Bölüm 11
Mukaddes Kitabın İçindeki Uyum
Yaklaşık 1.600 yıllık bir sürede 40 kadar kişi tarafından yazılmış 66 kitaptan oluşan bir kitaplığı zihninizde canlandırın. Çeşitli yerlerde yaşayan yazarlar üç ayrı dil kullanmışlar. Her yazarın ayrı bir kişiliği, yeteneği ve özgeçmişi var. Fakat yazdıkları kitaplar sonunda bir araya getirildiğinde, onların, baştan sona dek, tek bir ana konu işleyen büyük bir kitap oluşturduğu görülüyor. Bunu zihinde canlandırmak zor, değil mi? Oysa Mukaddes Kitap, işte böyle bir özelliği olan bir kitaplıktır.
1. (Giriş de dahil.) Olağanüstü hangi uyum Mukaddes Kitabı Tanrı’nın ilham ettiğini kanıtlar?
BİR araya toplanan değişik kitaplardan oluşuyorsa da, Mukaddes Kitabın birlik içindeki tek bir eser olması, onu inceleyen her dürüst insanı etkiler. Mukaddes Kitap, karakteristik özellikleri asla değişmeyen tek bir Tanrı’ya tapınmayı desteklemesi ve her kitapta tek bir ana konunun işlenmesi bakımından baştan sona uyum ve birlik içindedir. İçindeki bu uyum, onun, gerçekten Tanrı’nın Sözü olduğunu gösteren güçlü bir kanıttır.
2, 3. Aden’de bildirilen hangi peygamberlik, ümit için dayanak olur ve bu peygamberliğin verilmesine hangi durumlar yol açar?
2 Mukaddes Kitabın ana konusu, ilk kitabı Tekvin’in ilk baplarında sunulur. Bu baplarda ilk ana-babamız Âdem ve Havva’nın kâmil yaratıldığını ve Aden’e, cennet bahçesine yerleştirildiğini okuruz. Ne var ki, Tanrı’nın kanunlarının doğruluğuna meydan okuyan bir yılan, Havva’ya yaklaşır ve kurnazca söylediği yalanlarla günah işlemesi için onu aldatır. Âdem karısını izler ve o da Tanrı’ya itaatsizlik eder. Sonuç ne olur? Her ikisi de Aden’den kovulur ve ölüme mahkûm edilir. Bizler bugün bu ilk isyanın acı sonuçlarını çekiyoruz. Hepimiz ilk ana-babamızdan günah ve ölümü miras aldık.—Tekvin 3:1-7, 19, 24; Romalılar 5:12.
3 Bununla birlikte Tanrı o trajik zamanda, ümit için dayanak olan bir peygamberlik verir. Bu peygamberlik yılana söylenir, fakat çocuklarına da anlatabilmeleri için Âdem ile Havva’nın da işitebileceği şekilde bildirilir. Tanrı şunları der: “Ve seninle kadın arasına, ve senin zürriyetinle onun zürriyeti arasına düşmanlık koyacağım. O senin başına saldıracak (başını ezecek) ve sen onun topuğuna saldıracaksın (topuğunu ezeceksin).”—Tekvin 3:15; Romalılar 8:20, 21.
4. Yehova’nın Aden’de verdiği peygamberlikte hangi varlıklardan söz edildi ve bunlar yüzyıllar boyu birbirlerini nasıl etkileyeceklerdi?
4 Ana konuyu içeren bu ayette dört varlıktan söz edilmektedir: yılan ve onun zürriyeti ile kadın ve onun zürriyeti. Bu varlıklar, gelecekteki binlerce yıl boyunca gerçekleşecek olaylarda başrolü oynayacaklardı. Kadın ve onun zürriyeti ile yılan ve onun zürriyeti arasında sürekli bir düşmanlık olacaktı. Bu düşmanlık, hakiki ile sahte tapınma, iyi ile kötü davranış arasında süregelen çatışmayı da içerecekti. Belirli bir aşamada yılan, kadının zürriyetinin topuğunu ezdiğinde üstünlük kazanmış gibi görünecekti. Oysa sonunda kadının zürriyeti, yılanın başını ezecek ve bu ilk isyanın tüm izleri silindiği zaman bizzat Tanrı’nın hakkı teyit edilecekti.
5. Havva’nın peygamberlikte sözü geçen kadın olmadığını nasıl biliyoruz?
5 Burada sözü geçen kadın kimdir, yılan kimdir? Onların zürriyeti kimlerdir? Havva ilk oğlu Kain’i doğurduğu zaman, “RABBİN (Yehova’nın) yardımile bir adam kazandım” diye haykırmıştı. (Tekvin 4:1) Belki, peygamberlikte sözü geçen kadının kendisi olduğunu ve oğlunun da onun zürriyeti olduğunu sanmıştı. Oysa Kain de yılan gibi kötü bir ruha sahip oldu. Öz kardeşi Habil’i öldürerek katil de oldu. (Tekvin 4:8) Açıkça görüldüğü gibi, bu peygamberliğin ancak Tanrı’nın açıklayabileceği çok daha derin, sembolik bir anlamı vardı. Ve Tanrı bunu zaman içinde, giderek açıkladı. Mukaddes Kitabın 66 kitabı, bu ilk peygamberliğin anlamının açıklanmasına şu veya bu şekilde katkıda bulunur.
Yılan Kimdir?
6-8. İsa’nın hangi sözleri, yılanın ardındaki gücün kimliğini saptamamıza yardımcı olur? Açıklayın.
6 Önce şunu soralım: Tekvin 3:15’te sözü geçen yılan acaba kimdir? Kayıt, Aden’de harfi bir yılanın Havva ile konuştuğunu söyler, fakat harfi yılanlar konuşamaz. Bu yılanın ardında onu konuşturan bir güç olmalıydı. Acaba bu güç kimdi? İsa’nın yeryüzünde hizmet ettiği, Miladi Tarihimizin birinci yüzyılına dek bu gücün kimliği tam olarak açıklanmadı.
7 İsa bir keresinde kendilerini adil gören bazı Yahudi dinsel liderlerle konuşuyordu. Onlar İbrahim’in oğulları olmalarıyla övünüyorlar, fakat İsa’nın vaaz ettiği hakikate inatla karşı koyuyorlardı. Bu nedenle İsa onlara şöyle dedi: “Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz. O başlangıçtan katil idi, ve hakikatte durmadı; çünkü kendisinde hakikat yoktur. Yalan söylediği zaman, kendisininkinden söyler, çünkü o yalancıdır, ve yalanın babasıdır.”—Yuhanna 8:44.
8 İsa’nın sözleri güçlü ve yerindeydi. O İblis’i “katil” ve “yalanın babası” olarak tanımlamıştı. Kaydedilen ilk yalanlar Aden’de yılan tarafından söylenmişti. Bu yalanları kim söylediyse gerçekten o, “yalanın babası”ydı. Üstelik bu yalanlar, Âdem ve Havva’nın ölümüne yol açtığından bu eski yalancıyı katil durumuna da getirmişti. O halde açıkça görüldüğü gibi, Aden’deki yılanın ardında bulunan güç İblis Şeytan’dı ve Yehova o eski peygamberlikte aslında Şeytan’a hitap ediyordu.
9. Şeytan nasıl meydana geldi?
9 Bazıları, eğer Tanrı iyi ise İblis gibi birini neden yarattı? diye sorabilirler. İsa’nın sözleri bu soruyu da yanıtlamamıza yardımcı olur. İsa Şeytan’ın “başlangıçtan katil” olduğunu söylemişti. Buna göre Şeytan, Havva’yı aldattığında Şeytan oldu, çünkü İbranice’de bu isim (Satan) “karşı koyan” anlamına gelir. Tanrı onu Şeytan olarak yaratmadı. Önceleri sadık bir melekti; ama yüreğinde kötü isteklerin gelişmesine izin verdi ve böylece Şeytan haline geldi.—Tesniye 32:4; Eyub 1:6-12; 2:1-10; Yakub 1:13-15 ile karşılaştırın.
Yılan’ın Zürriyet’i
10, 11. İsa ve resul Yuhanna, Yılan’ın zürriyetinin kimliğini saptamamıza nasıl yardımcı olurlar?
10 Peki, ya ‛yılanın zürriyeti [ya da soyu]’ için ne diyelim? İsa’nın sözleri bilmecenin bu kısmını da çözmemize yardımcı olur. İsa, Yahudi dinsel liderlere, “siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz” demişti. Bu Yahudiler, övündükleri gibi İbrahim’in soyuydular. Fakat kötü davranışları onları, günahın kaynağı olan Şeytan’ın ruhi çocukları haline getirmişti.
11 Resul Yuhanna, birinci yüzyılın sonlarında yazdığı mektubunda, kimlerin Yılan denilen Şeytan’ın zürriyetinden olduklarını açıkça gösterir. Şunları yazar: “Günah işliyen İblistendir, çünkü İblis başlangıçtan beri günah işliyor . . . . Allahın çocukları ile İblisin çocukları bunda bellidir; salâh (adalet) işlemiyen ve kardeşini sevmiyen her adam Allahtan değildir.” (I. Yuhanna 3:8-10) Anlaşıldığı gibi, Yılan’ın zürriyeti insan tarihi boyunca çok etkin oldu.
Kadın’ın Zürriyet’i Kimdir?
12, 13. (a) Yehova, kadının zürriyetinin kendi soyundan çıkacağını İbrahim’e nasıl açıkladı? (b) Kimler de Zürriyet’le ilgili vaadin mirasçısı oldular?
12 Öyle ise ‛kadının zürriyeti [ya da soyu]’ acaba kimdir? Kadının zürriyeti, sonunda Şeytan’ın başını ezeceğinden ve ilk isyanın kötü etkilerini ortadan kaldıracağından, bu, sorulabilecek soruların en önemlilerinden biridir. M.Ö. 20. yüzyılda Tanrı, sadık bir adam olan İbrahim’e bu Zürriyet’in kimliği hakkında önemli bir ipucu verdi. Tanrı, büyük imanından dolayı, İbrahim’e doğacak soyla ilgili bazı vaatlerde bulundu. Bu vaatlerden biri, ‛yılanın başını ezecek’ olan ‛kadının zürriyetinin’ İbrahim’in çocukları arasından çıkacağını açıkça gösteriyordu. Tanrı İbrahim’e şunları dedi: “Senin zürriyetin düşmanlarının kapısına hâkim olacaktır; ve zürriyetinde (senin zürriyetin vasıtasıyla) yerin bütün milletleri mubarek kılınacaklar (mutlaka kendilerini mübarekleyeceklerdir); çünkü sözümü dinledin.”—Tekvin 22:17, 18.
13 Yıllar geçtikçe, Yehova, İbrahim’e verdiği vaadi İbrahim’in oğlu İshak’a ve torunu Yakub’a da tekrarladı. (Tekvin 26:3-5; 28:10-15) Sonunda Yakub’un soyu 12 sıpt haline geldi ve bu sıptlardan biri olan Yahuda’ya şu özel vaatte bulunuldu: “Şilo gelinciye kadar, saltanat asası Yahudadan, hükümdarlık asası da ayaklarının arasından gitmiyecektir; ve milletlerin itaati ona (ait) olacaktır.” (Tekvin 49:10) Anlaşıldığı gibi, bu Zürriyet Yahuda sıptından çıkacaktı.
14. Hangi ulus, gelecek Zürriyet’e hazırlanmak üzere teşkilatlandırıldı?
14 M.Ö. 16. yüzyılın sonunda, İsrail’in 12 sıptı, Tanrı’nın özel kavmi olan bir ulus olarak teşkilatlandırıldı. Tanrı bu amaçla onlarla vakarlı bir ahit kesti ve onlara bir kanunname verdi. Bunu yapmasının esas nedeni seçtiği kavmi gelecek Zürriyet’e hazırlamaktı. (Çıkış 19:5, 6; Galatyalılar 3:24) O zamandan bu yana, Şeytan’ın kadının zürriyetine olan düşmanlığı, Tanrı’nın seçilmiş kavmine karşı diğer ulusların düşmanca davranışlarında görüldü.
15. Zürriyet’in İbrahim’in soyundan gelen hangi aileden çıkacağını göstermek üzere, son olarak hangi ipucu verildi?
15 Zürriyet’in hangi aileden çıkacağını gösteren son ipucu, M.Ö. 11. yüzyılda verildi. O tarihte Tanrı İsrail’in ikinci kralı olan Davud ile konuştu ve ona Zürriyet’in onun soy hattından geleceğini ve tahtının da ‛ebediyen sabit olacağını’ vaat etti. (II. Samuel 7:11-16) O zamandan sonra, bu Zürriyet’ten, yerinde olarak Davud’un oğlu olarak söz edilebilirdi.—Matta 22:42-45.
16, 17. İşaya, Zürriyet’in getireceği nimetleri nasıl tanımladı?
16 Bunu izleyen yıllarda, Tanrı gelecek Zürriyet hakkında ilhamla daha fazla bilgi vermek üzere peygamberler çıkardı. Örneğin M.Ö. 8. yüzyılda peygamber İşaya şunları yazdı: “Bize bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi; ve reislik onun omuzu üzerinde olacak, ve onun adı: Acîp Öğütçü, Kadir Allah, Ebediyet Babası, Selâmet (Barış) Reisi çağırılacaktır . . . . Davudun tahtı üzerinde, ve ülkesi üzerinde . . . . reisliğinin ve selâmetin (barışın) artmasına son olmıyacak.”—İşaya 9:6, 7.
17 İşaya, bu Zürriyet hakkında ayrıca şunları da peygamberlik etti: “Fakirlere adaletle hükmedecek, ve memleketin hakirleri için doğrulukla karar verecek . . . . Ve kurt kuzu ile beraber oturacak, ve kaplan oğlakla beraber yatacak; ve buzağı ve genç aslan ve besili sığır bir arada olacak . . . . Bütün mukaddes dağımda zarar vermiyecekler ve helâk etmiyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da RAB (Yehova) bilgisi ile dolu olacak.” (İşaya 11:4-9) Bu Zürriyet ne denli zengin nimetler getirecekti!
18. Daniel, Zürriyet hakkında başka hangi bilgileri de kaydetti?
18 M.Ö. 6. yüzyılda peygamber Daniel, Zürriyet hakkında başka bir peygamberlik kaydetti. İnsanoğluna benzer birinin gökte ortaya çıkacağını ve ‛bütün kavimler, milletler, ve diller ona kulluk etsinler diye, kendisine saltanat, ve izzet, ve krallık verileceğini’ önceden bildirdi. (Daniel 7:13, 14) Şu halde gelecek Zürriyet, semavi bir krallığı miras alacak ve bütün yeryüzü üzerinde kraliyet otoritesini kullanacaktı.
Bilmece Çözüldü
19. Meleğin açıkladığı gibi, Meryem, Zürriyet’in gelişinde ne gibi bir rol oynayacaktı?
19 Miladi Tarihimizin başında bu Zürriyet’in kimliği ortaya çıktı. M.Ö. 2 yılında bir melek, Davud’un soyundan gelen Meryem isminde Yahudi bir bakireye göründü. Ona, çok özel bir çocuk doğuracağını söyledi ve “o büyük olacak, ona Yüce Allahın Oğlu denecek; Rab Allah ona babası Davudun tahtını verecek; Yakubun evi üzerinde ebediyen saltanat sürecek; ve onun melekûtuna (krallığına) hiç son olmıyacaktır” dedi. (Luka 1:32, 33) Böylece uzun zamandan beri süren ‛Zürriyet’le ilgili bekleyiş sona erdi.
20. Vaat edilen Zürriyet kimdir ve İsraillilere hangi mesajı vaaz etti?
20 M.S. 29 yılında (Daniel’in çok önceden işaret ettiği tarihte) İsa vaftiz edildi. Mukaddes ruh o sırada onun üzerine indi ve Tanrı onu Oğlu olarak kabul etti. (Daniel 9:24-27; Matta 3:16, 17) Vaftizinden sonra üç buçuk yıl boyunca İsa, ‛Göklerin Krallığı yakındır’ diyerek Yahudilere vaaz etti. (Matta 4:17) Bu süre boyunca, kendisinin gerçekten vaat edilen Zürriyet olduğunu şüphe götürmez kılan, İbranice Kutsal Yazılardan birçok peygamberliği de yerine getirdi.
21. İlk Hıristiyanlar Zürriyet’in kimliği konusunda neyi anladılar?
21 İlk Hıristiyanlar bunu çok iyi anladılar. Pavlus, Galatya’daki Hıristiyanlara şu açıklamada bulundu: “Vaitler İbrahime, ve kendi zürriyetine edildi. Ve bir çokları için imiş gibi: ‛Ve zürriyetlere’ değil, fakat bir fert için imiş gibi: ‛Ve senin zürriyetine,’ diyor ki, bu da Mesihtir.” (Galatyalılar 3:16) İsa, İşaya’nın önceden bildirmiş olduğu “Barış Reisi” olacaktı. Krallığıyla geldiğinde tüm dünyada adalet ve doğruluk hüküm sürecekti.
Öyle ise, Kadın Kimdir?
22. Yehova’nın Aden’de verdiği peygamberlikte sözü edilen kadın kimdir?
22 Zürriyet İsa ise, acaba Aden’de sözü edilen kadın kimdir? Yılanın ardındaki güç, ruh olan bir yaratık olduğuna göre, kadının da insan değil, ruh olmasına şaşmamalıyız. Resul Pavlus: “Yukarıdaki Yeruşalim hürdür, bizim anamız odur” dediğinde semavi bir ‛kadından’ söz etmişti. (Galatyalılar 4:26) Bu “yukarıdaki Yeruşalim”in binlerce yıldan beri var olduğunu başka ayetler de gösterir. Bu kadın, İsa’nın ‛kadının zürriyeti’ olarak rol oynayabilmek üzere içinden çıktığı ve Yehova’nın ruh olan yaratıklarından oluşan semavi teşkilatıdır. Ancak bu tür ruhi bir “kadın”, ‛eski yılanın’ düşmanlığına binlerce yıl dayanabilirdi.—Vahiy 12:9; İşaya 54:1, 13; 62:2-6.
23. Yehova’nın Aden’de verdiği peygamberliğin anlamının ilerler şekilde açıklanması neden olağanüstüdür?
23 Tekvin 3:15’teki eski peygamberliğin gelişimine bu kısa bakışla, Mukaddes Kitabın içindeki olağanüstü uyum güçlü bir şekilde görülür. Bu peygamberliğin, ancak M.Ö. 20., 11., 8. ve 6. yüzyıllardaki olaylar ve bildirilerle Miladi Tarihimizin ilk yüzyılındaki olaylar ve bildiriler birleştirildiğinde anlaşılabilmesi gerçekten olağanüstüdür. Bu, bir rastlantı sonucu olamaz. Her şeyin ardında yönlendirici bir elin olması gerekir.—İşaya 46:9, 10.
Bizim İçin Anlamı
24. Zürriyet’in kimliğinin saptanması bizim için ne anlama gelir?
24 Acaba bütün bunlar bizim için ne anlama gelir? Şu: İsa ‛kadının başlıca zürriyetidir.’ Tekvin 3:15’teki ilk peygamberlik, yılanın, bu zürriyetin topuğunu ezeceğini önceden bildirmişti ve İsa işkence direği üzerinde öldürüldüğünde bu olay yerine geldi. Bir ezik geçicidir. Böylece İsa diriltildiğinde, Şeytan’ın görünüşteki zaferi yenilgiye dönüştü. (6. Bölümde gördüğümüz gibi, bunun gerçekten olduğunu gösteren karşı konulmaz kanıtlar vardır.) İsa’nın ölümü doğru yürekli insanlar için kurtuluş oldu, böylece Tanrı’nın İbrahim’e vaat etmiş olduğu gibi, Zürriyet bir bereket olmaya başladı. Fakat acaba İsa’nın gökteki bir krallıktan bütün yeryüzü diyarı üzerinde hüküm süreceğini bildiren peygamberlikler için ne diyelim?
25, 26. Vahiy’de tanımlandığı gibi, ‛kadının zürriyeti’ ile Yılan arasındaki düşmanlıkta hangi dava söz konusudur?
25 Vahiy’in 12. babında kaydedilen peygamberlik niteliğindeki canlı bir rüyette, bu krallığın kurulması, gökte bir erkek çocuğun doğumuyla temsil edilir. Bu krallıkta vaat edilen Zürriyet, “Tanrı Gibi Kimdir?” anlamına gelen Mikael unvanıyla krallık yetkisini alır. ‛Eski yılanı’, bir daha asla oraya çıkmamak üzere gökten atarak, hiç kimsenin, haklı olarak Yehova’nın egemenliğine meydan okuyamayacağını gösterir. Şunları okuyoruz: “İblis ve Şeytan denilen büyük ejder, bütün dünyayı saptıran eski yılan, yeryüzüne atıldı, ve onun melekleri kendisile beraber atıldılar.”—Vahiy 12:7-9.
26 Bunun sonucu gökler için ferahlık, yeryüzü için ise sıkıntıdır. “Allahımızın kurtarışı, ve kuvveti, ve melekûtu (krallığı), ve Mesihinin hâkimiyeti şimdi oldu” diye muzaffer bir haykırış duyulur. Ayrıca şunlar kayıtlıdır: “Bunun için, ey gökler ve onlarda oturanlar, mesrur olun. Vay yere ve denize, çünkü İblis vaktinin az olduğunu bilerek büyük gazapla size indi.”—Vahiy 12:10, 12.
27. Şeytan’ın gökten atılışıyla ilgili peygamberlik ne zaman gerçekleşti? Bunu nasıl biliyoruz?
27 Bu peygamberliğin ne zaman gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz? Aslında 10. Bölümde incelediğimiz gibi, İsa’ya “huzurunun ve şeyler sisteminin sona erişinin alameti ne olacak?” dediklerinde şakirtlerin de sordukları buydu. (Matta 24:3) Gördüğümüz gibi, İsa’nın gökte Krallık kudretindeki huzurunun 1914’te başladığını gösteren kanıtlar karşı konulmaz niteliktedir. O zamandan beri “vay yere” sözünün gerçekleştiğini görüyoruz.
28, 29. Yeryüzü sahnesinde hangi büyük değişiklikler hâlâ önümüzde bulunuyor ve onların pek yakında gerçekleşeceğini nasıl biliyoruz?
28 Fakat gökteki haykırışın Şeytan’ın “vaktinin az olduğunu” bildirdiğine dikkat edin. Böylece Tekvin 3:15’teki ilk peygamberlik yanılmadan doruğuna yaklaşıyor. Yılan ve onun zürriyeti, kadın ile onun zürriyeti, hepsinin kimliği belli oldu. Zürriyet’in ‛topuğu ezildi’ fakat iyileşti. Pek yakında Tanrı’nın şimdi hüküm sürmekte olan Kralı Mesih İsa, Şeytan’ın başını (ve onun zürriyetini) ezmeye başlayacaktır.
29 Bu, dünya sahnesinde çok büyük değişikliklere yol açacak. Şeytan ile birlikte onun zürriyeti olduklarını gösterenler ortadan kaldırılacak. Mezmur yazarının peygamberlik ettiği gibi: “Biraz bekle ve kötü yok olacaktır; onun yerini araştıracaksın, ve yok olacaktır.” (Mezmur 37:10) Bu ne köklü bir değişiklik olacak! Sonra Mezmur yazarının şu sözleri de gerçekleşecek: “Fakat halimler (yumuşak huylular) dünyayı miras alacaklar, ve selâmet (barış) bolluğunda lezzet bulacaklardır.”—Mezmur 37:11.
30. Mukaddes Kitabın ilham edildiği ve hatta Tanrı’nın var olduğu gerçeği üzerine şüphe düşürenler neden gerçekçi değillerdir?
30 “Barış Reisi” bu şekilde sonunda insanlığa barış getirecek. İşaya 9:6, 7’de gördüğümüz gibi, Mukaddes Kitabın verdiği vaat budur. Bu şüpheci çağda birçok kişi, böyle bir vaadi gerçekdışı bulabilir. Fakat insanların sunduğu seçenek nedir? Hiç! Öte yandan, bu vaat açıkça Mukaddes Kitapta veriliyor ve Mukaddes Kitap Tanrı’nın yanılmaz Sözüdür. Aslında şüpheciler gerçekçi değillerdir. (İşaya 55:8, 11) Onlar Mukaddes Kitabı ilham eden ve en büyük gerçek olan Tanrı’yı gözardı ediyorlar.
[Sayfa 151’deki resim]
Mukaddes Kitabın ilk peygamberliği kâmillikten düşmüş insanlığa ümit için bir dayanak oldu
[Sayfa 154’teki resim]
M.Ö. 20. yüzyılda Yehova İbrahim’e, vaat edilen Zürriyet’in onun soyundan geleceğini bildirdi
[Sayfa 155’teki resim]
M.Ö. 11. yüzyılda Kral Davud, Zürriyet’in kendi kraliyet hattından geleceğini öğrendi
[Sayfa 156’daki resim]
M.Ö. 8. yüzyılda İşaya, Zürriyet’in getireceği nimetleri önceden bildirdi
[Sayfa 157’deki resim]
M.Ö. 6. yüzyılda Daniel, Zürriyet’in semavi bir krallıkta hüküm süreceğini önceden bildirdi
[Sayfa 159’daki resim]
M.S. 1. yüzyılın başlarına doğru Meryem, doğuracağı çocuk olan İsa’nın Zürriyet olacağını öğrendi