanına geldiler; oradan Makedonya’ya gemiyle gidebilirlerdi (Elçi. 16:8). Pavlus sanki üçüncü bir kapıya gelmiş oldu. Ve bu kez kapı ardına kadar açıldı.
5 Pavlus ve yanındakilere Troas’ta katılan İncil yazarı Luka olanları şöyle anlatır: “Geceleyin Pavlus’un önünde bir görüntü belirdi: Ayakta duran Makedonyalı bir adam kendisine, ‘Makedonya’ya geçip bize yardım et’ diye yalvarıyordu. Pavlus bunu gördükten sonra, Makedonya’dakilere iyi haberi bildirmek için Tanrı’nın bizi çağırttığı sonucuna vararak hemen oraya gitmenin yollarını aradık”a (Elçi. 16:9, 10). Sonunda Pavlus iyi haberi nerede duyuracağını öğrenmişti. O, yarı yolda pes etmeyip yolculuğa devam ettiğine çok sevinmiş olmalı. Bu dört adam hemen Makedonya’ya gitmek üzere gemiye bindiler.
6, 7. (a) Pavlus’un seyahati sırasında olanlardan hangi dersi alabiliriz? (b) Pavlus’un yaşadıkları bize hangi güvenceyi veriyor?
6 Bu kayıttan hangi dersi alabiliriz? Şuna dikkat edin: Pavlus ancak Asya’ya doğru yola çıktıktan sonra İsa Tanrı’nın ruhu aracılığıyla müdahale etti; Pavlus ancak Bitinya’ya yaklaştıktan sonra İsa onu engelledi ve Pavlus ancak Troas’a ulaştıktan sonra İsa onu Makedonya’ya yönlendirdi. Cemaatin başı olan İsa günümüzde bize de aynı şekilde rehberlik eder (Kol. 1:18). Örneğin, öncü olarak hizmet etmeyi ya da Krallık müjdecilerine ihtiyacın daha fazla olduğu bir sahaya taşınmayı bir süredir düşünüyor olabiliriz. Bununla birlikte, biz ancak hedefimize erişmek üzere kesin adımlar attıktan sonra İsa Tanrı’nın ruhu aracılığıyla bize rehberlik sağlayabilir. Neden? Şu örneği düşünün: Bir sürücü ancak arabası hareket ediyorsa onu sağa veya sola yönlendirebilir. Benzer şekilde İsa da hizmetimizi artırmamız için bize yol gösterir; fakat ancak faal isek, yani bu konuda gerçek bir çaba harcıyorsak bunu yapar.
7 Peki ya çabalarımız hemen olumlu sonuç vermezse? Tanrı’nın ruhunun bize rehberlik etmediğini düşünüp pes mi etmeliyiz? Hayır. Unutmayın ki Pavlus da hayal kırıklıkları yaşadı. Yine de, açılacak bir kapı bulana kadar araştırmaya devam etti. “Büyük bir faaliyet kapısı” bulmak için sebat gösterdiğimizde benzer şekilde ödüllendirileceğimizden emin olabiliriz (1. Kor. 16:9).
8. (a) Filipi şehrini anlatın. (b) Pavlus’un ‘bir dua yerinde’ iyi haberi duyurması hangi sevinçli olayla sonuçlandı?
8 Pavlus ve yanındakiler Makedonya eyaletine vardıktan sonra Filipi’ye gittiler; bu şehrin sakinleri Roma vatandaşı olmakla övünürdü. Orada yaşayan emekli Romalı askerler için Filipi kolonisi küçük bir İtalya, sanki minyatür bir Roma’ydı. Görevli vaizler şehir kapısının dışında, bir derenin kenarında, “dua yeri” olduğunu düşündükleri bir yer buldular.b Sebt günü bu yere gittiler ve Tanrı’ya tapınmak için orada toplanmış birkaç kadın gördüler. Öğrenciler oturup onlarla konuştu. Lidya isimli bir kadın onları dinliyordu ve “Yehova onun yüreğini açmıştı.” Lidya vaizlerden öğrendiklerinden öyle etkilendi ki, ev halkıyla birlikte vaftiz edildi. Sonra Pavlus ile yol arkadaşlarını evinde kalmaları için zorladıc (Elçi. 16:13-15).
9. Günümüzde birçokları Pavlus’u nasıl örnek aldı? Sonuçta hangi nimetleri tattılar?
9 Lidya’nın vaftizinin yol açtığı sevinci bir düşünün. Pavlus ‘Makedonya’ya geçme’ davetini kabul ettiğine ne kadar sevinmiş olmalı. Yehova’nın onu ve arkadaşlarını Tanrı’dan korkan kadınların dualarını cevaplamak üzere kullanması herhalde onu çok mutlu etmişti. Günümüzde genç ya da yaşlı, evli ya da bekâr birçok birader ve hemşire de Krallık müjdecilerine ihtiyacın daha çok olduğu sahalara taşınıyor. Onların sıkıntılarla karşılaştığı doğrudur. Fakat bunlar, Lidya gibi Kutsal Kitap hakikatlerini benimseyen kişiler bulduklarında duydukları doyumla karşılaştırıldığında önemsiz kalır. İhtiyacın daha büyük olduğu bir sahaya gidebilmek için yaşamınızda ayarlamalar yapabilir misiniz? Nimetler sizi bekliyor. Bir Orta Amerika ülkesine taşınan, Aaron isminde 20’li yaşlarındaki bir biraderin örneğine bakalım. O, birçoklarının hislerine tercüman olup şunları söylüyor: “Yurt dışında hizmet etmek ruhen gelişmeme ve Yehova’ya daha da yaklaşmama yardım etti. Tarla hizmeti ise harika! Sekiz tetkikim var.”
“Kalabalık . . . . Onların Üzerine Yürüdü” (Elçiler 16:16-24)
10. Cinler, Pavlus ile arkadaşları için olayların bir anda tersine dönmesinde nasıl rol oynadı?
10 Şeytan, cinleriyle birlikte saltanat sürdüğü dünyanın bu bölgesinde iyi haberin kök salmasına mutlaka çok öfkeleniyordu. Dolayısıyla, Pavlus ile arkadaşları için olayların bir anda tersine dönmesinde cinlerin rol oynamasına şaşmamalı. Bir keresinde o dua yerine giderlerken, kehanetlerde bulunarak efendilerine para kazandıran, cinlerin tutsağı olmuş bir hizmetçi kız şöyle bağırarak peşlerine takıldı: “Bu adamlar Yüceler Yücesi Tanrı’nın kullarıdır, size kurtuluş yolunu ilan ediyorlar.” Cin, kızın kehanetleriyle Pavlus’un öğretilerinin aynı kaynaktan geldiği izlenimini yaratmak için ona bu sözleri söyletmiş olabilir. Böylece izleyenlerin dikkatini Mesih’in gerçek takipçilerinden başka yöne çekebilirdi. Fakat Pavlus cini çıkararak kızı susturdu (Elçi. 16:16-18).
11. Cin kızdan çıkarılınca Pavlus ile Silas’ın başına ne geldi?
11 Hizmetçi kızın efendileri kolay kazanç kaynaklarının yok olduğunu öğrendiklerinde çok öfkelendiler. Pavlus ile Silas’ı yöneticilerin, yani Roma’yı temsil eden görevlilerin davalara baktığı çarşı meydanına sürüklediler. Adamlar hâkimlerin önyargılarına ve vatanseverlik duygularına hitap ederek bir anlamda şöyle dediler: ‘Bu Yahudiler biz Romalıların kabul edemeyeceği âdetler öğreterek düzeni bozuyorlar.’ Bu sözler hemen sonuç verdi. “Bunun üzerine [çarşı meydanındaki] kalabalık hep birden onların [Pavlus ve Silas’ın] üzerine yürüdü” ve yöneticiler “değnekle dövülmelerini emrettiler.” Ardından Pavlus ile Silas’ı hapishaneye götürdüler. Gardiyan yara bere içindeki bu vaizleri zindanın iç kısmına attı ve ayaklarını tomruğa vurdu (Elçi. 16:19-24). Gardiyan zindanın kapısını kapadığında içerisi öyle karanlıktı ki, Pavlus ile Silas herhalde birbirlerini pek göremiyorlardı. Fakat Yehova onları görüyordu (Mezm. 139:12).
12. (a) Mesih’in öğrencilerinin zulüm konusunda bakış açısı neydi? Neden? (b) Şeytan ve onun aleti olan kişiler muhalefetin hangi türlerini kullanmaya devam ediyor?
12 Yıllar önce İsa, takipçilerine “size de zulmedecekler” demişti (Yuhn. 15:20). O nedenle, Pavlus ve yanındakiler Makedonya’ya gittiklerinde muhalefet görmeye hazırlıklıydılar. Zulüm patlak verdiğinde bunu Yehova’nın hoşnutsuzluğunun bir işareti değil, Şeytan’ın öfkesinin bir ifadesi olarak gördüler. Bugün de Şeytan’ın aleti olan kişiler Filipi’dekine benzer yöntemler kullanıyor. Hilekâr muhalifler muhalefeti körükleyerek okulda ve işyerinde bizi yanlış tanıtıyorlar. Bazı ülkelerde dinsel muhalifler bizi mahkemelerde suçlayarak bir anlamda şöyle diyor: ‘Bu Şahitler bizim gibi dinine ve geleneklerine bağlı kişilerin kabul edemeyeceği âdetler öğreterek düzeni bozuyorlar.’ Bazı yerlerde ise iman kardeşlerimiz dövülüyor ve hapse atılıyor. Fakat Yehova onları görüyor (1. Pet. 3:12).
“Vakit Geçirmeksizin Vaftiz Edildiler” (Elçiler 16:25-34)
13. Neden gardiyan “Kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye sordu?
13 Pavlus ile Silas’ın o gün yaşadıkları arbededen sonra kendilerine gelebilmek için zamana ihtiyaçları olmalıydı. Bununla birlikte gece yarısı olduğunda ‘dua edip ilahilerle Tanrı’yı yüceltecek’ kadar toparlanmışlardı. Sonra birden bir depremle hapishane sarsıldı. Uykusundan uyanan gardiyan kapıların açık olduğunu gördü ve mahkûmların kaçmış olmasından korktu. Onların kaçmasına izin verdiği için cezalandırılacağını bildiğinden “kılıcını çekip kendini öldürmek istedi.” Fakat Pavlus, “Kendine kıyma, hepimiz buradayız!” diye bağırdı. Perişan durumdaki gardiyan “Efendiler, kurtulmak için ne yapmalıyım?” diye sordu. Onu Pavlus ile Silas değil, sadece İsa kurtarabilirdi. Bu nedenle, “Efendimiz İsa’ya iman et, sen de ev halkın da kurtulursunuz” dediler (Elçi. 16:25-31).
14. (a) Pavlus ile Silas gardiyana nasıl yardım etti? (b) Pavlus ile Silas zulme sevinçle dayandıkları için nasıl bir ödüle sahip oldular?
14 Gardiyanın sorusu samimi miydi? Pavlus adamın içtenliğinden şüphelenmedi. Gardiyan başka milletten biriydi ve Kutsal Yazıları bilmiyordu. İsa’nın takipçisi olabilmesi için önce Kutsal Yazılardaki temel hakikatleri öğrenmeli ve kabul etmeliydi. Dolayısıyla Pavlus ile Silas “Yehova’nın sözünü ona” bildirmek üzere zaman ayırdılar. Kutsal Yazıları öğretmeye öyle dalmışlardı ki, aldıkları darbelerin acısını unutmuş olabilirler. Fakat gardiyan sırtlarındaki derin kesikleri fark etti ve yaralarını temizledi. Sonra o ve ev halkı “vakit geçirmeksizin vaftiz edildiler.” Pavlus ve Silas zulme sevinçle dayandıkları için gerçekten büyük bir ödüle sahip olmuşlardı (Elçi. 16:32-34).
15. (a) Günümüzde birçok Şahit Pavlus ile Silas’ı nasıl örnek aldı? (b) Sahamızda yaşayanların evlerini neden tekrar ziyaret etmeye devam etmeliyiz?
15 Pavlus ile Silas gibi, günümüzde de birçok Şahit inançları yüzünden hapisteyken iyi haberi duyurdu ve güzel sonuçlar elde etti. Örneğin bir dönem, faaliyetimizin yasak olduğu bir ülkede Şahitlerin yüzde 40’ı Yehova’yla ilgili hakikati hapiste duydu (İşa. 54:17). Gardiyanın ancak deprem olduktan sonra yardım istediğine de dikkat edin. Benzer şekilde günümüzde de önceden Krallık mesajına hiç olumlu karşılık vermeyen bazı kişiler ancak özel yaşamları acı bir olayla sarsıldıktan sonra iyi haberi kabul edebilir. Sahamızda oturanları tekrar tekrar ziyaret ederek onlara yardım etmeye hazır olduğumuzu gösterebiliriz.
“Bizleri . . . . Şimdi Dışarıya Gizlice mi Atıyorlar?” (Elçiler 16:35-40)
16. Pavlus ile Silas’ın dövülmelerinden sonraki gün durum nasıl tersine döndü?
16 Dövülmelerinden sonraki sabah yöneticiler Pavlus ile Silas’ın serbest bırakılmasını emretti. Fakat Pavlus şu karşılığı verdi: “Roma vatandaşı olan bizleri halkın önünde yargılamadan dövüp hapse attılar; şimdi dışarıya gizlice mi atıyorlar? Böyle şey olmaz! Kendileri gelip bizi çıkarsın.” Bu iki adamın Roma vatandaşı olduğunu öğrendiklerinde yöneticiler “korktular”, çünkü onların haklarını çiğnemişlerdi.d Durum tersine dönmüştü. Öğrenciler halkın önünde dövülmüştü, şimdi de yöneticiler halkın önünde onlardan özür dilemeliydi. Pavlus ile Silas’a Filipi’den ayrılmaları için yalvardılar. İki vaiz bunu kabul etti, fakat önce zaman ayırıp sayıları giderek artan yeni öğrencileri teşvik ettiler. Ancak ondan sonra şehirden ayrıldılar.
17. Yeni öğrenciler Pavlus ile Silas’ın gösterdiği tahammülden hangi önemli dersi aldılar?
17 Pavlus ve Silas’ın Roma vatandaşları olarak haklarına daha önce saygı gösterilseydi, dayak yemeyebilirlerdi (Elçi. 22:25, 26). Fakat böyle olsaydı, Filipi’deki öğrenciler onların Mesih uğruna acı çekmekten kurtulmak için konumlarını kullandıkları kanısına varabilirdi. Bu, Roma vatandaşı olmayan öğrencilerin imanını nasıl etkilerdi? Roma kanunları onların dayak yemesini engellemeyecekti. Aslında Pavlus ve arkadaşı kendilerine verilen cezaya katlanmakla, yeni iman eden kişilere Mesih’in takipçilerinin zulüm karşısında kararlılıklarını koruyabildiğini göstermiş oldu. Ayrıca Pavlus ve Silas vatandaşlıklarının tanınmasını talep ettikleri için, yöneticiler kanunsuz şekilde davrandıklarını herkesin önünde beyan etmek zorunda kaldılar. Bu da yöneticilerin İsa’nın takipçilerine kötü davranmasını engellemiş ve gelecekteki benzer saldırılara karşı bir ölçüde yasal bir koruma sağlamış olabilir.
18. (a) Bugün gözetmenler Pavlus’u nasıl örnek alıyorlar? (b) Günümüzde ‘iyi haberin savunulmasını ve hukuken tanınmasını’ nasıl sağlarız?
18 Günümüzde de gözetmenler örnekleriyle rehberlik sağlıyorlar. Onlar iman kardeşlerinin ne yapmasını bekliyorlarsa, kendileri de aynısını yapmaya hazırdırlar. Pavlus gibi biz de korunma elde etmek için yasal haklarımızı nasıl ve ne zaman kullanacağımızı dikkatle gözden geçiririz. İnancımıza özgü faaliyetleri yerine getirmek üzere yasal koruma elde etmek için gerektiğinde yerel, ulusal, hatta uluslararası mahkemelere başvururuz. Pavlus’un Filipi’de hapiste olduğu dönemden yaklaşık on yıl sonra oradaki cemaate yazdığı gibi, amacımız sosyal reform yapmak değil, ‘iyi haberin savunulması ve hukuken tanınmasıdır’ (Filip. 1:7). Ancak bu davalar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Pavlus ve arkadaşları gibi biz de, Tanrı’nın ruhunun gitmemizi istediği her yerde ‘iyi haberi bildirmeye’ devam etmeye kararlıyız. (Elçi. 16:10).
a “Elçilerin İşleri Kitabının Yazarı Luka” başlıklı çerçeveye bakın.
b Belki Filipi’nin askerî açıdan özel bir şehir olmasından ötürü orada bir havraya izin verilmiyordu. Ya da şehirdeki Yahudi erkeklerin sayısı onu bulmadığından orada havra açılamıyordu. Çünkü bir havra açmak için gerekli asgari sayı ondu.
c “Erguvani Kumaşlar Satan Lidya” başlıklı çerçeveye bakın.
d Roma kanununa göre bir vatandaşın her zaman yasal bir mahkemenin önüne çıkarılma hakkı vardı ve mahkûm edilmeden halkın önünde asla cezalandırılamazdı.
-