Bölüm 9
Gerçekleşmiş Peygamberlikler
İnsanlar geleceği herhangi bir kesinlik derecesiyle önceden söyleyemezler. Olayları önceden bildirmek üzere gösterdikleri çabalar tekrar tekrar boşa gitmiştir. Bu nedenle, gerçekleşmiş peygamberlikler içeren bir kitabın dikkatimizi çekmesi gerekir. Mukaddes Kitap işte böyle bir kitaptır.
1. (Giriş de dahil.) Mukaddes Kitabın gerçekleşmiş peygamberlikler içermesi neyi kanıtlar?
MUKADDES KİTAPTAKİ birçok peygamberlik, eleştirmenlerin, olayların olmasından sonra yazıldıklarını iddia etmelerine neden olacak kadar ayrıntılarıyla gerçekleşmiştir. Fakat böyle iddialar doğru değildir. Her Şeye Kadir Tanrı, peygamberlik etmek konusunda da tümüyle yeterlidir. (İşaya 41:21-26; 42:8, 9; 46:8-10) Gerçekleşmiş Mukaddes Kitap peygamberlikleri, onların sonradan yazıldıklarını değil, Tanrısal ilhamla yazıldıklarını gösterir. Şimdi, Mukaddes Kitabın sadece insanın sözü değil, Tanrı’nın sözü olduğunun başka bir kanıtı olarak, bu gerçekleşmiş peygamberliklerden göze çarpan birkaçını ele alacağız.
Babil’de Sürgün
2, 3. Hangi olay, kral Hizkiya’nın, Babil elçilerine evinin ve topraklarının tüm hazinelerini göstermesine neden oldu?
2 Hizkiya Yeruşalim’de 30 yıldan beri kraldı. M.Ö. 740’ta kuzey komşusu olan İsrail krallığının Asurlular tarafından yıkılmasına tanık oldu. M.Ö. 732’de Asurluların Yeruşalim’i fethetme girişimleri istilacıların felakete uğramalarıyla başarısız kaldığında Hizkiya Tanrı’nın kurtarma gücünü şahsen tattı.—İşaya 37:33-38.
3 Şimdi Hizkiya, Babil kralı Merodak-baladan’dan gelen delegasyonu kabul ediyor. Görünüşte bu elçiler ağır hastalığından iyileşen Hizkiya’ya geçmiş olsuna geliyorlar. Anlaşılan Merodak-baladan, Hizkiya’nın Asur dünya kudretine karşı kendi müttefiki olabileceğini düşünüyor. Hizkiya ziyaretine gelen Babillilere evinin ve topraklarının tüm zenginliklerini gösterirken bu düşünceyi ortadan kaldıracak herhangi bir davranışta bulunmaz. Belki o da Asurluların geri gelme olasılığına karşı müttefikler aramaktadır.—İşaya 39:1, 2.
4. İşaya peygamber, Hizkiya’ya hatasının hangi felaketle sonuçlanacağını söyledi?
4 İşaya o sırada en önemli peygamberdir ve o, Hizkiya’nın sağgörüsüzlüğünü çabuk fark eder. Hizkiya’ya en güvenilir desteğin Babil’den değil, Yehova’dan geldiğini bilir ve krala Babillilere zenginliklerini göstermesinin felaketle sonuçlanacağını söyler. İşaya, “işte, günler geliyor ki, senin evinde olan her şey, ve atalarının bugüne kadar biriktirmiş oldukları şeyler Babile götürülecek; bir şey bırakılmıyacak, RAB (Yehova) diyor”, der.—İşaya 39:5, 6.
5, 6. (a) Yeremya, İşaya’nın peygamberliğini doğrulayan hangi sözleri söyledi? (b) İşaya’nın ve Yeremya’nın peygamberlikleri ne şekilde yerine geldi?
5 M.Ö. sekizinci yüzyılda bu peygamberliğin gerçekleşmesi belki olanaksız gibi görünmüş olabilirdi. Oysa yüz yıl sonra durum değişti. Yahuda’nın, Tanrı’nın ondan bereketini çekeceği derecede alçaldığı bir sırada, Babil egemen dünya kudreti olarak Asur’un yerini aldı. O sırada başka bir peygamber, Yeremya ilham altında İşaya’nın uyarısını yineler. Yeremya, şu duyuruda bulundu: “Bu diyara karşı, ve onda oturanlara karşı . . . . [Babillileri] getireceğim . . . . Ve bütün bu diyar bir virane, ve şaşılacak bir şey olacak; ve bu milletler Babil kıralına yetmiş yıl kulluk edecekler.”—Yeremya 25:9, 11.
6 Yeremya’nın bu peygamberliği dile getirmesinden dört yıl kadar sonra, Babilliler Yahuda’yı imparatorluklarına kattılar. Bundan üç yıl sonra, Yahudilerden bazılarını tutsak alıp Yeruşalim’deki mabedin bazı değerli eşyalarıyla birlikte Babil’e götürdüler. Sekiz yıl sonra Yahuda başkaldırdı ve Babil kralı Nebukadnetsar onu yeniden istila etti. Bu kez kent ve içindeki mabet harap edildi. Tıpkı İşaya ve Yeremya’nın önceden bildirmiş oldukları gibi, mabedin tüm zenginlikleri Yahudilerle birlikte uzaktaki Babil’e götürüldü.—II. Tarihler 36:6, 7, 12, 13, 17-21.
7. Arkeoloji, İşaya ve Yeremya’nın Yeruşalim ile ilgili peygamberliklerinin gerçekleşmesini nasıl doğrular?
7 The Archaeological Encyclopedia of the Holy Land adlı ansiklopediye göre, Babillilerin toplu saldırısı sonunda “kentin [Yeruşalim’in] yıkılışı tamdı.”1 Arkeolog W. F. Albright şunları belirtir: “Yahuda’daki kazılar ve topraküstü araştırmaları, Yahuda’daki kentlerin Kildanilerin iki istilası sırasında sadece tümüyle yıkılmakla kalmadığını, fakat nesiller boyu tarihte asla sık rastlanmayan biçimde, içlerinde oturulmadığını da kanıtladı.”2 Böylece arkeoloji bu peygamberliğin korkunç gerçekleşmesini doğrular.
Sur’un Kaçınılmaz Sonu
8, 9. Hezekiel, Sur’a karşı hangi peygamberliği bildirdi?
8 Hezekiel, Tanrısal ilhamla peygamberlikler kaydeden başka bir eski yazardı. M.Ö. yedinci yüzyılın sonlarından altıncı yüzyılın başlarına, yani Yeruşalim’in yıkılmasından önceki yıllardan Yahudilerin Babil sürgünlüğünün ilk on yıllarına dek peygamberlikte bulundu. Çağdaş eleştirmenlerden bazıları bile Hezekiel kitabının yaklaşık bu sıralarda yazıldığını kabul ederler.
9 Hezekiel, Tanrı’nın kavmine önce dost iken sonra düşman olan, İsrail’in kuzey komşusu Sur’un yıkılışı hakkında çarpıcı bir peygamberlikte bulundu. [(I. Kırallar 5:1-9; Mezmur 83:2-8)] Şunları yazdı: “Rab Yehova şöyle diyor: İşte, ben sana karşıyım, ey Sur, ve deniz dalgalarını nasıl çıkarırsa, ben de sana karşı bir çok milletleri öyle çıkaracağım. Ve Surun duvarlarını harap edecekler, ve kulelerini yıkacaklar; ve üzerinden toprağını kazıyacağım, ve onu çıplak bir kaya edeceğim . . . . ve taşlarını, ve keresteni, ve toprağını suların ortasına atacaklar.”—Hezekiel 26:3, 4, 12.
10-12. Hezekiel’in peygamberliği en sonunda ne zaman ve nasıl yerine geldi?
10 Acaba bunlar gerçekten olmuş mudur? Hezekiel’in bu peygamberliği bildirmesinden birkaç yıl sonra Babil kralı Nebukadnetsar Sur’u kuşattı. (Hezekiel 29:17, 18) Ne var ki, bu kolay bir kuşatma değildi. Sur’un bir kısmı kara üzerinde (bu kısma Eski Sur denir), bir kısmı ise sahilden 800 metre uzakta bulunan bir ada üzerinde kurulu idi. Ada kenti 13 yıl kuşatıldıktan sonra Nebukadnetsar’a teslim oldu.
11 Bununla birlikte, Hezekiel’in bu peygamberliği en sonunda M.Ö. 332’de tüm ayrıntılarıyla yerine geldi. O yıl Makedonyalı fatih Büyük İskender Asya’yı istila etti. Ada üzerindeki güvenliğinden dolayı Sur ona karşı direndi. İskender ardında güçlü bir düşman bırakmak istemedi, fakat Nebukadnetsar’ın yaptığı gibi Sur’u yıllarca kuşatmayı da arzu etmedi.
12 Acaba bu askeri soruna nasıl bir çözüm buldu? Adayı karaya bağlayan bir köprü, bir mendirek yaptırdı, böylece askerleri yürüyerek karşıya geçip ada kentine saldırdılar. Onun mendireğin yapımında kullandığı malzemelere de dikkat edelim. The Encyclopedia Americana: “İskender 332’de adayı karayla birleştirmek üzere, kentin daha önce yıktığı kara kısmının yıkıntılarıyla, çok büyük bir mendirek yaptırdı” diyor. Oldukça kısa bir kuşatmadan sonra ada kenti yıkılır. Üstelik, Hezekiel’in peygamberliği tüm ayrıntılarıyla yerine gelir. Eski Sur’un ‛taşları ve kerestesi ve toprağı suların ortasına atıldı.’
13. On dokuzuncu yüzyılın bir gezgini, eski Sur’un yerini nasıl tanımladı?
13 M.S. 19. yüzyılda bir gezgin, eski Sur’dan kendi zamanına kalanları şöyle tanımlamıştı: “Süleyman’ın ve İsrail peygamberlerinin tanıdığı asıl Sur’dan, dağ kenarındaki kaya mezarlarından ve surların temellerinden başka hiçbir iz kalmamış . . . . Büyük İskender’in, kenti kuşattığında kara ile arasındaki suları doldurarak bir burna çevirdiği adada bile, Haçlılardan daha eski dönemlere özgü fark edilir hiçbir kalıntı bulunmuyor. Bir zamanlar ada olan yerin yüzeyinin geri kalan kısmının hemen hemen hepsi fark edilmeyen kalıntılarla kaplı iken, kuzey yarısında tümüyle oldukça yeni sayılan modern kent bulunuyor.”3
Sıra Babil’de
14, 15. İşaya ve Yeremya, Babil’e karşı hangi peygamberliklerde bulundular?
14 M.Ö. sekizinci yüzyılda Yahudileri, yakında Babillilerin hükmü altına girecekleri konusunda uyaran İşaya peygamber, yine şaşırtıcı başka bir olayı da önceden bildirdi: Babil’in de tümüyle yok olacağını. Bunu canlı bir şekilde ayrıntılarıyla bildirdi: “İşte, ben onlara karşı Medleri uyandıracağım . . . . Ve Allah Sodomu ve Gomorrayı yıktığı gibi ülkelerin izzeti, Kildanîlerin gururunun süsü olan Babil de öyle olacak. İçinde ebediyen oturulmıyacak, ve nesilden nesle meskûn olmıyacak.”—İşaya 13:17-20.
15 Peygamber Yeremya da Babil’in, uzun yıllar sonra gerçekleşecek olan düşüşünü önceden bildirdi. Buna ilginç bir ayrıntı da ekledi: “Suları üzerine kuraklık, ve onlar kuruyacak . . . . Babil yiğitleri cenk etmekten el çektiler, hisarlarında oturuyorlar; güçleri tükendi.”—Yeremya 50:38; 51:30.
16. Babil ne zaman ve kimin tarafından alındı?
16 M.Ö. 539’da güçlü Pers hükümdarı Koreş, Med ordusuyla birlikte kente doğru yürüdüğünde, üstün dünya kudreti olan Babil’in saltanatının sona erme zamanı gelmişti. Bununla birlikte Koreş orada çok zor bir durumla karşılaştı. Babil muazzam surlarla çevriliydi ve zaptolunamaz görünüyordu. Kentin içinden büyük Fırat nehri geçmekte ve onun savunmasına önemli bir katkıda bulunmaktaydı.
17, 18. (a) Babil’in “suları üzerine kuraklık” nasıl geldi? (b) Babil ‛yiğitleri neden savaşmaktan el çektiler?’
17 Yunan tarihçisi Herodot, Koreş’in bu sorunu nasıl çözdüğünü şöyle anlatır: “Ordusunun bir kısmını nehrin kente girdiği yere, diğer bir kısmını ise kentin arkasında nehrin çıktığı yere yerleştirdi. Onlara sular yeterince alçalır alçalmaz nehir yatağından yürüyerek kente girmelerini emretti . . . . Bir kanal açtırıp Fırat’ın sularını o sırada bataklık olan havuza [daha önceki bir Babil kralının kazdırdığı yapay göle] akıttı. Böylece su düzeyi, nehrin doğal yatağından yürüyerek geçilebilecek derecede alçaldı. Bunun üzerine Babil’de bu amaçla nehir kenarına yerleştirilmiş olan Persler, artık insanın kalçalarına gelecek kadar alçalmış olan nehirden yürüyerek kente girdiler.”4
18 Yeremya ve İşaya’nın peygamberlik etmiş oldukları gibi, kent bu şekilde düştü. Fakat peygamberliğin ne denli ayrıntılarıyla yerine geldiğine de dikkat edin. Harfi bakımdan onun “suları üzerine kuraklık” geldi ve ‛onlar kurudu.’ Fırat’ın sularının alçalması Koreş’in kente girebilmesini sağladı. Acaba Yeremya’nın peygamberlik etmiş olduğu gibi, “Babil yiğitleri cenk etmekten el çektiler” mi? Hem Mukaddes Kitap, hem de Yunan tarihçileri Herodot ve Ksenefon, Persler saldırdığı sırada Babillilerin şölen vermekte olduklarını yazıyor.5 Çiviyazısıyla yazılmış resmi bir yazıt olan Nabonidus Kroniği’nde, Koreş’in askerlerinin Babil’e ‛savaşmadan’, yani herhalde büyük bir muharebe yapmadan girdikleri söyleniyor.6 Anlaşıldığı gibi, Babil’in yiğitleri kenti korumak üzere pek bir şey yapmadılar.
19. Babil’in ‛içinde ebediyen oturulmayacağını’ söyleyen peygamberlik yerine geldi mi? Açıklayın.
19 Acaba Babil’in içinde ‛ebediyen oturulmayacağını’ önceden söyleyen peygamberlik de yerine geldi mi? M.Ö. 539’da hemen yerine gelmedi. Fakat bu peygamberlik de yanılmaz şekilde gerçekleşti. Babil, düşüşünden M.Ö. 478’de Kserkses tarafından harap edilişine dek birtakım ayaklanmaların merkezi oldu. Dördüncü yüzyılın sonlarında Büyük İskender onu yeniden kurmayı tasarladı, fakat onarım işi pek ilerlemeden kendisi öldü. Ondan sonra şehir gerilemeye devam etti. Miladi Tarihimizin ilk yüzyılında orada hâlâ insanlar yaşıyordu, oysa bugün eski Babil’den geriye sadece, Irak’ta bir enkaz yığını kalmıştır. Kalıntıları kısmen restore edilse bile, Babil canlı, hareketli bir kent olmayacak, sadece turistik bir gezi yeri olarak kalacaktır. Yıkıntıları, ona bildirilen ilham edilmiş peygamberliklerin nihai gerçekleşmesine tanıklık etmektedir.
Dünya Kudretlerinin Seyri
20, 21. Daniel, dünya kudretlerinin seyrini gösteren hangi peygamberliği gördü ve bu nasıl gerçekleşti?
20 M.Ö. altıncı yüzyılda, Yahudilerin Babil’deki sürgünlükleri sırasında başka bir peygamber, Daniel, ilhamla dünya olaylarının gelecekteki akışını önceden gösteren bazı olağanüstü rüyetler yazar. Bu rüyetlerin birinde, Daniel ardı ardına dünya sahnesine çıkıp birbirlerinin yerini alan bazı sembolik hayvanları tasvir eder. Bir melek bu hayvanların o günden sonra birbiri ardından gelecek dünya kudretlerinin seyrini temsil ettiğini açıklar. Son iki canavardan söz ederek, “gördüğün iki boynuzu olan koç Medya ve Fars kırallarıdır. Ve o kıllı ergeç Yunan ili kıralıdır; ve gözleri arasında olan büyük boynuz birinci kıraldır. Ve kırılmış, ve yerine dört boynuz çıkmış olana gelince, o milletten dört kırallık çıkacak, fakat onun kuvvetinde olmıyacaklar” der.—Daniel 8:20-22.
21 Bu peygamberane tablo tam olarak yerine geldi. Babil İmparatorluğu Medler ve Persler tarafından devrildi, 200 yıl sonra o da yerini Yunan dünya kudretine bıraktı. ‛Büyük boynuzun’ temsil ettiği Büyük İskender, Yunan İmparatorluğuna önder oldu. Fakat İskender’in ölümünden sonra generalleri gücü ellerine geçirmek için kendi aralarında savaştılar ve sonunda çok geniş bir alana yayılmış olan o imparatorluk dört küçük imparatorluğa, ‛dört krallığa’ bölündü.
22. Dünya kudretlerinin seyrini gösteren benzer bir peygamberlikte, başka hangi dünya kudretinin de çıkacağı önceden bildirilir?
22 Daniel’in 7. babında uzak gelecekle ilgili benzer bir rüyet bulunur. Babil dünya kudreti bir aslanla, Pers bir ayıyla, Yunan sırtında dört kuş kanadı olan dört başlı bir kaplanla temsil edilir. Bunların ardından Daniel “korkunç, ve ürkünç ve çok zorlu . . . . on boynuzu” olan başka bir canavar görür. (Daniel 7:2-7) Bu dördüncü canavar, Daniel’in bu peygamberliği yazmasından üç yüzyıl kadar sonra gelişmeye başlayan güçlü Roma İmparatorluğunu temsil etti.
23. Daniel’in peygamberliğinin dördüncü canavarı ne bakımdan “bütün kırallıklardan farklı” idi?
23 Melek Roma hakkında şunları peygamberlik eder: “Dördüncü canavar, yer üzerinde, bütün kırallıklardan farklı olarak bütün yeri yutacak, ve onu çiğniyip parçalıyan dördüncü bir kırallık olacaktır.” (Daniel 7:23) H. G. Wells, A Pocket History of the World adlı kitabında, “M.Ö. ikinci ve birinci yüzyılda batı dünyasında egemen olarak ortaya çıkan bu yeni Roma kudreti, uygar dünyada o güne dek hüküm sürmüş olan bütün büyük imparatorluklardan birçok yönden farklıydı” der.7 O bir cumhuriyet olarak ortaya çıkmış ve bir monarşi olarak devam etmişti. Daha önceki imparatorluklardan farklı olarak, o bir tek fatihin yarattığı bir imparatorluk değildi, tersine yüzyıllar boyu durmadan büyümüştü. Daha önceki imparatorluklardan çok, çok daha uzun bir süre yaşamış ve çok daha geniş bir alanı denetimi altında tutmuştu.
24, 25. (a) Canavarın on boynuzu nasıl ortaya çıktı? (b) Daniel, canavarın boynuzları arasındaki mücadeleyi nasıl önceden gördü?
24 Acaba bu kocaman canavarın on boynuzu hakkında ne denebilir? Melek şunları der: “Ve on boynuza gelince, bu kırallıktan on kıral çıkacaktır; ve onlardan sonra bir başkası çıkacak; ve öncekilerden farklı olup üç kıral düşürecektir.” (Daniel 7:24) Bu nasıl oldu?
25 Roma İmparatorluğu M.S. beşinci yüzyılda çökmeye başladığında yerini derhal başka bir dünya kudretine bırakmadı. Bunun yerine bazı krallıklara, ‛on krala’ ayrıldı. En sonunda İngiliz İmparatorluğu, en büyük dünya kudreti olarak rakip İspanya, Fransa ve Hollanda imparatorluklarını yenilgiye uğrattı. Böylece sonradan çıkan ‘boyunuz’ üç kralı düşürdü.
Daniel’in Peygamberlikleri—Olaylardan Sonra Mı?
26. Eleştirmenler, Daniel kitabının ne zaman yazıldığını iddia ederler ve neden?
26 Mukaddes Kitap, Daniel kitabının M.Ö. altıncı yüzyılda yazıldığını gösterir. Bununla birlikte, onun peygamberlikleri o denli tam olarak gerçekleşmiştir ki, eleştirmenler bu nedenle onun, birçok peygamberliklerin zaten yerine gelmiş olduğu M.Ö. 165 yılında yazılmış olması gerektiğini iddia ederler.8 Onlar aslında sadece Daniel’in peygamberliklerinin gerçekleşmiş olması nedeniyle bu iddiada bulundukları halde, birçok başvuru kitabında bu geç tarih sanki Daniel kitabının gerçek yazılış tarihiymiş gibi kayıtlıdır.
27, 28. Hangi gerçekler Daniel kitabının M.Ö. 165’te yazılmadığını kanıtlar?
27 Bu gibi bir kurama karşı şu gerçekleri zihnimizde tartmalıyız: Birincisi, ilk Makkabiler kitabı gibi M.Ö. ikinci yüzyılda yazılan Yahudi yapıtlarında Daniel kitabına değinilir. İkincisi, M.Ö. üçüncü yüzyılda hazırlanmaya başlanan Yunanca Septuagint tercümesinin içinde Daniel’in kitabı da bulunur.9 Üçüncüsü, Daniel kitabının kopyalarının parçaları Ölü Deniz Tomarlarının arasında çok sık bulundu ve bu parçaların tarihi M.Ö. 100 yıllarına konur.10 Açıkçası, Daniel’in yazıldığı sanılan zamandan kısa süre sonra zaten geniş çapta tanınan ve saygı gören bir kitap olması, onun eleştirmenlerin söylediği tarihten çok uzun bir süre önce yazıldığını gösteren kuvvetli bir kanıttır.
28 Ayrıca, Daniel kitabı, ikinci yüzyıl yazarlarının bilemeyecekleri tarihsel ayrıntıları da içerir. Bunlardan göze çarpan bir örnek, M.Ö. 539’da Babil düştüğü zaman öldürülen Babil kralı Belşatsar’ın olayıdır. Babil’in düşüşü hakkında bilgi aldığımız Mukaddes Kitap dışı en önemli kaynaklar (beşinci yüzyılda) Herodot, (beşinci ve dördüncü yüzyıllarda) Ksenefon ve (üçüncü yüzyılda) Berossus’tur. Onlardan hiçbiri Belşatsar hakkında bir şey bilmiyordu.11 Öyle ise daha önce yaşayan bu yazarların bilmedikleri bir konuyu ikinci yüzyılın bir yazarının bilmesi ne denli olanak dışıdır! Daniel’in 5. babındaki Belşatsar ile ilgili kayıt, Daniel’in kitabını bu yazarların kitaplarından önce yazdığını gösteren kuvvetli bir kanıttır.a
29. Daniel kitabının, içerdiği peygamberliklerin gerçekleşmesinden sonra yazılmış olması neden olanaksızdır?
29 Son olarak, Daniel kitabında M.Ö. 165 yılından çok sonra gerçekleşen birçok peygamberlikler de bulunur. Bunlardan biri, daha önce sözü geçen Roma İmparatorluğu ile ilgili peygamberliktir. Bir diğeri ise Mesih olan İsa’nın gelişini önceden bildiren dikkate değer peygamberliktir.
Meshedilen Kişinin Gelişi
30, 31. (a) Daniel’in hangi peygamberliği Mesih’in ortaya çıkacağı zamanı önceden gösterdi? (b) Daniel’in peygamberliğine dayanarak, Mesih’in ortaya çıkacağı zamanı nasıl hesaplayabiliriz?
30 Bu peygamberlik Daniel’in 9. babında kayıtlıdır: “Kendi kavmın üzerine, ve senin mukaddes şehrin üzerine yetmiş hafta [yıllık hafta veya dört yüz doksan yıl] hükmolundu.”b (Daniel 9:24 The Amplified Bible) Bu 490 yıl esnasında ne olacaktı? Şunları okuyoruz: “Yeruşalim’i eski haline koymak ve bina etmek için emrin çıkmasından mesholunanın, bir prensin [gelişine] kadar yedi [yıllık] hafta ve altmış iki [yıllık] hafta olacak.” (Daniel 9:25, AB) Bu peygamberlik “mesholunan” kişinin, yani Mesih’in gelişiyle ilgilidir. Acaba nasıl yerine geldi?
31 Yeruşalim’i eski haline koymak ve bina etmek için emir, Pers kralı “Artahşaştanın (Artakserkses’in) yirminci yılında” yani M.Ö. 455’te ‛çıktı.’ (Nehemya 2:1-9) 49. yılın (7 yıllık haftanın) sonunda Yeruşalim eski parlaklığının büyük bir kısmına yeniden kavuştu. Ve tüm olarak 483 yılı (7 artı 62 yıllık hafta) M.Ö. 455’den başlayarak sayarsak M.Ö. 29 yılına varırız. O yıl “Kayser Tiberiusun saltanatının on beşinci yılı”ydı ve İsa’nın Vaftizci Yahya tarafından vaftiz edildiği yıldı. (Luka 3:1) İsa o zaman Tanrı’nın Oğlu olarak açıkça tanıtıldı ve Yahudi ulusuna iyi haberi vaaz etme hizmetine başladı. (Matta 3:13-17; 4:23) Böylece “mesholunan” veya Mesih oldu.
32. Daniel’in peygamberliğine göre, İsa’nın yerdeki hizmeti ne kadar sürecek ve hizmetinin sonunda ne olacaktı?
32 Peygamberlik devamen şunları söyler: “Ve bu altmış iki [yıllık] haftadan sonra mesholunan kesilip atılacak.” Şunları da bildirir: “Ve çoğu ile bir haftalık [yedi yıl] kuvvetli ve sağlam bir ahit kesecek; ve haftanın ortasında kurbanla takdimeyi durduracak.” (Daniel 9: 27, AB) Bu peygamberliğe uygun olarak, İsa, yalnızca “çoğu” ile temsil edilen bedeni Yahudilere gitti. Fırsat düştüğünde, Kutsal yazıların bir kısmına inanan, fakat esas Yahudilikten ayrı bir mezhep oluşturan Samiriyelilere de vaaz etti. Sonunda, üç buçuk yıl vaaz ettikten sonra “haftanın ortasında” hayatını kurban olarak verdi ve böylece ‛kesilip atıldı.’ Bu, kurban ve takdimeleriyle Musa Kanununun bittiğini gösterdi. (Galatyalılar 3:14, 24, 25) Böylece İsa ölümüyle ‛kurbanla takdimeyi durdurdu.’
33. Yehova, yalnızca Yahudilerle ne kadar süre ilgilenecekti? Hangi olay bu sürenin bittiğini gösterdi?
33 Bununla birlikte, yeni doğan Hıristiyan cemaati, başka bir üç buçuk yıl boyunca yalnız Yahudilere ve sonra onlarla akrabalık bağı bulunan Samiriyelilere şahadet etti. Fakat M.S. 36 yılında, yani 70 yıllık haftanın sonunda resul Petrus, Milletlerden olan Kornelius’a vaaz etmek üzere yönlendirildi. (Resullerin İşleri 10:1-48) ‛Çoğu ile kesilen ahit’ artık Yahudilerle sınırlı kalmadı. Kurtuluş sünnetsiz Milletlere de vaaz edildi.
34. Daniel’in peygamberliğine uygun olarak, Mesih’i reddettiğinden dolayı bedeni İsrail’in başına ne geldi?
34 Yahudi ulusu İsa’yı reddettiği ve onun idamı için elbirliği ettiğinden, M.S. 70 yılında Romalılar gelip Yeruşalim’i harap ettikleri zaman Yehova onları korumadı. Böylece Daniel’in devamen söylediği şu sözler de gerçekleşti: “Gelecek hükümdarın kavmı şehri ve makdisi harap edecek; ve onun sonu tufanla olacak, ve ta sona kadar cenk olacak.” (Daniel 9:26b) Bu hükümdar, M.S. 70 yılında Yeruşalim’i harap eden Romalı general Titus idi.
İlhamla Yazılan Peygamberlikler
35. İsa hakkında başka hangi peygamberlikler de gerçekleşti?
35 Daniel’in 70 hafta peygamberliği bu şekilde, dikkati çekecek derecede tam olarak gerçekleşti. Aslında İbranice Kutsal Yazılarda kayıtlı peygamberliklerin birçoğu birinci yüzyılda yerine geldi ve onların çoğu da İsa ile ilgiliydi. İsa’nın doğacağı yer, Tanrı’nın evi için göstereceği gayret, vaaz etme faaliyeti, 30 parça gümüş için ihanete uğrayacağı, ölüm şekli, giysileri için kura atılacağı—bütün bu ayrıntılar İbranice Kutsal Yazılarda peygamberlik edilmişti. Onların gerçekleşmesi, kuşkusuz İsa’nın Mesih olduğunu ve yine bu peygamberliklerin ilhamla yazıldığını gösterdi.—Mika 5:2; Luka 2:1-7; Zekarya 11:12; 12:10; Matta 26:15; 27:35; Mezmur 22:18; 34:20; Yuhanna 19:33-37.
36, 37. Mukaddes Kitap peygamberliklerinin gerçekleşmesinden ne öğreniyoruz ve bu bilgi bize nasıl güven veriyor?
36 Gerçekten de Mukaddes Kitaptaki yerine gelmesi gereken tüm peygamberlikler tam zamanında gerçekleşmişlerdir. Olaylar tam Mukaddes Kitabın önceden söylediği şekilde olmuştur. Bu, Mukaddes Kitabın Tanrı’nın Sözü olduğunu gösteren kuvvetli bir kanıttır. Bu denli doğru olduklarından dolayı bu peygamberane sözlerin ardında insan hikmetinin ötesinde bir hikmetin var olması gerekir.
37 Fakat Mukaddes Kitapta o sıralarda gerçekleşmeyen başka peygamberlikler de vardır. Onlar neden o zaman gerçekleşmedi? Çünkü onların bizim zamanımızda, hatta gelecekte gerçekleşmeleri gerekiyordu. Eskiden gerçekleşmiş peygamberliklerin güvenilirliği, diğer peygamberliklerin de yanılmadan gerçekleşeceğinden emin olmamızı sağlar. Gelecek bölümde göreceğimiz gibi, durum gerçekten böyledir.
[Dipnotlar]
a “‛Eski Ahit’e Ne Derece İnanılabilir” başlıklı 4. Bölümün 16 ve 17. paragraflarına bakın.
b Bu tercümede köşeli parantez içindeki sözler anlamı açıklamak için eklendi
[Sayfa 133’teki pasaj]
Yerine gelmesi gereken bütün peygamberlikler tam zamanında gerçekleşti. Olaylar tam Mukaddes Kitabın önceden söylediği şekilde oldu
[Sayfa 118’deki resim]
Arkeologlar Yeruşalim’in Nebukadnetsar tarafından tümüyle yıkıldığını saptadılar
[Sayfa 121’deki resim]
Bugünkü Sur’un fotoğrafı. İsrail peygamberlerinin tanıdığı Sur’dan hemen hemen hiç iz kalmamış
[Sayfa 123’teki resim]
Eski Babil’in bulunduğu yeri ziyaret eden turistler, o kente karşı bildirilen peygamberliklerin gerçekleştiğine tanık olurlar
[Sayfa 126’daki resimler]
Daniel’in dünya kudretlerinin seyri hakkında verdiği peygamberlikler, çağdaş eleştirmenlerin onların olayların olmasından sonra yazıldıklarını düşünmelerine yol açacak kadar eksiksiz şekilde gerçekleşmiştir
BABİL
PERS
YUNAN
ROMA
BRİTANYA
[Sayfa 130’daki resim]
Daniel, Mesih’in İsrail’de ortaya çıkacağı kesin zamanı peygamberlik etti