“Sen Yehova’ya Güven, İyi Olanı Yap”

 1. Yehova insanları hangi harika yeteneklerle yarattı?

YEHOVA insanları harika şekilde donatmıştır. Bize sorunları çözebilmemizi ve gelecekle ilgili plan yapabilmemizi sağlayan düşünme yeteneğini verdi (Özd. 2:11). Ayrıca planlarımızı uygulayarak hedeflerimize doğru ilerleme yetisine sahibiz (Filip. 2:13). Bunun yanı sıra Yehova bizi doğruyu yanlışı ayırt etme yetisiyle, yani vicdanla yarattı. Bu yeti, günah işlemekten kaçınmamıza ve hatalarımızı düzeltmemize yardım eder (Rom. 2:15).

 2. Yehova yeteneklerimizi nasıl kullanmamızı bekler?

² Yehova yeteneklerimizi doğru şekilde kullanmamızı bekler. Çünkü bizi seviyor ve bu armağanları kullanmanın bize doyum vereceğini biliyor. O, Sözü aracılığıyla birçok kez yeteneklerimizi doğru amaçlar uğrunda kullanmamızı öğütler. Örneğin İbranice Kutsal Yazılarda “Çalışkanların tasarıları her zaman yarar sağlar” ve “El attığın her işi var gücünle yap” diye okuruz (Özd. 21:5; Vaiz 9:10). Yunanca Kutsal Yazılar da şöyle der: “Fırsatımız oldukça herkes için . . . . iyilik yapalım” ve “Herkes, aldığı armağan ölçüsünde . . . . elindekini birbirine hizmet etmekte kullansın” (Gal. 6:10; 1. Pet. 4:10). Açıkça görüldüğü gibi, Yehova hem kendi iyiliğimiz hem de başkalarının iyiliği için elimizden geleni yapmamızı ister.

 3. İnsanlar olarak hangi sınırlarımız var?

³ Öte yandan Yehova sınırlarımızın farkındadır. Kusurluluğu, günahı ve ölümü kendi başımıza asla ortadan kaldıramayız (1. Kral. 8:46). Başka insanları kontrol edemeyiz, çünkü herkesin özgür iradesi var. Ayrıca ne kadar bilgi ya da deneyim edinirsek edinelim Yehova’ya kıyasla daima çocuklar gibi olacağız (İşa. 55:9).

 4. Bu makalede hangi konuyu inceleyeceğiz?

⁴ Her koşulda Yehova’nın bize rehberlik etmesine izin vermeli ve bizi destekleyeceğine, kendi başımıza yapamayacağımız şeyleri bizim için yapacağına güvenmeliyiz. Ancak biz de elimizden geleni yapmalıyız. Karşılaştığımız sorunları çözmek ve başkalarına yardım etmek için gereken adımları atmalıyız (Mezmur 37:3’ü okuyun). Kısacası, hem ‘Yehova’ya güvenmeli’ hem de ‘iyi olanı yapmalıyız.’ Peki bunu nasıl başarabiliriz? Şimdi Nuh’un, Davut’un ve Yehova’ya güvenerek elinden geleni yapan başka imanlı kişilerin yaşadıklarını inceleyelim. Göreceğimiz gibi, onlar yapamayacakları ve yapabilecekleri şeyleri ayırt ettiler ve buna göre davrandılar.

 5. Nuh’un içinde bulunduğu koşulları anlatın.

⁵ Nuh, ahlaksızlıkla ve ‘zorbalıkla dolu’ bir dünyada yaşıyordu (Başl. 6:4, 9-13). Yehova’nın sonunda o kötü dünyayı ortadan kaldıracağını bilse de, içinde bulunduğu ortam nedeniyle sıkıntı çekmiş olmalı. Fakat Nuh o koşullarda yapamayacağı şeyler kadar yapabileceği şeyler olduğunun da farkındaydı.

6, 7. (a) Nuh ne yapamazdı? (b) Günümüzle Nuh’un zamanı arasında hangi benzerlikler var?

⁶ Nuh ne yapamazdı? Nuh Yehova’nın uyarı mesajını duyursa da etrafındaki kötü insanları bu mesajı kabul etmeye zorlayamaz ya da Tufanın daha çabuk gelmesini sağlayamazdı. O, Yehova’nın kötülüğü ortadan kaldırma vaadini yerine getireceğine güvenmeli ve bunu tam doğru zamanda yapacağına inanmalıydı (Başl. 6:17).

⁷ Biz de kötülükle dolu bir dünyada yaşıyoruz ve Yehova’nın bu dünyayı yok etmeye söz verdiğini biliyoruz (1. Yuhn. 2:17). Bu vaadin yerine gelmesini beklerken insanları ‘Krallığın iyi haberini’ kabul etmeye zorlayamayız. Ayrıca ‘büyük sıkıntının’ daha erken başlamasını sağlayamayız (Mat. 24:14, 21). Nuh gibi biz de güçlü bir imana sahip olmalı ve Tanrı’nın yakında bu ortama müdahale edeceğine güvenmeliyiz (Mezm. 37:10, 11). Şuna eminiz ki, Yehova bu kötü sistemin gerekenden bir gün bile daha fazla sürmesine izin vermeyecek (Hab. 2:3).

 8. Nuh neye odaklandı? (Makalenin başındaki resme bakın.)

⁸ Nuh ne yapabilirdi? Nuh yapamayacağı şeyleri düşünüp pes etmektense yapabileceklerine odaklandı. “Doğruluk habercisi” olarak Yehova’nın uyarı mesajını sadakatle duyurdu (2. Pet. 2:5). Şüphesiz bunu yapmak imanını güçlü tutmasına yardım etti. Nuh insanları uyarmanın yanı sıra, fiziksel ve zihinsel yeteneklerini kullanarak gemi yapma görevini de yerine getirdi (İbraniler 11:7’yi okuyun).

 9. Nuh’u nasıl örnek alabiliriz?

⁹ Nuh gibi biz de “Rabbin işiyle meşgul” olmak için çaba gösteriyoruz (1. Kor. 15:58). Örneğin İbadet Salonlarının ve Kongre Salonlarının inşaatında ve bakımında çalışıyoruz, büyük ibadetlerle ilgili işlere gönüllü olarak yardım ediyoruz, Büro ya da Yerel Tercüme Ofislerinde hizmet ediyoruz. En önemlisi de duyuru işiyle meşgulüz ve bu işin gelecekle ilgili ümidimizi güçlendirdiğini biliyoruz. Bir hemşire şöyle dedi: “İnsanlarla Tanrı’nın gökteki Krallığının getireceği nimetler hakkında konuştuğunuzda sizi dinleyenlerin hiçbir ümidi olmadığını, sorunlarının kalıcı olduğunu düşündüklerini görüyorsunuz.” Gerçekten de duyuru işine katılmak hem gelecekle ilgili olumlu bakış açımızı pekiştirir hem de yaşam koşusunu bırakmama kararlılığımızı güçlendirir (1. Kor. 9:24).

10. Davut’un içinde bulunduğu durumu anlatın.

¹⁰ Yehova Kral Davut’tan “yüreğime göre bir adam” diye söz etti (Elçi. 13:22). Davut, hayatının genelinde Yehova’ya sadık biriydi. Yine de bazı ciddi günahlar işledi. Örneğin Bat-şeba’yla zina yaptı. Ardından günahını gizlemek için Bat-şeba’nın kocası Uriya’nın savaşta öldürülmesini planladı. Hatta Uriya’nın ölüm fermanını bizzat onun eliyle gönderdi (2. Sam. 11:1-21). Fakat Davut’un günahı sonunda açığa çıktı (Mar. 4:22). Peki o bu durumda ne yaptı?

11, 12. (a) Davut günah işledikten sonra ne yapamazdı? (b) Tövbe edersek Yehova’nın ne yapacağına güvenebiliriz?

¹¹ Davut ne yapamazdı? Davut zamanı geri alamaz ve yaptıklarını değiştiremezdi. Ayrıca günahlarının sonuçlarından da kaçamazdı. Hatta günahlarının bazı sonuçları onu hayatı boyunca etkileyecekti (2. Sam. 12:10-12, 14). Dolayısıyla imana ihtiyacı vardı. İçtenlikle tövbe ettiği için Yehova’nın kendisini bağışlayacağına ve günahlarının sonuçlarına dayanmasına yardım edeceğine güvenmeliydi.

¹² Kusurlu olduğumuz için hepimiz günah işliyoruz. Ancak bazı hatalar diğerlerinden daha ciddidir. Bazen hatalarımızı telafi etmemiz mümkün olmaz ve yaptıklarımızın sonuçlarına katlanmamız gerekir (Gal. 6:7). Fakat Yehova, eğer tövbe edersek kendi hatalarımızdan kaynaklanan zorluklar karşısında bile bize yardım edeceğine söz veriyor ve biz O’nun sözüne güveniyoruz (İşaya 1:18, 19 ve Elçiler 3:19’u okuyun).

13. Davut Yehova’yla ilişkisini düzeltmek için ne yaptı?

¹³ Davut ne yapabilirdi? Davut Yehova’yla ilişkisini düzeltmek istiyordu. Peki bunun için ne yaptı? Yehova’nın kendisine yardım etmesine izin verdi. Örneğin Yehova’nın temsilcisi olan Natan peygamber ona hatasını gösterdiğinde bunu kabul etti (2. Sam. 12:13). Ayrıca Yehova’ya dua ederek günahlarını itiraf etti ve O’nun onayını tekrar kazanmayı gerçekten istediğini gösterdi (Mezm. 51:1-17). Davut suçluluk duygusu yüzünden hiçbir şey yapamaz hale gelmek yerine hatalarından ders aldı. Gerçekten de bu ciddi günahlarını bir daha tekrarlamadı. Yıllar sonra sadık ve imanlı biri olarak öldü ve Yehova onu böyle hatırlıyor (İbr. 11:32-34).

14. Davut’tan neler öğrenebiliriz?

¹⁴ Davut’tan neler öğrenebiliriz? Ciddi bir günah işlersek içtenlikle tövbe etmeli, günahımızı Yehova’ya itiraf etmeli ve O’ndan bizi bağışlamasını dilemeliyiz (1. Yuhn. 1:9). Ayrıca ihtiyarlarla konuşmalıyız, çünkü onlar Yehova’yla ilişkimizi düzeltmemize yardım edebilir (Yakup 5:14-16’yı okuyun). Yehova’nın sağladığı düzenlemelerden yararlandığımızda, O’nun bizi iyileştirme ve bağışlama vaadine güvendiğimizi gösteririz. Bu adımları attıktan sonra da hatalarımızdan ders alıp Yehova’ya güvenle hizmet etmeye devam etmeliyiz (İbr. 12:12, 13).

15. Hanna’dan neler öğreniyoruz?

¹⁵ Bir yandan Yehova’ya güvenirken bir yandan da elinden geleni yapan başka imanlı kişiler de aklınıza gelebilir. Örneğin Hanna kısırdı ve bu sorunu kendi başına aşması mümkün değildi. Fakat o Yehova’nın kendisini teselli edeceğine güvendi. Bu yüzden Kutsal Çadırda Yehova’ya ibadet etmeye ve dua ederek O’na içini dökmeye devam etti (1. Sam. 1:9-11). Bizim için gerçekten harika bir örnek. Biz de sağlık sorunlarıyla ya da kontrolümüz dışındaki başka zorluklarla mücadele ederken, Yehova’nın bizimle ilgilendiğine güvenerek kaygılarımızı O’na bırakıyoruz (1. Pet. 5:6, 7). Bunun yanı sıra, ibadetlerden ve başka ruhi düzenlemelerden yararlanmak için elimizden geleni yapıyoruz (İbr. 10:24, 25).

16. Anne babalar yaşlı Samuel’den ne öğrenebilir?

¹⁶ Çocukları hakikati bırakan imanlı anne babalar için ne denebilir? Yaşlı Samuel, oğullarına Yehova’nın standartlarını öğretmiş olsa da büyüdüklerinde onları bu standartlara bağlı kalmaya zorlayamazdı (1. Sam. 8:1-3). Meseleyi Yehova’nın eline bırakmalıydı. Yine de Samuel kendi sadakatini koruyabilir ve gökteki Babasını memnun edebilirdi (Özd. 27:11). Bugün de İsa’nın takipçisi birçok anne baba benzer bir durumda. Onlar Yehova’nın tıpkı müsrif oğul meselindeki baba gibi, tövbe edip geri dönen günahkârların yolunu gözlediğine güvenirler (Luka 15:20). Bu anne babalar Yehova’ya vefalı kalmak için çok çaba harcar ve sergiledikleri tutumun çocuklarında Yehova’ya geri dönme isteği uyandırmasını ümit ederler.

17. Yoksul dul kadının tutumu bizi nasıl teşvik eder?

¹⁷ İsa’nın zamanındaki yoksul dul kadını da düşünelim (Luka 21:1-4’ü okuyun). Onun mabetteki bozuk düzen hakkında yapabileceği bir şey yoktu (Mat. 21:12, 13). Muhtemelen maddi durumunu düzeltmek için de pek bir şey yapamazdı. Yine de o cömertçe “iki pul” bağışlayarak “elinde avcunda nesi varsa” verdi. Bu imanlı kadın Yehova’ya tam bir güven duyduğunu gösterdi. Ruhi şeyleri hayatında ilk plana koyarsa Yehova’nın fiziksel ihtiyaçlarını karşılayacağını biliyordu. Duyduğu güven bu dul kadını hakiki tapınmayla ilgili mevcut düzenlemeyi desteklemeye yöneltti. Biz de Krallığı ilk plana koyarsak Yehova’nın ihtiyacımız olan şeyleri bize vereceğine güveniyoruz (Mat. 6:33).

18. Bir birader doğru tutuma sahip olduğunu nasıl gösterdi?

¹⁸ Günümüzde de Yehova’ya güvendiğini gösteren ve yapabileceklerine odaklanan birçok kardeşimiz var. Malcolm adındaki bir biraderin yaşadıklarına bakalım. O, 2015 yılında ölene dek Yehova’ya sadakatini korudu. O ve eşi, Yehova’ya hizmet ettikleri uzun yıllar boyunca hayatlarında birçok iniş çıkış yaşadı. Birader şöyle anlatıyor: “Yaşam belirsizliklerle doludur; ne zaman ne tür zorluklarla karşılaşacağınız hiç belli olmaz. Fakat Yehova . . . . O’na güvenenleri ödüllendirir.” Malcolm birader şu tavsiyede bulunuyor: “Yehova’nın hizmetinde mümkün olduğunca verimli ve faal olabilmek için dua et. Yapamadığın şeylere değil, yapabildiklerine odaklan.”a

19. (a) 2017 yılı için seçilen ayet neden yerindedir? (b) 2017 yılının ayetini siz hayatınızda nasıl uygulayacaksınız?

¹⁹ Bu dünya “gittikçe daha da kötü” bir hal alırken her geçen gün daha büyük zorluklarla karşılaşmak bizi şaşırtmamalı (2. Tim. 3:1, 13). Bu nedenle zorlukların bizi hiçbir şey yapamaz hale getirmesine izin vermememiz her zamankinden daha önemli. Yehova’ya duyduğumuz güveni güçlendirmeli ve yapabileceklerimize odaklanmalıyız. Dolayısıyla 2017 yılı için seçilen ayet gerçekten de çok yerinde: “Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap” (Mezm. 37:3).