Para Nereden Gelecek?
1 Yehova’nın Şahitlerinin sahip olduğu binaları, ibadet salonlarını gören bazı kişiler şöyle sorar: Bu paralar nereden geliyor? Salonların inşası, bakımı, onarımı para gerektirir. Aynı zamanda Gökteki Krallığın ilanı için de masraflar yapılmaktadır. Bütün bu giderler nasıl karşılanır?
2 Mukaddes Kitap bize Yehova’nın, işi için gerekli giderlerin bu işleri takdir eden kişiler tarafından verilecek gönüllü bağışlarla karşılanmasını istediğini gösteriyor. Çıkış 25:1, 2 ayetlerinde şöyle okuruz: “RAB Musaya söyliyip dedi: İsrail oğullarına: Bana takdime getirsinler, diye söyle; yüreğinden veren her adamdan benim takdimemi alacaksınız.” Bu sözleri Musa’dan duyan kavmin yüreği harekete geçti ve bağışlarını getirmeye başladılar; sonuç hakkında şöyle okuyoruz: “Musaya söyliyip dediler: Kavm, RABBİN yapın diye emrettiği iş için lüzumundan fazla getiriyor. . . . . kavm getirmekten alıkondu. Çünkü hazır olan eşya, yapılacak bütün iş için yeter, ve artardı.”—Çık. 36:5-7.
3 İsa Mesih’in vaaz etme faaliyeti sırasında da bağışlara ihtiyaç vardı. Yapılan seyahatler sırasındaki giderler gene gönüllü bağışlarla karşılanırdı. Bu konuda Luka şunları yazdı: “Biraz sonra vaki oldu ki, İsa şehirleri ve köyleri dolaşıp vâzediyor, Allahın melekûtunu müjdeliyordu . . . . başka bir çok kadınlar onunla beraberdi; bunlar malları ile onlara yardım ediyorlardı.”—Luka 8:1-3.
4 Yehova’nın işiyle ilgili giderlerin karşılanmasına katılmak aslında bir ayrıcalıktır. Yehova’nın bunu bizden istemesi, bize yürek durumumuzu ortaya koyma fırsatı verir. Acaba sahip olduğumuz maddi şeylere ne gözle bakıyoruz? Onları Yehova’dan aldığımız nimetler olarak görüyor muyuz? Davud bu konudaki doğru tutumu çok güzel ifade etti: “Her şey sendendir, ve senin elinden sana verdik. . . . . hazırladığımız bütün bu hazine senin elindendir, ve hepsi senindir. Ve bilirim ki, ey Allahım, yüreği sen denersin, ve doğruluktan hoşlanırsın. Ben bütün bu şeyleri yüreğimin doğruluğu ile gönüllü olarak takdim ettim; ve şimdi burada bulunan kavmının gönüllerile sana takdim ettiklerini sevinçle gördüm.”—I. Tar. 29:14-17.
5 Diğer taraftan, yapılan bağışın miktarı gerçek cömertlik derecesini göstermeyebilir. İsa Mesih’in dul bir kadının bağışıyla ilgili sözleri bunun nedenini anlamamıza yardım eder: “İsa gözünü kaldırıp baktı, ve hazineye hediyelerini atan zengin adamlar gördü. Oraya iki pul atan fakir bir dul kadın da gördü. Ve İsa dedi: Gerçekten size söyliyorum: Bu fakir dul kadın onların hepsinden ziyade attı; çünkü bunların hepsi hediyelere kendi fazlalarından attılar; fakat kadın, yoksulluğundan bütün nafakasını attı.”—Luka 21:1-4.
6 Yunanca Kutsal Yazılarda bağış veya iane olarak tercüme edilen koinoniʹa kelimesinin harfi anlamı “katılma, pay alma”dır. Bu kelime bağışlarla aslında Yehova’nın işi için yapılanlara katılmayı hatırlatır. Bu sebepten hepimiz kendi kendimize şöyle sorabiliriz: “Acaba ben Yehova’nın işi için yapılanlara olanaklarımın elverdiği ölçüde katılıyor muyum?”
7 Şimdi ülkemizde bağışlarımızla desteklenmesi gereken çok işler yapılmaktadır. İnşaat, salonların bakımı, ihtiyacın büyük olduğu yerlerdeki giderlerin karşılanması ve Gökteki Krallığın yararına yapılmakta olan diğer birçok iş! Bütün bunlar için para nereden gelecek? Şimdiye kadar olduğu gibi, yüreği kendisini harekete geçiren tüm kardeşlerden! (Çık. 25:1, 2) Pavlus’un şu sözlerini hiçbirimiz asla unutmamalıyız: “Fakat iyilik etmeği ve iane etmeği unutmayın; çünkü Allah bu gibi kurbanlardan hoşlanır.”—İbr. 13:16.