Büyük ve Küçük Işık Parlamaları (1. Kısım)
“Salihlerin yolu ise, doğan ışık gibidir, tam gün oluncıya kadar git gide parlar.”—SÜLEYMANIN MESELLERİ 4:18.
1. Hakikat neden aşamalı olarak açıklandı?
SÜLEYMANIN MESELLERİ 4:18 ile uyumlu olarak, ruhi hakikatlerin, ışık parlamalarıyla aşamalı olarak açıklanması Tanrısal hikmetin kanıtıdır. Önceki makalede, bu ayetin resullerin zamanında nasıl gerçekleştiğini gördük. Eğer Mukaddes Yazılarda bulunan hakikatlerin tümü birden açıklanmış olsaydı, bu, tıpkı karanlık bir mağaradan parlak gün ışığına çıkan bir insanın etkilenişine benzer şekilde, gözleri kamaştırıp zihinleri karıştıracaktı. Üstelik, hakikatlerin aşamalı olarak açıklanması, İsa’nın takipçilerinin imanı üzerinde sürekli bir güçlendirici etki yapar. İzleyecekleri yolu giderek belirginleştirip ümitlerini daha da parlak hale getirir.
“Sadık ve Basiretli Köle”
2. İsa, takipçilerine ruhi ışık vermek üzere kimi kullanacağını belirtti; bu araç kimlerden oluşuyor?
2 Resullerin zamanında, İsa Mesih takipçilerine ilk ışık parlamalarını doğaüstü yollardan vermeyi uygun buldu. Bu konuda iki örneğe sahibiz: MS 33 yılındaki Pentikost ve MS 36’da Kornelius’un hakikate gelmesi. Sonraları, Mesih, önceden de bildirdiği gibi, insani bir araç kullanmayı uygun buldu: “Onların gıdasını uygun zamanda kendilerine vermek amacıyla efendisi tarafından evinin hizmetçileri üzerine tayin edilen sadık ve basiretli köle gerçekten kimdir? Efendisi geldiği zaman bu şekilde hareket etmekte bulduğu o köleye ne mutlu. Doğrusu size derim, kendisi bütün malları üzerine onu tayin edecektir.” (Matta 24:45-47) Bu köle, Pentikost’ta İsa’nın takipçilerinin cemaatinin kurulmasından başlayarak, Efendi olan İsa Mesih’in hesap sormaya gelişine kadar ruhi gıda vermeye devam ettiğinden, tek bir kişi olamazdı. Gerçekler, bu sadık ve basiretli kölenin, bir grup olarak İsa’nın herhangi bir zamanda yeryüzünde bulunan tüm meshedilmiş takipçilerini kapsadığını gösterir.
3. Köle sınıfının ilk üyeleri arasında kimler vardı?
3 Sadık ve basiretli köle sınıfının ilk üyeleri arasında kimler vardı? Bunlardan biri, İsa’nın “koyunlarımı otlat” emrine kulak veren resul Petrus idi. (Yuhanna 21:17) Köle sınıfının diğer üyeleri arasında, kendi adını taşıyan İncili yazan Matta ve ilham edilmiş mektupları kaleme alan Pavlus, Yakub ve Yahuda bulunuyordu. Vahiy kitabını, İncilini ve mektuplarını yazan resul Yuhanna da sadık ve basiretli köle sınıfının üyesiydi. Bu adamlar, İsa’nın verdiği görevle uyumlu olarak yazdılar.
4. ‘Evin hizmetçileri’ kimlerdir?
4 Yeryüzünün neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, tüm meshedilmiş olanlar bir grup olarak köle sınıfının üyelerini oluşturuyorsa, ‘evin hizmetçileri’ kimlerdir? Onlar da aynı meshedilmiş kişilerdir; ancak değişik bir açıdan, yani bireyler olarak bakıldığında böyledir. Onlar, bireyler olarak, ya ‘köleye’ ya da ‘evin hizmetçilerine’ aittirler; bu, ruhi gıdayı veren veya ondan alan durumunda olmalarına bağlıdır. Örneğin, II. Petrus 3:15, 16’da kaydedildiği gibi, resul Petrus Pavlus’un mektuplarına değinir. Petrus onları okurken, Pavlus’un köle sınıfının bir temsilcisi olarak verdiği ruhi gıdayla beslenen evin hizmetçilerinden biridir.
5. (a) Resullerin ölümünden sonraki yüzyıllar boyunca köleye ne oldu? (b) On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısının sonlarına doğru hangi gelişmeler oldu?
5 Bu konuda, God’s Kingdom of a Thousand Years Has Approached (Tanrı’nın Bin Yıllık Krallığı Yaklaştı) kitabı şunları belirtti: “‘Sadık ve basiretli köle’ sınıfının, Efendisi İsa Mesih’in resullerinin ölümünden sonraki yüzyıllar boyunca tam olarak nasıl var olmaya devam ettiği ve nasıl hizmet ettiği konusunda kesin bir tarihsel kayda sahip değiliz. ‘Köle’ sınıfının her bir neslinin kendinden sonraki nesli beslediği anlaşılıyor. (II. Timoteos 2:2) Fakat on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısının sonlarına doğru, Mukaddes Kitaptaki ruhi gıdayı seven ve onunla beslenmek isteyen Tanrı’dan korkar kişiler vardı . . . . Mukaddes Kitap tetkiki sınıfları . . . . oluşturuldu ve Kutsal Yazıların temel hakikatlerini anlamakta giderek ilerleme kaydedildi. Bu Mukaddes Kitap tetkikçileri arasından bencil olmayan samimi kişiler bu hayati ruhi yiyecek paylarını başkalarıyla paylaşmaya istekliydiler. Onlar ‘evin hizmetçilerine’ ihtiyaçları olan ruhi ‘gıdayı uygun zamanda’ vermek üzere tayin edilen ‘kölenin’ sadık ruhuna sahiptiler. Onlar, o sırada doğru ve uygun zamanda bulunduklarını ve gıdayı vermek için en iyi araçların neler olduğunu fark etmekte de ‘basiretliydiler.’ Bu gıdayı sunmaya gayret ettiler.”—Sayfa 344-345.a
Çağımızda Işığın İlk Parlamaları
6. Hakikatin giderek artan açıklanmasıyla ilgili hangi gerçek göze çarpıyor?
6 Yehova’nın giderek artan bu ruhi ışığı sağlamak üzere kullandığı kimselerle ilgili göze çarpan bir gerçek, onların hiçbir şekilde bunun onurunu kendilerine mal etmemiş olmasıdır. Teşkilatın ilk başkanı olan C. T. Russell’ın düşüncesi, Rabbin onların mütevazı yeteneklerini kullanmaktan hoşnutluk duyduğu şeklindeydi. Birader Russell düşmanlarının kendisine takmaya eğilimli oldukları adlarla ilgili olarak da, kendisinin hiçbir zaman bir “Russellcı” ile karşılaşmadığını ve “Russellcılık” diye bir şeyin olmadığını özellikle belirtti. Bütün onur Tanrı’ya verildi.
7. Birader Russell ve iş arkadaşları, sadık ve basiretli köleye dahil olduklarına ilişkin hangi kanıtları verdiler?
7 Sonuçlara bakıldığında, Yehova’nın mukaddes ruhunun Birader Russell ve onunla birlikte olanların çabalarını yönlendirdiğinden kuşku duyulamaz. Onlar sadık ve basiretli köleye dahil olduklarını kanıtladılar. O zaman birçok din adamı, Mukaddes Kitabın Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü ve İsa’nın da Tanrı’nın Oğlu olduğuna inandığını iddia etmekle birlikte, Üçlük, insan canının ölmezliği ve ebedi işkence gibi Babile ait sahte öğretileri açıkça onayladı. Birader Russell ve arkadaşlarının alçakgönüllü çabalarının hakikatin hiçbir zaman olmamış ölçüde parlamasına yol açışı, gerçekten, İsa’nın vaadine uygun olarak, mukaddes ruh sayesinde oldu. (Yuhanna 16:13) Bu meshedilmiş Mukaddes Kitap Tetkikçileri, kendilerinin gerçekten de Efendinin evinin hizmetçilerine ruhi gıda vermekle görevli olan sadık ve basiretli köle sınıfının bir kısmı olduklarını kanıtladılar. Onların çabaları, meshedilmiş olanların toplanmasına çok yardımcı oldu.
8. Mukaddes Kitap Tetkikçileri, Yehova, Mukaddes Kitap, İsa Mesih ve mukaddes ruh hakkında hangi temel gerçekleri açıkça anladılar?
8 Yehova’nın, bu ilk Mukaddes Kitap Tetkikçilerine mukaddes ruhu aracılığıyla ışık parlamaları vererek ne büyük bir lütufta bulunduğunu görmek şahanedir. Öncelikle, Yaratıcı’nın var olduğunu ve eşsiz bir isme, Yehova ismine sahip olduğunu kesin olarak ortaya koydular. (İşaya 42:8; Mezmur 83:18; Romalılar 1:20) Yehova’nın dört temel niteliğe—kudret, adalet, hikmet ve sevgiye—sahip olduğunu anladılar. (Tekvin 17:1; Tesniye 32:4; Romalılar 11:33; I. Yuhanna 4:8) İsa’nın bu meshedilmiş takipçileri, Mukaddes Kitabın Tanrı’nın ilham edilmiş Sözü ve hakikat olduğunu açıkça kanıtladılar. (Yuhanna 17:17; II. Timoteos 3:16, 17) Ayrıca, Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih’in, yaratılmış bir kişi olduğunu ve hayatını tüm insanlık için bir fidye olarak verdiğini de savundular. (Matta 20:28; Koloseliler 1:14) Mukaddes ruhun Üçlüğün üçüncü kişisi olmayıp, Tanrı’nın faal kuvveti olduğunu anladılar.—Resullerin İşleri 2:17.
9. (a) Mukaddes Kitap Tetkikçileri, insanın yapısı ve Mukaddes Kitabın sunduğu ümitler hakkındaki hangi hakikatleri net olarak anladılar? (b) Yehova’nın hizmetçileri başka hangi hakikatleri net olarak gördüler?
9 Mukaddes Kitap Tetkikçileri insanın ölümsüz bir cana sahip olmadığını, onun ölümlü bir can olduğunu açıkça anladılar. “Günahın ücreti”nin ebedi işkence değil, “ölüm” olduğunu ve ateşli cehennem diye bir yer olmadığını fark ettiler. (Romalılar 5:12; 6:23; Tekvin 2:7; Hezekiel 18:4) Üstelik, evrim kuramının sadece Mukaddes Yazılara aykırı olmakla kalmayıp, aynı zamanda gerçek bir temelden tümüyle yoksun olduğunu açıkça anladılar. (Tekvin’in 1. ve 2. bapları) Mukaddes Kitabın, biri Mesih’in izinden giden 144.000 meshedilmiş kişi için gökte, ikincisi ‘başka koyunların’ sayısı belirsiz ‘büyük kalabalığı’ için yeryüzündeki cennette olmak üzere iki tür gelecek sunduğunu da fark ettiler. (Vahiy 7:9; 14:1; Yuhanna 10:16) Bu ilk Mukaddes Kitap Tetkikçileri, birçok dinin öğrettiği gibi dünyanın yanıp kül haline gelmeyeceğini, ebediyen duracağını da kavradılar. (Vaiz 1:4; Luka 23:43) Mesih’in dönüşünün görünmez olacağını ve o zaman milletlere karşı hükmü infaz edip yeryüzünde cenneti oluşturacağını da öğrendiler.—Resullerin İşleri 10:42; Romalılar 8:19-21; I. Petrus 3:18.
10. Mukaddes Kitap Tetkikçileri, vaftiz, ruhban ve ruhban olmayan sınıf, Mesih’in Ölümünün Anılması hakkında hangi hakikatleri öğrendiler?
10 Mukaddes Kitap Tetkikçileri, Mukaddes Yazılara dayanan vaftizin, bebeklere su serpilmesi değil, İsa’nın Matta 28:19, 20’deki emrine uygun olarak, öğretim almış imanlıların suya daldırılması olduğunu öğrendiler. Ruhban sınıfından olanlar ile olmayanlar arasındaki ayrımın Mukaddes Yazılara dayanmadığını da anladılar. (Matta 23:8-10) Tam tersine, İsa’nın tüm takipçileri iyi haberin vaizleri olmalıdırlar. (Resullerin İşleri 1:8) Mukaddes Kitap Tetkikçileri, Mesih’in Ölümünün yılda sadece bir kez, ay takvimine göre 14 Nisan’da anılması gerektiğini kavradılar. Üstelik, Paskalya’nın da bir putperest bayramı olduğunu fark ettiler. Ayrıca, bu meshedilmiş kimseler, Tanrı’nın, işlerini desteklediğinden o denli emindiler ki, hiçbir zaman para toplamadılar. (Matta 10:8) Başlangıçtan beri, İsa’nın takipçilerinin, Tanrı’nın mukaddes ruhunun meyvelerini geliştirmek de içinde olmak üzere Mukaddes Kitap prensiplerine göre yaşamaları gerektiğini anladılar.—Galatyalılar 5:22, 23.
Artan Işık Parlamaları
11. İsa’nın takipçilerinin görevi ve İsa’nın koyunlar ve keçiler meseli konularında nasıl ışık parladı?
11 Yehova’nın hizmetçileri özellikle 1919’dan beri artan ışık parlamalarıyla bereketlenmişlerdir. 1922 Cedar Point toplantısında Teşkilatın ikinci başkanı olan J. F. Rutherford, Yehova’nın hizmetçilerinin başlıca yükümlülüğünün ‘Kralı ve krallığı ilan etmek, ilan etmek, ilan etmek’ olduğunu önemle vurguladığında, ne büyük bir ışık parlaması oldu! Ertesi yıl, koyunlar ve keçiler meseli konusunda ışık parladı. Bu peygamberliğin, eskiden düşünülmüş olduğu gibi gelecek Milenyum sırasında değil, zaten başlamış olan Rabbin gününde gerçekleşmesi gerektiği anlaşıldı. Milenyum sırasında Mesih’in kardeşleri ne hasta, ne de zindanda olacaklardı. Üstelik, Milenyumun sonunda İsa Mesih değil, Yehova hüküm verecektir.—Matta 25:31-46.
12. Armagedon konusunda hangi ışık parlaması görüldü?
12 Başka bir ışık parlaması da, 1926’da, Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin bir zamanlar düşündükleri gibi, Armagedon savaşının bir toplumsal devrim olmayacağını gösterdi. Bunun yerine, o Yehova’nın, bütün insanların O’nun Tanrı olduğuna ikna olacağı şekilde, gücünü açıkça göstereceği bir savaş olacak.—Vahiy 16:14-16; 19:17-21.
Noel—Bir Putperest Bayramı
13. (a) Noelin kutlanmasıyla ilgili hangi ışık parlaması görüldü? (b) Doğum günleri neden artık kutlanmadı? (Dipnotu dahil edin.)
13 Bundan kısa bir süre sonra, bir ışık parıltısı, Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin Noeli kutlamaktan vazgeçmelerine neden oldu. O zamana kadar Noel dünyanın her tarafında Mukaddes Kitap Tetkikçileri tarafından düzenli olarak kutlanmıştı ve Teşkilatın Brooklyn’deki merkezinde Noel kutlamaları bir bayram havasında yapılırdı. Fakat sonra, 25 Aralık’ın kutlanmasının aslında putperest kaynaklı olduğu ve o günün, irtidat etmiş Hıristiyan âlemi tarafından putperestleri kendi dinlerine çevirmeyi kolaylaştırmak amacıyla seçildiği fark edildi. Üstelik, İsa’nın doğduğu sırada çobanlar kırda sürülerini otlatmakta olduklarından onun kışın doğmuş olmasının olanaksız olduğu anlaşıldı; çobanlar Aralık ayının sonlarında geceleyin böyle bir şey yapmazlardı. (Luka 2:8) Bunun yerine, Mukaddes Yazılar İsa’nın 1 Ekim dolaylarında doğmuş olduğunu gösterir. Mukaddes Kitap Tetkikçileri aynı zamanda, İsa’yı doğumundan iki yıl sonra ziyaret eden sözde hikmetli adamların putperest büyücüler olduklarını da fark ettiler.b
Yeni Bir İsim
14. Mukaddes Kitap Tetkikçileri ismi Yehova’nın kavmine neden uygun değildi?
14 Hakikatin güçlü bir parlaması, 1931 yılında bu Mukaddes Kitap Tetkikçilerine Mukaddes Yazılardan uygun bir isim gösterdi. Yehova’nın kavmi başka kimselerin kendilerine takmış olduğu Russellcılar, Milenyum Şafakçıları, “cehennem yok diyenler” gibi herhangi bir ismi benimseyemeyeceklerini daha önce anlamışlardı.c Fakat almış oldukları Uluslararası Mukaddes Kitap Tetkikçileri isminin, kendilerini tam olarak temsil etmediğini de kavramaya başladılar. Onlar sadece Mukaddes Kitap tetkikçileri olmaktan çok daha ötedeydiler. Üstelik, Mukaddes Kitabı tetkik eden daha birçok kişi vardı; fakat onlar Mukaddes Kitap Tetkikçilerine hiçbir bakımdan benzemiyorlardı.
15. Mukaddes Kitap Tetkikçileri 1931’de hangi ismi benimsediler ve bu isim neden uygundur?
15 Mukaddes Kitap Tetkikçileri nasıl yeni bir isim aldılar? The Watch Tower dergisi yıllardan beri Yehova ismine dikkati çekmişti. Bu nedenle, Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin İşaya 43:10’da bulunan ismi benimsemeleri çok yerindeydi: “RAB (Yehova) diyor: Siz şahitlerim, ve seçtiğim kulumsunuz, ta ki, bilip bana inanasınız ve ben o olduğumu anlıyasınız; benden önce Allah olmadı, ve benden sonra olmıyacak.”
Hakkının Teyidi ve “Büyük Kalabalık”
16. Yeniden iyi duruma gelişle ilgili peygamberlikler Filistin’e geri dönen bedeni Yahudilere neden uygulanamazdı, fakat kimlere uygulanır?
16 Teşkilatın 1932’de yayımladığı Vindication (Hakkının Teyidi) kitabının ikinci cildinde, bir ışık parlaması, İşaya, Yeremya, Hezekiel ve diğer peygamberlerin kaydettiği, yeniden iyi duruma gelişle ilgili peygamberliklerin (bir zamanlar sanıldığı gibi) imansız olarak ve politik motivasyonlarla Filistin’e dönen bedeni Yahudilere uygulanmadığını gösterdi. Bunun yerine, MÖ 537’de Yahudiler Babil’deki esaretten döndüklerinde küçük çapta gerçekleşmiş olan, bu iyi duruma dönüşle ilgili peygamberliklerin büyük çapta gerçekleşmesi, ruhi İsrail’in 1919 yılında kurtulup yeniden iyi duruma gelmeye başlaması ve bunun sonucunda Yehova’nın hakiki hizmetçilerinin bugün zevk duydukları ruhi cennette refaha kavuşmalarıydı.
17, 18. (a) Zamanla, bir ışık parlaması sayesinde Yehova’nın başta gelen amacının ne olduğu gösterildi? (b) 1935 yılında, Vahiy 7:9-17 ile ilgili hangi ışık parlaması görüldü?
17 Zamanla, ışık parlamaları Yehova’nın başta gelen amacının insanların kurtuluşu değil, egemenlik hakkının teyidi olduğunu açığa çıkardı. Mukaddes Kitabın en önemli konusunun fidye değil, Yehova’nın egemenlik hakkını teyit edeceğinden, Gökteki Krallık olduğu anlaşıldı. Bu ne görkemli bir ışık parlamasıydı! Artık İsa’nın vakfolmuş takipçilerinin en başta ilgilendikleri konu göğe alınmaları değildi.
18 Hakikatin güçlü bir parlaması, 1935 yılında, Vahiy 7:9-17’de sözü edilen büyük kalabalığın göğe gidecek ikinci derecede bir sınıf olmadığını gösterdi. Daha önceleri, bu ayetlerde sözü geçen kimselerin, tam anlamıyla sadık olmayan ve bu nedenle İsa Mesih ile birlikte tahta oturup kral ve kâhin olarak hüküm sürecekleri yerde, tahtın önünde ayakta duran bazı meshedilmiş kişiler oldukları düşünülüyordu. Aslında kısmen sadık diye bir kavram yoktur. Bir kimse ya sadıktır ya da değildir. Böylece bu peygamberliğin, şimdi toplanmakta olan ve yeryüzünde yaşamayı ümit eden her milletten sayısı belirsiz bir büyük kalabalığa değindiği anlaşıldı. Bunlar Matta 25:31-46’daki “koyunlar” ve Yuhanna 10:16’daki “başka koyunlar”dır.
Haç—İsa’nın Takipçilerine Özgü Bir Simge Değil
19, 20. Haç neden İsa’nın hakiki takipçilerine özgü bir simge olamaz?
19 Mukaddes Kitap Tetkikçileri, yıllar boyunca haça, İsa’nın takipçilerine özgü bir simge olarak önem verdiler. Hatta “haç-taç” amblemli iğneler bile taktılar. King James Version’a göre, İsa takipçilerine ‘haçlarını’ yüklenmelerini söylemişti ve birçokları onun bir haç üzerinde idam edildiğine inanıyordu. (Matta 16:24; 27:32) Bu simge Watch Tower dergisinin kapağında yıllarca görüldü.
20 Teşkilatın 1936 yılında yayımladığı Riches kitabı, İsa Mesih’in haç üzerinde değil, düz bir sırık ya da direk üzerinde idam edildiği konusuna açıklık getirdi. Bu konuda otorite olan birine göre, King James Version’da “haç” olarak tercüme edilen Yunanca (stav·rosʹ) sözcüğü, “iki direğin kesişmesinden oluşan Hıristiyan kilisesine özgü şekilden çok farklı olarak, düz bir sırık ya da direk anlamına gelir. . . . . İki direğin kesişmesinden oluşan şeklin kökeni eski Kildanilere dayanır; onlar bunu Tammuz tanrısının simgesi olarak kullandılar.” İsa’nın üzerine çivilenmiş olduğu nesneden, putlaştırılmak şöyle dursun, tiksinilmesi gerekir.
21. Gelecek makalede hangi konu üzerinde durulacak?
21 Hem büyük hem de küçük ışık parlamalarıyla ilgili başka örnekler de var. Bunları ele almak üzere lütfen sonraki makaleye bakın.
[Dipnotlar]
a Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanmıştır.
b Zamanla, dünyada gelmiş geçmiş en önemli doğum olayı kutlanmadığına göre, hiçbir doğum gününü kutlamamamız gerektiği anlaşıldı. Üstelik, ne İsrailliler ne de İsa’nın ilk takipçileri doğum günü kutladılar. Mukaddes Kitap, biri Firavunun biri de Hirodes Antipas’ın olmak üzere sadece iki doğum gününden söz eder. Her iki kutlama da birer idamla lekelendi. Yehova’nın Şahitleri, putperest kökenli olduğundan ve doğumu kutlanan kişiyi yüceltme eğilimi gösterdiğinden doğum günlerini kutlamazlar.—Tekvin 40:20-22; Markos 6:21-28.
c Bu, Hıristiyan âleminin bazı mezheplerinin düştüğü bir hatadır. Martin Luther’in düşmanlarının onun takipçilerine taktığı Lutherci adı sonradan kendileri tarafından benimsendi. Aynı şekilde, Baptistler, suya batırılıp çıkarılarak vaftiz edilmeyi vaaz ettiklerinden, kendi dışlarındaki insanların onlara taktığı adı benimsediler. Bir bakıma aynı şekilde, Metodistler de kendi dışlarındaki birinin kendilerine taktığı ismi benimsediler. Dostlar Cemiyetinin nasıl sonradan Quaker’lar diye adlandırıldığı konusunda The World Book Encyclopedia şunları diyor: “Quaker sözcüğü başlangıçta, bir İngiliz hâkime, ‘Rabbin Sözü önünde titre’ [İngilizce: quake] diyen Fox’a [kurucusuna] hakaret olarak kullanıldı. Hâkim, Fox’u ‘quaker’ diye adlandırdı.”
Hatırlıyor Musunuz?
◻ “Sadık ve basiretli köle” kimdir, ‘evin hizmetçileri’ kimlerdir?
◻ Çağdaş zamandaki ilk ışık parlamalarından bazıları nelerdi?
◻ Yeni isim, yani Yehova’nın Şahitleri ismi neden uygundu?
◻ Bin dokuz yüz otuz beş yılında hangi göze çarpar hakikat açıklandı?
[Sayfa 17’deki resim]
C. T. Russell ve arkadaşları ruhi ışık saçtılar, fakat tüm onur Yehova’ya verildi