Bölüm 23
İkinci “Vay”—Atlı Ordular
1. Din adamlarının çekirgelerin kökünü kurutmak üzere gösterdiği çabaya rağmen neler oldu; iki vay’ın daha gelmesi neyi gösteriyor?
SİMGESEL çekirgelerin Hıristiyan âlemini istilası 1919’dan beri din adamlarına çok sıkıntı verdi. Çekirgelerin kökünü kurutmaya çalıştılar, oysa onlar sürekli çoğalarak geliyorlardı. (Vahiy 9:7) Fakat bu kadarla kalmadı! Yuhanna şunları yazdı: “Birinci Vay geçti; bundan sonra, işte, iki Vay daha geliyor.” (Vahiy 9:12) Hıristiyan âlemini başka eziyetli belalar bekliyordu.
2. (a) Altıncı melek borusunu çaldığında neler oldu? (b) ‘Altın mezbahın boynuzlarından çıkan ses’ neyi temsil eder? (c) Neden dört melekten söz ediliyor?
2 İkinci vay’ın kaynağı nedir? Yuhanna şöyle yazdı: “Ve altıncı melek boru çaldı, ve Allahın önünde olan altın mezbahın dört boynuzundan bir ses işittim; elinde boru olan altıncı meleğe diyordu: Büyük Fırat ırmağı yanında bağlı olan dört meleği çöz.” (Vahiy 9:13, 14) Meleklerin çözülmesi altın mezbahın boynuzlarından gelen sese cevap niteliğindeydi. Burada sözü edilen, altın buhur mezbahıydı; bu mezbahtan altın taslarda sunulan buhurla, mukaddes olanların duaları arasında daha önce iki kez bağlantı kurulmuştu. (Vahiy 5:8; 8:3, 4) O halde, bu tek ses yeryüzündeki mukaddes olanların birlik içinde yaptıkları duaları temsil eder. Onlar kurtulmak ve böylece Yehova’nın “habercileri” olarak faal şekilde daha fazla hizmet edebilmek için yalvardılar. Burada “melekler” olarak tercüme edilen Yunanca sözcüğün temel anlamı habercidir. Neden dört melek var? Bu simgesel rakamın, onların yeryüzünü tamamen kaplayacak şekilde teşkilatlanmış olacaklarını gösterdiği anlaşılıyor.—Vahiy 7:1; 20:8 ile karşılaştırın.
3. Dört melek nasıl “Büyük Fırat ırmağı yanında bağlı” durumdaydı?
3 Bu melekler nasıl “Büyük Fırat ırmağı yanında bağlı” durumdadır? Eski zamanlarda Fırat ırmağı, Yehova’nın İbrahim’e vaat ettiği diyarın kuzeydoğu sınırıydı. (Tekvin 15:18; Tesniye 11:24) Anlaşılan, melekler kendilerine Tanrı’nın verdiği diyarın, yani yeryüzündeki etkinlik alanlarının sınırında tutulmuş, Yehova’nın kendileri için hazırladığı hizmete tam olarak katılmaktan alıkonmuşlardı. Aynı zamanda Fırat, öncelikle Babil şehrini çağrıştırırdı; Yeruşalim’in MÖ 607’deki düşüşünden sonra bedeni İsrailliler orada 70 yıl sürgün olarak yaşadı; “Büyük Fırat ırmağı yanında bağlı” kaldılar. (Mezmur 137:1) Ruhi İsrailliler de 1919 yılında benzer şekilde kısıtlamalar altında, umutsuz ve Yehova’nın yönlendirmesine muhtaç durumdaydı.
4. Dört meleğin görevi neydi, bu nasıl başarıldı?
4 Yuhanna’nın şunları söyleyebilmesi sevindiriciydi: “Ve insanların üçte birini öldürsünler diye, saat ve gün ve ay ve yıl için hazırlanmış olan dört melek çözüldüler.” (Vahiy 9:15) Yehova zamanlama konusunda titizdir. O’nun bir zaman cetveli var ve buna bağlı kalır. Dolayısıyla, bu haberciler yapmaları gereken işi tamamlamak üzere programa uygun olarak ve tam zamanında serbest bırakıldı. Onların 1919’da bağlarından kurtulup faaliyet için hazır olduklarında duydukları sevinci düşünün! Görevleri sadece eziyet etmeyi değil sonunda ‘insanların üçte birini öldürmeyi’ de kapsıyordu. Bu, ilk dört boru tarafından bildirilen ve yerin, denizin, denizde yaşayanların, suların pınarlarının ve gökteki ışık kaynaklarının üçte birini etkileyen belalarla bağlantılıdır. (Vahiy 8:7-12) Dört melek daha da ileri gidiyor. Onlar ‘öldürüyorlar,’ bunu Hıristiyan âleminin ruhen ölü durumda olduğunu tam anlamıyla açığa vurarak yapıyorlar. 1922’den bu yana yapılan ve günümüzde de süren, boru seslerine benzer duyurular bunu başarmıştır.
5. Hıristiyan âlemiyle ilgili olarak, altıncı borunun sesi 1927’de nasıl yankılandı?
5 Gökteki meleğin altıncı boruyu yeni çaldığını hatırlayın. Buna yanıt olarak, Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin yıllık uluslararası kongrelerinin altıncısı Toronto’da (Ontario, Kanada) yapıldı. 24 Temmuz 1927 Pazar günkü program, 53 radyo istasyonundan oluşan, o güne kadar gerçekleştirilmiş en geniş yayın ağı aracılığıyla yayımlandı. Bu sözlü mesaj milyonlarca dinleyiciye ulaşmış olmalı. Önce etkili bir kararla Hıristiyan âleminin ruhen ölü olduğu açığa vuruldu ve şu davet yapıldı: “Bu şaşkınlık saatinde Yehova Tanrı insanlara ‘Hıristiyan âlemini,’ yani ‘teşkilatlanmış durumdaki Hıristiyanlığı’ terk etmeyi ve ondan sonsuza dek vazgeçmeyi, ondan tamamen uzaklaşmayı emrediyor . . . . ; insanlar yürekten gelen bağlılık ve sadakatlerini tümüyle Yehova Tanrı’ya, O’nun Kralına ve krallığına yöneltsinler.” Bunu izleyen umumi konuşmanın başlığı “İnsanlar İçin Özgürlük” idi. Teşkilatın başkanı J. F. Rutherford, bu konuşmayı her zamanki dinamik üslubuyla sundu; bu da Yuhanna’nın daha sonra rüyette gördüğü ‘ateş, duman ve kükürde’ uygundu.
6. Yuhanna bundan sonra gördüğü atlı orduları nasıl tarif ediyor?
6 “Ve atlı orduların sayısı iki kere on bin kere on bin idi; onların sayısını işittim. Ve böylece atları, ve ateşten, mor yakut ve kükürttenmiş gibi zırhları olarak onların üzerine binmiş olanları rüyette gördüm; atların başları aslanların başları gibi idi; ve ağızlarından ateş ve duman ve kükürt çıkıyordu. İnsanların üçte biri bunların ağızlarından çıkan ateşten ve dumandan ve kükürtten, bu üç belâdan, öldürüldüler.”—Vahiy 9:16-18.
7, 8. (a) Atlılar kimlerin yönlendirmesi ve güdümüyle ilerliyor? (b) Atlılar hangi açılardan kendilerinden önceki çekirgelere benzerler?
7 Anlaşılan, bu atlı ordusu dört meleğin yönlendirmesi ve güdümüyle hızla ilerliyordu. Ne korkunç bir manzara! Böyle bir atlı ordusunun saldırısına siz hedef olsaydınız ne yapardınız? Sadece görüntüsü bile sizi dehşete düşürürdü. Fakat bu atlı ordusunun önceki çekirgelere ne kadar benzediğini fark ettiniz mi? Çekirgeler atlar gibiydi; bu orduların ise atları vardı. Öyleyse her ikisi de Tanrısal savaşta yer alıyorlar. (Süleymanın Meselleri 21:31) Çekirgelerin aslanlarınkine benzer dişleri vardı; atlı orduların da atlarının başı aslanlarınkine benziyordu. Böylece her iki grubun da, Önderleri, Komutanları ve Büyük Örnekleri İsa Mesih’le, Yahuda sıptından olan cesur Aslan ile bağlantısı vardır.—Vahiy 5:5; Süleymanın Meselleri 28:1.
8 Hem çekirgeler hem de atlı ordular Yehova’nın hüküm işine katılmaktadır. Çekirgeler, Hıristiyan âlemi için bir vay’ın ve yok edici ateşin habercisi olan dumanın içinden çıkıyordu; atların da ağzından ateş, duman ve kükürt çıkıyor. Çekirgelerin, yüreklerinin adalete olan sarsılmaz bir bağlılıkla korunduğunu gösteren demirden göğüs zırhları vardı; atlılar ise atların ağzından çıkan öldürücü hüküm mesajlarının ateşini, dumanını ve kükürdünü yansıtan kırmızı, mavi ve sarı renkli göğüs zırhları giyiyordu. (Tekvin 19:24, 28; Luka 17:29, 30 ile karşılaştırın.) Çekirgelerin eziyet etmeye yarayan, akrebinkine benzer kuyrukları vardı; atların da öldürmeye yarayan, yılana benzer kuyrukları vardı! Öyle görünüyordu ki, çekirgeler tarafından başlatılan iş atlılar tarafından daha büyük bir yoğunlukla devam ettirilip bitirilecekti.
9. Atlılar neyi simgeler?
9 Öyleyse, bu atlılar neyi simgeler? Meshedilmiş Yuhanna sınıfı Hıristiyan âlemine karşı Yehova’nın öcüyle ilgili hükümleri, ‘sokma ve zarar verme’ yetkisiyle, boru sesini andırır bir tarzda ilan etmeye başlamıştı; tıpkı bunun gibi, “öldürme” işinde, yani Hıristiyan âlemi ve onun din adamlarının ruhen tam anlamıyla ölü, Yehova tarafından bir kenara bırakılmış ve ebedi yok oluşun “fırın ateşine” atılmaya hazır durumda olduklarının bildirilmesinde de, hâlâ var olan aynı grubun kullanılacağını bekleyebiliriz. Gerçekten de, Büyük Babil tamamen yok olmalıdır. (Vahiy 9:5, 10; 18:2, 8; Matta 13:41-43) Bununla birlikte Yuhanna sınıfı, Hıristiyan âleminin yok oluşundan önce onun içinde bulunduğu ölüme benzer durumu ortaya sermek üzere ‘ruhun kılıcı olan Tanrı’nın sözünü’ kullanır. ‘İnsanların üçte birinin’ böyle mecazi anlamda öldürülmesi işini yönlendirenler dört melek ve atların binicileridir. (Efesoslular 6:17; Vahiy 9:15, 18) Bu durum, Gökteki Krallığın habercilerinin korku uyandıran ordusu hücuma geçerken, Rab İsa Mesih’in gözetiminde uygun teşkilatlandırmanın ve Tanrısal yönlendirmenin varlığına işaret eder.
İki Kere On Bin Kere On Bin
10. Hangi anlamda iki kere on bin kere on bin atlı vardır?
10 Bu atlıların sayısı nasıl iki kere on bin kere on bin olabilir? On bin kere on bin 100 milyon eder. Öyle ise bunun iki katı, 200 milyon eder.a Çok şükür ki, şimdi milyonlarca Gökteki Krallık müjdecisi var; yine de onların sayısı yüz milyonlara göre oldukça azdır! Bununla birlikte, Musa’nın Sayılar 10:36’daki sözlerini hatırlayın: “Ya RAB, İsrailin on binlerce binlerine dön.” (Tekvin 24:60 ile karşılaştırın.) Harfi anlamda ele alınacak olursa bu, ‘İsrail’in on milyonlarına dön’ demektir. Oysa, Musa’nın günlerinde İsrail’in sayısı yalnızca iki üç milyon kadardı. Öyleyse Musa neden böyle dedi? Kuşkusuz onun düşüncesi, İsraillileri saymak değil, onların, “göklerin yıldızları gibi, deniz kenarında olan kum gibi” sayısız olması gerektiğini ortaya koymaktı. (Tekvin 22:17; I. Tarihler 27:23) Böylece “on bin” sözcüğünü büyük fakat belirsiz bir sayıyı göstermek üzere kullandı. Bu nedenle, The New English Bible bu ayeti şöyle tercüme eder: “İsrail’in sayısız binlerinin RABBİ, dur.” Bu, “on bin” sözcüğünün Yunanca ve İbranice sözlüklerde bulunan ikinci tanımıyla uyumludur: “sayılamayacak kadar büyük bir kalabalık,” bir “kalabalık.”—The New Thayer’s Greek-English Lexicon of the New Testament; Gesenius’un, Edward Robinson tarafından tercüme edilen A Hebrew and English Lexicon of the Old Testament adlı kitabı.
11. Yuhanna sınıfının simgesel anlamda bile on binlere ulaşabilmesi için neye ihtiyacı olacaktı?
11 Bununla birlikte, Yuhanna sınıfından henüz yerde bulunanların sayısı 10.000’den bile azdır. Onlar nasıl on binlerce atlıya benzetilebilir? Simgesel anlamda da olsa on binlere ulaşabilmek için takviyeye ihtiyaçları yok muydu? Evet, vardı ve Yehova’nın hak edilmemiş inayeti sayesinde bu takviyeyi aldılar! Bu nereden geldi?
12, 13. Bu takviyelerin kaynağına 1918’den 1935’e kadar gerçekleşen hangi tarihsel gelişmeler işaret etti?
12 Yuhanna sınıfı 1918 ile 1922 yılları arasında, bunalım içindeki insanlığa “şimdi yaşayan milyonlarca kişi hiçbir zaman ölmeyecek” sözleriyle mutlu bir gelecek gösterdi. Ayrıca 1923’te, Matta 25:31-34’te geçen koyunların Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altındaki yeryüzünde yaşamı miras alacağı bildirildi. Buna benzer bir ümit 1927’deki uluslararası kongrede çıkan İnsanlar İçin Özgürlük adlı küçük kitapta da ele alındı. 1930’ların başlarında, doğru yürekli Yehonadab sınıfının ve Hıristiyan âleminin üzücü ruhi durumu nedeniyle “inliyip figan eden adamların” yerde yaşama ümidine sahip simgesel koyunlarla özdeş olduğu gösterildi. (Hezekiel 9:4; II. Kırallar 10:15, 16) Böyle kişileri çağdaş “sığınak şehirlere” yönelten 15 Ağustos 1934 tarihli The Watchtower şöyle yazdı: “Yonadab sınıfından olanlar Tanrı’nın borusunun sesini duydu ve O’nun teşkilatına kaçıp kavmiyle işbirliği yaparak bu uyarıya kulak verdi; onlar orada kalmaya devam etmelidir.”—Sayılar 35:6.
13 Yonadab sınıfından olanlar, 1935’te Yehova’nın Şahitlerinin Washington, D.C.’de (ABD) yaptığı kongreye katılmaya özellikle davet edildi. Orada, 31 Mayıs Cuma günü J. F. Rutherford “Büyük Kalabalık” başlıklı ünlü konuşmasını verdi ve hem Vahiy 7:9’daki grubun hem de Matta 25:33’teki koyunların, yerde yaşama ümidi olan vakfolmuş aynı grup olduğunu açıkça gösterdi. O kongrede çoğunluğu büyük kalabalıktan olan 840 yeni Şahit vaftiz edildi; bu, yakında olacakların bir habercisiydi.b
14. Atlıların simgesel hücumunda büyük kalabalık yer alacak mıydı; 1963’te hangi karar açıklandı?
14 Bu büyük kalabalık, 1922’de başlayan ve 1927’de Toronto’da yapılan kongrede özellikle önem kazanan atlıların saldırısında yer aldı mı? Dört meleğin, yani meshedilmiş Yuhanna sınıfının yönlendirmesi altında elbette yer almıştır! Tüm dünyada 1963’te yapılan “Sonsuz İyi Haber” Kongresinde büyük kalabalık, Yuhanna sınıfıyla birlikte heyecan yaratan bir karara katıldı. Bu karar, dünyanın “daha önce hiç bilinmeyen türden, sarsıntı niteliğinde bir dünya sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu, onun tüm siyasal kurumlarının ve çağdaş dinsel Babilinin paramparça olana dek sarsılacağını” bildirdi. Kararda şunlar açıklandı: “Bizler ayrım gözetmeksizin bütün insanlara, Tanrı’nın Mesihi Krallığına ve hükümlerine ilişkin ‘sonsuz iyi haberi’ bildirmeye devam edeceğiz; bu hükümler O’nun düşmanları açısından bela niteliğinde olmakla birlikte, Yaratıcı olan Tanrı’ya makbul şekilde ruhla ve hakikatle tapınmayı arzu eden bütün insanların kurtuluşu için yerine getirilecektir.” Bu karar küre çapında yapılan 24 kongrede, yüzde 95’ten fazlası büyük kalabalıktan oluşan toplam 454.977 kişi tarafından benimsendi.
15. (a) Büyük kalabalık 1997’de Yehova’nın tarlada kullandığı iş gücünün yüzde kaçını oluşturuyordu? (b) İsa’nın Yuhanna 17:20, 21’deki duası büyük kalabalık ile Yuhanna sınıfı arasındaki birliği nasıl dile getirir?
15 Büyük kalabalık Hıristiyan âlemi üzerine belalar dökme işinde Yuhanna sınıfıyla kayıtsız şartsız bütünleştiğini bildirmeye devam etti. Büyük kalabalık 1997’de Yehova’nın tarlada kullandığı işgücünün yüzde 99,9’luk kısmından fazlasını oluşturuyordu. Bu grubun üyeleri İsa’nın Yuhanna 17:20, 21’de hakkında şöyle dua ettiği Yuhanna sınıfıyla tüm yürekten uyum içindeydi: “Yalnız onlar için değil, fakat onların sözü ile bana iman edecek olanlar için de, hepsi bir olsunlar diye yalvarıyorum; nasıl ki, ey Baba, sen bendesin, ve ben de sendeyim, onlar da bizde olsunlar da, beni sen gönderdiğine dünya iman etsin.” Meshedilmiş Yuhanna sınıfı İsa’nın emri altında bu işe önderlik ederken, gayretli büyük kalabalık tüm insanlık tarihinin en tahrip edici atlı saldırısında onlara katılmaktadır!c
16. (a) Yuhanna simgesel atların ağızlarını ve kuyruklarını nasıl tarif eder? (b) Yehova’nın kavminin ağzı hizmet için nasıl hazırlanmıştır? (c) ‘Onların kuyruklarının yılanlara benzer’ olması neyin karşılığıdır?
16 Bu atlıların savaş için donanıma ihtiyacı vardı. Yehova bunu ne harika şekilde karşılamıştır! Yuhanna şunları anlatıyor: “Çünkü atların kudreti ağızlarında ve kuyruklarındadır; çünkü onların kuyrukları yılanlara benzer, ve başları vardır, ve bunlarla zarar verirler.” (Vahiy 9:19) Yehova vakfolmuş ve vaftiz edilmiş hizmetçilerini bu göreve atamıştır. Konuşma Yeteneğini Geliştirme İbadeti ve diğer cemaat ibadetleri aracılığıyla onlara sözü nasıl vaaz edeceklerini öğretti, böylece ‘öğretim almış olanların diliyle,’ yetkili şekilde konuşabilirler. O onların ağzına Kendi sözünü koydu ve hükümlerini “açıkça ve evden eve” bildirmek üzere onları gönderdi. (II. Timoteos 4:2; İşaya 50:4; 61:2; Yeremya 1:9, 10; Resullerin İşleri 20:21) Yuhanna sınıfı ve büyük kalabalık yıllar boyunca dağıtılan milyarlarca Mukaddes Kitap, kitap, küçük kitap ve dergilerle arkalarında ‘kuyruğa’ benzer, can yakıcı bir mesaj bıraktılar. Bu atlı orduların sayısı, Yehova’dan gelecek ‘zarardan’ haberdar edilen muhaliflerine iki kere on bin kere on bin gibi görünür.—Yoel 2:4-6 ile karşılaştırın.
17. Faaliyetin yasak olması nedeniyle yayınların dağıtılamadığı yerlerde Yehova’nın Şahitlerinin atlıların işinde herhangi bir payı olur mu? Açıklayın.
17 Bu atlıların çok gayretli bir bölümünü Yehova’nın Şahitlerinin işinin yasak altında olduğu yerlerde bulunan kardeşler oluşturuyor. Onlar kurtlar arasındaki koyunlar gibi, “yılanlar gibi akıllı, ve güvercinler gibi saf” olmalıdır. Yehova’ya itaat ederek, gördükleri ve duydukları şeyler hakkında konuşmaktan vazgeçemezler. (Matta 10:16; Resullerin İşleri 4:19, 20; 5:28, 29, 32) Açıkça dağıtabilecekleri çok az basılı malzemeleri olduğundan veya hiç olmadığından onların atlıların hücumunda hiçbir payları bulunmadığı sonucunu mu çıkarmalıyız? Kesinlikle değil! Onların ağızları var ve ağızlarını Mukaddes Kitap hakikatlerini açıklamakta kullanmak üzere Yehova’dan aldıkları yetki var. Onlar bunu rastlantılarda ikna edici şekilde yaparak Mukaddes Kitap tetkikleri başlatıyor ve ‘çoklarını adalete döndürüyorlar.’ (Daniel 12:3) Arkalarında etkili yayınlar bırakmak anlamında ısırmayabilirlerse de, Yehova’nın egemenlik hakkının yakında doğrulanacağı gün hakkında taktla ve sağgörüyle şahitlik ettiklerinde ağızlarından simgesel ateş, duman ve kükürt çıkıyor.
18. Bu atlılar bela niteliğindeki mesajlarını basılı olarak kaç dilde ve ne sayıda dağıtmıştır?
18 Başka yerlerde, Gökteki Krallıkla ilgili yayınlar Hıristiyan âleminin Babil kökenli öğreti ve uygulamalarını açığa vurmaya devam ederek ona mecazi anlamda hak ettiği zararı veriyor. Çağdaş basım yöntemlerini kullanarak bu kalabalık atlılar 1987’den önceki 50 yıl içinde dünyadaki 200’den fazla dilde, on bin kere on binden kat kat fazla olan 7.821.078.415 gibi astronomik sayılarda Mukaddes Kitaplar, kitaplar, dergiler ve küçük kitaplar dağıtabildi. Bu kuyruklar ne kadar can yaktı!
19, 20. (a) Bela nitelikli mesajların özel ve belirgin hedefi Hıristiyan âlemi olmasına rağmen Hıristiyan âleminden çok uzaklardaki ülkelerde yaşayan bazıları nasıl karşılık verdi? (b) Yuhanna insanların genel tepkisini nasıl anlattı?
19 Yehova bu bela niteliğindeki mesajın ‘insanların üçte birini öldürmesini’ amaçladı. Böylece bunun özel ve belirgin hedefi Hıristiyan âlemi oldu. Fakat mesaj Hıristiyan âleminden çok uzaklara ulaştı; buna Hıristiyan âleminin ikiyüzlülüğünün çok iyi bilindiği birçok yer de dahildir. O ülkelerin insanları bu yozlaşmış dinsel teşkilata gelen belaları görmelerinin sonucu Yehova’ya daha çok yaklaştı mı? Birçokları yaklaştı! Hıristiyan âleminin doğrudan etkisinin bulunmadığı yerlerde yaşayan yumuşak huylu ve sevgi dolu insanlar arasında istekli bir karşılık görüldü. Fakat Yuhanna genel olarak insanların tepkisini şöyle tarif eder: “Ve bu belâlarla öldürülmemiş olan insanların baki kalanları cinlere ve göremiyen ve işitemiyen ve yürüyemiyen altın ve gümüş ve tunç ve taş ve ağaç putlara secde kılmamak üzre kendi ellerinin işlerinden tövbe etmediler; ve kendilerinin katilliklerinden ve sihirbazlıklarından ve kendi zina ve hırsızlıklarından tövbe etmediler.” (Vahiy 9:20, 21) Tövbe etmeyen böyle kişilerin dünya çapında hakiki dine dönmesi söz konusu olmayacak. Kötü yollarında direnen herkes Yehova’nın egemenlik hakkının doğrulanacağı büyük günde O’nun aleyhte hükmüyle karşılaşmak zorunda kalacak. Fakat “her kim RABBİN ismini çağırırsa kurtulacak.”—Yoel 2:32; Mezmur 145:20; Resullerin İşleri 2:20, 21.
20 Şimdiye kadar ele aldıklarımız ikinci vay’ın bir kısmıydı. Bunu izleyen bölümlerde göreceğimiz gibi bu vay seyrini tamamlamadan önce olacak başka şeyler de var.
[Dipnotlar]
a Henry Barclay Swete’in Commentary on Revelation kitabı “iki kere on bin kere on bin” sayısıyla ilgili şunları belirtir: “Bu büyük sayılar harfi bir gerçekleşme beklememizi engelliyor ve sonraki tanımlama da bu sonucu destekliyor.”
b 119-126. sayfalara bakın.
c Çekirgelerden farklı olarak, Yuhanna’nın gördüğü atlı ordular “sanki altına benzer taçlar” giymiyordu. (Vahiy 9:7) Bu durum, atlıların büyük kısmını oluşturan büyük kalabalığın Tanrı’nın gökteki Krallığında hüküm sürme ümidini taşımadığı gerçeğiyle uyumludur.
[Sayfa 149’daki resim]
Altıncı borunun çalınması ikinci vay’ı başlatıyor
[Sayfa 150, 151’deki resimler]
Dört melek tarihteki en büyük atlı saldırısını yönetiyor
[Sayfa 153’teki resimler]
Sayısız atlı Mukaddes Kitaba dayanan milyonlarca yayın dağıttı
[Sayfa 154’teki resim]
İnsanların geri kalan kısmı tövbe etmedi