Altıncı Bölüm
Yehova—‘Adil Tanrı ve Kurtarıcı’
1, 2. İşaya’nın 45. babında ne yönlerden güvence veriliyor, hangi sorular ele alınacak?
YEHOVA’NIN vaatlerine güvenilebilir. O her şeyi yaratan ve bilinmeyenleri açıklayan Tanrı’dır. Adil Tanrı ve bütün milletlerden insanların Kurtarıcısı olduğunu defalarca göstermiştir. Bunlar İşaya’nın 45. babındaki güvence ve ferahlık veren sözlerden bazılarıdır.
2 Üstelik, İşaya’nın 45. babında Yehova’nın önceden bilme gücüne ilişkin dikkate değer bir örnek de bulunuyor. Tanrı’nın ruhu İşaya’nın, uzak ülkeleri ve yüzyıllar sonra olacakları görmesini sağlar ve onu ancak hakiki peygamberliklerin kaynağı Yehova’nın doğru olarak önceden bildirebildiği olaylar zincirinin bir halkasını anlatmaya yöneltir. Acaba hangi olayı? Bu olay İşaya’nın zamanında Tanrı’nın kavmini nasıl etkiledi? Bunun, bugün bizim için anlamı nedir? Şimdi peygamberin sözlerini inceleyelim.
Yehova’nın Babil’le İlgili Bildirisi
3. İşaya 45:1-3’te Koreş’in fethi hangi canlı ifadelerle anlatılıyor?
3 “Önümde milletlere baş iğdirmek, ve kıralların belini gevşetmek, ve kapılar kapanmasın diye önünde kapı kanatlarını açmak için elini tuttuğu Koreşe, mesihine, RAB şöyle diyor: Ben senin önünce yürüyeceğim, ve çıkıntılı yerleri düz edeceğim; tunç kapıların kanatlarını kıracağım, ve demir sürgülerini parçalıyacağım; . . . . karanlığın hazinelerini, ve gizli yerlerin saklı zenginliğini sana vereceğim.”—İşaya 45:1-3b.
4. (a) Yehova neden Koreş’i “mesihi” olarak adlandırıyor? (b) Yehova Koreş’in zafer kazanmasını nasıl sağlayacaktı?
4 Koreş İşaya’nın zamanında henüz doğmamış olmasına rağmen, Yehova, peygamberi aracılığıyla ona sanki o sırada yaşıyormuş gibi sesleniyor. (Romalılar 4:17) Yehova tarafından çok önceden belirli bir göreve atandığından ona Tanrı’nın meshettiği kişi anlamında “mesih” denmektedir. Tanrı’nın yönlendirmesi sayesinde Koreş milletlere ‘baş eğdirecek’, kralları zayıflatıp direnemez duruma getirecekti. Sonra Babil’e saldırdığında, Yehova kentin kapılarının açık kalmasını sağlayarak onları sanki paramparça olmuş gibi işe yaramaz bir duruma sokacaktı. Koreş’in önünden gidip bütün engelleri ‘düz edecekti.’ En sonunda, Koreş’in birlikleri kenti alıp onun karanlık mahzenlerde saklı zenginliklerini, “hazinelerini” ele geçireceklerdi. Bunlar İşaya’nın önceden bildirdiği olaylardır. Acaba bu sözler gerçekleşti mi?
5, 6. Babil’in düşüşüyle ilgili peygamberlik ne zaman ve nasıl yerine geldi?
5 İşaya’nın bu peygamberliği yazmasından 200 yıl kadar sonra, MÖ 539’da gerçekten Koreş surların karşısına dikilip Babil’i kuşattı. (Yeremya 51:11, 12) Ama Babilliler buna aldırış etmediler. Kentlerinin fethedilmez olduğunu sanıyorlardı. Babil surları, savunma sisteminin bir kısmını oluşturan Fırat Irmağı’nın sularıyla dolu derin hendeklerin üzerinde dev gibi yükselmekteydi. Yüz yılı aşkın bir süredir hiçbir düşman Babil’i ele geçirememişti! Gerçekten de, Babil kralı Belşatsar [Belşazar ya da Baltasar] kendini konutunda saray erkânıyla şölen yapacak kadar güvenlikte hissediyordu. (Daniel 5:1) O gece –5/6 Ekim gecesi– Koreş parlak bir askeri harekâtı sonuçlandırdı.
6 Koreş’in mühendisleri Fırat Irmağı’nın akış yolunu kesip suların güneye, Babil’e doğru akmasını engellediler. Çok geçmeden, Babil’in içinden ve çevresinden akan ırmağın seviyesi öylesine düştü ki, Koreş’in birlikleri nehir yatağı boyunca suyun içinden geçip kentin merkezine doğru yürüdüler. (İşaya 44:27; Yeremya 50:38) Şaşkınlık verici şekilde, tıpkı İşaya’nın önceden bildirdiği gibi ırmak boyunca kapılar açık bırakılmıştı. Koreş’in kuvvetleri Babil’e akın edip sarayı ele geçirdi ve Kral Belşatsar’ı öldürdü. (Daniel 5:30) Fetih bir gecede tamamlandı. Babil düştü ve peygamberlik harfi harfine yerine geldi.
7. İşaya’nın Koreş hakkındaki peygamberliğinin dikkate değer bir şekilde gerçekleşmesi, İsa’nın takipçilerini nasıl güçlendirir?
7 Bu peygamberliğin en ince ayrıntısına dek gerçekleşmesi bugün İsa’nın takipçilerinin imanını güçlendirmektedir. Onların Mukaddes Kitaptaki henüz gerçekleşmemiş peygamberliklerin de tamamen güvenilir olduğuna inanmaları için kuvvetli bir neden oluşturur. (II. Petrus 1:20, 21) Yehova’ya tapınanlar, MÖ 539’da Babil’in düşüşüyle temsil edilen olayın –“Büyük Babil”in düşüşünün– 1919’da meydana geldiğini biliyorlar. Bununla birlikte onlar, çağımızdaki bu dinsel teşkilatın tamamen yok edilmesini de, Şeytan’ın kontrolü altındaki siyasal sistemin ortadan kalkması, Şeytan’ın uçuruma atılması ve yeni göklerle yeni bir yerin gelmesi ile ilgili vaatlerin gerçekleşmesini bekledikleri gibi, dört gözle bekliyorlar. (Vahiy 18:2, 21; 19:19-21; 20:1-3, 12, 13; 21:1-4) Yehova’nın peygamberliklerinin boş vaatler olmadığını, tersine ileride kesinlikle gerçekleşecek olayları anlattığını biliyorlar. İşaya’nın Babil’in düşüşüyle ilgili peygamberliğinin tüm ayrıntılarıyla gerçekleştiğini anımsadıklarında güvenleri artıyor. Yehova’nın her zaman sözünü yerine getirdiğini biliyorlar.
Yehova’nın Koreş’e Lütuf Göstermesinin Nedeni
8. Yehova’nın Koreş’e Babil karşısında zafer kazandırmasının bir nedeni neydi?
8 Yehova, Babil’i kimin fethedeceğini ve bunu nasıl yapacağını belirttikten sonra, Koreş’e zafer kazandıracak olmasının bir nedenini açıklar. Koreş’e, o daha dünyaya gelmeden önce seslenerek “seni adınla çağıran RAB, İsrailin Allahı ben idiğimi bilesin” der. (İşaya 45:3a) Mukaddes Kitap tarihindeki dördüncü dünya gücünün hükümdarının, en büyük zaferinin kendisinden daha büyük birinin –Evrenin Egemeni Yehova’nın– desteğinden kaynaklandığını kabul etmesi yerinde olacaktı. Koreş, kendisini “çağıran”, yani görevlendiren kişinin İsrail’in Tanrısı Yehova olduğunu kabul etmeliydi. Mukaddes Kitap kaydı, Koreş’in gerçekten de büyük zaferinin Yehova’dan kaynaklandığını kabul ettiğini gösterir.—Ezra 1:2, 3.
9. Yehova’nın Koreş’i kenti alması için Babil’e getirmesinin ikinci nedeni neydi?
9 Yehova, Babil’in fethi için Koreş’i kullanmasının ikinci nedenini de açıklar: “Sen beni tanımazken, kulum Yakub, ve seçtiğim İsrail için seni adınla çağırdım; sana ad taktım.” (İşaya 45:4) Koreş’in Babil’e karşı kazandığı zafer dünyayı sarsacaktı. Bir dünya gücünün düştüğüne ve bir diğerinin yükseldiğine işaret ederek, gelecek kuşakları da etkileyecek şekilde tarihe damgasını vuracaktı. Buna rağmen, bütün bunların Babil’deki ‘önemsiz’ birkaç bin sürgün –Yakub’un soyu Yahudiler– uğruna meydana geldiğini öğrenmek, olayları endişeyle izleyen komşu milletleri herhalde şaşkınlığa düşürecekti. Ne var ki, eski İsrail milletinden hayatta kalan bu kimseler Yehova’nın gözünde hiç de önemsiz değildi. O’nun ‘kullarıydı.’ Dünyanın bütün milletleri arasından ‘seçilmişlerdi.’ Koreş Yehova’yı önceden hiç tanımadığı halde, O’nun meshettiği kişi sıfatıyla, tutsakları serbest bırakmayı reddeden bu kenti devirmek üzere O’nun tarafından kullanılmıştı. Seçtiği kavmin yabancı topraklarda sonsuza dek çürüyüp gitmesi Tanrı’nın amacı değildi.
10. Yehova’nın, Koreş’i Babil Dünya Gücünün egemenliğine son vermek üzere kullanmasının en önemli nedeni nedir?
10 Yehova’nın Koreş’i Babil’i devirmek üzere kullanmasının daha önemli üçüncü bir nedeni de vardı. Yehova şunları diyor: “RAB benim, ve başkası yoktur; benden başka Allah yoktur. Sen beni tanımazken, sana kuşak bağladım ki, şarktan ve garptan olanlar benden başkası olmadığını bilsinler; RAB benim, ve başkası yoktur.” (İşaya 45:5, 6) Evet, Babil Dünya Gücünün düşüşü, yalnızca Yehova’nın tapınılmaya değer olduğunu gözler önüne sererek O’nun tanrılığını ortaya koyacaktı. Tanrı’nın kavminin serbest bırakılması sonucunda, doğudan batıya dek birçok milletten insan Yehova’nın tek hakiki Tanrı olduğunu kabul edecekti.—Malaki 1:11.
11. Yehova, Babil’le ilgili amacını gerçekleştirme gücüne sahip olduğunu nasıl gösterdi?
11 İşaya’nın, bu peygamberliği olayın gerçekleşmesinden 200 yıl kadar önce yazdığını anımsayın. Bazı kişiler onu duyduklarında, ‘Acaba gerçekten Yehova’nın bu olayı yerine getirmeye gücü var mı?’ diye merak etmiş olabilirler. Tarihin doğruladığı gibi, bunun cevabı ‘evet’ olmalıdır. Yehova, söylediklerini yapabileceğine inanmamızın neden makul olduğunu şöyle açıklıyor: “Işığa şekil veren, ve karanlığı yaratan; barışıklık eden, ve belâ yaratan; bütün bunları yapan RAB benim.” (İşaya 45:7) Işıktan karanlığa tüm yaradılış ve barıştan felakete tüm tarih, hepsi Yehova’nın denetimi altındadır. O tıpkı günün ışığını ve gecenin karanlığını yarattığı gibi, İsrail için barış ve Babil için de bela, felaket yaratacaktı. Yehova’nın evreni yaratmaya gücü olduğu gibi, peygamberlikleri gerçekleştirmeye de gücü vardı. Bu gerçek, günümüzde O’nun peygamberlik sözünü gayretle inceleyen İsa’nın takipçilerinin güvenini perçinliyor.
12. (a) Yehova mecazi gökler ve yerin ne meydana getirmesini sağlayacaktı? (b) İşaya 45:8’deki sözlerde bugün İsa’nın takipçilerinin içine su serpen hangi vaat bulunuyor?
12 Yerinde olarak Yehova, tutsak Yahudiler’i bekleyen olayları örneklemek üzere yaradılışta düzenli olarak yinelenen olguları kullanıyor: “Ey gökler, yukarıdan damlatın, ve bulutlar salâh (adalet) akıtsın; toprak açılsın, ve kurtuluş meyvası versin, onunla beraber de yerden salâh bitirsin; ben, RAB, onu ben yarattım.” (İşaya 45:8) Tıpkı gerçek göklerden hayat veren yağmurlar yağdığı gibi, Yehova mecazi göklerden de hizmetçileri üzerine adalet yağdıracaktı. Tıpkı yerin toprağı bol ürün vermek üzere açıldığı gibi, Yehova mecazi yerin de adil amacına uygun –özellikle Babil’deki tutsak kavmine kurtuluş sağlamaya yönelik– olaylar meydana getirmesini sağlayacaktı. Yehova 1919’da hizmetçilerini özgür kılmak üzere ‘göklerin’ ve ‘yerin’ benzer olaylar meydana getirmesini sağladı. Bugün bu gibi olayları görmek İsa’nın takipçilerine sevinç veriyor. Neden? Çünkü bu olaylar onların, mecazi göklerin –Tanrı’nın Krallığının– adil bir yere bereket yağdıracağı bir zamanı beklerken imanlarını güçlendiriyor. O zaman geldiğinde, mecazi gökler ve yerden gelecek adalet ve kurtuluş eski Babil düştüğünde görülenden çok daha geniş kapsamlı olacak. Böylece İşaya’nın sözleri sonuncu kez çok görkemli bir şekilde gerçekleşecek!—II. Petrus 3:13; Vahiy 21:1.
Yehova’nın Egemenliğini Tanımaktan Kaynaklanan Nimetler
13. İnsanın, Yehova’nın amacına itiraz etmesi neden gülünçtür?
13 İleride gelecek sevindirici nimetler anlatıldıktan sonra peygamberliğin tonu aniden değişir ve İşaya çifte “vay”ı bildirir: “Kendine şekil verenle çekişenin vay başına! yerin çömlek parçaları arasında bir çömlek parçası! Balçık kendisine şekil verene: Ne yapıyorsun? yahut senin elinin işi sana: Elleri yok, der mi? Babaya: Dünyaya getirdiğin nedir? yahut kadına: Ağrısını çektiğin nedir? diyenin vay başına!” (İşaya 45:9, 10) Anlaşılan, İsrailoğulları Yehova’nın geleceğe yönelik bildirilerine itiraz ediyorlardı. Belki Yehova’nın, kavminin sürgüne gitmesine izin vereceğine inanmıyorlardı. Belki de İsrail’in, Davud evinden gelen bir kral yerine, puta tapan bir milletin hükümdarı tarafından özgür kılınacağı fikrini eleştiriyorlardı. İşaya bu itirazların saçmalığını betimlemek üzere karşı koyanları, yapıcılarının hikmetini sorgulamaya cüret eden atılmış balçık topakları ve kırık çömlek parçalarına benzetiyor. Çömlekçinin şekil verdiği bir nesne, şimdi bu çömlekçinin şekillendirmeye eli ya da gücü olmadığını söylüyor. Ne akılsızlık! İtiraz edenler ana babalarının otoritesini eleştirmeye cüret eden küçük çocuklara benziyorlardı.
14, 15. ‘Kutsal’ ve “şekil veren” ifadeleri Yehova hakkında neler açıklar?
14 İşaya, itiraz eden bu gibi kimselere Yehova’nın verdiği yanıtı bildiriyor: “İsrailin Kuddûsu, ve ona şekil veren RAB şöyle diyor: Gelecek şeyleri benden sorun; oğullarım için, ve ellerimin işi için bana emredin. Dünyayı ben yaptım, ve onun üzerinde insan yarattım; gökleri benim ellerim yaydı; ve onların bütün ordusuna emrettim. Ben onu hakla ayağa kaldırdım, ve onun bütün yollarını düz edeceğim; şehrimi o bina edecek, ve sürgünlerimi bedel ve hediye almadan salıverecek, orduların RABBİ diyor.”—İşaya 45:11-13.
15 Yehova’nın “Kuddûs” olarak tanımlanması kutsallığını vurgular. Ayrıca “şekil veren” olarak nitelenmesi, Yaratıcı sıfatıyla meselelerin nasıl gelişeceğine karar verme hakkına sahip olduğunu belirtir. Yehova İsrailoğulları’na “gelecek şeyler” hakkında bilgi verebilir ve ‘ellerinin işi’ olan kavmine özen gösterebilirdi. Yaratmanın ve bilinmeyenleri açıklamanın ilkeleri arasında bir kez daha bağlantı kuruluyor. Yehova tüm evrenin Yaratıcısı olarak olaylara kararlaştırdığı şekilde yön verme hakkına sahiptir. (I. Tarihler 29:11, 12) Söz konusu olayda, Egemen Hükümdar, İsrail’in kurtarıcısı olarak kendisine tapınmayan birini, Koreş’i ‘ayağa kaldırmaya’ karar verdi. Koreş’in gelişi, gerçi ilerde olacak bir olaysa da, göğün ve yerin varlığı kadar kesindi. Öyleyse, İsrailoğulları’ndan kim Baba’yı, ‘orduların Yehovası’nı eleştirmeye cüret edebilirdi?
16. Hizmetçileri neden Yehova’ya tabi olmalıdırlar?
16 İşaya kitabının aynı ayetlerinde, kullarının Yehova’ya tabi olmalarını gerektiren başka bir neden daha bulunuyor. O’nun verdiği kararlar her zaman hizmetçilerinin çıkarınadır. (Eyub 36:3) O kavminin yararına yasalar yaptı. (İşaya 48:17) Koreş’in günlerinde, Yehova’nın egemenliğini kabul eden Yahudiler bunun doğru olduğunu gördüler. Koreş, Yehova’nın adaletine uygun davranarak onları mabedi yeniden yapabilmeleri için Babil’den yurtlarına gönderdi. (Ezra 6:3-5) Benzer şekilde bugün de, Tanrı’nın yasalarını günlük yaşamlarında uygulayıp O’nun egemenliğine tabi olanlar büyük nimetler görüyorlar.—Mezmur 1:1-3; 19:7; 119:105; Yuhanna 8:31, 32.
Başka Milletler İçin Nimetler
17. Yehova’nın kurtarma eylemlerinden İsrail’den başka kimler de yararlanacaktı, nasıl?
17 İsrail, Babil’in düşüşünden yarar gören tek millet olmayacaktı. İşaya şunları diyor: “RAB şöyle diyor: Mısırın emeği (ücretsiz işçileri), ve Habeş ili ile uzun boylu Şebalıların ticareti [tacirleri] sana geçecek (kendiliklerinden sana gelecek), ve senin olacak; o adamlar senin ardınca yürüyecekler; zincirler içinde geçecekler; ve senin önünde yere kapanacaklar, sana yalvarıp diyecekler: Gerçek Allah sende, ve başkası, başka Allah yok.” (İşaya 45:14) Musa’nın günlerinde, İsrailoğulları’ndan olmayan “karışık çok halk” da Mısır’dan onlarla birlikte çıkmıştı. (Çıkış 12:37, 38) Benzer şekilde, Babil’den yurtlarına dönen Yahudi sürgünlere de yabancılar eşlik edecekti. Yahudi olmayan bu kimseler zorla değil, ‘kendiliklerinden geleceklerdi.’ Yehova, “önünde yere kapanacaklar” ve ‘sana yalvaracaklar’ demekle, bu yabancıların İsrail’e gönüllü olarak tabi olup bağlılık göstereceklerini kastediyor. Zincirlenmiş bile olsalar, bu zincirler onların, Yehova’ya ahitle bağlı kavme ‘Tanrı seninle beraber’ diyerek gönüllü olarak hizmet edeceklerini gösterir. Onlar Yehova’ya, İsrail’le arasındaki ahit çerçevesi içinde Yahudiliği sonradan benimsemiş kimseler olarak tapınacaklardı.—İşaya 56:6.
18. ‘Tanrı’nın İsraili’nin kurtulmasından bugün kimler yararlanıyor, ne şekillerde?
18 İşaya’nın sözlerinin, ‘Tanrı’nın İsraili’nin ruhi tutsaklıktan kurtulduğu 1919 yılından beri Koreş’in zamanındakinden daha büyük bir gerçekleşmesi oluyor. Dünya çapında milyonlarca kişi Yehova’ya hizmet etmeye büyük bir istek gösteriyor. (Galatyalılar 6:16; Zekarya 8:23) İşaya’nın söz ettiği ‘işçiler’ ve ‘tacirler’ gibi onlar da, hakiki tapınmayı desteklemek üzere sevinçle fiziksel güçlerini ve maddi olanaklarını kullanıyorlar. (Matta 25:34-40; Markos 12:30) Kendilerini Tanrı’ya adıyor ve kulları olarak O’nun çizdiği yolda sevinçle yürüyorlar. (Luka 9:23) Yalnızca Yehova’ya tapınıyor ve Tanrı ile özel bir ahit içinde olan “sadık ve basiretli köle” ile birlikte çalışmaktan doğan yararları görüyorlar. (Matta 24:45-47; 26:28; İbraniler 8:8-13) Bu “işçiler” ve “tacirler” bu ahdin içinde değillerse de ondan yararlanıyor ve onunla ilgili yasalara itaat ederek cesaretle “başka Tanrı yok” duyurusunda bulunuyorlar. Bugün hakiki tapınmayı istekle destekleyen bu kişilerin sayısının büyük çapta artışına tanık olmak ne denli heyecan verici!—İşaya 60:22.
19. Putlara tapınmakta ısrar edenlerin başına ne gelecekti?
19 İşaya, her milletten insanın Yehova’ya yönelik tapınmada birleşeceklerini açıkladıktan sonra şöyle haykırıyor: “Gerçek kendini gizliyen Allah sensin, ey İsrailin Allahı, ey Kurtarıcı!” (İşaya 45:15) Yehova o zaman gücünü göstermeye kalkışmadıysa da, ilerde artık Kendini gizlemeyecekti. İsrail’in Tanrısı ve kavminin Kurtarıcısı olduğunu gösterecekti. Bununla birlikte, putlara bel bağlayanların Kurtarıcısı olmayacaktı. İşaya bu kimseler hakkında şunları diyor: “Hepsi utandırılacak, hem de rüsvay olacaklar; put yapanlar hep birden rüsvaylığa gidecekler.” (İşaya 45:16) Onların “rüsvay” olması, sadece bir süre rezil olup utanılacak duruma düşmeleri anlamına gelmeyecekti. Yehova’nın devamen İsrail’e verdiği vaadin tam tersine, ölmeleri demek olacaktı.
20. İsrail ne şekilde ebedi kurtuluş görecekti?
20 “Fakat İsrail RABBİN eli ile, ebedî kurtuluşla kurtulacak; ebedler ebedince utandırılmıyacaksınız, ve rüsvay olmıyacaksınız.” (İşaya 45:17) Yehova İsrail’e ebedi kurtuluş vaat ediyorsa da, bu kurtuluş koşulluydu. İsrail Yehova’nın “eli ile”, yani O’nunla birlik içinde kalmalıydı. İsa’yı Mesih olarak reddederek bu birliği bozduğunda, “ebedî kurtuluş” ümidini yitirdi. Bununla birlikte, İsrail’de bazı kimseler İsa’ya iman etti ve bedeni İsrail’in yerini alacak olan Tanrı’nın İsraili’nin çekirdeğini oluşturdu. (Matta 21:43; Galatyalılar 3:28, 29; I. Petrus 2:9) Ruhi İsrail hiçbir zaman “rüsvay” olmayacaktı. ‘Ebedi bir ahit’ içine alınacaktı.—İbraniler 13:20.
Yaratma ve Bilinmeyenleri Açıklama Konusunda Yehova’ya Güvenilebilir
21. Yehova, yaratma ve bilinmeyenleri açıklama konusunda tamamen güvenilir olduğunu nasıl gösterir?
21 Yahudiler, Yehova’nın İsrail için ebedi kurtuluş vaadine güvenebilirler miydi? İşaya bunu yanıtlıyor: “Gökleri yaratan RAB, dünyaya şekil veren, ve onu yaratan, onu pekiştiren, ve onu boşuna yaratmıyan, üzerinde oturulsun diye ona şekil veren Allah şöyle diyor: RAB benim; ve başkası yoktur. Ben gizlide, karanlık diyarının bir yerinde söylemedim; Yakub zürriyetine: Beni boş yere arayın, demedim; ben, RAB, hak söyliyen, doğru şeyleri bildiren benim.” (İşaya 45:18, 19) İşaya bu bapta Yehova için dördüncü ve son kez “şöyle diyor” ifadesini kullanarak önemli bir peygamberlik pasajı açıyor. (İşaya 45:1, 11, 14) Yehova ne diyor? Hem yaratma hem de bilinmeyenleri açıklama konusunda güvenilir olduğunu söylüyor. O yeryüzünü “boşuna” yaratmadı. Benzer şekilde, kavmi İsrail’den de Kendisini “boş yere” aramasını istemiyordu. Tanrı’nın yeryüzüyle ilgili amacı gibi, seçtiği kavimle ilgili amacı da yerine gelecekti. Sahte tanrılara hizmet edenlerin belirsiz ifadelerinin tersine, Yehova’nın sözleri açıkça söylenmekteydi. O’nun sözleri doğrudur ve yerine gelecektir. O’na hizmet edenler boş yere hizmet etmiş olmayacaklar.
22. (a) Babil’deki Yahudi sürgünler hangi durumdan emin olabilirlerdi? (b) Bugün İsa’nın takipçileri ne konuda güvenceye sahiptir?
22 Bu sözler, Tanrı’nın Babil’deki sürgün kavmine Vaat Edilen Diyarın ıssız kalmayacağı konusunda bir güvenceydi. Orada yeniden oturulacaktı. Ve gerçekten de Yehova’nın onlara verdiği vaatler yerine geldi. Daha geniş bir açıdan ele alındığında, İşaya’nın sözleri bugün Tanrı’nın hizmetçilerine, yeryüzünün ıssız bir yıkıntı haline gelmeyeceğine ilişkin güvencedir. Onlar, bazılarının inandığı gibi yeryüzünün ateşle yanıp kömürleşmeyeceğinden veya başkalarının korktuğu gibi nükleer bombalarla harap edilmeyeceğinden emindir. Tanrı yeryüzünün sonsuza dek kalmasını, güzel bir cennet görünümü almasını ve doğruluktan ayrılmayan insanlarla dolmasını amaçlıyor. (Mezmur 37:11, 29; 115:16; Matta 6:9, 10; Vahiy 21:3, 4) Evet, İsrail’in olayında olduğu gibi, Yehova’nın sözlerinin güvenilir olduğu görülecek.
Yehova Merhametini Gösteriyor
23. Putlara tapanlar için sonuç nedir, Yehova’ya tapınanlar ne görüyorlar?
23 İsrail’in kurtuluşu, Yehova’nın devamen söylediği şu sözlerde vurgulanıyor: “Ey sizler, milletlerden kaçıp kurtulanlar, toplanın da gelin; bir arada yaklaşın; oyma putların odununu taşıyanların, ve kurtaramıyan ilâha yalvaranların bilgisi yoktur. Bildirin, ve yaklaştırın; evet, birbirile danışsınlar; kadimden bunu işittiren kimdir? eski zamandan bunu bildiren kimdir? Ben, RAB, ben değil miyim? ve benden başka Allah, hak Allah ve Kurtarıcı yok; benden başkası yoktur.” (İşaya 45:20, 21) Yehova ‘kaçıp kurtulanları,’ kurtuluşlarını puta tapanların başına gelenlerle karşılaştırmaya çağırıyor. (Tesniye 30:3; Yeremya 29:14; 50:28) Puta tapanların, kendilerini koruyamayan güçsüz tanrılara yalvarıp hizmet ettiklerinden ‘bilgileri yoktur.’ Onlar boş yere tapınırlar. Tapınmaları hiçbir işe yaramaz. Oysa Yehova’ya tapınanlar O’nun “kadimden”, çok önceden bildirdiği olayları yerine getirmeye gücü olduğunu görüyorlar; Babil’de sürgündeki kavminin kurtuluşu da bunlar arasındaydı. Böyle bir güç ve ileri görüşlülük Yehova’yı tüm diğer tanrılardan ayrı kılan bir özelliktir. Gerçekten de, O ‘adil Tanrı ve Kurtarıcıdır.’
‘Kurtuluşu Tanrımıza Borçluyuz’
24, 25. (a) Yehova hangi çağrıyı yapıyor, vaadi neden mutlaka gerçekleşecek? (b) Yehova haklı olarak ne talep ediyor?
24 Yehova’nın merhameti O’nu şu çağrıyı yapmaya yöneltiyor: “Ey dünya uçları, hepiniz bana yünelin de kurtulun; çünkü Allah benim, ve başkası yoktur. Kendimle and ettim: Her diz önümde çökecek, her dil bana and edecek, diye söz ağzımdan doğrulukla çıktı, ve geri dönmez. Benim için denilecek: Salâh (tüm adalet) ve kudret ancak RABDEDİR; insanlar ona gelecekler; ve ona karşı alevlenenlerin hepsi utandırılacak. Bütün İsrail zürriyeti RABDE suçsuz olup övünecekler.”—İşaya 45:22-25.
25 Yehova İsrail’e, Babil’de Kendisine ‘yönelenleri’ kurtaracağını vaat ediyor. Bu peygamberliğin boşa çıkması olanaksızdı, çünkü Yehova hem kavmini kurtarmaya istekliydi, hem de bunu yapabilecek güce sahipti. (İşaya 55:11) Yehova’nın sözleri zaten güvenilirdir, ama ant ederek onları doğrulayınca daha da güvenilir olurlar. (İbraniler 6:13) O, Kendisinden lütuf görmek isteyen herkesten haklı olarak tabiiyet (‘her dizin çökmesini’) ve taahhüt (‘her dilin ant etmesini’) talep eder. Yehova’ya sebatla tapınan İsrailoğulları kurtulacaklardı. Yehova’nın kendileri uğrunda yaptıklarıyla övünebileceklerdi.—II. Korintoslular 10:17.
26. Tüm milletlerden gelen bir ‘büyük kalabalık,’ Yehova’nın Kendisine yönelme çağrısına nasıl karşılık veriyor?
26 Bununla birlikte, Tanrı’nın Kendisine yönelmeleri için yaptığı çağrı sadece eski Babil’deki sürgünlerle sınırlı kalmıyor. (Resullerin İşleri 14:14-16; 15:19; I. Timoteos 2:3, 4) Bu çağrı hâlâ devam ediyor ve ‘her milletten büyük bir kalabalık’ bu çağrıya karşılık verip ‘Kurtuluşu Tanrımıza ve Kuzuya [İsa’ya] borçlu’ olduğunu ilan ediyor. (Vahiy 7:9, 10; 15:4) Her yıl, egemenliğini tam olarak tanıyıp Kendisine bağlılıklarını açıkça bildirerek Tanrı’ya yönelen yüzbinlerce kişinin katılımıyla büyük kalabalık daha da genişliyor. Onlar ‘İbrahim’in zürriyeti’ olan ruhi İsrail’i vefayla destekliyorlar. (Galatyalılar 3:29) ‘Tüm adalet ve kudretin ancak Yehova’da’ olduğunu dünya çapında ilan ederek Yehova’nın adil yönetimine duydukları sevgiyi dile getiriyorlar.a Resul Pavlus Romalılar’a yazdığı mektupta, yaşayan herkesin sonunda Tanrı’nın egemenliğini kabul edip ismini devamlı öveceğini göstermek üzere Septuagint tercümesinden İşaya 45:23’ü alıntıladı.—Romalılar 14:11; Filipililer 2:9-11; Vahiy 21:22-27.
27. Bugün İsa’nın takipçileri Yehova’nın vaatlerine neden kesin güven duyabilirler?
27 Büyük kalabalığın fertleri, Tanrı’ya yönelmenin kurtuluş demek olduğuna acaba neden güvenebilirler? Çünkü, İşaya’nın 45. babındaki peygamberlik sözlerinin apaçık gösterdiği gibi, Yehova’nın vaatlerine güvenilebilir. Yehova gökleri ve yeri yaratmak için gereken kudrete ve hikmete sahip olduğu gibi, peygamberliklerini gerçekleştirmek için gereken kudrete ve hikmete de sahiptir. Ve Koreş’le ilgili peygamberliği gerçekleştirdiği gibi, Mukaddes Kitaptaki henüz yerine gelmeyen diğer peygamberlikleri de gerçekleştirecektir. Bu nedenle, Yehova’ya tapınanlar yakında O’nun yine ‘adil Tanrı ve Kurtarıcı’ olacağına güvenebilirler.
[Dipnot]
a İbranice metinde “adalet” çoğul olarak geçer. Böylece Yehova’nın adaletinin büyüklüğü dile getirilmektedir.
[Sayfa 80, 81’deki resimler]
Işığı ve karanlığı yaratan Yehova barış ve felaket de yaratabilir
[Sayfa 83’teki resim]
Yehova ‘göklerin’ nimetler yağdırmasını ve ‘yerin’ kurtuluş vermesini sağlayacaktı
[Sayfa 84’teki resim]
Atılmış çömlek kırıkları yapıcılarının hikmetini sorgular mı?
[Sayfa 89’daki resim]
Yehova yeri boşuna yaratmadı