Yirminci Bölüm
‘Yehova’nın Eli Kısalmadı’
1. Yahuda’da durum ne merkezdeydi; birçok kimse neyi merak ediyordu?
YAHUDA milleti Yehova’yla arasında bir ahit ilişkisi olduğunu iddia ediyordu. Ama her yerde kargaşa vardı. Ülkede adalet kalmamıştı, suç ve baskı dizginsiz durumdaydı; bu koşulların düzeleceğine ilişkin ümitlerse boşa çıkıyordu. Ülkenin gidişatı hiç iç açıcı değildi. Birçok kimse Yehova’nın bir gün bu sorunları düzeltip düzeltmeyeceğini merak ediyordu. İşaya’nın zamanında durum bu merkezdeydi! Ancak, İşaya’nın o zamanla ilgili anlatısı sadece eski bir tarihsel kayıt olmakla kalmıyor. Tanrı’ya tapındığını iddia etmesine rağmen, O’nun yasalarını göz ardı eden kişiler için peygamberlik niteliğinde uyarılar içeriyor. Ayrıca, İşaya’nın 59. babındaki ilham edilmiş peygamberlik Yehova’ya hizmet etme çabası içinde olanlara, zor ve tehlikeli zamanlarda yaşamalarına rağmen güzel bir teşvikte bulunuyor.
Hakiki Tanrı’yla Araları Açık
2, 3. Yehova, Yahuda’yı neden korumuyordu?
2 Düşünün; Yehova’nın kavmi irtidata batmış durumdaydı! Yaratıcılarına sırt çevirdiklerinden, O da koruyucu elini onlardan çekmişti. Bu nedenle şiddetli bir sıkıntı çekiyorlardı. Acaba yaşadıkları zorluklar yüzünden Yehova’yı suçlayabilirler miydi? İşaya onlara şunu diyor: “İşte, RABBİN eli kısalmadı ki, kurtaramasın: ve kulağı ağırlaşmadı ki, işitemesin; ancak sizinle Allahınız arasına fesatlarınız ayrılık koydu, ve suçlarınız onun yüzünü sizden gizledi de sizi işitmiyor.”—İşaya 59:1, 2.
3 Bu sözler hoşlarına gitmese de gerçekti. Yehova hâlâ kurtuluş Tanrısı’ydı. O, “Duayı işiten” bir Tanrı olarak, sadık kullarının yakarışlarını dinler. (Mezmur 65:2) Ne var ki, suçluları korumaz. Yehova ile aralarının açılmasından kavim sorumluydu. Yaptıkları kötülükler yüzünden Yehova onlardan yüzünü gizliyordu.
4. Yahuda’ya yönelik suçlamalar nelerdi?
4 Yahuda’nın korkunç işler yaptığı bir gerçektir. İşaya’nın peygamberliğinde onlara yönelik bazı suçlamalar şöyle sıralanıyor: “Elleriniz kanla, ve parmaklarınız fesatla kirlendi; dudaklarınız yalan söylediler, diliniz kötülük homurdıyor.” (İşaya 59:3) Kavim yalan söylüyor, kötü sözler ediyordu. “Elleriniz kanla . . . . kirlendi” deyişinden bazılarının adam öldürdüğü anlaşılıyor. Bu, Kanunuyla sırf adam öldürmeyi değil, ‘kardeşinden yürekten nefret etmeyi’ de yasaklayan Tanrı’nın onuruna sürülen korkunç bir lekeydi! (Levililer 19:17) Yahuda halkının dizginsizce işlediği günahlar ve bunların kaçınılmaz sonucu, bugün hepimize günaha yol açan düşünceleri ve duyguları kontrol altında tutmamız gerektiğini hatırlatmalıdır. Aksi takdirde, Tanrı’yla aramızı açacak kötü işler yapmaya başlayabiliriz.—Romalılar 12:9; Galatyalılar 5:15; Yakub 1:14, 15.
5. Yahuda ne ölçüde yozlaşmıştı?
5 Günah bir mikrop gibi bütün millete bulaşmıştı. Peygamberlik şunu diyor: “Doğrulukla dava açan yok, ve hakikatle dava güden yok; boşluğa güveniyorlar, ve yalan söyliyorlar; kötülüğe gebe kalıyorlar, ve fesat doğuruyorlar.” (İşaya 59:4) Kimse doğru konuşmuyordu. Mahkemelerde bile güvenilir, sözünün eri birine çok ender rastlanıyordu. Yahuda, Yehova’ya sırt çevirip milletlerle kurduğu ittifaklara, hatta cansız putlara bel bağlıyordu. Bütün bunlar ‘boşluğa güvenmekti’, yararsızdı. (İşaya 40:17, 23; 41:29) Sonuç, hiçbir işe yaramayan laf kalabalığıydı. Kurdukları planlar ‘kötülük ve fesat doğuruyordu.’
6. Hıristiyan Âleminin tarihi nasıl Yahuda’nınkine benziyor?
6 Yahuda’daki adaletsizliğin ve şiddetin çarpıcı bir paraleli Hıristiyan Âleminde görülüyor. (294. sayfadaki “İrtidat Eden Yeruşalim—Hıristiyan Âleminin Bir Paraleli” başlıklı köşeye bakın.) İki korkunç dünya savaşında sözde Hıristiyan milletler de savaştı. Hıristiyan Âleminin mezhepleri kendi üyeleri içinde sürdürülen etnik temizliği ve kabilelerarası katliamları bugüne dek durduramadı. (II. Timoteos 3:5) İsa takipçilerine Tanrı’nın Gökteki Krallığına güvenmelerini öğrettiyse de, Hıristiyan Âlemi içindeki uluslar güvenlik amacıyla depoladıkları silahlara ve kurdukları siyasal ittifaklara bel bağlamaya devam ediyorlar. (Matta 6:10) Gerçekten de, dünyanın en büyük silah üreticileri Hıristiyan Âlemi içindeki uluslarda bulunuyor. Evet, Hıristiyan Âlemi de güvenli bir gelecek için insan çabalarına ve kurumlara bel bağlamakla “boşluğa güveniyor.”
Acı Sonuçlar
7. Yahuda’nın tasarıları neden yalnızca kötü sonuçlar veriyordu?
7 Putperestliğin ve sahtekârlığın olduğu yerde sağlıklı bir toplum oluşamaz. Sadakatsiz Yahudiler böyle önlemlere başvurduklarından artık yaptıkları kötülüğün sonuçları ortaya çıkıyordu. Şunu okuyoruz: “Zehirli yılan yumurtalarından yavru çıkarıyorlar, ve örümcek ağı dokuyorlar; onların yumurtalarından yiyen ölür; ve kırılan yumurtadan engerek çıkar.” (İşaya 59:5) Yahuda’nın tasarıları başından beri iyi sonuç vermiyordu. Zehirli yılan yumurtalarından yalnızca zehirli yılanlar çıktığı gibi, kötü düşüncelerden de yalnızca kötü sonuçlar çıkıyordu. Ve millet ıstırap çekiyordu.
8. Yahuda’nın yanlış düşündüğünü gösteren nedir?
8 Yahuda halkından kimisi korunma amacıyla şiddete başvurabilirse de, bundan yarar görmeyecekti. Koruyucu olarak Yehova’ya güvenmek ve doğru işler yapmak yerine fiziksel kuvvete başvurmak, kötü hava koşullarından korunmak için gerçek kumaş yerine örümcek ağına sarınmaya benzer. İşaya şunu diyor: “Ağlarından esvap olmaz, ve işlediklerile insan örtünmez; yaptıkları fesat işleridir, ve ellerinde zorbalık işi var. Ayakları kötülüğe koşarlar, ve suçsuz kanı dökmeğe acele ederler; düşünceleri fesat düşünceleridir; soygun ve kırgın onların yollarında.” (İşaya 59:6, 7) Yahuda yanlış düşünüyordu. Sorunlarını şiddet yoluyla halletmeye çalışmakla Tanrı’dan korkmaz bir tutum sergiliyordu. Kurbanlarının birçoğunun suçsuz, hatta bazılarının Tanrı’nın hakiki kulları olmasına hiç aldırmıyordu.
9. Hıristiyan Âleminin liderleri gerçek esenliğe neden kavuşamayacaklar?
9 Bu ilham edilmiş sözler bize Hıristiyan Âleminin kanlı tarihini hatırlatıyor. Yehova ondan Hıristiyanlığı ne yazık ki çok yanlış tanıttığı için mutlaka hesap soracak. Hıristiyan Âlemi de İşaya’nın günlerindeki Yahudiler gibi ahlaken çarpık bir yol tutturmuştur; çünkü liderleri bunun uygulanabilecek tek yol olduğuna inanıyorlar. Onlar bir yandan barış ve esenlikten söz edip diğer yandan adaletsizlik yapıyorlar. Ne ikiyüzlülük! Hıristiyan Âleminin liderleri bu taktiği kullanmaya devam ettiklerinden gerçek esenliğe hiçbir zaman kavuşamayacaklar. Aynen peygamberliğin dediği gibi: “Selâmet yolunu bilmezler; ve izlerinde adalet yoktur; kendilerine iğri yollar yaptılar; o yolda yürüyenlerin hiç biri selâmet bilmez.”—İşaya 59:8.
Ruhi Karanlıkta El Yordamıyla Yürümek
10. İşaya Yahuda adına neyi itiraf ediyor?
10 Yehova, Yahuda’nın hileli ve yıkıcı davranışlarını onaylayamazdı. (Mezmur 11:5) Bu nedenle İşaya tüm millet adına Yahuda’nın suçunu itiraf ediyor: “Bundan ötürü adalet bizden uzak, ve salâh bize erişmiyor; ışık bekliyoruz, ve işte karanlık; parıltı bekliyoruz, fakat koyu karanlıkta yürüyoruz. Körler gibi duvarı el yordamı ile arıyoruz, ve gözleri olmıyan gibi araştırıyoruz; öğleyin, alaca karanlıkta imiş gibi sürçüyoruz; gürbüzler arasında ölüler gibiyiz. Hepimiz ayılar gibi homurdanıyoruz, ve güvercinler gibi çok inliyoruz.” (İşaya 59:9-11a) Yahudiler Tanrı’nın Sözünün önlerini aydınlatmasına, yollarına ışık tutmasına izin vermediler. (Mezmur 119:105) Sonuçta her yer “karanlık”tı. “Öğle” vakti bile geceymiş gibi “el yordamı ile” yürüyorlardı. “Ölüler gibi” idiler. Kurtuluş özlemi çekerken aç ya da yaralı “ayılar gibi” homur homur ‘homurdanıyorlardı.’ Kimisi de tek başına kalmış “güvercinler gibi” acı acı ‘inliyordu.’
11. Yahuda “adalet”i ve “kurtuluş”u neden boşuna bekliyordu?
11 İşaya, Yahuda’nın başına gelen bu kötülüklerin Tanrı’ya ‘başkaldırmasından’ kaynaklandığını çok iyi bilmektedir. Şunları diyor: “Adalet bekliyoruz, ve yok; kurtuluş bekliyoruz, bizden uzak. Çünkü senin karşında günahlarımız (isyanlarımız) çoğaldı, ve suçlarımız bize karşı şehadet ediyorlar; çünkü günahlarımız yanımızda, fesatlarımız ise, onları biliriz; günah işledik, ve RABBİ inkâr ettik, ve Allahımızın ardından döndük, zorbalık ve isyan sözü söyledik, yürekten hileli sözler düşünüp söyledik.” (İşaya 59:11b-13) Yahuda halkı tövbe etmediğinden, günahları bir türlü bağışlanmıyordu. Millet Yehova’yı bırakmış, bu yüzden ülkede adalet kalmamıştı. Onlar tepeden tırnağa yalancıydı ve kardeşlerine “zorbalık” yapıyorlardı. Bugün Hıristiyan Âlemindeki kişilere ne kadar benziyorlar! Birçokları “adalet”i göz ardı etmenin yanı sıra, Yehova’nın iradesini yapmaya çalışan sadık şahitlerine fiilen de zulmediyor.
Yehova Hükmünü Yerine Getiriyor
12. Yahuda’da insanları adaletle yargılamaktan sorumlu kimselerin tutumu neydi?
12 Yahuda’da hiç adalet, doğruluk ve hakikat kalmamış gibiydi. “Hak [adalet] geri çevrildi, ve salâh [doğruluk] uzakta duruyor; çünkü şehrin meydanında hakikat sürçüp düştü, ve doğruluk içeri giremiyor.” (İşaya 59:14) Yahuda’nın şehir kapılarının ardında, ihtiyarların adli davaları görüşmek için buluştukları ‘meydanlar’ vardı. (Rut 4:1, 2, 11) Bu adamlar insanları ‘doğrulukla’ yargılamalı, ‘adalet’ peşinde olmalı ve rüşvet almamalıydı. (Tesniye 16:18-20) Oysa onlar kendi bencil görüşlerine göre insanları yargılıyorlardı. Daha da beteri, içtenlikle iyilik yapmaya çalışanları kolay bir av olarak görüyorlardı. Şunu okuyoruz: “Hakikat bulunamıyor; ve şerden çekinen kendisini soyduruyor.”—İşaya 59:15a.
13. Yahuda yargıçları görevlerini umursamadığından, Yehova ne yapacaktı?
13 Ahlak konusundaki sapıklığa karşı konuşma cesareti göstermeyenler Tanrı’nın kör, olanlardan habersiz ya da güçsüz olmadığını unutuyorlardı. İşaya şunları yazıyor: “RAB gördü, ve adalet yokluğu onun gözlerinde kötü idi. Ve adam olmadığını gördü, ve şefaatçi bulunmadığına şaştı; ve kendisi için bazusu kurtarış getirdi; ve salâhı, kendisine o destek oldu.” (İşaya 59:15, 16) Göreve atanan yargıçların kayıtsızlığından ötürü, soruna Yehova el atacaktı. Bunu adaletle ve kudretle yapacaktı.
14. (a) Bugün birçokları hangi tutuma sahiptir? (b) Yehova harekete geçmeye nasıl hazırlanıyor?
14 Bugün benzeri bir durum görülüyor. Birçok kimsenin ahlaksal açıdan ‘her hissi kaybettiği’ bir dünyada yaşıyoruz. (Efesoslular 4:19) Yehova’nın bir gün yeryüzünden kötülüğü kaldırmak üzere müdahale edeceğine inananlar çok az. Ama İşaya’nın peygamberliği Yehova’nın yapılanları yakından gözlemlediğini belirtiyor. O hükümler veriyor ve zamanı gelince bu hükümlere göre davranıyor. Acaba onlar adil hükümler midir? İşaya öyle olduğunu gösteriyor. Yahuda milletinin davasıyla ilgili şunu yazıyor: “Ve [Yehova] adaleti zırh gibi giyindi, ve kurtarış miğferini başına koydu; ve öç alma libasını esvap gibi giydi, ve gayrete kaftan gibi sarındı.” (İşaya 59:17) Yehova bu peygamberlikte harbe hazırlanan bir savaşçı olarak betimleniyor. Davasını başarıyla sonuçlandırmaya kararlıdır. Adaletinin mutlak ve sarsılmaz olduğundan emindir. Hükümlerini yılmadan, ‘gayretle’ yerine getirecektir. Doğrunun üstün geleceği kuşkusuzdur.
15. (a) Yehova hükmünü infaz ederken İsa’nın hakiki takipçileri nasıl davranacak? (b) Yehova’nın hükümleri hakkında ne denebilir?
15 Günümüzde bazı ülkelerde hakikat düşmanları Yehova’nın kulları hakkında karalayıcı propagandalar yaparak, yalanlar yayarak onların yaptıkları işi baltalamaya çalışıyorlar. İsa’nın gerçek takipçileri hakikati savunmaktan geri kalmazlarsa da, kişisel anlamda öç almaya hiçbir zaman kalkışmazlar. (Romalılar 12:19) Yehova’nın irtidat eden Hıristiyan Âleminden hesap soracağı zaman geldiğinde bile, O’na yeryüzünde tapınanların bu Tanrısal yıkım işinde hiçbir rolleri olmayacak. Onlar Yehova’nın öç almayı Kendisine bıraktığını ve zamanı gelince bunu en uygun şekilde yapacağını biliyorlar. Peygamberlik bize şu güvenceyi veriyor: “İşleri nasılsa ona göre, kendi hasımlarına kızgınlık, düşmanlarına ceza ödiyecek (karşılık verecek); adalara ceza ödiyecek.” (İşaya 59:18) İşaya’nın günlerinde olduğu gibi, yine Tanrı’nın hükümleri yalnızca adil olmakla kalmayacak, noksansız da olacak. “Adalara” –en uzak yerlere– dahi erişecek. Yehova’nın hüküm infazından kurtulunabilecek bir yer olmayacak. En uzak veya tecrit edilmiş yerlerdeki insanlar da bundan etkilenecek.
16. Yehova’nın hüküm infazı sırasında kimler hayatta kalacak; hayatta kalışları sonucu ne duyacaklar?
16 Doğru davranmaya gayret edenlere Yehova adalete uygun hüküm verecek. İşaya dünyanın bir ucundan diğer ucuna dek her yerde böyle kimselerin hayatta kalacağını bildiriyor. Onlar Yehova’nın kendilerini koruduğunu gördüklerinde, O’na daha da çok saygı duyacaklar. (Malaki 1:11) Şunu okuyoruz: “Garptan olanlar RABBİN isminden, ve şarktan olanlar izzetinden korkacaklar; çünkü sıkışmış bir ırmağın suları gibi gelecek, o sular ki, RABBİN soluğu onları sürüyor.” (İşaya 59:19) Şiddetli bir fırtına önüne kattığı yıkıcı bir su kütlesini iterek yoluna çıkan her şeyi sürüp götürdüğü gibi, Yehova’nın ruhu, yani “soluğu” da iradesinin yerine gelebilmesi için tüm engelleri önünden kaldıracak. O’nun ruhu insanın elindeki her kuvvetten üstündür. İnsanlara ve milletlere karşı hükmünü infaz etmek üzere onu kullandığında kesin ve tam bir başarı sağlayacak.
Tövbe Edenlere Verilen Ümit ve Nimetler
17. Sion’un fidyeyle Kurtarıcısı kimdir; onu ne zaman fidyeyle kurtardı?
17 Musa kanunu yürürlükteyken, İsrailoğulları’ndan kendini köle olarak satan biri, “fidye” ödeyen bir kimse tarafından geri satın alınabiliyordu. İşaya’nın peygamberlik kitabının daha önceki bir bölümünde, Yehova tövbe edenlerin ‘fidyeyle Kurtarıcısı’ olarak tanıtılmaktadır. (İşaya 48:17) O şimdi yine tövbe edenlerin ‘fidyeyle Kurtarıcısı’ olarak betimleniyor. İşaya, Yehova’nın şu vaadini yazıyor: “Siona, ve Yakubda günahtan dönenlere fidye ile Kurtaran gelecek, RAB diyor.” (İşaya 59:20) Bu güven perçinleyici vaat MÖ 537’de gerçekleşti. Ama ilerde tekrar gerçekleşecekti. Resul Pavlus Septuagint tercümesinden alıntıladığı bu sözleri İsa’nın takipçilerine uyguladı. Şöyle yazdı: “Böylece bütün İsrail kurtulacaktır; nitekim yazılmıştır: ‘Siondan Kurtarıcı gelecek; fıskı Yakubdan döndürecektir; ve onların günahlarını kaldıracağım zaman, onlara benden ahit budur.’ ” (Romalılar 11:26, 27) Gerçekten de, İşaya’nın peygamberliğinin o günden bugüne ve daha da ileriye dek süren çok kapsamlı bir gerçekleşmesi vardır. Nasıl?
18. ‘Tanrı’nın İsraili’ ne zaman ve nasıl oluşturuldu?
18 Birinci yüzyılda, İsrail milletinin içinden küçük bir grup İsa’yı Mesih olarak kabul etti. (Romalılar 9:27; 11:5) MS 33 yılının Pentikost günü Yehova, sayıları 120 kadar olan bu imanlı kişiler üzerine mukaddes ruhunu dökerek onları İsa Mesih’in aracılık ettiği yeni ahdin kapsamına soktu. (Yeremya 31:31-33; İbraniler 9:15) O gün ‘Tanrı’nın İsraili’ oluştu. Bu yeni milletin fertleri İbrahim’in bedeni soyundan olduklarından değil, Tanrı’nın ruhu sayesinde O’nun evladı konumuna geliyorlar. (Galatyalılar 6:16) Bu yeni millete Kornelius’la başlayarak sünnetsiz milletlerden olanlar da katılmaya başladı. (Resullerin İşleri 10:24-48; Vahiy 5:9, 10) Böylece Yehova Tanrı’nın evlat edindiği bu kimseler O’nun ruhi çocukları, İsa’nın ortak mirasçıları oldular.—Romalılar 8:16, 17.
19. ‘Tanrı’nın İsraili’ olarak adlandırılan yeni milletle Yehova hangi ahdi yapıyor?
19 ‘Tanrı’nın İsraili’ olarak adlandırılan bu yeni milletle Yehova şimdi bir ahit yapıyor. Şunu okuyoruz: “Ben ise, RAB diyor, onlarla ahdim şudur: Senin üzerinde olan Ruhum, ve ağzına koyduğum sözlerim, şimdiden ta ebede kadar senin ağzından, ve zürriyetinin ağzından, ve zürriyetinin zürriyeti ağzından ayrılmıyacak, RAB diyor.” (İşaya 59:21) Bu sözler İşaya’nın şahsında gerçekleşmiş olsun veya olmasın, ‘zürriyetini göreceği’ güvencesi verilen İsa’nın üzerinde kesinlikle gerçekleşti. (İşaya 53:10) İsa, Yehova’dan öğrendiği “sözleri” söylüyordu ve Yehova’nın ruhu onun üzerindeydi. (Yuhanna 1:18; 7:16) Buna uygun olarak, onun kardeşleri ve ortak mirasçıları olan Tanrı’nın İsraili’nin fertleri de Yehova’nın mukaddes ruhunu alıyor ve gökteki Babalarından öğrendikleri bir mesajı vaaz ediyorlar. Onların hepsi “RAB tarafından öğretilmiş” kimselerdir. (İşaya 54:13; Luka 12:12; Resullerin İşleri 2:38) Yehova şimdi onlarla ya İşaya ya da onun temsil ettiği İsa aracılığıyla, yerlerine hiçbir zaman başkasını geçirmeyeceğine, onları “ebede kadar” şahitleri olarak kullanacağına ilişkin bir ahit yapıyor. (İşaya 43:10) Acaba onların yine bu ahitten yararlanan “zürriyeti” kimdir?
20. Yehova’nın İbrahim’e verdiği vaat birinci yüzyılda nasıl gerçekleşti?
20 Yehova eski zamanlarda İbrahim’e ‘senin zürriyetin sayesinde yerin bütün milletleri mutlaka nimetler elde edecekler’ vaadinde bulunmuştu. (Tekvin 22:18) Buna uygun olarak, İsrailoğulları’ndan Mesih’i kabul eden küçük bir grup birçok millete gidip Mesih hakkındaki iyi haberi vaaz etti. Sünnetsiz milletlerden, ilki Kornelius olmak üzere birçok kişi İbrahim’in zürriyeti olan İsa sayesinde ‘nimetler elde etti.’ Onlar Tanrı’nın İsraili’nin bir parçası ve İbrahim’in zürriyetinin ikincil kısmı oldular. Kendilerini “karanlıktan kendisinin şaşılacak ışığına çağıran Tanrı’nın erdemlerini ilan etmek”le görevli ‘kutsal ulusun’ bir parçasıdırlar.—I. Petrus 2:9, Müjde; Galatyalılar 3:7-9, 14, 26-29.
21. (a) Tanrı’nın İsraili çağımızda hangi “zürriyeti” oluşturdu? (b) Bu “zürriyet” Yehova’nın meshedilmişlerle yaptığı ahit, yani antlaşma sayesinde nasıl teselli buluyor?
21 Günümüzde Tanrı’nın İsraili’nin tamamı toplanmış gibi görünüyor. Yine de, milletler nimetler elde etmeye devam ediyor, hem de büyük boyutta! Nasıl mı? Tanrı’nın İsraili bir “zürriyet” oluşturdu. Bu “zürriyet” yeryüzündeki cennette sonsuza dek yaşamayı ümit eden İsa’nın öğrencileridir. (Mezmur 37:11, 29) Onlar da Yehova’dan öğretim alıyor ve O’nun yollarını öğreniyorlar. (İşaya 2:2-4) Mukaddes ruhla vaftiz edilmiyor ve yeni ahdin içinde sayılmıyorlarsa da, Yehova’nın mukaddes ruhu vaaz etme işlerinde Şeytan’ın önlerine koyduğu bütün engelleri aşabilmeleri için onlara güç veriyor. (İşaya 40:28-31) Bu kimselerin sayısı şimdi milyonlara ulaştı ve onlardan da bir zürriyetin oluşmasıyla artmaya devam ediyor. Yehova’nın meshedilmişlerle yaptığı ahit, yani antlaşma bu “zürriyet”e onları da “ebede kadar” sözcüsü olarak kullanacağına ilişkin güvence veriyor.—Vahiy 21:3, 4, 7.
22. Yehova’nın ne yapacağına güvenebiliriz; bu bizi nasıl etkilemeli?
22 Öyleyse, hepimiz Yehova’ya duyduğumuz imanı koruyalım. O bizi kurtarabilir ve kurtarmak istiyor. Eli asla kısalmayacak. O sadık toplumunu her zaman kurtarır. O’nun güzel sözleri Kendisine güvenenlerin “ağzından” “ebede kadar” düşmeyecek.
[Sayfa 294’teki çerçeve]
İrtidat Eden Yeruşalim—Hıristiyan Âleminin Bir Paraleli
Tanrı’nın seçtiği milletin başkenti Yeruşalim, Tanrı’nın ruhi yaratıklardan oluşan gökteki teşkilatını ve aynı zamanda Mesih’in gelini sıfatıyla gökte yaşamak üzere diriltilen meshedilmiş takipçilerinin tümünü temsil etmektedir. (Galatyalılar 4:25, 26; Vahiy 21:2) Ne var ki, eski Yeruşalim halkı sık sık Yehova’ya sadakatsizlik yaptığından bu kent fahişe ve zina eden bir kadın olarak betimlendi. (Hezekiel 16:3, 15, 30-42) Yeruşalim bu bakımdan irtidat eden Hıristiyan Âleminin uygun bir modeliydi.
İsa Yeruşalim’i “peygamberleri öldüren ve kendisine gönderilenleri taşlıyan” bir kent olarak adlandırdı. (Luka 13:34; Matta 16:21) Sadakatsiz Yeruşalim gibi, Hıristiyan Âlemi de hakiki Tanrı’ya hizmet ettiğini iddia ediyorsa da O’nun doğru yolundan tamamen sapmıştır. Yehova’nın Hıristiyan Âlemini irtidat eden Yeruşalim’i yargılarken kullandığı doğru standartlara göre yargılayacağına güvenebiliriz.
[Sayfa 296’daki resim]
Bir yargıç doğrulukla hüküm vermeli, adalet peşinde olmalı ve hiçbir rüşvet almamalıdır
[Sayfa 298’deki resim]
Taşkın bir ırmağın önündeki engelleri yıktığı gibi, Yehova’nın hükümleri de iradesinin yerine gelebilmesi için tüm engelleri önünden kaldıracak
[Sayfa 302’deki resim]
Yehova, Kendisine hizmet eden toplumla, O’nun şahitleri olma ayrıcalığını hiçbir zaman kaybetmeyeceklerine ilişkin ahit yaptı