11. BÖLÜM
Ahlaksal Açıdan Arınma: Tanrı’nın Kutsallığını Yansıtmak
1. Hezekiel’in gördüğü hangi şey bizde hayranlık uyandırıyor?
BUNDAN 25 yüzyıl kadar önce Hezekiel’in yaşadığına benzer bir deneyim yaşamak ister miydiniz? Işıl ışıl parlayan, olağanüstü büyüklükte bir mabede doğru ilerlediğinizi düşünün. Bu muhteşem yapıyı size göstermek için orada heybetli bir melek bekliyor. Mabedin üç dış kapısından birine yöneliyor ve yedi basamak çıkarak eşiğe geliyorsunuz. Girişin iç kısmına doğru bakınca hayranlıkla doluyorsunuz. Burasının yüksekliği 30 metreye yaklaşıyor. İçindeki muhafız odalarını görüyorsunuz. Sütunlar hurma ağacı şeklindeki zarif motiflerle bezeli (Hez. 40:1-4, 10, 14, 16, 22; 41:20).
2. (a) Görüntüdeki mabet neyi temsil etti? (Dipnota da bakın.) (b) Mabet girişlerinin özelliklerinden ne öğrenebiliriz?
2 Bu, ileride kurulacak ruhi mabetle ilgili bir görüntüydü. Hezekiel bu mabedi öyle ayrıntılı şekilde anlatır ki, bu kayıt kitabının 40. bölümünden 48. bölümüne dek sürer. Bu ruhi mabet pak tapınmayla ilgili Yehova’nın yaptığı düzenlemeyi temsil eder. Mabedin her özelliği bu son günlerde Tanrı’ya sunduğumuz tapınmayla ilgili bir anlam taşır.a O halde yüksek kapıların anlamı nedir? Bu kapılar bize Yehova’nın pak tapınmayla ilgili düzenlemesinin içinde yer alanların O’nun yüce ve doğru standartlarıyla uyumlu yaşaması gerektiğini hatırlatır. Hurma ağacı şeklindeki oymalar da aynı noktayı vurgular çünkü bu ağaç Kutsal Kitapta bazen doğruluğun simgesi olarak kullanılır (Mezm. 92:12). Ya muhafız odalarının anlamı nedir? Tanrısal standartlara uymayanların bu yaşam kazandıran, güzel ve pak tapınmaya katılmalarına izin verilmeyecektir (Hez. 44:9).
3. Mesih’in takipçilerinin neden sürekli arındırılması gerekti?
3 Hezekiel’in gördükleri nasıl gerçekleşti? Bu kitabın 2. bölümünde belirtildiği gibi Yehova, Mesih’i kullanarak halkını 1914’ten 1919’un başına dek özel bir arındırma sürecinden geçirdi. Peki bu arındırma işi o tarihte son mu buldu? Kesinlikle hayır! Geçen yüzyıl boyunca Mesih, Yehova’nın toplumunun davranışlar açısından O’nun kutsal standartlarına erişmesiyle ilgilenmeye devam etti. Bu da takipçilerinin sürekli arındırılmasını gerektirdi. Çünkü Mesih bir yandan takipçilerini bu ahlaken yozlaşmış dünyadan toplarken, Şeytan da diğer yandan onları ahlaksızlık çamuruna batmış dünyaya yeniden çekme çabasını sürdürüyor (2. Petrus 2:20-22’yi okuyun). Şimdi, gerçek Hıristiyanların sürekli bir arınmadan geçtikleri üç alanı inceleyelim. İlk olarak bazı ahlaksal konularda gerçekleşen arınmayı ele alacağız, ardından cemaati temiz tutmayı amaçlayan çok önemli bir düzenlemeye ve son olarak da aile düzenlemesine bakacağız.
Yıllar Süren Ahlaksal Arınma
4, 5. Şeytan uzun zamandır hangi taktiği kullanmıştır ve ne kadar başarılı olmuştur?
4 Yehova’nın toplumu her zaman ahlaklı ve doğru davranmaya önem verdi. O yüzden bu konularda giderek netleşen talimatlara istekle uydu. Birkaç örneğe bakalım.
5 Cinsel ahlaksızlık. Yehova cinsel ilişkiyi karı koca arasında temiz ve güzel bir sevgi ifadesi olarak tasarlamıştır. Bu, evlilik sınırları içinde kullanıldığında çok değerli bir hediyedir. Ancak Şeytan cinsel ilişkinin bu sınırların dışına taşınarak kirlenmesini sağlamaktan zevk alıyor. Ve Yehova’nın toplumunun O’nun onayını kaybetmesi için bunu çekici bir tuzak olarak kullanıyor. Şeytan bu taktiği Balam’ın zamanında başarılı bir şekilde uygulamıştı, bugün ise bunu her zamankinden daha da çok kullanmaktadır (Say. 25:1-3, 9; Vah. 2:14).
6. (a) Gözcü Kulesi’nde hangi ant yayımlandı? (b) Bu ant nasıl kullanıldı ve neden zamanla vazgeçildi? (Dipnota da bakın.)
6 Şeytan’ın bu çabalarına karşılık olarak, 15 Haziran 1908 tarihli Gözcü Kulesi’nde şu sözü içeren bir ant yayımlandı: “Karşı cinsten birine her zaman ve her yerde, herkesin içinde olduğu gibi baş başayken de, iffetli davranacağım.”b Bu andı içmek şart koşulmadıysa da, birçokları bunu yaptı ve Gözcü Kulesi’nde diğer ant içenlerinkiyle birlikte yayımlanması için isimlerini yazdırdı. Her ne kadar bu ant başlarda birçoklarına yararlı olduysa da yıllar geçtikçe sadece törensel bir uygulama haline gelmeye başladığı fark edildi. Onun için de kullanılmasına son verildi. Ancak bu andın savunduğu yüksek ahlak kurallarından hiçbir zaman vazgeçilmedi.
7. (a) 1935’te Gözcü Kulesi hangi sorunu ele aldı? (b) Hangi standardı tekrarladı?
7 Şeytan’ın saldırıları gitgide yoğunlaştı. 1 Mart 1935 tarihli Gözcü Kulesi Tanrı’nın toplumunun içinde görülmeye başlayan bir sorunu açıksözlülükle ele aldı. Anlaşılan bazıları duyuru işine katıldıkları sürece özel yaşamlarında Yehova’nın yüksek ahlak standartlarına uyma yükümlülüğünden muaf olabileceklerini düşünüyordu. Gözcü Kulesi’nde ise açıkça şunlar belirtildi: “Duyuru işine katılmanın bizden beklenen tek şey olmadığını unutmayalım. Yehova’nın şahitleri olarak biz O’nun temsilcileriyiz, bu yüzden Yehova’yı ve O’nun krallığını uygun şekilde temsil etmek zorundayız.” Makale bunun ardından Tanrı’nın toplumunun ‘cinsel ahlaksızlıktan kaçınmasına’ yardım etmek üzere evlilik ve cinsel ahlak hakkında net öğütler verdi (1. Kor. 6:18).
8. Gözcü Kulesi’nde cinsel ahlaksızlık olarak çevrilen Yunanca sözcüğün tanımı neden tekrar tekrar vurgulandı?
8 Daha yakın tarihlerde Gözcü Kulesi’nde, Yunanca Kutsal Yazılarda cinsel ahlaksızlık olarak çevrilen porneia sözcüğünün ayrıntılı tanımı tekrar tekrar vurgulandı. Bu sözcükle sadece cinsel ilişki kastedilmez. Porneia çeşitli ahlaksız eylemleri de içerir, bunlar çoğunlukla genelevlerde görülen bayağı davranışlardır. Mesih’in takipçileri bu anlayış sayesinde dünyadaki birçok insanı etkisi altına alan cinsel sapıklıktan korunmaktadır (Efesoslular 4:17-19’u okuyun).
9, 10. (a) 1935 yılında Gözcü Kulesi’nde hangi ahlaksal sorun ele alındı? (b) Alkol kullanımıyla ilgili Kutsal Kitabın öğrettiği dengeli görüş nedir?
9 Alkolün kötüye kullanımı. Gözcü Kulesi’nin 1 Mart 1935 sayısı başka bir ahlaksal sorunu da ele aldı: “Benzer şekilde, bazılarının alkolün etkisindeyken tarla hizmetine katıldıkları ya da teşkilattaki başka görevlerini yerine getirdikleri gözlendi. Kutsal Yazılar hangi durumlarda şarap içmeyi onaylar? Kişinin Rabbimizin teşkilatındaki hizmetini etkileyecek ölçüde alkol kullanması uygun olur mu?”
10 Dergide bu sorulara cevap olarak alkollü içkilerle ilgili Tanrı’nın Sözünde bulunan dengeli görüş ele alındı. Kutsal Kitap şarap ve diğer içkilerin ölçülü kullanımını yasaklamaz; ancak içkiciliğin ciddi bir suç olduğunu gösterir (Mezm. 104:14, 15; 1. Kor. 6:9, 10). Alkolün etkisindeyken kutsal hizmete katılma konusunda, eskiden beri Tanrı’nın hizmetçilerine Harun’un oğullarıyla ilgili kayıt hatırlatılır; onlar Tanrı’nın sunağında kurallara aykırı bir ateş sundukları için O’nun tarafından öldürülmüşlerdi. Kayıtta bu olayın hemen ardından söylenenler o kişilerin nasıl bir uygunsuz davranışta bulunmuş olabileceği hakkında fikir veriyor; Tanrı tüm kâhinlerin kutsal görevlerini yerine getirirken alkol kullanmasını yasaklamıştı (Lev. 10:1, 2, 8-11). Bu olayın ardındaki ilke günümüzde de geçerlidir; Mesih’in takipçileri kutsal hizmete katıldıkları sırada alkolün etkisinde olmamak için dikkatli davranırlar.
11. Alkolizmle ilgili anlayışımızın artması Tanrı’nın toplumuna nasıl yarar sağladı?
11 Yine, daha yakın tarihlerde alkolizmle, yani sürekli alkol kullanmak ve bağımlısı olmakla ilgili anlayışımızın artması Mesih’in takipçilerine yarar sağladı. Zamanında gelen bu ruhi gıda sayesinde birçokları kendi durumunu doğru şekilde ele alabildi ve yaşamlarında kontrolü yeniden ele geçirebildi. Başka birçok kişi de bu öğütlerden yararlanarak alkolün kendileri için sorun haline gelmesinden kaçınabildi. Hiç kimse alkol yüzünden saygınlığını, ailesini, hepsinden önemlisi de Yehova’ya sunulan pak tapınmaya katılma ayrıcalığını kaybetmemeli.
“Efendimizin tütün koktuğunu ya da ağzına herhangi pis bir şey koyduğunu düşünemeyiz” (C. T. Russell)
12. Mesih’in hizmetkârlarının son günler başlamadan bile tütün hakkındaki görüşü neydi?
12 Tütün kullanımı. Mesih’in hizmetkârları son günler dönemi başlamadan bile tütün hakkında olumsuz bir görüşe sahiptiler. Yıllar önce Charles Capen adlı yaşlı bir birader, 1800’lerin sonlarında Charles Taze Russell ile ilk karşılaştığı anı anlattı. O zaman 13 yaşında olan Charles, ağabeyi ve iki erkek kardeşi, Allegheny’deki (Pennsylvania) Kutsal Kitap Evinin merdiveninde oturuyorlardı. Russell birader yanlarından geçerken şöyle sordu: “Sigara kokusu alıyorum. Çocuklar yoksa siz mi içiyorsunuz?” Onlar da kesinlikle içmediklerini söylediler. Russell’ın bu konuda ne düşündüğünü açıkça anlamışlardı. 1 Ağustos 1895 tarihli Gözcü Kulesi’nde Russell birader 2. Korintoslular 7:1’deki sözler hakkında şöyle diyordu: “Bir Hıristiyan herhangi bir şekilde tütün kullanıp da nasıl Tanrı’yı yüceltebilir ya da bundan ne fayda görebilir anlamıyorum. . . . . Efendimizin tütün koktuğunu ya da ağzına herhangi pis bir şey koyduğunu düşünemeyiz.”
13. 1973’te hangi ahlaksal konuda arındırma yapıldı?
13 Gözcü Kulesi 1935 yılında tütünü “pis bir ot” olarak tanımlayıp bunu çiğnemeye ya da içmeye devam eden hiç kimsenin Beytel ailesinde kalamayacağını, öncü ya da gezici gözetmen olarak Tanrı’nın teşkilatını temsil edemeyeceğini yazdı. 1973 yılında ahlaksal açıdan başka bir arındırma daha yapıldı. 1 Haziran tarihli Gözcü Kulesi’nde, sevgisizlik anlamına gelen bu öldürücü ve kirli alışkanlığı sürdüren hiçbir Yehova’nın Şahidinin cemaatte kalamayacağı açıklandı. Herhangi bir şekilde tütün kullanmaya devam edenler cemaatten çıkarılacaklardı.c Mesih takipçilerini arındırmak için önemli bir adım daha atmıştı.
14. (a) Tanrı’nın kan konusundaki standardı nedir? (b) Kan nakli uygulaması nasıl olağan hale geldi?
14 Kanın kötüye kullanımı. Tanrı Nuh’un zamanında kan yemenin yanlış olduğunu belirtmişti. Sonra, İsrail milletine verdiği Kanunda bu görüşünü tekrarladı ve Hıristiyan cemaatine de “kandan . . . . sakının” emrini verdi (Elçi. 15:20, 29; Başl. 9:4; Lev. 7:26). Beklenebileceği gibi Şeytan, çağımızda birçok insana bu Tanrısal standardı çiğnetmek için yeni bir yol buldu. Doktorlar 19. yüzyılda kan nakliyle ilgili denemeler yapmışlardı, fakat kan gruplarının keşfedilmesinden sonra bu uygulama daha da yayılmaya başladı. 1937’de insanlardan kan toplayıp kan bankalarında depolama çalışmalarına başlandı; ardından patlayan II. Dünya Savaşı bu uygulamaya büyük bir hız kazandırdı. Çok geçmeden kan nakilleri dünyanın her yerinde olağan hale geldi.
15, 16. (a) Yehova’nın Şahitlerinin kan nakli konusundaki tavrı nedir? (b) Mesih’in takipçilerine kan nakli ve kansız tedavi konusunda nasıl destek sağlandı ve sonuç ne oldu?
15 Gözcü Kulesi 1944 yılında bile, kan almanın aslında kan yemenin farklı bir şekli olduğunu belirtmişti. Ertesi yıl bu konuda Kutsal Yazılara dayanan duruşumuz netleşti ve pekişti. 1951’de Tanrı’nın toplumuna tıp alanındaki uzmanlarla konuşurken yardımcı olması amacıyla bir soru-cevap listesi yayımlandı. Dünyanın her tarafında Mesih’in sadık takipçileri bu konudaki tavırlarını cesaretle ortaya koyuyordu ve bunu çoğu kez alaylara, düşmanlıklara hatta apaçık zulme rağmen yapıyorlardı. Fakat Mesih, takipçilerine gereken yardımı sunmak üzere teşkilatının sürekli yol katetmesini sağladı. Bu konuda iyi bir araştırmaya dayanan, ayrıntılı bilgiler içeren kitapçıklar ve makaleler yayımlandı.
16 Doktorların kanla ilgili duruşumuzu, bunun Kutsal Yazılara dayanan nedenlerini ve mevcut alternatif tedavi seçeneklerini daha iyi anlayabilmesine yardım etmek için 1979’da bazı ihtiyarlar hastanelere ziyaretler düzenlemeye başladı. 1980’de Amerika Birleşik Devletleri’nin 39 şehrinden ihtiyarlara bu amaçla özel bir eğitim verildi. Zamanla Yönetim Kurulu tüm dünyada Hastane İrtibat Heyetlerinin oluşturulmasına onay verdi. Peki yıllar boyu sürdürülen bu çabalar neticesinde bir ilerleme kaydedildi mi? Evet; bugün aralarında doktorların, cerrahların ve anestezi uzmanlarının bulunduğu on binlerce tıp personeli, kansız tedavi seçimimize saygı duyarak Şahit hastalarla işbirliği yapıyor. Giderek daha çok sayıda hastane kansız tedavi sunuyor, hatta bazıları bunu tıbbi bakım için en yüksek standart olarak görüyor. İsa’nın, kendi takipçilerini Şeytan’ın onları kirletme çabalarından nasıl koruduğu üzerinde düşünmek bize heyecan vermiyor mu? (Efesoslular 5:25-27’yi okuyun).
17. Mesih’in, takipçilerini arındırmak için yaptıklarına değer verdiğimizi nasıl gösterebiliriz?
17 Öyleyse hepimizin şu soru üzerinde düşünmesi gerekir: “Yehova’nın üstün ahlak standartlarına bağlı kalmamız için Mesih’in biz takipçilerini arındırmak ve eğitmek üzere yaptıklarına değer veriyor muyuz?” O halde Şeytan’ın Tanrısal standartlara olan saygımızı azaltarak bizi Yehova’ya ve İsa’ya yabancılaştırmak için sürekli çalıştığını unutmayalım. Bu etkiye karşı Yehova’nın teşkilatı bize sevgiyle dünyadaki ahlaksızca davranışlar konusunda sürekli uyarılarda ve hatırlatmalarda bulunuyor. Öyleyse bu yararlı öğütlere uymak üzere uyanık, duyarlı ve itaatli olalım (Özd. 19:20).
Cemaatin Ahlaken Kınanacak Duruma Düşmekten Korunması
18. Hezekiel’in gördükleri Tanrı’nın standartlarına bile bile isyan edenlerle ilgili bize neyi hatırlatıyor?
18 Ahlaksal açıdan arınmanın ikinci alanı da cemaati temiz tutmak için yapılanları içerir. Ne yazık ki Yehova’nın davranışlarla ilgili standardını kabul edip kendilerini Tanrı’ya adayan herkes bu kararına bağlı kalmıyor. Hatta bazılarının yürek durumu zamanla değişiyor ve bu standartlara bile bile isyan ediyorlar. Böyle kişilerle ilgili ne yapılmalı? Bu bölümün başında anlatılan Hezekiel’in ruhi mabediyle ilgili görüntüden bu konuda bir ipucu bulabiliriz. Mabedin muhteşem girişlerini hatırlayın. Her girişte muhafız odaları bulunuyordu. Belli ki muhafızlar mabedi korumak amacıyla, ‘yüreği sünnetsiz’ olanların girmelerini engellemek için orada duruyorlardı (Hez. 44:9). Bu, pak tapınmanın sadece Yehova’nın davranışla ilgili pak standartlarına göre yaşamaya gayret edenlere sunulan bir ayrıcalık olduğunu net şekilde gösteriyor. Benzer şekilde iman kardeşlerimizle birlikte tapınma ayrıcalığı bugün de herkese açık değildir.
19, 20. (a) Mesih zaman içinde, takipçilerinin ciddi suçlarla ilgili davaların ele alınışında düzeltmeler yapmasına nasıl yardım etti? (b) Tövbe etmeyen birini cemaatten çıkarmak için hangi üç neden var?
19 Gözcü Kulesi’nde 1892’de şunlar belirtildi: “Mesih’in hayatını [eşdeğer bir] fidye olarak verdiğini doğrudan ya da dolaylı olarak inkâr eden her kişiyi (Hıristiyanı) cemaatten çıkarmak zorundayız” (2. Yuhanna 10’u okuyun). 1904’te The New Creation (Yeni Yaratılış) kitabı yanlış davranışlarda ısrar edenlerin cemaatin ahlaki durumu için ciddi bir tehdit oluşturduğunu yazdı. O zamanlarda ciddi suçları ele almak için yapılan “cemaat duruşmalarına” cemaatin tüm bireyleri katılırdı. Ancak böyle durumlar ender görülürdü. 1944’te Gözcü Kulesi’nde böyle davalara sadece sorumlu biraderlerin bakması gerektiği gösterildi. 1952 yılında Gözcü Kulesi’nde Kutsal Kitaba göre adli meselelerin ele alınmasında uygulanacak yöntem anlatıldı; tövbe etmeyen kişilerin cemaatten çıkarılmasının başlıca nedenlerinden birinin cemaati temiz tutmak olduğu gösterildi.
20 Sonraki yıllarda Mesih, ciddi suçlarla ilgili davaların ele alınışı konusunda bazı netleştirmelerin ve düzeltmelerin yapılması için takipçilerine yardım etti. Cemaat ihtiyarları adli davalara Yehova’nın istediği tarzda; adaleti ve merhameti dengeleyerek bakmak üzere eğitildiler. Bugün, suç işleyen ve tövbe etmeyen birini cemaatten çıkarmak için en azından üç neden olduğunu açıkça görüyoruz: (1) Yehova’nın isminin lekelenmesini önlemek, (2) cemaati ciddi bir günahın kirletici etkisinden korumak ve (3) mümkünse günah işleyen kişiyi tövbeye yöneltmek.
21. Tövbe etmeyenleri cemaatten çıkarma düzenlemesi Tanrı’nın toplumuna nasıl yarar sağlıyor?
21 Tövbe etmeyenleri cemaatten çıkarma düzenlemesinin Mesih’in takipçilerine nasıl yarar sağladığını fark ediyor musunuz? Eski İsrail’de suç işleyen kişiler milletin üzerinde çoğu kez yozlaştırıcı bir etki yapardı. Hatta bazen böyle kişiler Yehova’yı seven ve doğruyu yapmaya çalışanlardan sayıca üstün olurlardı. O yüzden İsrail ulusu birçok defa Yehova’nın ismine leke getirip O’nun onayını kaybetmişti (Yer. 7:23-28). Bugün ise Yehova’nın ruhi düşünüşlü erkek ve kadınlardan oluşan bir toplumu vardır. Suçlarında ısrar edenler aramızdan çıkarılıyor, böylece cemaate zarar vermek ve temiz durumunu lekelemek üzere Şeytan’ın silahı olmalarına fırsat verilmiyor. Tam tersi, etkileri en aza indiriliyor. Böylelikle bir grup olarak Yehova’nın onayını kaybetmeyeceğimizden emin olabiliriz. Yehova’nın şu vaadini unutmayalım: “Sana karşı yapılan hiçbir silah işe yaramayacak” (İşa. 54:17). Biz de adli davalara bakmanın ağır yükünü üstlenen ihtiyarları vefayla destekliyor muyuz?
Her Ailenin İsmini Borçlu Olduğu Babayı Yüceltin
22, 23. (a) Geçen yüzyılın başlarındaki iman kardeşlerimize neden minnettarlık duyuyoruz? (b) Yine de aile yaşamında daha dengeli olunması gerektiğini neden söyleyebiliriz?
22 Mesih’in takipçilerinin sürekli arındırılması gereken üçüncü bir alan evlilik ve aile yaşamıdır. Geçen yıllar boyunca aileyle ilgili görüşümüzde bazı düzeltmeler oldu mu? Evet. Örneğin 20. yüzyılın başlarında yaşamış Tanrı’nın hizmetkârlarını düşünelim. Gerçekten onların gösterdiği özverili tutumu okuduğumuzda etkilenmemek, hatta hayran kalmamak elde değil. Kutsal hizmeti yaşamlarında her şeyden üstün tuttukları için onlara derin bir minnettarlık duyuyoruz. Fakat aynı zamanda bir denge gerektiğinin de farkındayız. Ne açıdan?
23 O zamanlar biraderlerin hizmetle ya da gezici gözetmenlik işiyle ilgili bir görevi yerine getirmek üzere evlerinden aylarca uzak kalması sık görülen bir durumdu. Zaman zaman evlenmeme yönünde Kutsal Kitabın söylediğinden daha ısrarlı öğütler veriliyordu; öte yandan İsa’nın takipçilerinin evliliklerini nasıl güçlendireceği konusunda nispeten az şey söyleniyordu. Bugün Mesih’in takipçilerinin toplumunda durum aynı mı? Elbette değil!
Teokratik görevleri yerine getirmek için aile yükümlülükleri ihmal edilmemelidir
24. Mesih sadık takipçilerinin evlilik ve aile konusunda dengeli bir görüş kazanmasına nasıl yardım etti?
24 Bugün teokratik görevleri yerine getirmek için aile yükümlülüklerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin farkındayız (1. Timoteos 5:8’i okuyun). Dahası, Mesih yeryüzündeki sadık takipçilerinin evlilik ve aile yaşamı konusunda sürekli Kutsal Yazılara dayanan dengeli ve yararlı öğütler almasını sağlıyor (Efes. 3:14, 15). 1978’de Mutlu Bir Aile Hayatı (Türkçe, 1993) adlı kitap çıktı. 18 yıl kadar sonra da Aile Mutluluğunun Sırrı kitabını aldık. Bunun yanı sıra Gözcü Kulesi, evli bir çiftin aralarındaki ilişkide Kutsal Kitap ilkelerini uygulamasına yardım etmek amacıyla hazırlanan çok sayıda makale yayımladı.
25-27. Farklı yaşlardaki çocukların ihtiyaçlarına yıllar geçtikçe neden gitgide daha çok dikkat edilmeye başlandı?
25 Ya çocuklar için ne denebilir? Yıllar geçtikçe onların ihtiyaçlarına giderek daha fazla dikkat edildi. Yehova’nın teşkilatı uzun zamandır farklı yaşlardaki çocuklar için güzel ruhi gıdalar sağlamaktadır; bunlar bir zamanlar damla damla akarken şimdi gürül gürül çağlayan bir suya benziyor. Örneğin, 1919’dan 1921’e dek The Golden Age dergisinde “Çocuklarla Kutsal Kitap Tetkiki” başlıklı bir dizi makale yayımlandı. Ardından The Golden Age ABC adlı kitapçık (1920) ve Children (Çocuklar, 1941) adlı kitap çıktı. 1970’lerde Listening to the Great Teacher (Büyük Öğretmeni Dinlemek), Your Youth—Getting the Best out of It (Gençliğini En İyi Şekilde Değerlendir) ve Mukaddes Kitap Öyküleri (Türkçe, 1991) kitapları yayımlandı. 1982’de Uyanış! dergisinde “Gençler Soruyor” adlı makale dizisi yayımlanmaya başladı ve bu makalelerden yola çıkılarak 1989’da Gençler Soruyor: Sorular ve Pratik Cevaplar (Türkçe, 2000) adlı kitap basıldı.
26 Bugün elimizde Gençler Soruyor kitabının günümüz gençliği için yazılmış iki cildi var ve bu dizinin web sitemiz jw.org’da yayımlanmasına devam ediliyor. Ayrıca Büyük Öğretmenini İyi Dinle adlı kitabımız var. Web sitemizde çocuklar için birçok özellik bulunuyor; bunlar arasında Kutsal Kitap kartları, çocuklar ve gençler için Kutsal Kitap etkinlikleri, bulmaca tarzı alıştırmalar, videolar ve resimli Kutsal Kitap hikâyeleri, ayrıca üç yaşında ve daha küçük çocuklar için “Kutsal Kitabı Öğreniyorum” adlı bir kısım yer alıyor. Birinci yüzyılda yeryüzünde yaşarken çocukları kucaklayıp saran Mesih’in onlarla ilgili görüşünün bugün de değişmediği açıktır (Mar. 10:13-16). O, aramızdaki küçüklerin sevildiklerini hissetmelerini ve ruhen iyi beslenmelerini istiyor.
27 İsa çocukların onlara zarar verebilecek şeylerden korunmasını da istiyor. Ahlaken yozlaşmış olan dünya kötülük batağına giderek saplanırken çocuk istismarı da her zamankinden daha fazla yaygınlaştı. Bu yüzden ana babaların çocuklarını böyle feci kötülüklerden koruyabilmesine yardım etmek için bu konuyu doğrudan ve açıkça ele alan makaleler de yayımlandı.d
28. (a) Hezekiel’in gördüğü mabetle betimlendiği gibi pak tapınmaya katılmamız için bizden ne bekleniyor? (b) Ne yapmaya kararlısınız?
28 Mesih’in, takipçilerini nasıl devamlı arındırdığını ve Yehova’nın üstün ahlak standartlarına saygılı olmaları, bunlara uygun yaşayarak yarar görmeleri için eğittiğini düşünmek sizi de heyecanlandırmıyor mu? Hezekiel’in gördüğü mabedi bir kez daha düşünün. Onun yüksek girişlerini hatırlayın. Gerçi bu mabet fiziksel değil ruhi bir yapıdır. Yine de onu gerçek bir şey olarak görüyor muyuz? Bu mabede yalnızca İbadet Salonuna giderek, Kutsal Kitabı açarak ya da hizmette bir kapıyı çalarak girmiyoruz. Bu saydıklarımız somut şeylerle bağlantılı fiziksel eylemlerdir. İkiyüzlü biri Yehova’nın mabedine hiç girmeden bunları yapabilir. Ancak bu tür faaliyetlerin yanı sıra Yehova’nın yüksek ahlak standartlarına uygun da yaşar ve pak tapınmaya doğru bir yürek tutumuyla katılırsak, o zaman o en kutsal mekâna girdik ve orada hizmet ediyoruz demektir. Ruhi mabede girmek, yani Yehova’ya sunulan pak tapınmayla ilgili düzenlemede yer almak eşsiz bir ayrıcalıktır; buna her zaman değer verelim. Yehova’nın doğru standartlarına bağlı kalarak O’nun kutsallığını yansıtmak için de elimizden geldiğince çaba göstermeye devam edelim!
a 1932 yılında yayımlanan Vindication kitabının 2. Cildinde, Tanrı’nın halkının vatanına dönmesi hakkında Kutsal Kitapta bildirilen peygamberlik sözlerinin çağımızda İsrail milletiyle değil ruhi İsraille ilgili olarak gerçekleştiği ilk kez gösterildi. Bu peygamberlik sözleri pak tapınmanın yeniden kurulacağını gösterir. 1 Mart 1999 tarihli Gözcü Kulesi Hezekiel’in anlattığı mabet görüntüsünün pak tapınmanın yeniden kurulacağına işaret ettiğini, dolayısıyla bu son günlerde ruhi anlamda gerçekleşen önemli bir peygamberlik sözü olduğunu açıkladı.
b Bu ant bir erkek ya da kadının, eşi ya da yakın aile üyelerinden biri değilse, karşı cinsten biriyle bir odada kapı tamamen açık olmadıkça baş başa kalmamasını öngörüyordu. Bu ant birkaç yıl boyunca her gün, Beytel’deki Sabah İbadetinin bir kısmı olarak okundu.
c Tütünün kötüye kullanımı, sigara ya da nargile içmeyi, tütün çiğnemeyi, enfiye çekmeyi ya da bu tür amaçlarla tütün bitkisi yetiştirmeyi içine alır.
d Örnek olarak, Büyük Öğretmenini İyi Dinle kitabı bölüm 32’ye, ayrıca Ekim 2007 tarihli Uyanış! dergisinin “Çocuklarınızı Koruyun!” başlıklı kapak makalelerine bakın.