Daniel’in Bildirdiği Peygamberlik Niteliğindeki Günler ve İmanımız
“Dayanıp bin üç yüz otuz beş güne yetişene ne mutlu!”—DANİEL 12:12.
1. Neden birçok insan bugün gerçek mutluluğu bulamıyor ve gerçek mutluluk neye bağlıdır?
HERKES mutlu olmak ister. Oysa bugün çok az insan mutludur. Neden? Bunun bir nedeni, çoğu insanın mutluluğu yanlış yerlerde aramasıdır. Mutluluk, eğitim, zenginlik ve kariyerde veya kudret peşinde koşma çabalarında aranmaktadır. Oysa İsa, Dağdaki Vaazının başlangıcında mutluluğun, bir kimsenin ruhi ihtiyaçlarının farkında olmasına, merhametli, temiz yürekli olmasına ve bunlara benzer niteliklere bağlı olduğunu gösterdi. (Matta 5:3-10) İsa’nın sözünü etmiş olduğu mutluluk, gerçek ve süreklidir.
2. Peygamberliğe göre, sonun vaktinde hangi şey mutluluğa götürecekti ve bununla ilgili hangi sorular doğuyor?
2 Sonun vaktinde yaşayan meshedilmiş artakalan için mutluluk, bir başka şeyle daha bağlantılıdır. Daniel kitabında şöyle okuyoruz: “Git, Daniel, çünkü sonun vaktine kadar bu sözler saklıdır, ve mühürlüdür. Dayanıp bin üç yüz otuz beş güne yetişene ne mutlu!” (Daniel 12:9, 12) Bu 1.335 gün hangi devreyi kapsadı? Bu günlerin başından sonuna dek yaşayanlar neden mutlu oldular? Bunun, bugün imanımızla herhangi bir bağlantısı var mı? İsrail’in Babil’deki esaretten kurtulmasından kısa bir süre sonraya, yani Daniel’in bu sözleri yazmış olduğu Fars Kralı Koreş’in üçüncü yılına dönecek olursak, bu soruların cevaplarını bulabiliriz.—Daniel 10:1.
Bir Onarım İşi Mutluluk Getiriyor
3. Kral Koreş’in hangi davranışı sadık Yahudilere MÖ 537’de büyük mutluluk verdi, bununla birlikte Koreş Yahudilere hangi imtiyazı vermemişti?
3 Babil’den kurtuluş, Yahudiler için gerçekten coşma vesilesi olmuştu. Yahudiler, yaklaşık 70 yıl sürgünlüğe tahammül ettikten sonra, Büyük Koreş, Yehova’nın mabedini tekrar inşa etmeleri için onlara Yeruşalim’e dönme çağrısında bulundu. (Ezra 1:1, 2) Bu çağrıya karşılık vermiş olanlar büyük beklentilerle yola çıktılar, MÖ 537’de anayurtlarına geldiler. Bununla beraber, Koreş’in onlara yaptığı çağrı, Kral Davud’un soy hattından gelen birinin yönetimi altında tekrar bir krallık kurmaları için değildi.
4, 5. (a) Davudi krallık ne zaman yok edildi, neden? (b) Davudi krallığın tekrar kurulacağına ilişkin Yehova hangi güvenceyi verdi?
4 Bu, önemli bir noktaydı. Beş yüzyıl kadar önce, Yehova Davud’a şunu vaat etmişti: “Ve senin evin ve kırallığın senin önünde ebediyen emniyette olacaktır; tahtın ebediyen sabit olacaktır.” (II. Samuel 7:16) Ne yazık ki, Davud’un kraliyet soyundan gelenlerin çoğu asi olduklarını gösterdiler ve milletin kan suçu öylesine büyüdü ki, MÖ 607’de Yehova, Davudi krallığın yıkılmasına izin verdi. Makkabilerin yönetimi altındaki kısa dönemin dışında, Yeruşalim, o tarihten MS 70 yılındaki ikinci harabiyetine kadar yabancı güçlerin yönetimi altında kaldı. Bu sebepten, MÖ 537’de, Davud’un hiçbir oğlunun o dönem esnasında hüküm sürmeyeceği “milletlerin tayin edilmiş zamanları” halen ilerlemekteydi.—Luka 21:24.
5 Bununla beraber Yehova, Davud’a verdiği vaadi unutmadı. Peygamberi Daniel’e verdiği bir dizi rüyet ve rüya aracılığı ile, yüzyıllar boyunca sürecek olan gelecekteki dünya olaylarını açıkladı; bu olaylar, Babil’in dünya hâkimiyetinden başlar ve Davud’un soy hattından gelen bir kralın yeniden Yehova’nın kavmi üzerinde hüküm süreceği zamana dek uzanır. Daniel kitabının 2, 7, 8 ve 10-12. baplarında kayıtlı olan bu peygamberlikler, sadık Yahudilere, sonuçta Davud’un tahtının “ebediyen sabit olaca”ğına ilişkin güvence verdi. Açıklanan bu hakikat, MÖ 537’de yurtlarına dönmüş olan Yahudilere kuşkusuz mutluluk verdi!
6. Daniel’in peygamberliklerinden bazılarının bizim zamanımızda gerçekleşmesi gerektiğini nasıl biliyoruz?
6 Mukaddes Kitap yorumcularının çoğu, İsa Mesih doğmadan önce Daniel’in peygamberliklerinin hemen hemen hepsinin yerine gelmiş olduğunu iddia ediyorlar. Fakat, açıkça görüldüğü gibi, durum böyle değildir. Daniel 12:4’te, bir melek Daniel’e şöyle der: “Sonun vaktine kadar bu sözleri sakla, ve kitabı mühürle; bir çok adamlar araştıracaklar, ve bilgi çoğalacaktır.” Daniel kitabının mührünün açılması, yani onun anlamının tam olarak açıklanması ancak sonun vaktinde olacağına göre, tabii ki onun peygamberliklerinden hiç olmazsa bazıları o dönemde yerine gelmelidir.—Daniel 2:28; 8:17; 10:14’e bak.
7. (a) Milletlerin tayin edilmiş zamanları hangi tarihte sona erdi ve o zaman çok önemli hangi sorunun cevaplanması gerekiyordu? (b) Kimler “sadık ve basiretli köle” değildi?
7 Milletlerin tayin edilmiş zamanları MS 1914 yılında sona erdi ve bu dünya için sonun vakti başlamış oldu. Davudi Krallık yeniden kuruldu; fakat yeryüzündeki Yeruşalim’de değil, görünmez olarak ‘göklerin bulutlarında.’ (Daniel 7:13, 14) O sırada, sahte Hıristiyanlığın “deliceler”i gelişmekte olduğundan, en azından insanların gözünde, hakiki Hıristiyanlığın durumu açık değildi. Bununla birlikte, önemli bir sorunun cevaplanması gerekiyordu: “Sadık ve basiretli köle gerçekten kimdir?” (Matta 13:24-30; 24:45) Tekrar kurulmuş olan Davudi Krallığı yeryüzünde kim temsil edecekti? Daniel’in bedensel kardeşleri olan Yahudiler değil. Onlar iman eksiklikleri ve Mesih’ te sürçmeleri nedeniyle reddedilmişlerdi. (Romalılar 9:31-33) Sadık köleyi, Hıristiyan âleminin teşkilatları içinde bulmak da olanaksızdı! Onların kötü işleri, İsa’nın onları ‘tanımadığını’ kanıtladı. (Matta 7:21-23) Öyleyse, o kimdi?
8. Kimler sonun vakti sırasında “sadık ve basiretli köle” olduklarını kanıtladılar? Bunu nasıl biliyoruz?
8 Onun 1914’te Mukaddes Kitap Tetkikçileri olarak bilinen, fakat 1931 yılından beri Yehova’nın Şahitleri olarak tanınan, İsa’nın meshedilmiş kardeşlerinden oluşan küçük grup olduğu kuşkuya yer bırakmayacak derecede açıktır. (İşaya 43:10) Davud’un soy hattına dayanan yeniden kurulmuş Krallığı yalnızca onlar ilan ettiler. (Matta 24:14) Sadece onlar dünyadan ayrı kaldılar ve Yehova’nın ismini yücelttiler. (Yuhanna 17:6, 14) Ayrıca, son günlerde Tanrı’nın kavmiyle bağlantısı olan Mukaddes Kitap peygamberlikleri sadece onlar üzerinde gerçekleşti. Bu peygamberlikler arasında, Daniel’in 12. babında sıralanmış olan ve mutluluk getirecek 1.335 günü de kapsayan peygamberlik devreleri bulunmaktadır.
1.260 Gün
9, 10. Hangi olaylar, Daniel 7:25’teki ‘vakit, vakitler ve yarım vakti’ tanımladı ve başka hangi ayetlerde buna paralel bir devreden söz edildi?
9 Daniel 12:7’de, ilk peygamberlik devresi hakkında şunları okuyoruz: “Bir vakit ve vakitler ve yarım vakit olacak; ve mukaddes kavmın kuvvetini kırmağı bitirdikleri zaman bütün bu şeyler bitecektir.”a Bu aynı devreye Vahiy 11:3-6’da değinilmektedir ve orada, Tanrı’nın şahitlerinin çul giyinmiş olarak üç buçuk yıl vaaz edecekleri ve sonra öldürülecekleri söylenmektedir. Daniel 7:25’te tekrar şunları okuyoruz: “Ve Yüce Olana karşı sözler söyliyecek, ve Yüce Olanın mukaddeslerini hırpalıyacak; ve zamanları ve şeriati değiştirmeği tasarlıyacak; ve bir vakte ve vakitlere ve yarım vakte kadar onun eline verileceklerdir.”
10 Bu sonraki peygamberlikteki, Babil’den başlayarak sayılan beşinci dünya kudretidir. Bu ‘boynuz, küçük olandır’ ve onun kudret sahibi olduğu sırada İnsanoğlu “saltanat, ve izzet, ve kırallık” alır. (Daniel 7:8, 14) Bu sembolik boynuz, ilk başta yayılmacı Britanya iken, Birinci Dünya Savaşı sırasında, şimdi Amerika Birleşik Devletlerinin hakim durumda olduğu Anglo-Amerikan ikili dünya kudreti haline geldi. Bu kudret, üç buçuk vakit veya yıl boyunca mukaddes olanları hırpalayacak ve zamanları ve şeriati değiştirmeye çalışacaktı. Nihayet, mukaddes olanlar onun eline verilecekti.—Vahiy 13:5, 7’ye de bak.
11, 12. Hangi olaylar peygamberlik niteliğindeki 1260 günün başlamasına yol açtı?
11 Tüm bu paralel peygamberlikler nasıl gerçekleşti? Birinci Dünya Savaşından yıllar önce, İsa’nın meshedilmiş kardeşleri, 1914 yılında milletlerin tayin edilmiş zamanlarının sonunun geleceğine dair açık uyarıda bulundu. Savaşın patlak vermesi, uyarının görmezlikten gelinmiş olduğunu açıkça gösterdi. ‘Zamanları ve şeriati değiştirmek’ ve Tanrı’nın Krallığının hüküm sürmeye başlamasını ertelemek çabasıyla, Şeytan, o zaman Britanya İmparatorluğunun hâkim olduğu, siyasal dünya teşkilatını, yani kendi “canavar”ını kullandı. (Vahiy 13:1, 2) Şeytan başarısızlığa uğradı. Tanrı’nın Krallığı, insanın erişmesi olanaksız bir yer olan gökte kurulmuştu.—Vahiy 12:1-3.
12 Savaş, Mukaddes Kitap Tetkikçileri için bir deneme dönemi oldu. Onlar, Ocak 1914’ten itibaren Yaratılışın Foto Dramını gösteriyorlardı; Mukaddes Kitaba dayanan bu gösterim, Daniel’in peygamberliklerine dikkat çekti. O yılın yazında, Kuzey yarımkürede savaş patlak verdi. Ekim ayında, tayin edilmiş zamanlar sona erdi. O yılın sonuna doğru, meshedilmiş artakalan zulüm bekliyordu; bu, onların, İsa’nın şakirtlerine sorduğu, Matta 20:22’de kayıtlı ‘kâsemi içebilir misiniz?’ sorusunu 1915 yılının ayeti olarak seçmelerinden de görülüyor.
13. Mukaddes Kitap Tetkikçileri 1.260 gün sırasında nasıl çulda vaaz etti ve o devrenin sonunda ne oldu?
13 Bu nedenle, Aralık 1914’ten başlayarak ‘çulda vaaz etmiş’ olan bu küçük şahitler topluluğu Yehova’nın hükümlerini ilan ederken alçakgönüllülükle tahammül ettiler. Yönetim Kurulunun ilk başkanı C. T. Russell’ın 1916’da ölmesi birçoklarında şok etkisi yaptı. Savaş ateşi yayıldıkça, Şahitler giderek artan bir muhalefetle karşılaştı. Bazıları hapsedildi. İngiltere’de Frank Platt ve Kanada’da Robert Clegg gibi bazı kişilere, sadist otoritelerce işkence edildi. Sonunda, 21 Haziran 1918’de, Yönetim Kurulunun yeni başkanı J. F. Rutherford ve diğer sorumlu kişiler sahte suçlamalarla uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldılar. Böylece ‘küçük boynuz’, teşkilatlanmış aleni vaaz etme işini, peygamberlik devresinin sonunda ‘öldürmüş’ oldu.—Daniel 7:8.
14. Meshedilmiş artakalan için 1919’da ve ondan sonra durumlar nasıl değişti?
14 Vahiy kitabı, ondan sonra neler olacağını peygamberlik şeklinde bildirir. Kısa bir faaliyetsizlik döneminden sonra—önceden bildirdiği gibi ölü halde üç buçuk gün ‘şehrin meydanında’ yattıktan sonra—meshedilmiş artakalan canlandı ve yeniden faal duruma geldi. (Vahiy 11:11-13) 26 Mart 1919’da, Yönetim Kurulunun başkanı ve diğer sorumluları serbest bırakıldı ve daha sonra onlar, kendilerine yöneltilen sahte suçlamalardan tümüyle aklandılar. Serbest bırakıldıktan hemen sonra, meshedilmiş artakalan, daha sonraki faaliyet için yeniden teşkilatlanmaya başladı. Vahiy kitabındaki ilk vayın gerçekleşmesinde, onlar, ruhi çekirgeler gibi, sahte din için karanlık bir geleceğin işareti olan koyu dumanın eşliğinde faaliyetsizlik çukurundan çıktılar. (Vahiy 9:1-11) Sonraki birkaç yıl içinde ruhi yönden beslenip önlerindeki faaliyet için hazırlandılar. 1921’de yeni kimselerin ve çocukların Mukaddes Kitabın temel hakikatlerini öğrenmelerine yardım etmek amacıyla hazırlanan The Harp of God isimli yeni bir kitap yayımladılar. (Vahiy 12:6, 14) Bütün bu şeyler, dönüm noktası olan başka bir devrede oldu.
1.290 Gün
15. Bin iki yüz doksan günün başlangıcını ne şekilde hesaplayabiliriz? Bu devre ne zaman sona erdi?
15 Melek Daniel’e şöyle dedi: “Ve daimî yakılan takdimenin kaldırıldığı, ve harap edici mekruh şeyin dikildiği vakitten başlıyarak bin iki yüz doksan gün olacak.” (Daniel 12:11) Musa Kanunu zamanında, “daimî yakılan takdime” Yeruşalim’deki mabedin mezbahı üzerinde yakılırdı. İsa’nın takipçileri yakılan takdimeler sunmuyorlar, fakat onlar devamlı bir ruhi kurban sunuyorlar. Pavlus şunları söylerken buna değinmişti: “İmdi onun vasıtası ile Allaha daima hamt kurbanını, yani, onun ismini ikrar eden dudakların meyvasını takdim edelim.” (İbraniler 13:15; Hoşea 14:2 ile karşılaştır.) Bu devamlı takdime Haziran 1918’de kaldırıldı. Öyleyse, peygamberlikte dikkat edilmesi gereken ikinci özellik—“harap edici mekruh şey”—acaba neydi? Bu, I. Dünya Savaşının sonunda zafer kazanan güçler tarafından desteklenen Milletler Cemiyeti idi.b Bu mekruhtu, çünkü Hıristiyan âleminin liderleri onu Tanrı’nın Krallığının yerine koyup, insanın barış için tek ümidi olarak gösterdiler. Milletler Cemiyeti Ocak 1919’da teklif edildi. O tarihten başlayarak 1.290 gün (üç yıl, yedi ay) sayarsak, Eylül 1922’ye varırız.
16. Meshedilmiş artakalanın, 1.290 günün sonunda harekete geçmeye hazır olduğu nasıl belliydi?
16 O zaman ne oldu? Artık, Mukaddes Kitap Tetkikçileri tazelenmiş, Büyük Babil’den kurtulmuş ve faaliyete geçmeye hazır durumdaydılar. (Vahiy 18:4) Eylül 1922’de Ohio, Cedar Point’te (ABD) yapılan bir kongrede, Hıristiyan âlemine Tanrı’nın hükümlerini korkusuzca ilan etmeye başladılar. (Vahiy 8:7-12) Çekirgelerin sokmaları gerçekten acı vermeye başladı! Dahası, Vahiy’in ikinci vayı başlamıştı. İsa’nın takipçilerinden oluşan—ilk başta meshedilmiş artakalandan ibaretken, daha sonra büyük kalabalığın da katıldığı—bir atlı ordusu dünya çapında çığ gibi büyüdü. (Vahiy 7:9; 9:13-19) Evet, 1.290 günün sona ermesi Tanrı’nın kavmine sevinç verdi.c Fakat dahası da vardı.
1.335 Gün
17. Bin üç yüz otuz beş gün ne zaman başladı ve ne zaman sona erdi?
17 Daniel 12:12 şöyle der: “Dayanıp bin üç yüz otuz beş güne yetişene ne mutlu!” Bu 1.335 günün veya üç yıl sekiz buçuk ayın, daha önceki zaman devresinin sonunda başladığı açıktır. Eylül 1922’den başlayarak sayacak olursak, bu bizi 1926 yılının ilk baharının sonuna (Kuzey yarımküre için) getirir. Bu 1.335 gün sırasında neler oldu?
18. MS 1922 yılında hâlâ ilerlemenin gerekli olduğunu hangi gerçekler gösteriyor?
18 MS 1922 yılında cereyan eden, dönüm noktası niteliğindeki olaylara rağmen, gerçeklerin gösterdiği gibi, bazıları hâlâ geçmişe özlem duyuyorlardı. Tetkik için temel olarak hâlâ, C. T. Russell tarafından yazılan The Studies in the Scriptures kitabı kullanılıyordu. Bunun dışında, geniş çapta dağıtılmış olan Millions Now Living Will Never Die (Şimdi Yaşayan Milyonlarca Kişi Asla Ölmeyecek) adlı küçük kitap, Tanrı’nın yeryüzünü Cennete çevirme ve eskiden yaşamış olan sadık kimseleri diriltmesi ile ilgili amacının 1925’te gerçekleşmeye başlayacağı görüşünü sundu. Meshedilenlerin tahammül dönemi artık tamamlanmak üzereymiş gibi görünüyordu. Ne var ki, Mukaddes Kitap Tetkikçileriyle müşareket etmiş olan bazıları, iyi haberi başkalarıyla paylaşmaya kendilerini zorunlu hissetmediler.
19, 20. (a) 1.335 gün sırasında Tanrı’nın kavmi için birçok şey nasıl değişti? (b) Hangi olaylar 1.335 günlük devrenin sonunu işaretledi ve bunlar Yehova’nın kavmi ile ilgili neyi gösterdi?
19 Bunların hepsi, 1.335 günlük devre ilerledikçe değişti. Kardeşleri güçlendirmek üzere gruplar halinde yapılan, devamlı The Watch Tower dergisi tetkikleri düzenlendi. Tarla hizmetine ağırlık verildi. Mayıs 1923’ten başlayarak, herkes, her ayın ilk salı günü tarla hizmetine katılmaya davet edildi ve hafta ortasında yapılan cemaat ibadetinde onları bu işe teşvik etmek için vakit ayrıldı. Ağustos 1923’te, Kaliforniya, Los Angeles’te (ABD) yapılan bir kongrede, İsa’nın koyunlar ve keçilerle ilgili meselinin bin yıllık hükümdarlıktan önce yerine geleceği gösterildi. (Matta 25:31-40) 1924 yılı, iyi haberi radyo vasıtasıyla yaymak için kullanılmış olan WBBR radyo istasyonunun hizmete açılışına tanık oldu. 1 Mart 1925 tarihli The Watch Tower’daki “Milletin Doğuşu” başlıklı makale, Vahiy kitabının 12. babı ile ilgili düzeltilmiş bir anlayış verdi. Sonuçta, İsa’nın sadık takipçileri 1914-1919 arasındaki çalkantılı olayları anlayabiliyorlardı.
20 MS 1925 yılı sona eriyordu, fakat son henüz gelmemişti! Mukaddes Kitap Tetkikçileri, ta 1870’lerden beri zihinlerinde bir tarih bulundurarak hizmet ediyorlardı—önce 1914 ve daha sonra 1925. Şimdi onlar, Yehova istediği sürece hizmet etmeleri gerektiğini anlıyorlardı. “Yehova’yı Kim Onurlandıracak?” başlıklı dönüm noktası niteliğindeki bir makalenin bulunduğu 1 Ocak 1926 tarihli The Watch Tower, daha önce hiç yapılmamış biçimde Tanrı’nın isminin önemine dikkat çekti. Ve en sonunda, Mayıs 1926’da, İngiltere’de Londra şehrinde yapılan kongrede “Dünyanın Yöneticilerine Bir Şahadet” başlıklı bir karar kabul edildi. Bu, Tanrı’nın Krallığı hakkındaki hakikati ve Şeytan’ın dünyasının yaklaşan harabiyetini açık bir dille ilan etti. Aynı kongrede, Studies in the Scriptures’ın yerini alan dizinin ilki ve çok etkili bir kitap olan Deliverance sunuldu. Tanrı’nın kavmi şimdi geriye değil, ileriye bakıyordu. 1.335 günlük devre tamamlanmıştı.
21. Bin üç yüz otuz beş günlük devre süresince tahammül etmek o zaman Tanrı’nın kavmi için ne anlama geldi ve bu devreyle ilgili peygamberliğin gerçekleşmesi bizim için ne demektir?
21 Bazıları, bu gelişmelere uymaya istekli değildi, oysa tahammül etmiş olanlar gerçekten mutluydu. Üstelik, bu devrelerle ilgili peygamberliklerin gerçekleşmesine dönüp baktığımızda biz de kendimizi mutlu hissediyoruz, çünkü bu devrelerde yaşamış olan, İsa’nın meshedilmiş takipçilerinden oluşan küçük grubun gerçekten sadık ve basiretli köle olduğuna dair güvenimiz kuvvetlenmiş oluyor. O zamandan bu yana, Yehova’nın teşkilatında muazzam bir genişleme oldu; fakat sadık ve basiretli köle hâlâ onun çekirdeğini oluşturmakta ve ona rehberlik etmektedir. O halde, meshedilenleri ve başka koyunları gelecekte daha fazla mutluluğun beklediğini bilmek ne denli heyecanlandırıcıdır! Daniel’in peygamberliklerinden bir diğerini müzakere ederken bu belli olacaktır.
[Dipnotlar]
a Bu peygamberlik devrelerinin nasıl hesaplandığına ilişkin daha ayrıntılı bilgi için, Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan, Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı isimli kitabın 8. bölümüne bakın.
b Dinsel Seri 63. Kitap, s. 8-16’ya bakın.
c 1 Ocak 1991 tarihli Kule Dergisinin 8. sayfasına, ayrıca 1975 Yearbook of Jehovah’s Witnesses’in 132. sayfasına bakın.
Açıklayabilir Misin?
◻ Daniel kitabındaki peygamberliklerden bazılarının günümüzde gerçekleşmesi gerektiğini nasıl biliyoruz?
◻ Meshedilmiş artakalanın “sadık ve basiretli köle” olduğundan neden emin olabiliriz?
◻ 1.260 gün ne zaman başladı ve sona erdi?
◻ 1.290 gün meshedilmiş artakalan için hangi tazelenmeyi ve onarılmayı getirdi?
◻ 1.335 günün sonuna dek tahammül etmiş olanlar neden mutlu idiler?
[Sayfa 11’deki çerçeve]
DANİEL’İN BİLDİRDİĞİ PEYGAMBERLİK NİTELİĞİNDEKİ DEVRELER
1.260 gün:
Aralık 1914’ten Haziran 1918’e kadar
1.290 gün:
Ocak 1919’dan Eylül 1922’ye kadar
1.335 gün:
Eylül 1922’den Mayıs 1926’ya kadar
[Sayfa 8’deki resim]
“Sadık ve basiretli köle”nin meshedilmiş artakalan olduğu 1919’dan beri açıkça bellidir
[Sayfa 10’daki resim]
Cenevre’de, (İsviçre) Milletler Cemiyeti’nin merkezi
[Tanıtım notu]
UN photo