Behemot Ve Levyatanın Kimliği Saptanıyor
TANRI eskiden yaşamış hizmetçisi Eyub’a şöyle dedi: “İşte bak, seninle beraber yarattığım behemot; sığır gibi ot yer.” (Eyub 40:15) Ayrıca, Tanrı şöyle sordu: “Levyatanı olta ile çekebilir misin? Ve ilmekle onun dilini sıkabilir misin?” (Eyub 41:1) Tanrı’nın Eyub’un dikkatini çektiği bu yaratıklar hangileriydi?
Levyatan—Ürkütücü Bir Su Hayvanı
İbranice “Levyatan” sözcüğü Mukaddes Kitapta altı kez geçer. “Çelenk” anlamına gelen bir kökten türediği sanılmaktadır; böylece bu ad “kıvrılan” veya “büklüm büklüm toplanan” bir şeyi tanımlıyor.
Eyub 3:8’in dışında, kendisine değinildiğinde sudan söz edildiğine göre, Levyatan’ın belirli tek bir tür olmasa da büyük boyutlara ve güce sahip olan bir çeşit su yaratığı olduğu anlaşılıyor. Mezmur 104:25, 26’nın tarifine göre gemilerin seyahat ettikleri yerlerde oynaşıyor, bu nedenle birçokları tanımın burada bir balina türüne uygulandığını ileri sürer. Balinalara Akdeniz’de ender rastlanırsa da hiç bilinmiyor değillerdir. Beyrut’taki (Lübnan) bir müzede iki balina iskeletinin bazı kısımları bulunuyor. An American Translation burada Levyatan yerine “timsah” diyor. Ayrıca, “deniz” (yam) sözcüğü başlı başına belirleyici değildir; çünkü bu sözcük İbranice’de Galile Denizi ve hatta Nil veya Fırat nehri gibi karadaki büyük su kitlelerini de kastedebilir.—Sayılar 34:11; Yeşu 12:3; İşaya 19:5; Yeremya 51:36.
‘Levyatanın’ Eyub 41:1-34’teki tarifi tam timsaha uyuyor; ayrıca Eyub 41:31’deki “deniz” Nil gibi bir nehre veya başka bir tatlı su kitlesine değinebilir. Bununla birlikte, Nil timsahları (Crocodylus niloticus) gibi bazı timsahların kıyı şeridi boyunca görülmeleri ve bazen karadan uzaklaşıp denizde belli bir mesafeye kadar açılmaları dikkate değerdir.
Hem Behemot hem de Levyatan çelimsiz insanlar karşısında Tanrı’nın büyüklüğünü yüceltir. Kuşkusuz, eskiden yaşamış Eyub’un vardığı sonuca katılmak hikmetlilik olur: “Sen [Yehova Tanrı] her şeyi yapabilirsin, bilirim, ve hiç bir muradın alıkonmaz.”—Eyub 42:2.