Cehennem Var mı? Kutsal Kitaba Göre Cehennem Nedir?
Kutsal Kitabın cevabı
Bazı Kutsal Kitap çevirilerinde “cehennem” ifadesi kullanılır (Matta 5:30; Elçiler 2:27a). Birçok insan bu makaledeki resimde de görüldüğü gibi cehennemin, kötülerin cezalandırıldığı sonsuza dek yanan ateşli bir yer olduğuna inanıyor. Fakat Kutsal Kitap bu konuda ne öğretir?
Bu makalede:
Cehennem sonsuza dek acı çekilen bir yer mi?
Hayır. Kutsal Kitabın bazı eski tercümelerinde “cehennem” olarak tercüme edilen orijinal dildeki sözcükler (İbranice “Şeol”, Yunanca “Hades”) aslında ölüler diyarı olarak da bilinen insanlığın ortak mezarına atfeder. Kutsal Kitap mezarda olan insanların artık var olmadığını gösterir.
Ölüler bilinçsizdir ve dolayısıyla acı çekmeleri mümkün değildir. “Ölüler diyarında [“cehennemde”, Douay-Rheims Version] iş, tasarı, bilgi ve hikmet yoktur” (Vaiz 9:10). Cehennemde acı çeken insanların sesleri yankılanmaz. Bunun aksine Kutsal Kitapta şunlar söylenir: “Kötüler utanca düşsün, ölüler diyarında [“cehennemde”, Douay-Rheims Version] sesleri kesilsin” (Mezmur 31:17 [30:18, Douay-Rheims]; Mezmur 115:17).
Tanrı günahın sonucunun cehennem ateşinde işkence görmek değil, ölüm olduğunu söyledi. Tanrı, ilk insan olan Âdem’e kanunlarını çiğnemenin cezasının ölüm olduğunu söyledi (Başlangıç 2:17). O, cehennemde sonsuza dek acı çekmekten hiç söz etmedi. Daha sonra Âdem günah işlediğinde Tanrı ona şu cezayı verdi: “Topraksın, yine toprağa döneceksin” (Başlangıç 3:19). Âdem’in varlığı sona erecekti. Eğer Tanrı Âdem’i cehenneme gönderiyor olsaydı bunu kesinlikle söylerdi. Tanrı kanunlarına itaat etmemenin cezasını değiştirmedi. Âdem’in günah işlemesinden uzun süre sonra bir Kutsal Kitap yazarı Tanrı ilhamıyla şunları söyledi: “Günahın ödediği ücret ölümdür” (Romalılar 6:23). ‘Ölen kişi günahından beraat ettiği’ için daha fazla cezalandırılmasına gerek yoktur (Romalılar 6:7).
Tanrı için sonsuz işkence düşüncesi bile iğrençtir (Yeremya 32:35). Böyle bir düşünce Kutsal Kitaptaki “Tanrı sevgidir” öğretisine ters düşer (1. Yuhanna 4:8). O Kendisine korkudan değil sevgiden dolayı ibadet etmemizi ister (Matta 22:36-38).
İyi insanlar cehenneme gitti. “Cehennem” sözcüğünün kullanıldığı Kutsal Kitaplarda, Yakup ve Eyüp gibi sadık adamların oraya gideceklerini düşündükleri belirtilir (Başlangıç 37:35; Eyüp 14:13). Hatta İsa’nın da, öldükten sonra diriltilene kadar cehennemde kaldığından söz edilir (Elçiler 2:31, 32). Açıkça görülüyor ki bu Kutsal Kitap çevirilerinde “cehennem” olarak kullanılan sözcük ölüler diyarına atfeder.b
İsa’nın zengin adam ve Lazar’la ilgili anlattığı mesel ne anlama gelir?
İsa’nın anlattığı bu mesel Luka 16:19-31 ayetlerinde kayıtlıdır. Meseller ahlaksal gerçekleri ve Tanrı’nın olaylara bakış açısını öğretmek için kullanılan örneklerdir. Zengin adam ve Lazar hakkındaki bu meselde gerçekten yaşanan bir olay anlatılmaz (Matta 13:34). Bu meselle ilgili daha fazla bilgi almak için “Zengin Adam ve Lazar Kimdi?” adlı makaleye bakabilirsiniz.
Cehennem kişinin Tanrı’yla arasındaki bağın koptuğunun bilincinde olmasını mı simgeler?
Hayır. Ölen kişinin, Tanrı’yla arasındaki bağın koptuğunun bilincinde olduğu öğretisi Kutsal Kitaba aykırıdır, çünkü Kutsal Kitap açıkça ölülerin hiçbir şeyin farkında olmadığını öğretir (Mezmur 146:3, 4; Vaiz 9:5).
Cehennemden çıkan biri oldu mu?
Evet. Kutsal Kitapta dokuz kişinin ölüler diyarına (bazı Kutsal Kitap çevirilerinde “cehennem” olarak tercüme edildi) gittiğini ve daha sonra diriltilerek hayata döndüğünü belirten detaylı kayıtlar yer alır.c Onlar cehennemde bilinçli olsaydı orada başlarına gelen şeyleri anlatabilirlerdi. Ancak ilginçtir ki onlardan hiçbiri acı çektiğini ya da herhangi bir şey yaşadığını söylemedi. Neden? Çünkü onlar Kutsal Kitabın tutarlı bir şekilde öğrettiği gibi derin bir ‘uykudaymış’ gibi bilinçsizdi (Yuhanna 11:11-14; 1. Korintoslular 15:3-6).
a Birçok güncel Türkçe çeviride Elçiler 2:27’de “cehennem” sözcüğü kullanılmaz. Bunun yerine “ölüler ülkesi” (İncil Çağdaş) ya da “ölüler diyarı” (Yeni Çeviri) gibi ifadeler kullanılır.
b “Orijinal dildeki Kutsal Kitap sözcükleri” başlıklı çerçeveye bakın.