On Dördüncü Bölüm
Yehova Küstah Bir Kente Haddini Bildiriyor
1. İşaya kitabında ne kadar ilerisi anlatılıyor?
İŞAYA’NIN peygamberlik kitabı, MÖ sekizinci yüzyılda, Asur’un Vaat Edilen Diyarı istilası sırasında yazıldı. İşaya, yazdığı kitabın daha önceki baplarında da görüldüğü gibi, ilerideki olayların seyrini olağanüstü bir doğrulukla bildiriyor. Bununla birlikte, kitapta Asur’un yükselme devrinden sonrası da anlatılıyor. Yehova’ya ahitle bağlı kavmin sürgün edildiği birçok ülkeden döneceği bildiriliyor ki, bu ülkeler arasında Babil’in bulunduğu Şinar da sayılıyor. (İşaya 11:11) Gerçekleşmesiyle böyle bir dönüşe yol açacak şahane bir peygamberliği İşaya kitabının 13. babında buluyoruz. Bu peygamberlik şu sözlerle başlıyor: “Amos oğlu Yeşaya’nın (İşaya) Babil’le ilgili bildirisi.”—İşaya 13:1, YÇ.
“Gururunu Alçaltacağım”
2. (a) Hizkiya’nın Babil’le ilişkisi nasıl başlar? (b) Dikilecek “sancak” nedir?
2 Yahuda’nın Babil’le ilişkisi İşaya’nın yaşadığı günlerde başlar. Kral Hizkiya ağır bir hastalık geçirir, ama sonra iyileşir. Babil’den geçmiş olsun mesajı getiren elçiler gelir. Muhtemelen gizli amaçları, Asur’a açtıkları savaşta Hizkiya’yla ittifaka girmektir. Kral Hizkiya hikmetsizce davranıp onlara bütün hazinelerini gösterir. Bunun üzerine İşaya krala, ölümünden sonra bütün bu servetin Babil’e götürüleceğini söyler. (İşaya 39:1-7) MÖ 607’de Yeruşalim yıkıma uğrayıp kavim sürgün edilince, söylenenler gerçekleşir. Ne var ki, Tanrı’nın seçtiği kavim sonsuza dek Babil’de kalmayacaktır. Yehova, onların yurtlarına dönebilmesini nasıl sağlayacağını da bildirir. Bildirisine şöyle başlar: “Çıplak dağın tepesine sancak dikin! Savaşçıları yüksek sesle çağırıp el sallayın ki soylulara ayrılan kapılardan girsinler.” (İşaya 13:2, YÇ) Babil’i yüksek konumundan indirecek olan bu “sancak”, henüz yükselme aşamasındaki bir dünya gücüdür. Çok uzaklardan açık seçik görülebilmesi için “çıplak dağın tepesine” dikilecek. Babil’e saldırması buyrulan bu yeni dünya gücü, o büyük kenti “soylulara ayrılan kapılardan” –giriş kapılarından– girerek alacak.
3. (a) Yehova’nın yükselteceği ‘tahsis edilenler’ kimlerdir? (b) Pagan orduların ‘tahsis edilmesi’ ne anlama gelir?
3 Yehova şimdi şunları diyor: “Tahsis ettiğim kimselere ben emrettim, evet, öfkemden ötürü yiğitlerimi, benim büyüklüğümle şenlik edenleri [övünen yiğitleri, YÇ] çağırdım. Dağlarda kalabalığın gürültüsü, büyük bir kavmın gürültüsü gibi! bir araya birikmiş milletler ülkelerinin kargaşalık gürültüsü! orduların RABBİ cenk için orduyu yoklıyor.” (İşaya 13:3, 4) Kibirli Babil’i devirmekle görevlendirilen bu ‘tahsis edilenler’ kimlerdir? “Bir araya birikmiş milletlerin” toplu haldeki orduları. Onlar Babil’i yerle bir etmek üzere uzaklardaki dağlık bir bölgeden iniyorlar. ‘Uzak bir ülkeden, ufukların ötesinden geliyorlar.’ (İşaya 13:5) Tahsis edilmeleri ne anlama geliyor? Onlar, Yehova’ya hizmetle hiç ilgilenmeyen pagan ordulardır. Ancak, İbranice Kutsal Yazılarda ‘tahsis etme’ ‘Tanrı tarafından kullanılmak üzere ayırma’ anlamına gelir. Yehova, duyduğu öfkeyi göstermek amacıyla, milletlerin ordularını bu iş için ayırıp onların bencil hırslarından yararlanabilir. Asur’u bu amaçla kullandı. Babil’i de aynı amaçla kullanacak. (İşaya 10:5; Yeremya 25:9) Ayrıca, başka milletleri de Babil’i cezalandırmak amacıyla kullanacak.
4, 5. (a) Yehova, Babil hakkında önceden neler bildiriyor? (b) Babil’e saldıranların nelerin üstesinden gelmesi gerekecek?
4 Babil henüz egemen dünya gücü olmamıştır. Fakat Yehova, İşaya aracılığıyla bir bildiride bulunarak, Babil’in bu konuma geleceği zamanı önceden haber veriyor. Onun ne şekilde yıkılacağını da anlatıyor. Şunları diyor: “Uluyun! çünkü RABBİN günü yakındır; her şeye Kadir olan tarafından bir yıkım gibi geliyor.” (İşaya 13:6) Evet, Babil’in övünmesi acı bir ulumaya dönüşecek. Neden? ‘Yehova’nın gününden’, başka sözlerle Yehova’nın Babil’e hükmünü infaz edeceği günden ötürü.
5 Acaba Babil’in yağmalanması nasıl mümkün olacak? Yehova’nın bunun için kararlaştırdığı vakit geldiğinde, kent yıkılmazmış gibi görünecek. İstilacı orduların önce, kentin içinden akarak istihkâm hendeğini dolduran ve içme suyunu sağlayan Fırat Irmağı’nın oluşturduğu doğal savunma hattının üstesinden gelmesi gerek. Sonra sırada, Babil’in aşılmaz gibi görünen çift sıra halindeki kalın surları var. Üstelik, kent yiyecekle dolu olacak. Daily Bible Illustrations kitabı, Babil’in son kralı Nabonidus’un (Nabunaid), “kenti erzakla doldurmak üzere çok büyük çaba harcadığını ve sanıldığına göre, kent halkını yirmi yıl besleyebilecek kadar [gıda maddesi] yığdığını” söylüyor.
6. Babil’e önceden bildirilen saldırı gerçekleştiğinde, hangi durum görülecek?
6 Gelgelelim, görünüş aldatıcı olabilir. İşaya şunları diyor: “Bundan ötürü bütün eller gevşiyecek, ve her insan yüreği eriyecek; ve şaşıracaklar; onları ağrılar ve elemler tutacak; doğuran kadın gibi ağrı çekecekler; şaşkın şaşkın birbirlerine bakacaklar; yüzleri alev yüzü.” (İşaya 13:7, 8) Fetih orduları kenti istila ettiğinde, içindekilerin rahatı artık sona erecek, doğuran bir kadın gibi birdenbire ağrı çekecekler. Yürekleri korkudan eriyecek. Felce uğrayacaklar, elleri gevşediğinden kendilerini savunamayacaklar. Yüzleri korku ve acıdan ‘alev alev’ yanacak. Büyük kentlerinin yıkılışı karşısında hayretten donakalıp şaşkın şaşkın birbirlerine bakacaklar.
7. Yehova’nın hangi ‘günü’ geliyor, Babil için bunun sonuçları ne olacak?
7 Ne var ki, yıkım kesindir. Babil’in gerçekten acı sonuçlar doğuracak bir hesap günüyle, ‘Yehova’nın günüyle’ karşılaşması gerekiyor. Yüce Yargıç öfkesini gösterecek ve Babil’in suçlu halkına hak ettiği cezayı verecek. Peygamberlik şunları söylüyor: “Memleketi çöl etmek için, ve onun içinden suçlu olanlarını helâk etmek için, işte, RABBİN günü, acımıyan gün, gazapla ve kızgın öfke ile geliyor.” (İşaya 13:9) Babil’in geleceği karanlıktır. Sanki artık güneş, ay ve yıldızlar ışımayacak. “Göklerin yıldızları, ve onların yıldız kümeleri ışıklarını vermiyecekler; güneş doğunca kararacak, ve ay parlak ışığını vermiyecek.”—İşaya 13:10.
8. Yehova, neden Babil’in yıkılmasını buyuruyor?
8 Bu kibirli kentin başına neden bunlar gelecek? Yehova şunu diyor: “Kötülüğünden ötürü dünyayı, ve fesatlarından ötürü kötüleri cezalandıracağım; ve kibirlilerin küstahlığını sona erdireceğim, ve korkunç olanların [zalimlerin, YÇ] gururunu alçaltacağım.” (İşaya 13:11) Yehova, kavmine yaptığı gaddarlığın cezası olarak Babil’e tüm öfkesini gösterecek. Babillilerin kötülüğü nedeniyle ülkenin tümü sıkıntı çekecek. Bu kibirli “zalimler” artık Yehova’ya açıktan açığa meydan okuyamayacak!
9. Yehova’nın hüküm gününde Babil’in başına ne gelecek?
9 Yehova şunu diyor: “İnsanı has altından, ve bir adamı Ofirin saf altınından daha nadir kılacağım.” (İşaya 13:12) Evet, kent boşaltılıp ıssız bırakılacak. Yehova sözüne şöyle devam ediyor: “Bundan ötürü gökleri titreteceğim, ve ordular RABBİNİN gazabında, ve kızgın öfkesi gününde dünya yerinden oynıyacak.” (İşaya 13:13) Babil’in sayısız tanrı ve tanrıçasından oluşan “gökler” titreyeceğinden ihtiyaç olduğunda kente yardım edemeyecek. “Dünya”, yani Babil İmparatorluğu, yerinden oynayıp, çökmüş imparatorluklardan biri olarak tarihe geçecek. “Vaki olacak ki, kovalanan ceylan gibi, ve toplıyanı olmıyan koyunlar gibi, herkes kavmına yünelecek, ve herkes memleketine kaçacak.” (İşaya 13:14) O güne dek Babil’i destekleyen tüm yabancılar, Babil fatihi dünya gücüyle yeni ilişkiler kurma umuduyla onu yüzüstü bırakıp kaçacaklar. Babil, parlak günlerinde birçoklarına çektirdiği acıyı, fethedilen bir kent olmanın acısını sonunda kendi de çekecek. “Ele geçen her adamın gövdesi delik deşik edilecek; ve tutulan her adam kılıçla düşecek. Yavruları da gözleri önünde yere çalınacak [parçalanacak, YÇ]; evleri çapul edilecek, ve karıları kirletilecek.”—İşaya 13:15, 16.
Tanrı’nın Yıkım Aracı
10. Yehova, Babil’i yıkmak üzere kimi kullanacak?
10 Yehova, Babil’i yıkmak üzere hangi dünya gücünü kullanacak? Kendisi, bunun cevabını 200 yıl kadar önceden açıklıyor: “İşte, ben onlara karşı Medleri uyandıracağım, onlar için gümüşün değeri yoktur, ve altınla gönülleri hoş olmaz. Ve yayları gençleri yere çalacak; ve rahmin semeresine acımıyacaklar; gözleri çocukları esirgemiyecek. Ve Allah Sodomu ve Gomorrayı yıktığı gibi ülkelerin izzeti, Kildanîlerin gururunun süsü olan Babil de öyle olacak.” (İşaya 13:17-19) Görkemli Babil yıkılacak ve Yehova yıkım aracı olarak uzaklardan, dağlık Media ülkesinden gelen orduları kullanacak.a Sonunda, çok ahlaksız Sodom ve Gomorra kentleri gibi, Babil de ıssız kalacak.—Tekvin 13:13; 19:13, 24.
11, 12. (a) Media, dünya gücü konumuna nasıl gelir? (b) Peygamberlik, Media ordularının hangi olağandışı özelliğinden söz ediyor?
11 İşaya’nın zamanında hem Media, hem de Babil, Asur’un boyunduruğu altındadır. Yaklaşık yüzyıl sonra, MÖ 632’de, Media ile Babil güçlerini birleştirip Asur’un başkenti Ninova’yı yıkarlar. Bu olay Babil’in en etkili dünya gücü olmasına yol açar. Babil, o olaydan 100 yıl kadar sonra Media tarafından yıkılacağını herhalde tahmin edemezdi. Yehova Tanrı’dan başka kim bunu önceden bildirmeye cesaret edebilir?
12 Yehova, Babil’in yıkımında kullanmak üzere seçtiği aracı tanıtırken, Media ordularının ‘gümüşe değer vermediğini ve altını sevmediğini’ söylüyor. Savaşmaktan yürekleri taşlaşmış askerler için ne olağandışı bir özellik! Mukaddes Kitap bilgini Albert Barnes şunları diyor: “İstilacı ordular arasında ganimet almaya meraklı olmayanlar gerçekten çok azdır.” Media orduları bu konuda Yehova’nın sözlerini haklı çıkarıyor mu? Evet. J. Glentworth Butler tarafından hazırlanan The Bible-Work’te bulunan şu yoruma dikkat edin: “Çoğu savaşçı milletin tersine, Medlerin ve özellikle Perslerin gözünde, kentler alıp şan şeref kazanmanın yanında altının pek değeri yoktu.”b Bu nedenle, Pers hükümdarı Koreş’in, İsrailoğulları’nı Babil’deki sürgünden özgürlüğe kavuşturduğunda, Nebukadnetsar’ın (II. Nabukadnezar) Yeruşalim mabedinden ganimet olarak aldığı binlerce altın ve gümüş kabı onlara geri vermesi pek şaşırtıcı değildir.—Ezra 1:7-11.
13, 14. (a) Med ve Pers savaşçıları ganimet almaya meraklı değillerse de, hangi konuda hırslıdırlar? (b) Koreş, Babil’in övülen savunma sisteminin nasıl üstesinden gelir?
13 Med ve Pers savaşçıları ganimete pek meraklı değillerse de, hırslıdırlar. Dünya sahnesindeki herhangi bir millet karşısında ikinci planda kalmaya niyetleri yoktur. Üstelik, Yehova ‘yıkma’ düşüncesini yüreklerine koyuyor. (İşaya 13:6) Bu nedenle, sadece yaylarıyla fırlatmak için değil, Babilli anaların doğurduğu düşmanlarını vurup parçalamak için de kullandıkları madeni oklarla Babil’i almaya kararlıdırlar.
14 Med ve Pers ordularının önderi Koreş, Babil tahkimatı karşısında yılmaz. MÖ 5/6 Ekim 539 gecesi, Fırat Irmağı’nın akış yönünün değiştirilmesini buyurur. Su seviyesinin düşmesiyle istilacılar, nehir yatağında kalçalarına gelen suyun içinden yürüyerek kente hırsız gibi girerler. Babil halkı gafil avlanır ve şehir düşer. (Daniel 5:30) Yehova Tanrı, İşaya’ya ilhamla bunları önceden bildirtir ve böylece olayları yönlendirdiğine ilişkin hiçbir kuşkuya yer bırakmaz.
15. Babil’i nasıl bir gelecek bekliyor?
15 Babil’in yıkımı ne boyutta olacak? Yehova’nın bildirisini dinleyin: “İçinde ebediyen oturulmıyacak, ve nesilden nesle meskûn olmıyacak, ve bedevi orada çadır kurmıyacak; ve çobanlar orada sürülerini yatırmıyacaklar. Ancak orada çölün yabani hayvanları yatacak, ve onların evleri baykuşlarla dolu olacak; ve orada deve kuşları yer tutacaklar, ve yabani keçiler [teke görünümlü cinler, YÇ, dipnot] orada oynaşacaklar. Ve saraylarında kurtlar, ve güzel hisarlarında çakallar uluyacak; vaktinin gelmesi yakındır, ve günleri uzamıyacaktır.” (İşaya 13:20-22) Kent tamamen ıssız kalacak.
16. Babil’in şimdiki durumu bize ne konuda güvence veriyor?
16 Bu durum MÖ 539’da hemen meydana gelmedi. Yine de, İşaya’nın Babil hakkında önceden söylediklerinin hepsinin doğru çıktığı bugün apaçık görülüyor. Bir Mukaddes Kitap yorumcusu, Babil “yüzyıllar öncesinden bugüne dek tamamen ıssız ve yıkık durumdadır” diyor. Sonra şunları ekliyor: “Bu sahneyi görüp de, İşaya ve Yeremya’nın önceden bildirdiği olayların en küçük ayrıntısına kadar nasıl gerçekleşmiş olduğunu düşünmemek olanaksızdır.” İşaya’nın zamanında yaşayan hiçbir insanın, Babil’in düşeceğini ve günün birinde ıssız kalacağını önceden bildiremeyeceği açıktır. Her şeyden önce, Babil’in Medler ve Persler önünde düşmesi İşaya kitabının yazılmasından 200 yıl kadar sonra gerçekleşti. Issız kalışıysa ondan yüzyıllar sonra oldu. Bu durum, Mukaddes Kitabın Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü olduğuna imanımızı kuvvetlendirmiyor mu? (II. Timoteos 3:16) Üstelik geçmiş zamanlarla ilgili peygamberlikleri yerine getiren Yehova’nın, Mukaddes Kitabın henüz gerçekleşmemiş peygamberliklerini de uygun gördüğü zamanda gerçekleştireceğine kesinlikle güvenebiliyoruz.
‘Acıdan Kurtaracak’
17, 18. Babil’in yenilgisi İsrail için hangi nimetlere yol açacak?
17 Babil’in düşüşü İsrail için kurtuluş olacak. Bu onların tutsaklıktan salıverilmeleri ve Vaat Edilen Diyara dönme olanağına sahip olmaları anlamına gelecek. Bu nedenle, İşaya şimdi şunları söylüyor: “RAB Yakuba acıyacak, ve İsraili yine seçecek, ve onları kendi toprakları üzerine koyacak; ve yabancı onlarla birleşecek, ve Yakub evine yapışacaklar. Ve kavmlar onları alıp yerlerine getirecekler; ve İsrail evi RABBİN toprağı üzerinde onları köle ve cariye olarak kendine mülk edinecek; ve kendilerini sürgün etmiş olanları sürgün edecekler; ve kendilerine gadretmiş olanlara hâkim olacaklar.” (İşaya 14:1, 2) “Yakub” sözcüğüyle İsrail’in tümü –12 sıptın hepsi– kastediliyor. Yehova, “Yakuba” acıyıp bu milletin yurduna dönmesine izin verecek. Binlerce yabancı da onlarla birlikte gidecek ve bu kişilerin birçoğu mabet hizmetkârı olarak İsrailoğulları’na hizmet edecek. Hatta İsrailoğulları’ndan bazısı, bir zamanlar kendilerini sürgün edenlerin üzerinde yetki sahibi bile olacak.c
18 Sürgünde yaşamanın ıstırabı bitecek. Bunun yerine, Yehova kavmini ‘acıdan, sıkıntıdan ve yaptığı ağır işlerden kurtaracak.’ (İşaya 14:3) İsrail, köleliğin bedensel yükünden kurtulmanın yanı sıra, sahte tanrılara tapanlar arasında yaşamanın acı ve sıkıntısını da artık çekmeyecek. (Ezra 3:1; İşaya 32:18) Bu konuda yorum yapan Lands and Peoples of the Bible adlı kitap şunları diyor: “Babillilere göre tanrıları, tüm kötü yönleriyle kendi karakterlerini yansıtıyorlardı. Kendileri gibi korkak, ayyaş ve ahmaktılar.” Böyle yozlaşmış bir dinsel çevreden sıyrılmak ne büyük bir kurtuluş olacak!
19. Yehova tarafından bağışlanabilmek için, İsrail’in ne yapması gerekir, bundan ne öğreniyoruz?
19 Bununla birlikte, Yehova’nın merhameti koşulsuz değildir. Kavmin, Tanrı’yı kendilerini böylesine ağır şekilde cezalandırmak zorunda bırakan kötülüklerinden pişman olduğunu göstermesi gerekir. (Yeremya 3:25) Yehova yürekten, samimi itiraflarda bulunanları bağışlar. (Nehemya 9:6-37; Daniel 9:5’e bakın.) Bu ilke bugün de geçerlidir. ‘Suç etmeyen adam olmadığına’ göre, hepimiz Yehova’nın merhametine muhtacız. (II. Tarihler 6:36) Merhamet Tanrısı Yehova bizi, iyileşebilmemiz için günahlarımızı Kendisine itiraf edip tövbe etmeye ve yanlış bir yoldaysak bunu bırakmaya sevgiyle davet ediyor. (Tesniye 4:31; İşaya 1:18; Yakub 5:16) Bunu yaparsak, sadece Tanrı’nın lütfuna yeniden kavuşmakla kalmayacak, aynı zamanda rahatlayacağız.—Mezmur 51:1; Süleymanın Meselleri 28:13; II. Korintoslular 2:7.
Babil’le İlgili Bir ‘Deyiş’
20, 21. Babil’in komşuları düşüşüne nasıl sevinecekler?
20 Babil’in en etkin dünya gücü konumuna yükselmesinden 100 yılı aşkın bir süre önce İşaya, dünyanın onun düşmesine göstereceği tepkiyi açıklıyor. Babil’deki tutsaklıktan kurtulacak olan İsrailoğulları’na peygamberlik niteliğinde şunları diyor: “Babil Kralı’nı alaya alarak, ‘Halkı ezenin nasıl da sonu geldi!’ diyecekler, ‘Zorbalığı nasıl da sona erdi!’ RAB kötülerin değneğini, egemenlerin asasını kırdı. O asa ki, halkları gazapla vurdukça vurdu, ulusları öfkeyle, dinmeyen zulümle yönetti (dipnot: boyun eğdirdi).” (İşaya 14:4-6, YÇ) Babil, özgürleri köleleştiren zorba bir fatih olarak ad yapmıştır. Kentin yıkılışına övgü olarak söylenen böyle bir deyişin, özellikle bu büyük kentin parlak günlerinde yönetimi elinde tutmuş Babil hanedanına –Nebukadnetsar’la başlayıp Nabonidus ve Belşatsar’la (Belşazar ya da Baltasar) son bulan hanedana– yönelik olması ne kadar yerindedir!
21 Babil’in düşmesi ne büyük değişiklik getirecek! “Bütün dünya rahatta ve susmuş; birden terennümle coşarlar. Senden ötürü Libnanın erz ağaçları ile beraber serviler de seviniyorlar: Sen yere yatırıldığından beri, bize karşı kesici çıkmadı, diyorlar.” (İşaya 14:7, 8) Babil kralları açısından, çevre milletlerin kralları, kesip canlarının istediği gibi kullandıkları birer ağaca benziyor. Ama bu durum artık sona erdi. Ağaç kesen Babil’in sonunda kendi ağacı kesildi!
22. Şiirsel bir anlatımda, ölüler diyarı Babil hanedanının devrilmesinden nasıl etkileniyor?
22 Babil’in devrilişi öylesine şaşırtıcı olacak ki, mezar bile şu tepkiyi verecek: “Ölüler diyarı senin gelişini karşılamak için dibinden kaynaşıyor; senin için ölüleri, dünyanın bütün büyüklerini uyandırıyor; milletlerin bütün kırallarını tahtlarından ayağa kaldırdı. Hepsi sana cevap verip diyecekler: Sen de mi bizim gibi zayıfladın? bize mi benzedin? Haşmetin, ve santurlarının velvelesi ölüler diyarına indirildi; senin altına kurtlar serildi, ve senin üzerini kurtlar örtüyor.” (İşaya 14:9-11) Ne etkili bir şiirsel betimleme! Sanki insanlığın ortak mezarı, yeni geleni karşılamaları için, Babil hanedanından önceki bütün kralları ölüm uykusundan uyandırıyor. Onlar, artık değerli bir divan yerine kurtların kaynaştığı yatakta yatan, üstü pahalı bir yorgan yerine solucanlarla örtülü olan aciz Babil dünya gücünü alaya alıyorlar.
“Ayak Altında Çiğnenen Leş Gibi”
23, 24. Babil kralları nasıl aşırı derecede kurumlanıyorlar?
23 İşaya deyişine şöyle devam ediyor: “Ey parlak yıldız, seherin oğlu, göklerden nasıl düştün! sen ki, milletleri devirirdin, nasıl yere yıkıldın!” (İşaya 14:12) Bencilce gururları, Babil krallarını çevrelerindeki insanlar karşısında kendilerini yüceltmeye yöneltiyor. Güç ve yetkilerini seher vakti gökte parıldayan bir yıldız gibi kurumlanarak kullanıyorlar. Nebukadnetsar’ın Asur’un başaramadığı işi başarıp Yeruşalim’i alması gururlanmaları için özel bir neden oluşturuyor. Bu deyiş, kibirli Babil hanedanının düşünce yapısını şöyle betimliyor: “Göklere çıkacağım, tahtımı Allahın yıldızları üzerine yükselteceğim; ve şimalin sonlarında, cemaat dağında oturacağım: bulutların yüksek yerleri üzerine çıkacağım, kendimi Yüce Allah gibi edeceğim.” (İşaya 14:13, 14) Bundan daha rezilce bir tutum olabilir mi?
24 Davud’un kraliyet soyundan gelen krallar, Mukaddes Kitapta yıldızlara benzetilir. (Sayılar 24:17) Davud’dan başlayarak bu “yıldızlar” Sion Dağı’ndan saltanat sürdüler. Süleyman’ın Yeruşalim’deki mabedi inşa etmesinden sonra, Sion ismi tüm kent için kullanılır oldu. Kanun ahdi yürürlükteyken, İsrailoğulları’ndan tüm erkekler yılda üç kez Sion’a gitmek zorundaydılar. Böylece, orası “cemaat dağı” oldu. Yahuda krallarına boyun eğdirip onları bu dağdan atmaya karar veren Nebukadnetsar, kendini bu ‘yıldızların’ üzerine çıkarmak niyetinde olduğunu açıkça ortaya vuruyor. Onlara karşı kazandığı zaferin onurunu Yehova’ya vermiyor. Bunun yerine aslında, kurumlanarak kendini Yehova’nın yerine koyuyor.
25, 26. Babil hanedanı nasıl rezil bir sonla karşılaşıyor?
25 Oysa gururlu Babil hanedanı için durum tersine dönecek. Tanrı’nın yıldızlarının üzerine çıkmak bir yana, tam tersi olacak. Yehova şunları diyor: “Ölüler diyarına, çukurun en derinine indirileceksin. Seni görenler gözlerini sana dikecekler, senin için düşünüp diyecekler: Dünyayı sarsan, ülkeleri titreten, yeryüzünü çöle döndüren, ve şehirlerini yıkan, esirlerini evlerine salıvermiyen adam bu mu?” (İşaya 14:15-17) Bu hırslı hanedan da herhangi bir insan gibi, ölüler diyarına [Hades ya da Şeol’e] inecek.
26 O zaman, krallıkları fetheden, yeryüzünü mahveden, sayısız kenti yerle bir eden o güç nereye gitmiş olacak? İnsanları tutsak alan ve vatanlarına salıvermeyen dünya gücü nerede olacak? Babil hanedanının doğru dürüst bir mezarı bile olmayacak. Yehova şunları diyor:“Milletlerin bütün kıralları, her biri kendi evinde [kabrinde], hepsi izzetle yatıyorlar. Fakat sen mekruh bir dal gibi, kabrinden dışarı, uzağa atıldın, çukurun taşlarına inen gövdesi kılıçla delinmiş ölülerle örtülmüşsün; ayak altında çiğnenen leş gibisin. Gömülerek onlarla birleşmiyeceksin, çünkü kendi memleketini harap ettin, kendi kavmını öldürdün; kötülük işliyenlerin zürriyeti ebediyen anılmıyacaktır.” (İşaya 14:18-20) Eski dünyada, bir kralın onurlu şekilde gömülmemesi onun için utanç sayılırdı. Acaba Babil hanedanı hakkında ne denebilir? Bazı kralları ihtimal onurlu şekilde gömülürse de, Nebukadnetsar’ın soyundan gelenler “reddedilen bir dal gibi” atılırlar. Bu hanedan sanki savaşta ölen piyadelerin isimsiz mezarına atılmış gibidir. Ne korkunç bir aşağılama!
27. Babil’in gelecek kuşakları, atalarının suçundan ötürü ne şekilde acı çekecek?
27 Deyiş, Babil’i alan Med ve Perslere yönelik son buyruklarla bitiyor: “Atalarının fesadından [suçundan, YÇ] ötürü, onun oğullarını boğazlıyacak yer hazırlayın da ayağa kalkmasınlar, ve diyarı kendilerine mülk edinmesinler, ve dünya yüzünü şehirlerle doldurmasınlar.” (İşaya 14:21) Babil bir daha doğrulmamak üzere yıkılacak. Babil hanedanı kökünden sökülecek. Yeniden ortaya çıkmayacak. Babil’in gelecek kuşakları ‘atalarının suçundan’ ötürü acı çekecek.
28. Babil krallarının suçu nereden kaynaklanıyordu, bundan nasıl bir ders alıyoruz?
28 Babil hanedanına bildirilen hükümden değerli bir ders alıyoruz. Babil krallarının suçu, bitmez tükenmez hırslarından kaynaklanıyordu. (Daniel 5:23) Yürekleri iktidar tutkusuyla doluydu. Başkalarına hükmetmek istiyorlardı. (İşaya 47:5, 6) İnsanlarca yüceltilmek için yanıp tutuşuyorlardı, oysa bu hak sadece Tanrı’ya aittir. (Vahiy 4:11) Bu, yetki sahibi kimseler için bir uyarıdır. İsa’nın takipçilerinin cemaatindekiler için de geçerlidir. Hırs ve bencil gurur, Yehova’nın bireylerde de, milletlerde de hoş görmediği özelliklerdir.
29. Babil krallarının kibri ve hırsı neyi yansıtıyordu?
29 Babil krallarının kibri “bu dünyanın ilâhı” İblis Şeytan’ın ruhunu yansıtıyordu. (II. Korintoslular 4:4) O da iktidar tutkusuyla yanıp tutuşuyor ve kendini Yehova Tanrı’nın üstüne çıkarmaya can atıyor. Babil kralının ve boyunduruğu altına aldığı kimselerin olayında görüldüğü gibi, Şeytan’ın doymak bilmez hırsı da tüm insanlık için acı ve ıstıraba yol açtı.
30. Mukaddes Kitapta başka hangi Babil’den de söz ediliyor, o nasıl bir ruh yansıtıyor?
30 Ayrıca Vahiy kitabında başka bir Babil, “Büyük Babil” hakkında yazılanları okuyoruz. (Vahiy 18:2) Sahte dinin dünya imparatorluğu olan bu teşkilat da kibirli, zorba, zalim bir ruh yansıtıyor. Sonuç olarak o da, ‘Yehova’nın günüyle’ karşı karşıya kalacak ve Tanrı’nın uygun gördüğü zamanda yok edilecek. (İşaya 13:6) “Büyük Babil düştü” haberi 1919’dan beri dünyanın her yerinde duyuruluyor. (Vahiy 14:8) O, Tanrı’nın hizmetçilerini artık elinde tutsak olarak tutamaz duruma geldiğinde bir düşüş yaşadı. Yakında tamamen yok edilecek. Yehova eski Babil’e yönelik şu emri vermişti: “İşine göre ona ödeyin; her ne etti ise, kendisine onu edin, çünkü RABBE karşı, İsrailin Kuddûsuna karşı kibirli oldu.” (Yeremya 50:29; Yakub 2:13) Büyük Babil de aynı hükmü alacak.
31. Yakında Büyük Babil’in başına neler gelecek?
31 Bu nedenle, İşaya kitabındaki bu peygamberlikte Yehova’nın bildirdiği son sözler, sadece eski Babil için değil, Büyük Babil için de geçerlidir: “Onlara karşı kalkacağım, ve adı, ve baki kalanı, ve oğlu, ve torunu Babilden kesip atacağım. . . . . Ve onu kirpiye mülk edeceğim, ve su bataklıklarına döndüreceğim; ve onu helâk süpürgesile süpüreceğim.” (İşaya 14:22, 23) Eski Babil’in yıkıntıları, Yehova’nın yakında Büyük Babil’in başına neler getireceğinin göstergesidir. Hakiki tapınmayı sevenler için ne büyük bir teselli! İçimizde kibir, küstahlık ya da acımasızlık gibi şeytani özelliklerin gelişmesine asla izin vermemek üzere bizi mücadele etmeye yönelten ne güçlü bir teşvik!
[Dipnotlar]
a İşaya, sadece Medler’in adını veriyorsa da, Babil’e karşı birkaç millet ittifak halinde olacak. Bunlar Med, Pers, Elam ve daha küçük başka milletlerdir. (Yeremya 50:9; 51:24, 27, 28) Komşu milletler, hem Medler’e, hem de Persler’e “Med” derler. Üstelik, İşaya’nın zamanında egemen güç Media’dır. Persia [Persis] ancak Koreş’in [II. Kyros] zamanında egemen olur.
b Ancak Med ve Perslerin zamanla lükse büyük merak sardıkları anlaşılıyor.—Ester 1:1-7.
c Örneğin, Daniel, Med ve Pers yönetimi sırasında Babil’de yüksek bir göreve atandı. Ayrıca, ondan 60 yıl kadar sonra, Pers kralı Ahaşveroş’la (I. Kserkses) evlenen Ester kraliçe oldu, Mordekay ise tüm Pers İmparatorluğu’nun başveziri konumuna geldi.
[Sayfa 178’deki resim]
Düşen Babil, çöl yaratıklarının uğrak yeri olacak
[Sayfa 186’daki resimler]
Eski Babil gibi, Büyük Babil de yıkıntıya dönüşecek