Bölüm 3
Üstün Hikmetin Eşsiz Bir Kaynağı
1, 2. Mukaddes Kitabı neden incelemeliyiz?
1 Bu üstün hikmet Mukaddes Kitapta kayıtlı mı? Mukaddes Kitap yaşamın amacıyla ilgili önemli sorularımıza güvenilir cevaplar verebilir mi?
2 Mukaddes Kitap kesinlikle incelenmeye değer bir kitaptır. Bunun bir nedeni, onun diğer tüm kitaplardan çok farklı ve bir araya toplanmış en olağanüstü kitap olmasıdır. Şu gerçekleri gözönünde bulunduralım.
En Eski, En Yaygın Kitap
3, 4. Mukaddes Kitap ne kadar eskidir?
3 Mukaddes Kitap yazılmış en eski kitaptır; bazı kısımları 3.500 yıl kadar önce yazılmıştır. Kutsal sayılan diğer kitapların tümünden yüzyıllarca daha eskidir. İçerdiği 66 kitabın ilki, Buda ve Konfüçyüs’ten bin yıl, Muhammed’den iki bin yıl kadar önce yazılmıştır.
4 Mukaddes Kitapta kayıtlı tarih, insanlığın başlangıcına kadar gider ve insan hayatının yeryüzünde nasıl başladığını açıklar. Hatta insanın yaratılışından önceki zamanlara kadar gidip bize dünyanın oluşumu hakkındaki gerçekleri bildirir.
5. Eski devirlerden kalma dindışı yazılarla karşılaştırılınca, Mukaddes Kitabın elde bulunan eski elyazmaları ne sayıdadır?
5 Gerek dinsel, gerek dinsel olmayan diğer kitapların eski elyazmalarından bugün sadece birkaç kopya mevcuttur. Oysa Mukaddes Kitabın, İbranice ve Yunanca dillerinde, tüm olarak ya da kısmen, elde yaklaşık 11.000 elyazma kopyası bulunuyor ve bunlardan bazıları orijinal yazıların yazılmasından kısa bir süre sonraya tarihlenir. Bunlar, Mukaddes Kitaba karşı girişilmiş akla gelebilecek en yoğun saldırılara karşın bugüne dek varlıklarını sürdürebildiler.
6. Mukaddes Kitap ne ölçüde dağıtılmıştır?
6 Aynı zamanda, Mukaddes Kitap tarihteki en yaygın kitaptır. Mukaddes Kitabın tüm olarak ya da kısmen üç milyardan fazla nüshası iki bin kadar dilde dağıtılmıştır. İnsanlığın yüzde 98’inin Mukaddes Kitabı kendi dilinde elde edebileceği söylenir. Başka hiçbir kitap bu dağıtım sayısına yaklaşamamıştır bile.
7. Mukaddes Kitabın doğruluğu hakkında ne denebilir?
7 Üstelik, eski devirlerden kalma başka hiçbir kitap, doğruluk bakımından da Mukaddes Kitapla boy ölçüşemez. Bilginler, tarihçiler, arkeologlar, coğrafyacılar, dil uzmanları ve diğerleri Mukaddes Kitap kayıtlarını sürekli olarak doğruluyorlar.
Bilimsel Doğruluğu
8. Mukaddes Kitap bilimsel konularda ne derece doğrudur?
8 Örneğin, Mukaddes Kitap bir bilim kitabı olarak yazılmadıysa da, bilimsel konulara değindiğinde gerçek bilimle uyum içindedir. Oysa kutsal sayılan diğer eski kitaplarda, bilimsel masallar, yanlışlıklar ve düpedüz yalanlar vardır. Mukaddes Kitabın bilimsel doğruluğunu kanıtlayan birçok örnekten sadece şu dördüne dikkat edin:
9, 10. Mukaddes Kitap, yazıldığı zamanın bilimdışı görüşlerini yansıtmayıp, yerin temeli hakkında ne dedi?
9 Yer uzayda nasıl durur. Mukaddes Kitabın yazıldığı eski zamanlarda, yerin uzayda nasıl durduğu konusunda birçok fikir yürütülmüştü. Bazıları, yerin, büyük bir deniz kaplumbağasının sırtındaki dört filin üstünde durduğuna inanıyordu. MÖ dördüncü yüzyılın Yunan filozofu ve bilgini olan Aristoteles, yerin asla boşlukta asılı duramayacağını öğretmişti. Bunun yerine, onun öğretisine göre, gök cisimleri, içiçe geçmiş katı, saydam kürelerin yüzeyine yerleştirilmişlerdi. Bu varsayıma göre, yer en içteki, yıldızlarsa en dıştaki kürenin üzerinde bulunuyorlardı.
10 Mukaddes Kitap ise, yazıldığı devirde var olan hayalci, bilimdışı görüşleri yansıtmayıp basit bir dille şunu belirtti (MÖ 1473 yılı dolaylarında): “[Tanrı] hiçliğin üzerine dünyayı asar.” (Eyub 26:7) Orijinal İbranice’de, burada kullanılan ‘hiçlik’ sözcüğü ‘hiçbir şey’ anlamına gelir ve Mukaddes Kitapta yalnızca bir kez geçer. Bilginler, boşlukla çevrili bir yer tanımının, o zaman için olağanüstü bir görüş olduğunu kabul ediyorlar. Bu konuda bir kitap şöyle diyor: “Eyub 26:7, göze çarpar biçimde, o zamanların bilinen dünyasını uzayda asılı durur şekilde tanımlayıp bilimin çok ilerde yapacağı bu keşfi çok önceden ortaya koydu.”—Theological Wordbook of the Old Testament.
11, 12. İnsanlar, Eyub 26:7’nin doğruluğunu ne zaman anladılar?
11 Mukaddes Kitabın doğru açıklaması Aristoteles’ten 1.100 yılı aşkın bir zaman önce yazıldı. Oysa, Aristoteles’in görüşleri, ölümünden 2.000 yıl sonraya dek, sanki gerçekmiş gibi öğretilmeye devam etti! Nihayet, MS 1687’de, Sir Isaac Newton, yerin uzayda diğer gökcisimleriyle arasındaki kütleçekimi denen karşılıklı çekim sonucu durduğunu açıklayan buluşlarını yayımladı. Ne var ki, bu açıklama, Mukaddes Kitabın, yerin ‘hiçliğin üzerine asılı’ olduğunu yalın bir incelikle belirtmesinden yaklaşık 3.200 yıl sonra yapıldı.
12 Evet, Mukaddes Kitap, yaklaşık 3.500 yıl önce, yerin görünür bir destek üzerinde durmadığını, yani çok sonraları anlaşılan kütleçekimi ve devinim yasalarıyla uyum içinde olan bir gerçeği doğru şekilde gösterdi. Bir bilginin dediği gibi, “Eyub’un bu gerçeği nasıl bildiği, Kutsal Yazıların ilhamla yazıldığını inkâr edenlerin kolay kolay cevaplayamadığı bir sorudur.”
13. İnsanlar, yüzyıllar önce, yerin şekli hakkında ne düşünüyorlardı, oysa fikirlerini değiştirmelerine yol açan neydi?
13 Yerin şekli. The Encyclopedia Americana’da şöyle yazıyor: “Bilindiği kadarıyla, yer ile ilgili insanın zihninde oluşan ilk görüntü, onun evrenin merkezinde bulunan dümdüz, katı bir platform olduğuydu. . . . . Küre şeklindeki bir yer ile ilgili kavram, Rönesans’a kadar geniş çapta kabul edilmedi.” Hatta eskiden bazı gemiciler, dümdüz olduğu düşünülen yerin kenarından aşağı düşmekten korkarlardı. Fakat daha sonra bulunan pusula ve diğer yenilikler okyanuslarda daha uzun yolculukları mümkün kıldı. Başka bir ansiklopedinin açıkladığı gibi, bu “keşif seyahatleri, çoğu insanın o zamana kadar inandığı gibi, dünyanın düz değil, yuvarlak olduğunu açığa çıkardı.”
14. Mukaddes Kitap yerin şeklini nasıl tanımladı ve ne zaman?
14 Oysa, bu seyahatlerden çok uzun bir zaman, yani 2.700 yıl kadar önce, Mukaddes Kitap şunu demişti: “Dünya dairesi üzerinde oturan odur.” (İşaya 40:22) Burada “daire” olarak tercüme edilen İbranice sözcük, çeşitli başvuru kitaplarında belirtildiği gibi, “küre” anlamına da gelebilir. Bu nedenle, diğer Mukaddes Kitap tercümelerinde, bu ifade, “yer küresi” (Douay Version) ve “yuvarlak dünya” olarak geçer.—Moffatt.
15. Mukaddes Kitap, yer hakkındaki bilimdışı görüşlerden neden etkilenmemişti?
15 Öyleyse, Mukaddes Kitap o zamanlar yerin konumu ve şekli konusundaki yaygın bilimdışı görüşlerden etkilenmemiştir. Bunun nedeni basittir: Mukaddes Kitabı Meydana Getiren kişi, evreni de Meydana Getirendir. Yeri O yarattı, bu nedenle onun asılı olduğu yeri ve şeklini O bilmelidir. Böylece Mukaddes Kitabın ilhamla yazılmasını sağlarken, o zamanki insanlar onların büyük kısmına inanmış olduğu halde, bilimdışı hiçbir görüşün bu kitabın içine sokulmamasına dikkat etti.
16. Canlı varlıkların yapısı, Mukaddes Kitabın ifadesini nasıl doğrular?
16 Canlı varlıkların bileşimi. Tekvin 2:7, “RAB Allah yerin toprağından adamı yaptı” der. The World Book Encyclopedia’da şunlar belirtilir: “Canlı varlıkları oluşturan kimyasal elementlerin hepsi cansız maddede de bulunur.” O halde, insan da dahil canlı organizmaları oluşturan temel kimyasal maddelerin hepsi yerde de bulunur. Bu gerçek, Tanrı’nın insanı ve tüm diğer canlı varlıkları yaratırken kullandığı maddeyi tanıtan Mukaddes Kitap ifadesiyle uyumludur.
17. Canlı varlıkların nasıl meydana geldiği konusundaki gerçek nedir?
17 “Cinslerine göre.” Mukaddes Kitap, ilk insan çiftini Tanrı’nın yarattığını ve diğer tüm insanların onlardan türediğini belirtir. (Tekvin 1:26-28; 3:20) Balık, kuş ve memeliler gibi diğer canlı varlıkların da aynı şekilde “cinslerine göre” türediklerini söyler. (Tekvin 1:11, 12, 21, 24, 25) Bilim adamları bunu, yani her canlı varlığın aynı cinsten bir ana babadan türediğini doğayı inceleyerek keşfettiler. Bu konuda istisna yoktur. Fizikçi Raymo bu konuda şu yorumda bulunuyor: “Canlı canlıyı meydana getirir; her hücrede her zaman bu gerçekleşir. Fakat cansız nasıl canlıyı meydana getirdi? Bu, biyolojide cevapsız kalan en büyük sorulardan biridir ve biyologlar şimdiye dek bu konuda gelişigüzel tahminlerden başka bir şey ileri süremediler. Cansız madde her nasılsa kendi kendini canlı hale getirmeyi başarmış. . . . . Fakat, Tekvin’in yazarı galiba haklıydı.”
Tarihsel Doğruluğu
18. Bir avukat, Mukaddes Kitabın tarihsel doğruluğu hakkında ne dedi?
18 Mukaddes Kitap, eski devirlerin tarihini en doğru biçimde anlatan kitaptır. A Lawyer Examines the Bible adlı kitap, onun tarihsel doğruluğunu şu şekilde belirtir: “Romanlar, efsaneler ve sahte tanıklıklar, söz konusu olayları belirsiz, uzak bir yere ve belirsiz bir zamana koyarak, biz avukatların öğrendiği sağlam savunma kurallarının ilkini, yani ‘bir ifadede zaman ve yer belirtilmelidir’ kuralını çiğnerken, Mukaddes Kitap öyküleri, anlattığı olayın zamanını ve yerini bize tam olarak bildirir.”
19. Bir kaynak, Mukaddes Kitabın tarihsel ayrıntıları hakkında hangi yorumda bulunuyor?
19 The New Bible Dictionary’de şu yorum bulunur: “[Resullerin İşleri kitabının yazarı] öyküsünü çağının tarihinin iskeleti üzerine kurar; onun sayfaları şehir hâkimleri, vilayet valileri, Roma himayesindeki krallar gibi kişilere yaptığı değinmelerle doludur ve bu değinmeler her keresinde doğru yer ve zaman bildirdiğini kanıtlar.”
20, 21. Bir Mukaddes Kitap bilgini, Mukaddes Kitabın tarihi hakkında ne dedi?
20 The Union Bible Companion’ da, S. Austin Allibone şunları yazıyor: “Sir Isaac Newton . . . . aynı zamanda eski yazıların seçkin bir eleştirmeniydi ve Kutsal Yazıları büyük bir titizlikle inceledi. Bu konuda hangi yargıya vardı? ‘Yeni Ahit’te, dindışı herhangi bir tarih kitabından çok daha fazla güvenilirlik izleri buldum’ dedi. Dr. Johnson, İsa Mesih’in –İncillerde belirtildiği gibi– Golgota’da öldüğünü gösteren kanıtların, Julius Sezar’ın Capitol’de öldüğünü gösteren kanıtlardan çok daha fazla olduğunu söyler. Gerçekten de, elimizde çok daha fazla kanıt var.”
21 Bu aynı kaynak şunları da ekler: “İncillerin tarihsel doğruluğundan kuşku duyduğunu söyleyen birine, Sezar’ın Capitol’de öldüğüne ya da 800 yılında Papa III. Leo’nun İmparator Şarlman’a Batı Roma İmparatoru olarak taç giydirdiğine hangi nedenle inandığını sorun. [İngiltere’de] bir zamanlar I. Karl adında bir adamın yaşadığını, boynunun vurulduğunu ve yerine Oliver Cromwell’in geçtiğini nasıl biliyor? . . . . Sir Isaac Newton yerçekimi yasasını bulan kişi olarak kabul edilir. . . . . Bu adamlar hakkında ileri sürülen her sava inanırız; çünkü onların doğruluğunu gösteren tarihsel kanıtlara sahibiz. . . . . Eğer, böyle kanıtlara rağmen, biri hâlâ inanmayı reddederse, onu ahmak denecek kadar inatçı ya da umutsuz derecede cahil olarak niteleyip kendi haline bırakırız.”
22. Bazıları, Mukaddes Kitabın güvenilir olduğunu kabul etmeyi neden reddediyor?
22 Bu kaynak sonra şu sonuca varır: “Kutsal Yazıların güvenilirliği konusunda şimdi ortaya konulan bol sayıdaki kanıta rağmen, hâlâ ikna olmadıklarını söyleyenlere ne diyelim? . . . . Kusurlu olanın zihin değil, yürek olduğu, yani gururlarını alçaltacak ve kendilerini değişik bir yaşam sürdürmeye zorlayacak bir şeye inanmak istemedikleri sonucuna varmak için kuşkusuz nedenimiz var.”
İçindeki Uyum ve Açıksözlülük
23, 24. Mukaddes Kitabın içindeki uyum neden olağanüstüdür?
23 Yazılmasına Roma İmparatorluğu döneminde başlanan, Ortaçağ boyunca devam eden ve 21. yüzyılımızda tamamlanan, birbirinden çok farklı kişilerin yazdığı bir kitap düşünün. Hele yazarları asker, kral, kâhin, balıkçı, çoban ve doktor gibi farklı mesleklerden olursa, nasıl bir sonuç beklerdiniz? Kitabın uyumlu ve tutarlı olmasını bekler miydiniz? Herhalde ‘hayır’ diyeceksiniz. Oysa, Mukaddes Kitap bu koşullar altında yazıldı. Buna karşın, sadece bir bütün olarak değil, en küçük ayrıntılarına kadar da tamamen uyum içindedir.
24 Mukaddes Kitap, MÖ 1513’te başlayan ve MS 98’de biten yaklaşık 1600 yıllık bir sürede 40 kadar kişi tarafından yazılmış 66 kitaptan oluşan bir bütündür. Yazarları farklı mesleklerden ve toplumsal düzeylerden geldiler ve birçoklarının birbirleriyle hiç teması olmadı. Buna karşın, kitap, sanki tek bir zihinden çıkmış gibi, başından sonuna dek tutarlı tek bir ana konu izler. Ve bazılarının inandığının tersine, Mukaddes Kitap Batı uygarlığının bir ürünü değildir; Doğulular tarafından yazılmıştır.
25. Mukaddes Kitabın dürüstlüğü ve açıksözlülüğü, yazarlarının hangi iddiasını destekler?
25 Eski yazarların çoğu sadece başarı ve erdemlerini kaydederken, Mukaddes Kitabı kaleme alanlar kendi hatalarını olduğu kadar, kral ve liderlerinin hatalarını da açıkça itiraf ettiler. Sayılar 20:1-13 ve Tesniye 32:50-52’de Musa’nın hataları kayıtlıdır ve bu kitapları kendisi yazmıştır. Yunus 1:1-3 ve 4:1’deki kayıtlar, bunları bizzat yazan Yunus’un hatalarını sıralar. Matta 17:18-20; 18:1-6; 20:20-28 ve 26:56’da, İsa’nın öğrencilerinin gösterdiği zayıf nitelikler kayıtlıdır. Böylece, Mukaddes Kitap yazarlarının dürüstlüğü ve açıksözlülüğü, onların Tanrı’dan ilham aldıklarına dair iddialarını destekler.
En Ayırıcı Özelliği
26, 27. Mukaddes Kitap bilimsel ve diğer konularda neden tamamen doğrudur?
26 Mukaddes Kitap, bilimsel, tarihsel ve diğer konularda bu denli doğru, uyumlu ve dürüst olmasının nedenini kendisi açıklar. Bu Kitap, kendini Meydana Getiren’in Yüce Olan, her şeye kadir Tanrı, evreni meydana getiren Yaratıcı, olduğunu gösterir. O, Mukaddes Kitabı kaleme alanları sadece kendi yazıcıları olarak kullandı ve güçlü faal kuvveti vasıtasıyla ilhamla bildirdiği şeyleri yazmaları için onları harekete geçirdi.
27 Resul Pavlus, Mukaddes Kitapta şunları belirtir: ‘Kutsal Yazıların tümü Tanrı ilhamıdır ve öğretmek, yanlışı göstermek, düzeltmek ve doğruluk yolunda terbiye etmek bakımından yararlıdır. Bu sayede Tanrı adamı her iyi iş için tam anlamıyla yeterli ve hazırlıklı olabilir.’ Resul Pavlus şunları da der: “Allahtan olan haber sözünü bizden aldığınız zaman, onu insanların sözü olarak değil, fakat gerçekten olduğu gibi, Allahın sözü olarak kabul ettiniz.”—II. Timoteos 3:16, 17; I. Selânikliler 2:13.
28. O halde, Mukaddes Kitabın kaynağı nedir?
28 O halde, Mukaddes Kitap tek bir Yazarın, yani Tanrı’nın zihninden çıktı. Ve hayranlık uyandıran kudreti sayesinde, yazılanların bütünlüğünün günümüze dek korunmasını sağlamak O’nun için zor değildi. Mukaddes Kitap elyazmaları üzerinde önde gelen yetkililerden biri olan Sir Frederic Kenyon 1940’ta bu konuda şunları dedi: “Kutsal Yazıların, aslında yazılmış olduğu şekilde bize gelmiş olduğu konusunda herhangi bir kuşkunun son temeli de şimdi ortadan kaldırılmıştır.”
29. Tanrı’nın bilgi iletme yeteneğine dair nasıl bir örnek verilebilir?
29 İnsanlar, uzayda binlerce kilometre uzaktan, hatta aydan, radyo ve televizyon sinyallerini dünyaya gönderebiliyorlar. Yüz milyonlarca kilometre uzaktaki gezegenlerle ilgili fiziksel veriler ve resimler, uzay keşif roketleri tarafından yere iletildi. İnsanın Yaratıcısı, radyo dalgalarını Yaratan, kuşkusuz en azından bu kadarını yapabilirdi. Gerçekten de, Mukaddes Kitabı yazdırmak üzere seçtiği kimselerin zihnine söz ve resimleri iletmek üzere her şeye kadir kudretini kullanmak O’nun için kolaydı.
30. Tanrı, insanların, O’nun kendileriyle ilgili amacını öğrenmelerini ister mi?
30 Üstelik, yer ve üzerindeki yaşamla ilgili birçok şey, Tanrı’nın insanlıkla ilgilendiğini kanıtlar. Bu nedenle, O’nun bu şeyleri, kalıcı belge niteliğinde olacak bir kitap aracılığıyla net biçimde açıklayarak, insanlara, Kendisinin kim olduğunu ve onlarla ilgili amacının ne olduğunu öğrenmelerine yardım etmek istemesini anlayabiliriz.
31. İlham edilmiş yazılı bir mesaj, nesilden nesle ağızdan nakledilen bilgilerden neden çok daha üstündür?
31 İnsanların nesilden nesle ağızdan naklettikleri bilgilerle karşılaştırılınca, Tanrı’dan kaynaklanan bir kitabın üstünlüğünü de düşünün. Ağızdan nakledilen bir mesaja güvenilmez, çünkü insanlar onu başka sözlerle yorumlayacaklarından bir süre sonra anlamı çarpıtılırdı. İnsanlar ağızdan naklederken onları kendi görüşlerine göre değiştirirlerdi. Oysa Tanrı’nın ilham ettiği kalıcı bir kayıtta hata olma olasılığı çok azdır. Üstelik, bir kitap çoğaltılabilir ve değişik diller konuşan kişilerin yararlanabilmesi için tercüme de edilebilir. Şu halde, Yaratıcımızın bilgi sağlamak için bu vasıtayı kullanmış olması mantıklı değil mi? Yaratıcı bunu yapmış olduğunu bizzat söylediğine göre, bu gerçekten çok mantıklıdır.
Gerçekleşmiş Peygamberlikler
32-34. Mukaddes Kitapta, başka hiçbir kitapta bulunmayan hangi özellik bulunuyor?
32 Buna ek olarak, Mukaddes Kitap Tanrısal ilhamın işaretini eşsiz ve göze çarpar şekilde taşır: O, hatasız şekilde gerçekleşmiş ve gerçekleşmekte olan peygamberliklerle dolu bir kitaptır.
33 Örneğin, eski Sur kentinin harap edilişi, Babil’in düşüşü, Yeruşalim’in yeniden inşa edilmesi, Med-Pers ve Yunan krallarının yükselişleri ve düşüşleri Mukaddes Kitapta en küçük ayrıntılarına kadar önceden bildirilmiştir. Peygamberlikler o denli doğruydu ki, bazı eleştirmenler, onların olayların olmasından sonra yazıldığını iddia etmek için uğraştılar; fakat bu çabalar boşa çıktı.—İşaya 13:17-19; 44:27–45:1; Hezekiel 26:3-6; Daniel 8:1-7, 20-22.
34 İsa’nın, Yeruşalim’in MS 70’teki harap edilişi hakkında verdiği peygamberlikler tam olarak gerçekleşti. (Luka 19:41-44; 21:20, 21) Ayrıca, İsa’nın ve resul Pavlus’un “son günler” hakkında verdiği peygamberlikler de, içinde yaşadığımız bu dönemde ayrıntılarıyla gerçekleşmektedir.—II. Timoteos 3:1-5, 13; Matta 24; Markos 13; Luka 21.
35. Mukaddes Kitabın peygamberlik sözleri neden yalnızca Yaratıcıdan gelebilir?
35 Ne kadar zeki olursa olsun, hiçbir insan gelecekte gerçekleşecek olayları önceden bu denli doğru şekilde bildiremezdi. II. Petrus 1:20, 21’de okuduğumuz gibi, bunu ancak evrenin tüm güce ve hikmete sahip Yaratıcısı yapabilirdi: “Kitabın hiç bir peygamberliği hususi tefsirden değildir. Çünkü peygamberlik asla insanın iradesile gelmemiştir, fakat insanlar Ruhülkudüs tarafından sevk olunarak Allahtan söylediler.”
Cevabı O Verir
36. Mukaddes Kitap bize neler anlatır?
36 Böylece, Mukaddes Kitap, Yüce Olanın ilham edilmiş Sözü olduğunu birçok bakımdan doğrular. Böyle olduğu için, insanların yeryüzünde neden bulunduğunu, neden bunca acının olduğunu, gelecekte neler olacağını ve koşulların nasıl daha iyiye doğru değişeceğini ve buna benzer konuları bize anlatır. İnsanı ve yeryüzünü bir amaçla yaratan yüce bir Tanrı’nın var olduğunu ve O’nun amacının yerine geleceğini bize açıklar. (İşaya 14:24) Mukaddes Kitap, hakiki dinin ne olduğunu ve onu nasıl bulabileceğimizi de açıklar. Bu nedenle, o, yaşamla ilgili tüm önemli sorular hakkındaki hakikati anlatan tek üstün hikmet kaynağıdır.—Mezmur 146:3; Süleymanın Meselleri 3:5; İşaya 2:2-4.
37. Hıristiyan Âlemi hakkında ne sorulmalı?
37 Mukaddes Kitabın güvenilirliğini ve doğruluğunu gösteren bol kanıtlar varsa da, onu kabul ettiklerini söyleyenlerin hepsi acaba öğretilerini kabul ediyor mu? Örneğin, Hıristiyanlığı uyguladığını iddia eden ulusları, yani Hıristiyan Âlemini düşünün. Mukaddes Kitap, yüzyıllardan beri onların elinde bulunuyor. Fakat onların düşünüş ve davranışları, Tanrı’nın üstün hikmetini gerçekten yansıtıyor mu?
[Sayfa 11’deki resimler]
Sir İsaac Newton, yerin uzayda, diğer gökcisimleriyle arasındaki kütle çekimi sonucu durduğuna inandı
Bilginler, Mukaddes Kitabın boşlukla çevrili bir yer tanımının, o zaman için olağanüstü bir görüş olduğunu kabul ediyorlar
[Sayfa 12’deki resim]
Eskiden bazı gemiciler, dümdüz olduğu düşünülen yerin kenarından aşağı düşmekten korkarlardı
[Sayfa 13’teki resim]
İsa Mesih’in yaşamış olduğunu gösteren kanıtlar, Julius Sezar, İmparator Şarlman, Oliver Cromwell veya Papa III. Leo’nun yaşadığını gösterenlerden çoktur
[Sayfa 15’teki resim]
İsa’nın Yeruşalim’in MS 70’teki harap edilişi hakkında verdiği peygamberliğin gerçekleştiği, Roma’daki Titus Takı tarafından doğrulanır